Takımlar sezon öncesi kamp yapıp, transferle takımlarını güçlendiriyorlar. Hepsinin kendi bütçesine göre hedefleri oluyor. Şampiyonluk için yola çıkan takımlar olduğu gibi ligde tutunup kalıcı olmak isteyen takımlarda oluyor. Sezon sonunda bir şampiyon çıkıyor ama üç takımda lige veda ediyor. Her yarışın kazananı olduğu gibi kaybedeni de oluyor.
Süper Lig'de yıllardır hakem hatalarından dert yanıyoruz. Bu konuda birçok görüş ortaya atıldı ama uygulamaya bakarsanız elde var sıfır! Kale arkası hakemleri koydular ama onlar etliye sütlüye karışmadı. Kenarda bekleyen yardımcı hakemin tabela indirip kaldırmaktan başka ne işe yaradığını anlamış değilim. Pozisyonu görse bile çoğu zaman görmemezlikten geldiklerine şahit oluyoruz. Özellikle kenar yardımcı hakemler için ofsayt kuralının ne olduğunu ciddi ciddi masaya yatırmak gerekiyor.
Takımlar, verdikleri mücadelenin karşılığını kendi oyunları ile almalıdır. Hakem hataları ile maç kazanıp kaybetme devrini kapatmamız lazım. Elbette küçük hatalar olabilir. 3-5 cm ile ofsaytı göremeyebilir, ufak dokunuşlarda faul çalıp çalmama hakkı hakemdedir ama bunun da bir standardı olmalıdır. Bir takıma çalıp diğerine çalmazsan adalet sağlayamazsın.
Bu hafta gördük ki ofsayt olduğu halde, yardımcı hakemlerin açılarının da iyi olduğu halde bayrak kaldırmadılar ve takımlar bundan madur oldu. Kayserispor – Galatasaray maçında Galatasaray’ın attığı gol de ofsayt var. Trabzonspor’lu Burak Yılmaz’ın attığı golde net ofsayt var. Görüntülerden bakıyoruz ve hakemler bu pozisyonlara hakim oldukları halde bayrak kaldırmıyorlar. Takımların emekleri ziyan oluyor. Maddi olarak kayba uğradıkları gibi manevi olarak da çöküş içine giriyorlar.
Trabzonspor – Konyaspor maçında Skubic’in pozisyonunda verilen penaltı kararı doğru ama veriliş biçimi son derece yanlış. Hakem gözünün önündeki pozisyonda “ben gördüm el bitişik, devam” diyor ama aradan bir müddet geçtikten sonra geriye dönüp penaltı çalıyor. Mete Kalkavan’ın göremediği pozisyonu hangi mesafeden kim görüp uyardı merak ediyorum. Aynı maçta Ali Turan kırmızı kart gördü. Ligin ilk haftasında Traore’nin ayağının kırıldığı maçta Trabzonspor’lu oyuncu sarı kart görmüştü. Kupa maçında Vedat Bora kırık şüphesi ile hastaneye kaldırıldı ve yine pozisyonda kartın rengi sarı oldu. Şimdi sormazlar mı? Trabzonsporlu oyuncular yapınca sarı kart oluyor da Konyaspor’lu oyuncu yapınca neden kırmızı kart çıkıyor?
Federasyon ne yapıp ne etmeli ama bu video hakem uygulamasına acilen başlamalıdır. Şampiyonu, ligden düşecek takımların kaderini hakem hataları belirlememelidir. Bu kadar hata kabul edilebilirlikten çıkmıştır. Derbilerde idare eden hakemler değil adil yöneten hakemler görmek istiyoruz. İngiltere’de, İspanya’da, Almanya’da olduğu gibi kıran kırana geçen maçlar izlemek istiyoruz. Bizim ligimizde Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın birbirleri ile oynadıkları maçlarda hakemler oyunu idare ediyor. İnsanlar uyutuluyor. Son yıllarda keyif alarak izlediğiniz maç var mı? İngiltere’de sıradan iki takımın maçını açıp keyifle izleyebiliyorsunuz ama bizim ligimizde derbilerden bile keyif alınamıyor. Bu konuda hataları en aza indirmenin yolu video hakem uygulamasına geçiş yapmak ve ligimizde hataları ile maç skorlarına etki eden hakemlere maç vermemektir. Avrupa’da gördüğünü çalan hakemlerimiz ligimizde aynı cesareti gösteremiyor. Federasyon cesur davranmıyor. Kupada yapılan değişiklik ile yine belli başlı takımların final görebilmesi sağlanmıştır. Geçen senenin Türkiye Kupası ve Süper kupa şampiyonu bu sene seri başı olamıyor. Burada uygulanan bu kural ile ne yapmak istedikleri açık seçik ortadadır. Artık bırakın da lig ve kupada takımlar kendi kaderlerini kendileri belirlesin.