Trabzonspor istifalar ile anılan bir kulüp haline geldi.
Trabzonspor'un Spor Toto Süper Lig'de evinde Akhisar
Belediyespor'a 4-2 yenilmesinin ardından Teknik Direktör Mustafa
Reşit Akçay'ın da istifa etmesi bardağı taşıran son damla
olmuştur.
Başarı anlamında içte olmasa dahi Avrupa'da başarı yakalayan
teknik direktör ile en azından sezon sonuna kadar devam
edilmeliydi. Nitekim 9 ayda 2 Teknik adam 4-5 yöneticinin
görevlerinden istifa etmeleri düşündürücüdür.
Trabzonspor spor kamuoyunda istifalar ile anılan bir kulüp
haline geldi. Bunun sorumlularından hesabı elbette kongrede
sorulur.
Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirilen kongreden bu yana 9 ay
gibi bir zaman geçmesine rağmen yönetim kurulundan 4-5 istifanın
olması, asbaşkanın görevinden ayrılması ve sonunda mezara kadar
kalması gereken bazı başkan yardımcılarının pazara kadar bile
duramadan istifa etmelerinin bir nedeni olmalı. Mevcut yönetimin
bağları çözülmüştür daha fazla kalmaları hem kendilerine hem de
kulübe zarar verecektir.
Aslına bakarsanız ben seçimle iş başına gelen her başkanın görev
süresini tamamlamasından yanayım. Ancak göstergelere
bakıldığında eski yönetimin bıraktığı borç yükü karşısında
mevcut yönetimin bu işi daha fazla götüremeyeceği açık.
Eski yönetim kulübün mali kaynaklarını hovardaca harcadığı için
borçlar zirve yapmıştır. Günümüzde bu borçların döndürülmesinin
sıkıntısı haliyle yaşanmaktadır.
Mevcut yönetim için kongreye kadar görevlerinin başında
kalmalılar şeklinde verdiğim desteği şimdi geri çekiyorum.
Artık kalmak mümkün değildir. Ne kalıp Trabzonspor'a sahip
çıkarsınız, ne de Trabzon camiası kalmanızı ister. Tek yok
kalmıştır. O da gitmek.
Trabzonspor'a müteahhit başkan yerine mücahit başkan
aranmalı
Şu bir gerçek ki Trabzonspor'da artık hiç bir şey eskisi gibi
olmayacak.
Ne başkan, ne de bazı yöneticiler…
Hiçbirisi kendini kandırmasın…
Ve bence yol yakın iken olağanüstü kongre kararı alıp bu görevi
bıraksın.. Hiçbir sezon bu kadar kötü bir yönetim anlayışı,
bu kadar inançsız bu kadar ruhunu kaybetmiş bir futbolcu ekibiyle,
bu kadar pasif bir yönetim görmedim..
Sözü fazla uzatmanın hiçbir anlamı yok..
Trabzonspor'da bu yönetim olduğu müddetçe ve kulübü yöneten
basiretsiz, vizyonu ve ekonomik gücü olmayan yöneticilerin iş
başında kaldığı sürece başarıdan bahseden kim varsa
yanılıyordur..
Bordo -mavili kulübün yönetimi İstanbul'dan oluşmamalı.
Trabzonspor'a kentin havasını sürekli soluyan başkan ve yönetim
gereklidir. Müteahhit başkan yerine mücahit başkan aranmalı.
Beşiktaş'ta parasız ama etkili başkan Süleyman Seba gibi başkan
gerekli. Daha açık ifadeyle söyleyeyim Trabzonspor'un eski günlerde
olduğu gibi Şamil Ekinci gibi başkanla yola devam etmeli.
Trabzonspor'a dürüst, dirayetli, sevecen, çalışkan, onurlu,
kulübün parasını yemeyen, yedirmeyen, futbolcu transferlerinde
komisyon almayan, zengin - fakir ayrımı yapmadan herkese eşit
mesafede durabilen, kaliteye önem veren, camianın birlikteliğini
bozup, suni güzellik yapmaya çalışmayan, paramızı boşa harcamayan,
şehrin hassas konularını ve dengelerini bilerek yerine göre hareket
edebilen, sportif konularda araştırma ve incelemeler yapan,
başarılı, çağdaş uzmanı olan kişilerle çalışmaya hazır olan bir
başkan göreve gelmeli.
Çalışmalarımızı hızla bu doğrultuda şekillendirmeliyiz... Henüz
fırsatımız varken…