Spor yazarlarından G.Saray - G.Birliği yorumu
RUŞEN ÇAKIR
Bu sene görmeye alışkın olduğumuz bir ilk yarı oldu. 12 dakikada yenilen iki golün ardından yeni bir Kasımpaşa faciasının gelmekte olduğunu gördük. Çünkü G.Birliği çok iyi, ev sahibi G.Saray çok ama çok kötüydü. Ama nasıl olduysa oldu, Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinde Bursa deplasmanındakine benzer bir mucizeye tanık olduk. Sarı-kırmızılılar ilk yarıyı 2-0 yenik bitirmelerine rağmen 3-2 galip gelmeyi bildiler. İkincilik yarışındaki rakipleri Beşiktaş’ın da Kasımpaşa’ya karşı kazandığı düşünülürse çok değerli bir 3 puan aldılar.
ASLINDA dünkü maç için söylenecek fazla bir şey yok. İlk yarıda Veysel ve Hajrovic’in (arada yapılan transferlerin büyük ölçüde hayal kırıklığı olmasına iki sıcak örnek) kötü oyunları nedeniyle G.Saray’ın sağ kanadı çok az çalıştı. Onların yerini Sabri ve Umut’un almasıyla G.Saray belli bir dinamizm yakaladı.
UZUN bir aradan sonra kaleyi koruyan Ufuk güven vermedi. Önündeki arkadaşları da kötü olunca peş peşe iki gol yedi. Orta sahadaysa Selçuk ve Yekta özellikle ilk yarıda çok top kaptırdılar.
G.Birliği ise çok iyi bir takım. Özellikle ilk yarıda göz kamaştırdılar. Eğer tempolarını koruyabilselerdi en az bir puan alabilir, hatta sahadan galip ayrılabilirlerdi. Ama defans ve orta sahalarındaki iyi oyuncuları bir an geldi hatalar yapmaya başladı ve böylesi durumlarda Burak, Umut, Melo, Sneijder gibi tecrübeli isimlerin fırsatçılığıyla G.Saray kazanmayı bildi.
UMUTLU OLMAK ZOR
AMA böyle olmuyor. G.Saray’da bu sezon işler hiç de iyi gitmiyor. Eskişehirspor karşısında kupayı kazanma ve ligi ikinci bitirme halinde bile G.Saray taraftarlarının fazla teselli bulması mümkün değil. Çünkü beklentiler çok yüksekti ve bunlara ulaşmak o kadar da imkansız değildi. Bazı arkadaşlarım Mancini ile gelecek sene G.Saray’ın çok iyi olacağına inanıyor, onların inandıkları gibi olmasını diliyorum ama şahsen umutlu değilim.