TFF'de skandalların ardı arkası kesilmiyor
Haziran ayında yapılan Federasyon seçimleriyle kabus dolu günlere yelken açan TFF'de skandalların ardı arkası kesilmiyor.
Federasyonun usulsüz para transferlerine aracılık ettiğini iddia eden Bulaç'a göre, futbolun ayakta kalması için kulüplere; federasyon kanalıyla ödenen yayın, Spor Toto ve İddia gelirleri, alacaklılardan kaçırılıyor ve kesintiye uğramaması için farklı yöntemler izlenerek ulaştırılıyor.
İşte "Sayın Aydınlar" başlığını taşıyan o yazının detayları:
Sayın Aydınlar!
Sizlere her sorulduğunda ısrarla belirttiğiniz gibi, Türk Futbolunu
eğer "siz" yönetiyorsanız, aşağıda yazacağım
birkaç satıra verecek cevabınızı merakla bekliyorum. Türkiye Futbol
Federasyonu son yıllarda, "futbolu yöneteceğim"
diye hiç bu kadar usulsüzlüğe alet olmamış, hukuksuzluğa göz
yummamıştı. Siz ve temsil ettiğiniz kurumun, futbolun kurallarını
koyarak bu yönde adaleti sağlamak gibi asli bir görev olduğu
unutmayın. Tabi değişmediyse....
Artık Türkiye'de spor kulüpleri; hem yaşanan ekonomik krizin derin
izlerini taşıyor hem de gelir gider dengesini kuramıyor. Zaten Türk
futbolunun en büyük sorunu sözleşme bile yapmasını beceremeyen
idarecilerin, elini kolunu sallayarak yönetimlere girmesi, kulübü
borçlandırması ve hesap bile vermeden rahatlıkla geldiği gibi çekip
gidebilmesidir. Kulüpler; borçlu oldukları şahıs ve kurumlara ödeme
yapamıyor hatta ve hatta futbolcular dışındaki ödeme taahütlerini
bile yerine getirmekte bir hayli sıkıntı çekiyor. Nedense bunların
altında imzası olan idarecilerden henüz hesap soran
olmadı!
Herkes kaderine razı gibi görüntü verse de, böyle gelmiş ancak
artık böyle gitmez. Şike ve teşvik kıskacında bulunan Ülke
futbolumuz maalesef iflasın eşiğine kadar geldi. Kulüplerinden
paralarını alamadığı için Türkiye Futbol Federasyonu'na başvuran
yönetici, futbolcu ve antrenörlerin sayısı günden güne artış
gösteriyor. Kulüplerin bireylerle yaptığı ve sonunda uzlaşmazlık
ile sonuçlanan akitler dönüp dolaşıp başınızda olduğunuz kuruma
sorun olarak geri dönüyor.
-''KİMSENİN KAYNAKLARI ÇAR CUR ETMEYE HAKKI
YOK''-[page_end]
Sürekli olarak Türkiye Futbol Federasyonu, amacı dışında bu gibi
konulara zaman harcadığı dahası tahsilat bürosuna döndüğü yönündeki
serzenişler, sizden önceki Başkanlar tarafından kamuoyuna defalarca
açıklandı.
Ancak bundan bu kadar şikayet edip aynı hatayı yapan Türkiye Futbol
Federasyonu en son Ersun Yanal ve Guus Hiddink örneğinde olduğu
gibi insanın mantık yürütmekte zorlandığı sözleşmelerden doğan
milyon liralık tazminatlarla karşı karşıya kalıyor.
Yeri gelmişken belirtelim. Federasyon gelirlerinin büyük bir
çoğunluğu, sponsor firmalardan sağlansa bile, seçimle dahi işbaşına
gelmiş başkan ve yöneticilerinin federasyon kaynaklarını çarçur
etmeye hakkı yoktur. Kulüpleri borç batağından kurtulamayan, onları
yöneten Federasyonun ise dünyanın sayılı zengin kuruluşları arasına
girdiği bu sistemde, har vurup harman savurmaya kimsenin hakkı yok.
Bu sponsor gelirleri ne Mehmet Ali Aydınlar A.Ş'ye ne de Mahmut
Özgener A.Ş.'ye yapılıyor. Sizin gibi başarılı işadamları kendi
işyerinde bu tarz sözleşmelerle adam çalıştırıyorsa, söyleyecek
sözümüz olmaz, olamaz! O gelirlerin üzerinde 75 milyon Türk
Halkının hakkı olduğunu unutmayalım.
Yabancı futbolcu ve teknik adamlar; hak etmedikleri ücretleri bile
son kuruşuna kadar faiziyle tahsil ederken kuzu kesilen kulüpler ve
federasyon, sıra yerli futbolcu alacaklarına gelince niye bu kadar
şahin kesiliyor anlayabilmiş değilim. Öyle veya böyle tarafların
kendi rızalarıyla resmiyete döktükleri, belki de bir kısmı
aralarında anlaşmalı düzenlenen sözleşmelerden doğan hakları için
federasyonun kapısını aşındırması, soluğu sizlerin yanında alması
kadar normal durum olmasa gerek.
Fakat epeydir özellikle bu konudan şikayetçi olan kulüplerin,
alacaklarını mevcut kesinleşmiş borçlardan kaçırmak için Başkanı
olduğunuz Federasyonu da kullanarak bir formül geliştirdiği yönünde
ciddi duyumlar fısıltı gazetesinin manşetini meşgul ediyor.
Bunların bir çoğunun da duyum değil, gerçek olduğunu herhalde
hatırlatmaya gerek yok. Kulüplerin borçlarından dolayı kesilerek
hak sahiplerine veya borcu kesinleşmiş dosyalara ödenmesi gereken
gelirler, yangından mal kaçırır gibi her hangi bir kesintiye tabi
tutulmaksızın, borçluları devre dışı bırakan bir yöntemle
kulüplerin kasalarına aktarılıyor. Yayın, Spor Toto ve İddia
gelirleri gibi kulüplerin sabit gelirleri Federasyona oradan da
kulüplerin resmi hesaplarına gitmiyor, usulsüz yollar izlenerek
şahıs hesaplarına aktarılıyor.
-''FEDERASYON MAĞDUR EDİYOR''-[page_end]
Federasyon; intikal eden ve kulüplerin hakkı olan gelirleri, önce
federasyon çalışanları veya federasyonun gizli hesaplarına oradan
da kulüplerin bildirdiği başka hesaplara, kulüp idareci veya
çalışanların hesaplarına gönderiyor.
Yapılan bu işlemlerden dolayı sıranın kendisine gelmesini bekleyen
alacaklılar bu şekilde mağdur ediliyor. Karşılıklı rıza ile yapılan
sözleşmelerden doğan veya yapılan bir hizmetin bir işin bedeli
olarak alacağını bekleyen, emeğinin karşılığını bekleyen hak
sahipleri bu yüzden tahsilat yapamıyor. Tahsilat yapamayıp mağdur
olan yüzlerce alacaklı, sıranın kendisine gelmesi bekliyor. Tabi
gelirse. Bu şekilde 5-6 yıl bekleyen futbolcu ve antrenörler
var.
Federasyon, dolaylı veya dolaysız olarak bu usulsüz ve
kanunsuzluklara göz yummakla kalmıyor, bizzat dahil oluyor. Bunu
koz olarak kullanan, fırsata dönüştüren kulüpler ile onların
idarecileri özellikle futbolcuları alacağından vazgeçirmeye veya
çok az bir miktara razı etmeye, borcu ortadan kaldırmaya zorluyor.
Yani el parasıyla kabadayılık, zorbalık yapıyorlar!
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ise, yukarıda belirttiğim
yollar izlenerek yapılan bu organize işlerin hiçbirisi ne etik
değerlerle örtüşür ne de ahlakidir. Bu kimin eli kimin cebinde
ortamından çok daha vahim olan husus ise , bu denli yapılan
organize işlerin suç teşkil etmesidir. Ayak oyunlarından dolayı
mağdur olan hak sahiplerinin, benimde inceleme imkanı bulduğum ve
size hitaben yazılarak gönderilen, noter onaylı ihtar mektupları
Türkiye Futbol Federasyonu kayıtlarında mevcuttur.
Zarara uğradığını iddia ederek size başvuruda bulunan şahıs veya
kurumlar ile futbolseverler Türkiye Futbol Federasyonundan tatmin
edici bir açıklama bekliyor. Eğer futbolumuz birilerinin hakkı
çiğnenerek ayakta kalacaksa, ikamesini böyle sürdürecekse, o
futboldan ve yaptığınız işten ne hayır gelir. Böyle adalet olur mu?
Bu konu birilerinin başını yemeden, federasyon başkanı olarak
duruma ivedilikle müdahale edin. İş İşten geçtikten sonra ağlayıp
sızlanmanın kimseye faydası olmuyor. Futbolu bizzat federasyon
kanalıyla kaosa sürüklemek üzeresiniz. Federasyon herhalde Ersun
Yanal-Guus Hiddink çekişmesi ile A Milli Takımından ibaret değil.
Şimdi sizlere soruyorum, bu şekilde kaç kişi ve kurumu mağdur
ettiğinizi biliyor musunuz?
Futbolda dönen rant, gayri meşru işleri beraberinde getiriyor.
Ancak başında Türkiye ibaresi bulunan Türkiye Futbol Federasyonunun
böyle kanunsuz yollara başvurması, dahil olması herhalde Türk
Futboluna da büyük zarar verir. Günü değil, yarınları kurtaralım.
Her zaman temenni ettiğiniz gibi güzel oyunun güzel kalması
dileğiyle.