Toroğlu'ndan Aziz Yıldırım itirafı!
Yayın ihalesinin ardından Digitürk'ün görevine son verdiği Erman Toroğlu gündemi sarsacak iddialarda bulundu...
Kovulmamın tek sebebi Aziz Yıldırım’dır. Askerlik sorununu yazdığım için meseleyi şahsileştirdi. Hürriyet’ten atılmam için de baskılar oldu... Benim yönettiğim ve yarıda kalan Trabzonspor-Beşiktaş maçı için Bordo-Mavili futbolculara Galatasaray’dan teşvik olarak araba vaat edilmişti.
Arda Turan kaptanlığı bazen kaldıramıyor. Çünkü kaptanlık
tecrübe ister. Kaptanlar kavga etmez, kavga ayırır. Arda yurt
dışına transfer olmalı... Bursaspor’un şampiyon olmasını canı
gönülden istiyorum. Ama yapmazlar! Olamaz demiyorum, yapmazlar
diyorum. Bunu söyleyen sadece ben değilim.
Yıllar önce ekranlara çıkıp hakem hatalarını o kendine has
üslubuyla eleştirmeye başladığında önce yadırgadık onu. Kahve
jargonuyla konuştuğunu, hakemleri rencide ettiğini, hakemlerin
kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia edenler oldu.
Kimi kıskançlığından, kimi snobluğundan, kimi de onun kadar cesur
olamadığından kabzımallığına gönderme yapılarak hakkında küçümser
tarzda yazılar yazıldı. Ama zamanla herkes alıştı ona. Bir bakıma
halkın ekrandaki sesi, nefesi, ruhu oldu.
Maçlardan sonra futbolcular, teknik adamlar, tartışmalı
pozisyonlarda topu hep ona attı. İnsanlar onun ön yargısız olduğuna
ve doğruyu söylediğine iman ettiler. Ve o da etki alanını giderek
arttırarak Türk futbolunun son 20 yılına damga vuran isimlerden
biri haline geldi.
Bir fenomen oldu. O fenomen zamanla içimize işledi. Adeta ailemizin
bir ferdi oluverdi. Son yayın ihalesinin ardından Lig Tv’deki
görevine son verildiğinde ortaya çıkan ilgi ve sevgi, halkın onu ne
kadar bağrına bastığının en büyük kanıtıydı.
Olanları çelebi olgunluğuyla
karşılıyor[page_end]
Erman Toroğlu, nam-ı diğer Erman Hoca’yla son yaşadıklarını ve Türk
futboluna dair görüşlerini konuşmak için sözleştiğimizde, uğradığı
haksızlığı bir çelebi olgunluğuyla karşılayan bir figürle
karşılaşacağım hiç aklıma gelmemişti doğrusu. Kendisiyle önce
Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi’nde kısa bir tur attık. Halkın
ilgisi görülmeye değerdi.
Bir futbol adamından çok pop yıldızı gibiydi. Yürüyüşümüzün
ardından son zamanların gözde mekanı haline gelen, Erman
Toroğlu’nun da müdavimi olduğu Merih Restaurant’ta kahvaltı
eşliğinde söyleşimize başladık. İlk sorum, böylesine ilgi ve destek
bekleyip beklemediğine dairdi. “Bekliyordum, ama bu kadarını değil”
dedi.
“Demek ki yıllar içinde doğru şeyler yapmışım ki, halk beni bu
kadar sevmiş” diye devam etti. Ardından konuyu kovulma sürecine
getirdi. Ve bir tek ismi işaret etti: Aziz Yıldırım. Meselenin
Fenerbahçe meselesi olmadığının altını çizen Erman Hoca, deyim
yerindeyse açtı ağzını yumdu gözünü:
Türk basını benim için kenetlendi
“Askerlik sorunuyla ilgili yazı yazdığım ve ayrıca TBMM’de kurulan
komisyonda İstanbulspor’a teşvik primi gönderdiğini açıkladığım
için Aziz Yıldırım olayı kişiselleştirdi. Daha önce de benim
kellemi istediği yönünde duyumlar almıştım. Lig Tv, yayın ihalesini
aldığında da amacına ulaştı. Bana karşı bu operasyon Lig Tv ile de
sınırlı değil. Hürriyet’ten atılmam için de Ertuğrul Özkök’e
baskılar olmuştu. Ama Ertuğrul Bey ve kurum olarak Hürriyet benim
arkamda durdu. Lig Tv duramadı. Bu da onların sorunu.” Kovulmak
kelimesinden hiç bir zaman gocunmadığını ve bunun profesyonel iş
yaşamının bir parçası olduğunu anlatan Toroğlu şöyle devam etti:
“Bu bir susturma operasyonudur. Basına karşı bir sansürdür. Çeşitli
muhabir ve yazarlara karşı da baskılar oluyor. Bu bir demokrasi
sorunudur. Silah sıksalar beni yolumdan çeviremezler. Ancak işin
sevindirici yanı, Türk basını bu olayda hiç olmadığı kadar
kenetlenmiştir.”
Gökdeniz şikeyi yaptı, milli oldu![page_end]
Demokrasi deyince, Milli Takım hakkındaki şike iddialarına ve Türk
futbolunda kapalı kapılar ardında son zamanlarda yaşanan olaylara
lafı getirdim. Yine sözünü sakınmayan Erman Hoca, bir de yıllar
önceki Trabzon-Beşiktaş maçıyla ilgili şok bir iddiada bulundu:
“Ben Milli Takım şike yaptı, dedim. Bir gün sonra İlhan Cavcav beni
teyit etti. Macar kaleci Petre’yi bu yüzden kovduğunu söyledi. Ama
bu konuda fazla konuşamam, sonra bana ‘vatan haini’ derler. Şike ve
teşvik primi bu ülkede yeni değildir. Yıllar önce benim yönettiğim
ve çıkan olaylar nedeniyle tatil ettiğim Trabzonspor-Beşiktaş maçı
(10 Nisan 1988) için Galatasaray’dan Trabzonlu futbolculara teşvik
olarak birer Doğan otomobil vaat edilmişti. Tabii Galatasaray
yönetimi tarafından değil. Üçüncü şahıslar tarafından oluyor bu
işler. Bunun önüne geçilmesi için bu şahısları alıp hapse
tıkacaksın. ‘Nereden buldun’ diyeceksin. Vergi kayıtlarını
inceleyeceksin ki, arkasındaki güçler ortaya çıksın. Ama kim
yapacak? Gökdeniz bahis şikesinin babasını yaptı. Göstermelik bir
ceza verdiler. Ardından Fatih Terim Milli Takım’a aldı. Bugün
ortaya çıkan skandalın üzerine gidiliyor. Nereye kadar gidilecek
göreceğiz. Şu anda bataklıktaki sivrisineklerle uğraşılıyor. Ama
orada timsahlar da var. Eğer onların üzerine gidilirse, gör bak
ortaya neler çıkacak.” Şikeyi daha çok yabancı futbolcuların
yaptığını dile getiren Erman Hoca’ya bu konuda ön yargılı davranıp
davranmadığını hatırlattığımda verdiği örnek ilginçti: “Beşiktaş
Zalad’ı gönderdiğinde kurtulduk diye zil takıp oynamışlardı. Sonra
aynı Zalad’ın Ankaragücü’nde neler yaptığını hep beraber gördük.
Allah’ın sopası yok işte!”
Bursa şampiyon olamaz, çünkü...[page_end]
Son olarak konuyu Bursaspor’a ve takım arkadaşı Caner’i yumruklayan
Arda Turan’a getirdik. Hoca yine çarpıcı iddialarda bulundu: “Bugün
kime sorsan, ‘Bursaspor’u şampiyon yapmazlar’ diyorlar. Kimse
‘olamaz’ demiyor, yapmazlar’ diyor. Ben de aynı fikirdeyim.
Bursaspor’un şampiyon olmasını çok istiyorum, ama bazı endişelerim
var. Bursaspor’u şampiyon yapmayacaklarını düşünüyorum. İnşallah
yanılırım da Türk futbolunda devrim olur. Arda Turan konusunda ise,
Arda’nın Galatasaray kaptanlığını bazen kaldıramadığını
düşünüyorum. Çünkü kaptanlık tecrübe ister. Kaptanlar kavga etmez,
kavga ayırır. Arda yurtdışına transfer olmalı. Bu, kendi gelişimi
açısından da şart.”
Saracoğlu’nda organize işler!
Son oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde çıkan olaylarla ilgili
de ilginç iddialarda bulunan Erman Toroğlu başta Aziz Yıldırım
olmak üzere bir kez daha Fenerbahçe Yönetimi’ni suçladı. Neden hep
Şükrü Saracoğlu’nda olay çıkıyor diye soran Toroğlu şunları
söyledi: “İnönü’de, Ali Sami Yen’de niye çıkmıyor da, Saracoğlu’nda
çıkıyor. Çünkü Fenerbahçe Yönetimi ateşi alevlendiriyor. Bence bu
işler, ‘organize işler’. Aziz Yıldırım federasyonu da sindirdiği
için bu stattaki olayların üzerine gidilemiyor.
Hiç bir kulübün düşmanı değilim
“Bana Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş düşmanı diyenler, o
kulüplerin taraftarları değil. Bunu söyleyenler yalaka basın
mensupları ile yöneticilerdir. Ben hiç bir kulübün düşmanı değilim.
Hıncal benim için ‘Galatasaray Düşmanı’ dedi. Tazminat kazandım. O
parayı çatır çatır da yedim. Nihat Özdemir çıkıyor Fırat Aydınus’a
‘Fenerbahçe düşmanı’ diyor. Aydınus mahkemeye vermeliydi. Ama
veremedi. Veremez de. Selçuk Dereli verdi, bak başına neler geldi.
Burası Türkiye. Kulüp başkanının hakem soyunma odasını basarak
küfürler ettiği bir ülkede yaşıyoruz. Daha ne konuşuyoruz ki! Bu iş
bitmiştir hocam. Sözün bittiği yerdeyiz.“
Federasyon başkanı olmayı hedefliyorum
En büyük hedefinin Federasyon Başkanlığı olduğunu dile getiren
Erman Toroğlu, göreve gelmesi halinde Türk futbolunu düzelteceğini
iddia etti. Kendisine yorumcu olarak bile tahammül edilmeyen bir
ülkede böylesi bir amaca nasıl ulaşacağı sorulduğumda Erman
Hoca’nın cevabı şaşırtıcıydı:
“Bu ülke başbakanını astı, sonra adını caddelere, hava limanlarına
verdi. Belediye başkanını hapse attı, ardından başbakan yaptı. Beni
de federasyon başkanı yapar herhalde. Yapmazlarsa kimse ağlamasın o
zaman! Eğer olursam, neler yapacağımı herkes görecek.”
-Fanatik-