Trabzonspor'un kaderi yine değişmedi
Trabzonspor'un 1978'de Liverpool ile başlayan en zor kurayı çekme alışkanlığı, adeta normal hale geldi.
Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme maçları sonunda Portekiz ekibi
Benfica'ya elenerek yönünü UEFA Avrupa Ligi'ne çeviren
Trabzonspor'un hedefi 18 ve 25 Ağustos tarihlerinde karşılaşacağı
Athletic Bilbao'yu geçmek.
Bordo-Mavililerin tıpkı şampiyonluk gibi yıllardır hasret
kaldıkları Avrupa kupalarında üst tura yükselme başarısı için
İspanyol ekibini saf dışı bırakmaları gerekiyor. Ancak özellikle
Avrupa kupaları söz konusu olduğunda şanssızlığı iki kat artan
Trabzonspor için bu kadim gelenek bu yıl da devam ediyor.
1978'de Liverpool ile başlayan gidip gidip en zor kurayı çekme
alışkanlığı, Trabzonspor için artık normal hale geldi adeta. Öyle
ki, bir önceki kurada hemen tüm Trabzonspor taraftarı, Benfica'nın
geleceğinden emindi. Neyse ki bu kez beklenen Tottenham değil,
ikinci kötü kura Bilbao oldu.
Söz konusu Avrupa kupaları olduğunda tek sıkıntısı kura değil tabii
ki Trabzonspor'un. Sakatlıklar, cezalı futbolcular böylesi maçlar
öncesi geçmişte de hiç yalnız bırakmadı Trabzonspor'u. Adrian ve
Zokora'nın cezalı, Piotr ve Henrique'nin sakat olmaları bir anlamda
sürpriz değil yani aslında. Keza Benfica ile oynanan iki maçta
verilmeyen 3 gol ve yanlış kırmızı kart da yabancı değil
Trabzonspor ve Şenol Güneş'e...
ŞENOL GÜNEŞ'İN DEDİĞİ OLDU
Şimdilerde orta yaşlı olan herkes 84'te İtalya'da yaşanan hakem
faciasını çok kolay hatırlar herhalde. O dönemin futbol mafyası,
İnter gibi "büyük" bir kulübün Trabzonspor'a elenmesine razı
olmamıştı. Görünen o ki Trabzonspor için iklim, coğrafya ve bölge
insanının özelliği olan "zor olma" hali kulübün kısmetine de
yansımış.
Dışarıya karşı durum bu iken içeride şampiyonluk yarışlarında neler
yaşandığı ise her gün yansıyor gazete sayfalarına. Şike meselesi
bir yana, asıl geçen yıl yaşanan süreçte medyadaki bazı isimlerin
yaptıkları ortaya çıktıkça Şenol Güneş şaşırıyor mudur acaba? Yoksa
gülümseyip geçiyor mudur? Birkaç hafta önce düzenlediği basın
toplantısında "İşimiz zor ama biz zoru severiz."
demişti Şenol hoca. Ne denir ki? Allah gönlüne göre veriyor
galiba...
Zaman