Galatasaray puan farkı rehavetine kapıldı cesur
oynayamadı, Fenerbahçe deplasmanda oynadığı için beraberlik iyidir
dedi, hakemde bunlar zaten beraberliğe razılar aman başladığı gibi
bitsin dedi.
Fenerbahçe ve Galatasaray bulduğu birkaç fırsatı
da değerlendiremeyince maç başladığı gibi bitti. Cüneyt Çakır için
idare etme konusunda en iyisi söylemleri gerçekten tam anlamı ile
yerini buldu. Galatasaray’ın sahasında Fenerbahçe’nin faul
gerekçesi ile golünü vermedi. Danayer’e kırmızı kart yerine sarı
ile geçiştirdi. Serdar Aziz’in pozisyonunda kol vücuttan açıkta
olmasına rağmen çarpma dedi. Neustadter’in koluna gelen kafa
vuruşunda da Serdar Aziz’in pozisyonu ile eşitlemek için yine
çarpma olarak geçiştirdi. Hasan Ali’nin pozisyonunda da konuya
hakimim diye eğildi ve devam dedi. Aslında olup biten her şeyi
başından beri gören ama dengeleri bozmama adına uğraşan hakem
Belhanda’nın pozisyonunda penaltı veremeyeceği için doğru kararı
vermek zorunda kaldı.
Genel
anlamda baktığınız zaman Galatasaray ben bu maçı kazanayım diye
istekli olmadı. Rakip eksik kaldığında Fenerbahçe ataklarında da
zerre kadar iştah göremedim. Rakibimiz eksik, bu fırsatı
değerlendirelim demek yerine bu maçı böyle bitirelim psikolojisine
girdiler. Jannsen’in kaçırdığı pozisyon bir golcüye yakışır cinsten
değildi bunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Ne
şiş yandı ne kebap!
Her
iki takımda maça başlamadan önceki puan farkını
korudular.
Hakem
iki tarafı da idare etti.
Yan
hakem Tarık Ongun’un yabancı madde isabet etmesi ile bir müddet
duran karşılaşmada bakalım Galatasaray tribünleri ne ceza alacak?
Konyaspor taraftarına verilen 5 maçlık ceza sadece Anadolu takımı
olduğu için mi verildi bunu da öğrenmiş olacağız. Sahaya her
noktadan atılan su şişeleri ve hakeme atılan yabancı maddelerin
cezasını merakla bekliyorum.
Benim
bu anlamda kişisel kanaatimi yukarıdaki olayla bağdaştırmadan
söylemek istiyorum. Çünkü derbide olan olaylarda blok kapatma
verilirken Anadolu takımlarına saha kapatma cezası vermekten
çekinmeyen bir sistem var. Aslında bu olaylara sebebiyet veren
şahısların tespit edilerek müsabakalara girişten men edilmesi ve
hapis cezası alması gerekmektedir. Bu şekilde kimse cesaret
edemeyecektir. Toplu olarak verilen cezalarda insanlar kalabalık
psikolojisi ile bu olaylara karışmaya devam ederler. Passolig
çıkarken bunun için çıkmadı mı? Kişiler ceza alacak ama tribünler
almayacak denilmedi mi? Hani nerede kişiye ceza? Olan yine tribünde
adam gibi maç izleyen insanlara oluyor. Ben şahsen Samsun’da
oynanan Süper Kupa finaline gidememiş ama 5 maç ile cezalandırılan
birisi olarak bu sistemi asla tasvip etmiyor ve
kınıyorum.
Son
olarak Galatasaray tribünlerinde yapılan koreografiye anlam
veremedim. Özellikle hain terör örgütü elebaşının hafta içerisinde
vermiş olduğu AYAĞA KALK açıklamasından sonra pek masum görünmedi.
Galatasaray yerde mi? Neden ayağa kalksın? Zaten ligin açık ara
lideri durumundayken bu yapılan koreografinin arka planı
irdelenmelidir. Bu konu tesadüfse aydınlatılsın. Arkasında karanlık
güçler varsa ortaya çıkarılsın.