Trabzonspor yönetiminin, eski başkan Sadri Şener'in kulübü soktuğu mali sıkıntının incelenmesi konusunda mahkemeye yaptığı başvurunun yankıları sürmektedir.
Başkanları arasındaki polemik Trabzon'a zarar
verir
İbrahim Hacıosmanoğlu ve Sadri Şener arasında adeta demeç
savaşlarına dönen atışmalara dün bir yenisi daha eklendi.
"Trabzon kimsenin babasının çiftliği değil" diyen
Hacıosmanoğlu, Şener ve Faruk Özak'ı hedef alarak çok sert
açıklamalarda bulundu.
Keza mevcut Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, eski başkanlar Sadri Şener, Nuri Albayrak ve Faruk Özak'ın adlarının geçtiği sözlü tartışmalar camiaya zarar vermektedir.
Trabzonspor'un eski ve yeni yönetiminde bulunanlara karşı elbette eleştiri yapılacak, muhatapları da eleştirilere açık olacak. Fakat eleştiri yapıcı olmalı, yıkıcı ve kırıcı olmamalı. Özellikle de inanç değerleri üzerine yapılan açıklamalardan kesinlikle kaçınılması lazım.
Hacıosmanoğlu, eski Teknik direktör ve başkanlardan Özkan Sümer'in Faruk Özak'a istinaden söylendiği denilen "Seccadeli sahtekâr!" lafını telaffuz etmesi yakışık olmamıştır. Bu sözü kim sarf etmişse en hafif tabir ile densizlik etmiştir. Bu sözü ilk kullanan kişiye kimse "Beynamaz" demiyorsa oda muhatabına dini ima eden sataşma yapmamalı.Dolayısıyla insanların inanç değerleri polemik konusu olmamalı.
Bu nedenle; Trabzonspor camiasında istisnai yeri olan bordo-mavili kulübün eski oyuncusu ve başkanı Faruk Özak Trabzon'da eleştirilecek en son kişi olmalı.
Trabzonsporlular olarak birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu bugünlerde maalesef basın yayın organlarında taraflar hakkında kırıcı ve rencide edici söylemler duyuyoruz.
Oysa eleştiri ve tenkitlerimizde kırıcı, yıkıcı, karalayıcı rencide edici sözler yerine yapıcı olmalıyız. Bu çirkin ve abes durumun sürmesi halinde zarar gören tarafın Trabzon ve Trabzonspor olabileceği unutulmamalı.
Trabzonspor başkanı başarılarıyla gündeme gelmeli polemikler ile değil.
Şimdi siz Trabzonspor'un mevcut başkanı olarak eleştiriye açık olmalısınız. Tabi yapıcı eleştiriler var bir de anlamsız kırıcı eleştiriler ama ben ilkinden bahsediyorum. Ve size atfen tarihe mal olmuş şahsiyetin tembihlerinden kısmen bahsetmek isterim.
Şeyh Edebali'nin Osman Bey'e Nasihati'nden hareketle
Ey Oğul,
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..
İnsanlar vardır, şafakta doğar, gün batarken ölürler!
Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir!
İki paralık güneşe aldanıp sonrada karda, ayazda kavrulup gitme
Söz sahibisin! Ama; bunları nerede nasıl kullanacağını bilmezsen,
Sabah rüzgarında savrulup gidersin.
Öfken ve benliğin bir olup aklını yener!
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Azminden dönme !
Çıktığın yolu taşıyacağın yükü iyi bil!
Her işin gereğini vaktinde yap.
Açık sözlü ol ! Her sözü üstüne alma!
Gördün söyleme, bildin bilme
Sözünü unutma! Sözü söz olsun diye söyleme!
Atanı say bereket büyüklerle beraberdir!
Unutma ki yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Ululanma, düşmanını hor görme!
Düşmanını çoğaltma, düşmanlığın başını da sonunu da sen belirle!
Haklı olduğunda kavgadan korkma
Bilesin ki
Atın iyisine doru yiğidin iyisine deli derler!
Unutma ki öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Şeyh Edebali'nin Osmangazi nasihatlerinden kısa kesitler sundum. Umarım bu nasihatten üzerine pay alırsın.
Trabzonspor size atalarınızdan miras kalmadı
Bendeniz Nurettin Özgenç olarak, Nuri Albayrak'ın başkan seçildiği dönemde Albayrak ve ekibini destekleyenler arasındaydım. İbrahim Hacıosmanoğlu'da o ekibin içindeydi ve seçim sonrasında başkan yardımcısı seçilmişti. Kongre salonunda Özkan Sümer'in konuşma yapmasını nezaket gereği alkışladığımda aynı tribünde bulunduğumuz Hacıosmanoğlu benim alkışlamama tepki göstermişti. Bende kendisine nezaket kurallarını hatırlatmıştım.
Şimdi derin Trabzon diye tanımlanan kesim, Trabzonspor'u atalarının mirası sanarak şehir dışından yönetilmesini hazmedemedikleri bir gerçektir. Hatta kulüp yönetimi onlara göre kent içinden olmalıydı. Trabzon'un doğu kesiminde yer alan ilçelerden aday olanlara karşı nasıl mücadele edildiğini bilenlerdenim.
Samimî tenkitlere açık olunmalı
Elbette tenkit, bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek maksadıyla incelemek şeklinde tanımlanmaktadır.
Görüldüğü gibi tenkit veya eleştiri, kusurlu, eksik veya sakıncalı olan bir şeye müdahale edip, doğrusunun ve hatasız olanın ortaya çıkması yönünde bir düzeltme çabasıdır.
Şüphesiz, eleştirinin farklı etki yapan tarzları, türleri ve dozları vardır. Kişilik özelliklerine yönelen, başkalarının yanında rencide eden, kişinin beklemediği bir anda donup kalmasına neden olan, umutlarının heves ve heyecanının tükenmesine neden olan yıkıcı eleştiri, aslında eleştiriden çok art niyetli bir saldırıdır. Eleştiri, yıkmak, bitirmek ve yok etmek amacıyla yapılırsa saldırgan bir davranışa dönüşür ve büyük olasılıkla giderek tırmanan olumsuz bir çatışma sürecini başlatır.
Tenkit maksadını aşmamalı
Gerçek eleştiri, yol gösteren, destek sağlayan, moral ve ilham veren, yapıcı ve olumlu ifadeler içeren ve gerçek dostlar arasında olması gereken bir iletişim biçimidir. Böyle bir iletişim tarzına ortam oluşturan ilişki anlayışı, sağlıklı bir eleştiri kültürünün oluşmasına bağlıdır.
Doğru ve sağlıklı bir eleştiri olması için, hoşgörü, sabır, anlayış, etkili ve empatik dinleme, saygı ve nezaket temellerine dayalı olarak fikirler ve konular üzerinde yapılmasını gerektirir. Kişilere ve kişilik özelliklerine yönelik eleştiriler çoğu kez dedikodu, suçlama, şikâyet, saldırı, duygusal taciz ve benzeri nitelikler taşır ve bunların hiçbir yerde yeri yoktur.
Ayrıca konumu ne olursa olsun, kişinin ortaya koyduğu fikirler Trabzonspor ile bağdaşmıyorsa, bu düşüncenin yanlışlığını ortaya koymak gerekir.
Eleştiri dozu, eleştiren ile eleştirilen kişi arasında normalde var olan saygı, sevgi perdesini yırtmayacak düzeyde olmalıdır. Eleştiren kişi de muhatabın olayı kişiselleştirdiği ve nefis müdâfaasına başladığı anda, bu işten vazgeçip, tenkidi orada bitirmesi gerekir.
Trabzonspor'da eski ve yeni yönetim bazında yaşanan bu tip kavgaların, iç çekişmelerin ve yapılan gereksiz açıklamaların neden olduğu zarar/ziyan iyi hesap edilmeli. Trabzonspor gibi bir köklü kulüpte kısır tartışmalar yapılmamalı.
Sevgi ve muhabbetlerimle