Trabzonspor maçının sıcak analizi

SEMPATİ FATY PAPY, ANTİPATİ KASIMPATI

Hatırladığımız kadarıyla Özkan Sümer’in bir Afrika seyahatinden dönüşünde Trabzon’a getirdiği genç ve şaşkın bir çocuktu Faty Papy.. Dünyada kaç genç çocuk siyah bir deriyle o yaşta hiç tanımadığı beyaz insanlar arasında kendini ispat ve gelecek kaygısıyla ağır bir sorumluluk isteyen bir işe soyunmaya cesaret edebilirdi ki?

Faty Papy Trabzonspor’a ilk geldiğinde kötü beslenmeye bağlı olarak çelimsizdi. Ama bir hazırlık maçındaki performansı ideal sınırlara çok yakın genç bir yetenek görüntüsü veriyordu. Bu görüntü Faty Papy’i siyah sevimli bir kediyi çağrıştıran ismi kadar sevimli kılıyordu. Daha sonra araya ayrılık girdi.. hüü..Ühüü..! Hollanda’nın 2. lig takımlarından Maastrich’e 1 yıllığına kiralandı.

En son yaşlı Song’un yerel bir gazeteye yaptığı ağır hakaretler düşünüldüğünde genç Faty Papy’e duyduğumuz sempati tavan yaptı. Üstelik Tjikuzu’nun Yattara’nın bir türlü bitmek bilmeyen sorunlarını düşündüğümüzde Faty Papy gözümüzde siyah bir meleğe dönüştü. Trabzonspor’un ligteki gerçekçi pozisyonu düşünüldüğünde Trabzonspor’un geleceği için takımda Faty Papy’e yer açmak bir risk mi? Kaldı ki Trabzonspor altyapısından a takıma dahil edilen Barış Memiş ve Göksu’nun performans değerlendirmelerine bakıldığında olası Faty Papy riskinde ortaya çıkabilecek daha kötü bir durum ne olabilir? Bu açıdan Faty Papy için taraftardaki saklı sempati ile futbolun gerçekleri çakıştığı anda artık Trabzonspor’un geleceği için hesap yapılabilir..

Sempatiden antipatiye geçecek olursak..Trabzonspor ile ilgili birçok başlık var; Broos’un demeçleri, Song’un yerel basın tutumu, kaleci Sylva’nın maddi konulardaki açıklamaları, Tjikuzu’nun sportif istikrarsızlığı, Yattara’nın ülkesindeki büyücülere kadar başvurması.. Zafer Yelen’in yarım sezonda bir türlü iyileşemeyen sakatlığı.. Alanzinho’nun bir türlü parlamayan yıldızı ve son günlerde Broos’un Alanzinho tutumundaki değişimi.. Bir çoğu antipatik..

Madde-1 Bence Trabzonspor’un defanstaki en etkili silahı Egemen Korkmaz..

Madde-2 Trabzonspor takımı Kasımpaşa’da ezan okunduğu süre
içerisinde yan ve geri pas yapabilir..

Madde-3 Şayet Colman Trabzonspor’un orta sahasında trafik polisliğine soyunmazsa bugün pas trafiği karışık bir görüntü verebilir..

Madde 3,5- Trabzonspor’un teknik direktörlük mezarlığı kadar geçerli diğer bir olgu bu sezon Avni Aker’in puan mezarlığına dönüşmüş olduğu gerçeğidir..

Madde-4 ‘’Denize düşen Alanzinho’ya sarılır..’’ sözü Flemenkçe
bir atasözüdür..

Madde-5 Hugo Broos’un Trabzonspor’u başında puan kaybetme imkan ve ihtimali yoktur.. İlk puan kaybında ilk taşı ben
atacağım..

Madde-6 Avni Aker’deki ilk maçta maç öncesi ve devre arasında Cengiz Kurtoğlu’nun ‘’Ezanlar bizim için okunuyor
sevgilim..’’ türküsü çalınabilir..

Madde- 7 Artık sosyoloji kitaplarına Şerif Mardin’in mahalle baskısının yanı sıra Broos’un Faroz baskısını da ekleyebiliriz..

Madde- 8 Ezanların bizim için okunuyor olması çanların Hugo Broos için çalmıyor olduğu anlamına gelmez..

Madde- 9 Hugo Broos’un son açıklamalarından anlaşılan o ki UEFA’nın Şenes Erzik eliyle atadığı bir teknik direktörden çok Papa’nın bir sosyal şövalyesi gibi davranmaktadır..Ve Atapark’taki herkes bunun farkında..

Madde-10 Yukarıdaki maddelerin geçerli olmadığı durumlarda Trabzonspor iç tüzüğüne bakılır..Kasımpatı’ya gelirsek. O bir çiçek türü olup Kasımpaşa ile alakası yoktur.

Adına krizantem (chrysanthemum) denilen Çin’den dünyaya yayılmış yaklaşık otuz farklı çeşidi bulunan hoş bir çiçektir..Kasımpatı’dan Kasımpaşa maçına geçmek gerekirse; birincisi teknik direktörü yalan konuşan bir takımın futbol adına sahada gerçekçi bir duruş sergilemesini beklemiyorduk. Trabzonspor’un klasik kadro zikzaklarına Kasımpaşa karşısında eklenen isim Ferhat..Trabzonspor ‘’Türk usulü’’ güdük bir hareketle penaltı kazandı. Pozisyon evrensel futbol ölçülerine göre penaltı değildi. Ama biraz Selçuk Dereli’nin hayali biraz Umut’a müdahaleyi yapan oyuncunun çapı Colman’a skoru değiştirme şansı verdi. Normal bir takımda tabeladaki leyhte olan sayılar takıma güç verir ve sahada pozitif bir şeyler üretmesi için bir faktör olur. Ama bu durum maalesef  Trabzonspor için geçerli değil..

Kasımpaşa’nın Emre Toraman ve Murat Erdoğan’la attığı gollerde Tony Sylva’ya uzanması için bir şezlong lazım.. Sezon başından beri kaleye gelen toplarda son saliseye kadar bekleyen bir kaleci bu sefer yere erken yatıyor.. Bu yatış futbola
objektif bakan bir gözlemci için neredeyse bir şike yatışı..? Dolayısıyla Trabzonspor’un olası haftalık puan harçlığı da yatıyor.. Trabzonspor genel görüntüsü itibariyle Ersun Yanal’la yakaladığı takım olama eşiğinin de çok gerisine düşmüş bir görüntü verdi.

Bu haliyle ligteki ölü takımları diriltme makinesi gibi.. Adeta şifa dağıtıyor. Oynamaya çalıştığı futbolun net bir karakteri yok..Forvetlerinin rakip defansa karşı merhamet duyguları adeta tavan yapıyor..Bir futbolcu hala ‘’ Trabzonspor için kimin ne söylediği umurumda değil..’’ deyip hala o şehirde kalabiliyorsa söylenecek söz birmiş demektir. Bütün bunlara karşın Kasımpaşa iyi koştu,çalıştı, yardımlaştı ve 1-0 geriden gelip üç puanı almayı bildi. Trabzonspor taraftarına da amatör pıtıpıtılarla yapılan ataklardaki pozisyonlarda dövünmek kaldı. Yılmaz Vural ve Kasımpaşa’yı tebrik etmek lazım. En azından Papa adına çalışan bir ajan gibi kulübü aleyhinde kin kusmadı ve futbol adına bildiklerini taktik şemasında izah ederek galip gelmeyi başardı. Gelelim Hugo Broos’un son haline..Önceki yazımın başlığı ‘’Hu Go Away..!’’ idi.. Ya kimse İngilizce bilmiyor yada Trabzonspor’la ilgili düşüncesi olan hiç kimse yönetimin umurunda değil. \nBroos kovulmakla kalmamalı, Trabzonspor çok uzun süre Avrupa’dan yabancı teknik direktör almamalı.. Bu arada UEFA’daki Şenes Erzik’i Trabzonspor’a verdiği dahiyane katkıdan dolayı tebrik etmek gerekiyor. Bir tebrikte bu atamayı kabul eden Trabzonspor yönetimine..

METİN KONDEL