Ülkemizi maalesef rahat
bırakmıyorlar. Dış sorunları çözdük derken sırtımızdan vuruluyoruz.
Cemaat görünümlü örgütler kendi menfaatleri için her şeyi mubah
görerek ülkemize kast etmek istiyorlar. Onların inine girileceğinde
ise onların uzantıları olan dış güçler, yine rahat durmuyor ve bizi
birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar
biz Türk, kürt, laz, çerkez, Boşnak ayırımı yapmadan birlikte
TÜRKİYE’yiz.
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan
ile Fenerbahçe’nin ortak noktası özellikle son dönemde daha da çok
ortaya çıkmıştır.
Erdoğan, gerek muhalefetin gereksiz
çıkışları, tutarsız tavırları olsun gerekse cemaat görünümlü
örgütlerle olsun büyük bir mücadele içerisindedir. İngiltere,
Almanya, İsrail gibi ülkeler ülkemize hizmet için yapılanları
istemiyor ama işin garip tarafı muhalefette istemiyor. Adam ne
yapsa mutlaka başka bir sorun çıkarıyorlar. Okuduğu şiir yüzünden
hapis yatan Erdoğan, 3.havalimanı, 3.köprü, Marmaray gibi ülkemize
önümüzdeki yıllarda büyük katkılar sağlayacak projeleri başlatan
isim oldu. Çılgın projesi zaten dünya gündemine oturdu. Tam 8 seçim
kazandı. Ülkemizi büyük güç olarak görmek istemeyen ve çıkışını
engellemek isteyen dış güçler ve içerideki uzantıları bunu
engellemek için her gün ayrı bir sorun çıkarıyorlar. Bu konuya
neden girdim? Ben Erdoğan’a oy veriyorum ve Fenerbahçeliyim.
Erdoğan’ı destekliyorum, adamı rahat bırakmıyorlar,
Fenerbahçe’liyim ve kulübe yapılmayan ihanet kalmadı. Erdoğan ile
Fenerbahçe arasında benzerlik gördüğüm için bu örneklemeyi
yaptım.
Fenerbahçe ile Erdoğan’ın ne
alakası var derseniz Erdoğan Fenerbahçeli…
Fenerbahçe ülkemize sayısız
yıldızlar kazandırmıştır. Her yıl bir yıldız getirerek
Fenerbahçe’yi dünyaya duyurmuştur. Gelmez denilen oyuncular gelmiş,
ancak posterini alırsınız denilen oyuncular bu kulüp çatısı altında
futbol oynamıştır. Fenerbahçe gerek tesisleşme, gerek futbolcu
transferleri ve gerekse maddi anlamda rakiplerinden çok öndedir.
Rakipleri tarafından örnek alınan kulüp olmuştur.
Tüm branşlarda şampiyonluk hedefleyen tek kulüptür. Hal böyle
olunca Erdoğan’ın başına gelenlerin aynısı Fenerbahçe’nin de başına
gelmiştir. Önce 3 Temmuz saçmalığı, ardından verilen cezalar
kulübün hızını kesmiştir. Yapılan tüm haksızlıklara rağmen asla pes
etmeyen Fenerbahçe Spor Kulübü yine her branşta şampiyonluk
hedefinden sapmamıştır. Futbol branşına vurulmak istenen darbe ters
tepmiş ve takımımız bu yılda şampiyon olmuştur. Yaşanan sıkıntılı
süreçten sonra rakiplerin çilek transferlerine rağmen açık ara
şampiyon olan bir Fenerbahçe izledik.
Ülkemizde meyve veren ağaç
taşlanır. Gerek yurt içi, gerek yurt dışı tezgâhlarla Fenerbahçe’ye
kumpas kuranlar hala kirli işlerin içindedir.
Fenerbahçe taraftarları Ak Parti
sevgime kızabilirler ama ülkemizin iki değerine yapılan linç
kampanyası karşısında asla sessiz kalmayacağımın bilinmesini
isterim.
Bir vatandaş olarak ülkeme
fayda sağlayacak işlere imza atan, kan akmasını engellemek için
canla başla çalışan, dışa bağımlılığı sonlandırmak için gayret eden
bir Başbakanı asla yedirmem.
Türk sporcusu için, ülke
futbolu ve sporu için canla başla mücadele eden, her türlü kumpasa
boyun eğmeyen, gençlere yatırım yapan bir kulübe yapılan haksızlık
karşısında susamam.
Dilsiz şeytan olmaktansa kendi
çapımda sesimi yükseltmeyi tercih ederim.