Şükür'den çarpıcı G.Saray analizi

Galatasaray'ı değerlendiren Hakan Şükür, yaklaşan ara transfer dönemi öncesi sarı-kırmızılı ekibin takviyeye ihtiyacı olduğunu yazdı...

Hakan Şükür, bu sezon Avrupa'da ve Süper Lig'de yoluna dolu dizgin devam eden Galatasaray'ı Fanatik'teki köşesinden analiz etti...

Şükür, "Ocakta transfer şart" başlıklı değerlendirmesinde sarı-kırmızılı ekip için şu çarpıcı tespitlerde bulundu...

Ocakta transfer şart
Hakan Şükür'e göre Ocak ayında Galatasaray'a bir forvet ve bir stoper alınmalı.

Baros’un durumu ortada... Gökhan ile Emre Güngör’ün sık sakatlanması, Aşık’ın ise son dönemlerini yaşaması, böyle bir hamleyi gerekli kılıyor. Her şeye rağmen Galatasaray şampiyonluğun en büyük adayı.

1-Sezon başında yapılan Elano ve Keita gibi flaş transferleri nasıl buldunuz?
Çok önemli oyuncular ama son dönemlerinde performans olarak sorunlar yaşadılar. Hali hazırda eski takım arkadaşları bu duruma ilişkin açıklamalarda da bulundular. Burada dikkat edilmesi gereken konu, takıma isim olarak belli bir süre parlamış oyuncular mı, yoksa istikrarlı futbolcular mı alınmalı. Ama bilhassa Keita için bu sezon Galatasaray’ın en önemli transferi olduğunu söyleyebilirim. Elano da çok kaliteli, ama bu kalitesini gösterebilmiş konumda değil. Aldıkları ücret ve beklentiler noktasında herhalde toplum olarak gereğinden fazla şeyler bekliyoruz ki, şu ana kadar istenileni göremedik. Bu da Arda’ya karşı bir haksızlık durumu ortaya çıkarıyor diyebiliriz.

2-Arda’nın kaptanlığı, genç yıldıza ek bir yük getirdi mi? Karar doğru muydu?
Arda bu kapasitede bir karaktere sahip bir insan ve futbolcu. Ancak o da yıldız oyuncu olmanın zorluklarını zaman zaman yaşayacaktır. Yaptığı ve yapmadığı şeylerin göz önünde duraması da onu psikolojik olarak zaman zaman zor durumda bırakıyor. O yaş grubundaki her gencin yaptığı gibi Arda’nın da sosyal çevresi kendi isteği dışında gelişiyor. Bu sene ve bundan sonraki birkaç seneyi Arda’nın gerçek dostlarını tanıma dönemi olarak görüyorum ve şunun altını çizmeliyim ki, hem psikolojik hem de fizyolojik olarak daha güçlü olmak zorunda. Kendisine sürekli bunu söylüyorum. Bazı yönetim hataları da Arda’yla kapatılıyor. Yani burada Arda’nın, arkasına sığınılacak bir oyuncu durumuna da geldiğini hatırlatmakta fayda var.

3-Sakatlıkların azalmasında antrenör farkı etkili mi? Rijkaard’la, şampiyon olamasa da, yola devam edilir mi?
Bu hedeflere koşan bir takım oyuncusunun antrenöre bakmaksızın kendini antrene etme durumu söz konusudur. Antrenör arkasına sığınılacak bir faktör olmamalı. Futbolcu tarafından günümüz futbolcusunun sahada neyi yapması gerektiği, belli bir güçte olması gerektiği ve büyük takım oyuncusu olduğu için de çok fazla maç oynaması ve buna göre de hazırlık yapma gerekliliği ortadadır. Ama Türkiye’de sosyal yaşamın çok renkli-güzel oluşu, bu futbolcuların bu hedeflere göre hareket etmelerini engelliyor. Bu gerekliliklere uymayan oyuncuların zaman zaman sakatlanmasına ve form durumunun düşmesine sebep oluyor. Bu eksikliğin anlatılmasında yöneticilere büyük iş düşüyor. Sadece yıldız oyuncu almak değil, oyuncuyu bu yolda kanalize etmek de lazım. Burada kabahat biraz da yöneticilerde. Rijkaard tabii ki şampiyon olmasa da yola devam edebilir. Ama şu anki Galatasaray kadrosu şampiyonluğun en büyük favorisi. Belki geleceğin takımını koruyoruz deseler de yaş ortalamasına bakıldığında Galatasaray çok genç bir kadroya sahip değil, hatta 20-22 yaşlı birçok oyuncunun takımda oynamadığını düşünürseniz, Rijkaard’ın bir an evvel buna çözüm bulması gerektiğini, yıldız oyuncular ve gençlerin ‘o ruhla’ birleşimiyle daha kalıcı başarılar yakalanabilir. Çok kaliteli bir antrenör, gördüğümüz kadarıyla insani değerleri de üst düzeyde. En azından takımın başında durmasıyla takıma artı motivasyon veriyor. Açıklamaları da çok seviyeli.

4-Fenerbahçe derbisinin kaybedilmesinin nedeni neydi? Rövanşta neler olabilir?
Galatasaray Kadıköy’de bu maçlardan önceki 9 senesinde hiç oynamadığı kadar kötü oynadı. Belki her şeyi lehine çevireceği anda Keita’nın sinirlerine hakim olamayarak atılması böyle bir duruma neden oldu. Belki bu 10 senedeki en iyi kadroyla orada böyle bir sonuç alınması da ligde özgüven kaybına neden oldu. Ama senelerce içinde bulunduğum Galatasaray hiçbir zaman tek maçı düşünmez. Galatasaray’ın, sezon sonu şampiyon olmayı düşünen bir yapısı vardır. Ve ligdeki bu özgüvensiz durumdan da kolay bir şekilde çıktı ve üzerindeki kara bulutları dağıttı.

5-Galatasaray’da her bölge için vazgeçilmez birer oyuncu ismi verebilir misiniz?
Defansif anlamda Servet ve Sabri... İkisinin de ayrı bir yapıda futbol anlayışları, ayrı bir fiziksel yapıları ve konsantrasyon anlayışları var. Son dönemde forma bulmaya başlasa da Mehmet  Topal’ı takım için önemli bir oyuncu olarak görüyorum. Herkesin bildiği gibi Arda’nın ve aynı mevkiide de olsa Kewell’ın bu takıma çok olumlu, artı bir elektrik verdiğini düşünüyorum. Ve tabii ki geçen seneki performansını, bu sene sakatlanana kadar tekrar sahaya yansıtan Baros... Son olarak da Keita’nın bu takım için çok önemli olduğunu söyleyebiliriz.

6-Bu kadronun Ocak ayında takviyeye ihtiyacı var mı? Varsa hangi bölgelere?

[page_end]Bu kadronun Ocak ayında takviyeye ihtiyacı var mı? Varsa hangi bölgelere?
Öncelikle Baros’un sakatlığı bize bir gerçeği daha gösterdi ki, o da  bir forvete daha ihtiyaç olduğu gerçeğidir. Çünkü çok kulvarda oynayan takımın bu tip şeylere hazırlıklı olması gerekiyor. Bir de Gökhan Zan ve Emre Güngör’ün çok sakatlanması, Emre Aşık’ın da son döneminde olması bazı sıkıntılar yaratıyor. Çok yaşlı olmamakla birlikte Galatasaray’a uzun seneler hizmet edebilecek bir stoperin alınması gerekir.

7-Galatasaray 16 gol yedi. Milli takımın savunması mı başarısız, yoksa... Sistem değişikliği, sizce bu sorunu çözdü mü?
Bir takımda yenilen golleri sadece defans yemez, atılan golleri sadece forvetin atmadığı gibi. Galatasaray’ın son üç maç dışındaki takım savunmasında eksikleri herkes tarafından görüldü. Ofanstan başlamayan defans, her takımın başını ağrıtır. Bazen çok kaliteli yıldızlara sahip olsanız da takım savunmasını yapamazsanız, kaybedilen toplarda kalenizi korumazsanız, bu tip sonuçlarla karşılaşırsınız. Ama şu bir gerçek ki, yönetimler takımları kurarken, çok fazla yıldız oyuncuyu alırken sadece bireysel özelliklerine bakarak almamalı. Daha önce oynadıkları takımlardaki uyumlarıyla, defansif ve ofansif katkılarıyla değerlendirme yapmalı. Çok büyük paralara almış olduğunuz yıldız oyuncuları, daha sonra kulübe de oturtmak zorunda kalıyorsanız, bu genel anlamda antrenör ve yönetim arasındaki takım kurarken plansız hareketleri gösteriyor, Lincoln ve Elano gibi... Ayrıca alınan yıldız oyuncunun sezon başındaki katkısını taraftar sahada görmek ister.

8-Gökhan Zan-Servet ikilisi, Galatasaray’ı Avrupa’da final hedefine götürür mü?
İki tane aynı tip stoperin fizikte, hamle zamanlarında zaman zaman aksaklıklar yaşanabilir. Birinin daha hareketli, birinin de hem havadan hem mücadele gücü yüksek olan kurguda olması gerekir. Bu tüm Avrupa’da böyle. Söylemiş olduğumuz stoper arayışlarının da buna göre yapılması lazım. Bu iki stoperin oynadığı maçlarda ofansta, bilhassa da yan toplarda daha etkili olmaları gerekir. Ancak biz bunu ofansif anlamda da bu güne kadar göremedik. Kewell, Arda gibi duran topları iyi kullanan oyuncular olmasına rağmen Galatasaray bu ikilisinden gerekli verimi de alamıyor.

9-Polat’ın “Derbilerde gönlüm Beşiktaş’tan yana” sözünü nasıl değerlendirdiniz?
Bugün itibariyle önünde olan rakibi Fenerbahçe... Sayın Başkan Mart ayındaki kongreye de güçlü girebilmek için bir temennide bulundu. Yani bu kadar paralara kurduğunuz bir kadronun, kongre öncesi gerilere düşmesi halinde zorluk yaşayacağını düşünüyor herhalde. Yani kongrede kendini daha iyi ifade edebilmesi için söylenmiş bir temenni olarak görüyorum. Sayın Başkan tarihin hemen hemen en iyi kadrosunu büyük borçlanmalarla oluşturdu. Doğal olarak da kongreye zirvede girmek isteyecektir.

10-Yarış kimler arasında devam eder? Galatasaray şampiyon olur mu?
Yine Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında devam edecektir. Ama Trabzon, Kayseri ve Bursa’nın daha yukarılarda olma çabası, bilhassa 2. yarıda lige ayrı bir keyif verecektir. Türkiye ligindeki tek handikap, şu an itibariyle küme düşen bir takımın bulunması (Ankaraspor). Düşmeye aday kötü performanslı Denizlispor’a bir takım daha eklenirse, ligdeki hedefsizlik, ligi keyifsiz bir hale getirebilir kaygısını yaşıyorum ve bunun böyle olmamasını diliyorum

Günün Önemli Haberleri