TRT'nin vücutçu spikeri dayağı anlattı
Türkiye 2011 Vücut Geliştirme Şampiyonu ve TRT spikeri Işıl Okan Aktan geçen hafta kocası tarafından dövüldü.
Türkiye 2011 Vücut Geliştirme Şampiyonu Işıl Okan Aktan TRT'ci
kimliği ile de medyada bilinen bir isim. Aktan, bugün medyaya
yansıyan "eşimden dayak yedim, fiziksel ve ruhsal şiddet
gördüm" açıklamasıyla yeniden gündeme geldi.
Dünya Şampiyonası'na hazırlanıyordu, şimdi kendi deyişiyle
'dövülmüş ve evinden atılmış' bir kadın.
Radikal'den Neşe Düzel'in
röportajı:
Geçen hafta cumartesi günü başınıza ne geldi?
Dokuz yıllık eşim tarafından darp edildim.
Nasıl oldu?
Başından başlayayım: 23-25 Eylül’de Gaziantep’te Türkiye Vücut
Geliştirme Şampiyonası düzenleniyor. Orada dünya şampiyonasına
katılacaklar seçilecek. Yani milli bir sporcu olarak bu müsabaka
benim için çok önemli. Var gücümle hazırlanıyorum. Özel bir
antrenman ve yemek programım var. Saati saatine belli bir diyeti
uygulamam gerekiyor. Ve evde buna uygun yiyecekler hazırlıyorum.
Eşime şunu rica ettim; lütfen benim mönülerime dokunma. Çünkü bir
tansiyon hastasının her gün aynı saatte hapını içmesi kadar önemli
benim o öğünü yemem. Kaslarımın gelişmesi için.
Bu sistem mi rahatsız etti eşinizi?
Hayır, hikâye bundan öncesine dayanıyor. Eşim ben Türkiye şampiyonu
olduğumdan beri çok büyük bir değişim geçirdi. Şampiyonluktan sonra
benimle küstü.
Nasıl?
Kendisinden tebrik beklerken benimle konuşmamaya başladı. Insanlar
kutluyor, o alakasız kalıyor.
Vücut geliştirmeye mi karşıydı?
Bilmiyorum, istemediğini hiç açık açık söylemedi bana. Ayrıca
benimle evlendiği dönemde de ben vücut çalışıyordum. Bizim
evlenmemizdeki sebep de spordu, koşarken tanışmıştık. Yani ona
sürpriz yapmış değilim. O zaman da iri bir kadındım. Eve madalya
getirmem 8 yaşındaki oğlumu çok gururlandırdı ama eşim tuhaf bir
sessizliğe büründü.
Niye küstüğünü sormadınız mı?
“Benimle muhatap olma” diye bir cümle kuruyor, daha ötesi var mı…
Oğluma da “Senin annen arıza” diye telkinler… En çok bu dokundu
bana.
Vücut geliştiren bir kadın olduğunuz için mi
arızaymışsınız?[page_end]
Herhalde. Benzer bir tepkiyi TRT’de gündem spikerliği yaparken de
görmüştüm. Yine başka başarılı olduğum bir alandı ve bu tarz bir
şiddetle karşılaştım evde. Ortada bir sebep yokken yine dayak
yemiştim. Üç yıl önce falan. O günlerde şikâyette bulunmamamın tek
bir sebebi vardı: Oğlum küçüktü. Bir de bu kadar büyük bir şiddet
değildi. Saçımı çekmişti. Bir kere de tokat atmıştı. Kendime
konduramamıştım o zaman, şiddet görmüş olmayı.
En son olaya dönelim…
Eve gelip kendime hazırladığım mönüyü eşimin yemiş olduğunu gördüm.
Tabii afiyet olsun yesin ama üç aydır benimle konuşmayan, benimle
uyumayan bir insandan söz ediyoruz. Tamamen kendi geçimimi kendim
sağlıyordum ve ay sonu yaklaşmıştı. Öğünümü yediğini görünce “Param
yok, sen benim düzenimi bozma” dedim. Feci bir küfür etti. “Ben
yerim, sen de bu evden çektir git” gibi bir şey. Sonra üstüme
atladı. Saçlarımı çok kötü çektiği için kendimi koruyamadım ve yere
düştüm. Kafama ve boynuma aralıksız vurmaya başladı. Bir taraftan
da ayağıyla elime basıyor. Ve korkunç şeyler söylüyor.
Ne diyordu?
“Seni sakat bırakacağım”, “Madem vücutçusun, kaslarınla hareket et,
hadi karşı koysana…”, “Bakalım o yarışmaya nasıl gideceksin”…
Bunları öyle duyuyorum ve üzerime oturduğu için
kımıldayamıyorum.
Karşılık vermediniz mi?
Hırsı geçip üstümden kalkınca ben de doğruldum. O sırada bir şey
yapabilir miydim, çok güzel yapardım. Ama aklıma gelen ilk şey
polisi aramaktı. Çünkü ben kasları birilerine vurmak için
geliştirmiyorum. Vücut sporcusu olabilirim, güçlü kaslarım olabilir
ama ruhum kadın. Sporcu ahlâkı diye bir şey var ayrıca! Polisi
aramak için telefonu aldığımda bu sefer mutfaktan elinde bıçakla
çıkageldi. Ben de yatak odasına kaçıp, kapıyı kapattım. 155’i
çevirdim. Çok şükür ki oğlum anneannesiyleydi.
Polis hemen geldi mi?
Evet. Polis ikimizi de karakola götürdü. Sonra ben rapor almak için
Adli Tıp’a gittim. Göğüs kafesimde, elmacıkkemiklerimde, elimde ve
boynumda darp izleri vardı. Iddia ediyorum, sporcu olmayan bir
kadın o darbelerden sağ çıkmayabilirdi. Çünkü ben bile hâlâ nefes
alırken acı çekiyorum. Neyse ki kırık yokmuş. Bir de çenem yerinden
çıkmıştı, şimdi yeni yeni ağzıma lokma atabiliyorum. Boynuma
indirdiği yumruklar yüzünden üç gün başım döndü.
Adli Tıp raporunda ne diyor?
Ölümcül bir darbe almadığımı. Tabii çünkü sağlam bir kadınım. Beni
boğmak istese bile kaslar yüzünden boğamaz. Sporum hayatımı
kurtardı diyebilirim. Yalnız bu süreçte şiddete uğrayan bir kadının
nelerle uğraştığını görüp ürktüm.
Biraz anlatır mısınız?
Karakoldan ayrı ayrı çıktık, ben birkaç parça eşyamı almak için eve
döndüm. 15 dakika sonra eşim eve geldi. Yani o hırsla gelip bana
tekrar zarar verebilirdi. Bir sürü kadın böyle ölüyor. Hemen memur
beyi arayıp “Niye bırakıyorsunuz” dedim, “Eve geleceğini tahmin
etmemiştik” demezler mi… Kavga edip karakola gitmişiz, bir saat
sonra aynı evdeyiz.
Aranızda yine tartışma çıktı mı?[page_end]
Sadece “Pılını pırtını topla git” dedi. Zaten onu yapacaktım. Iki
gün önce o evde yokken gidip toplanayım dedim ki ne göreyim, kilidi
değiştirmiş. Kendi evime giremedim yani, düşün. Öylece kaldım.
Eşyalarımı da alamadım. Dövülüp sokağa atılmış bir kadınım. Bundan
da utanacak kişi ben değilim.
Şiddet gören kadının bürokratik yükü bitti mi şu anda sizin
için?
Gerçekten yıpratıcı süreçler… Mesela Bakırköy’deki bir devlet
hastanesinde muayene oldum, sonra Adli Tıp’a gittim. Meğer raporu
alabilmek için 75 lira gerekiyormuş. Zaten fiziksel ve ruhsal
olarak darmaduman olmuş bir kadın olarak gidiyorsunuz ve bunu
kanıtlamanız için her adımda sizden para isteniyor. Bu 75 lirayı
verebilecek olan var, olmayıp vazgeçecek olan var. Ben bunlarla
uğraşırken beni döven adam paşa paşa evde oturuyor, havuzuna
gidiyordu.
Boşanma davası açtınız mı?
Evet, hem boşanma davası hem de ceza davası. Üstündeki tüm
arsaları, otomobili dahil aile fertlerinin üstüne geçirmiş. Yani
boşanmayı bir süredir planladığını biliyorum. Benim de itirazım
olmayacaktı zaten. Tek istediğim oğlumun eğitim masraflarını
karşılaması, umarım onu yapar.
Şimdi nerede kalıyorsunuz?
Annemlerde. Allah’tan bana sahip çıkan bir ailem var. Yalnız bizim
evle annemin evi aynı sokakta. Yani karşılaşabiliriz. Kaç gündür
kapıyı sıkı sıkı kapatıyorum, rüyalarıma giriyor. Önce bana
yaklaşmaması için bir karar çıkarmak istiyorum. Çünkü beni
öldürmeyi aklından geçirdiğini düşünüyorum.
Niye?
Sürekli boynuma vuruyordu. Görüyorsun mosmor. Şahdamarımın üstüne
üstüne yumruk attı. Kickbox yapan çok arkadaşı var, bu işleri
bilir. Boyna alınan bu darbelerin bir kişiyi bitkisel hayata
sokacağını da. Saçının kökünden tutup bir kadının niye sürekli
boynuna vurursun ki? Gözüme de morluk olmasın diye vurmadı, ama
elmacıkkemiğime denk geldiği için yine gözüm morardı. Iyi ki de
morardı, karakolda inandırıcı bulunmayabilirdim. O gün yapmadım ama
bir ikinci saldırısı olursa dersini veririm. Bu kez boş bulunmam,
kendimi korurum.
Beni beğenmiyor, basit hayat istiyormuş
Eşiniz fiziksel olarak ondan daha güçlü olduğunuzu mu
düşünüyordu?
Paramı kazandım, iki üniversite bitirdim. O ortaokul mezunu mesela
ve hayatta hiç bunu söz konusu etmemişimdir. Ama o her tartışmada
şunu derdi; iki üniversite bitirmişsin, bir işi beceremiyorsun!
Hiçbir zaman ‘Sus otur’ şeklinde yönlendirilebilen bir kadın
olmamam onda baskı yarattı herhalde. Vücutçu olmamla ilgili
sıkıntısını da çevreme söylediklerinden çıkardım. “Karınızın
başarısı nedeniyle tebrik ederiz” diyenlere “Ben onu hiç
beğenmiyorum” diyormuş.
Size bunu söylemedi ...
Hayır sadece şöyle dedi: “Seni istemiyorum. İstediğim basit bir
kadın ve basit bir hayat…”
Ne iş yapıyor?
Ticaretle uğraşıyor. Aslında sporu da sever. Kas ve yapı olarak
kötü bir durumu yoktur. Ama beni hem bedensel hem de karakter
olarak kendine rakip olarak görmeye başlamıştı.