Türkiye Galatasaray'ı konuşuyor

Oğuz Dizer (Fanatik)
“Yeni sezonun en değerli artılarından biri de, taraftarın takımına güveniyor olması. Tribün coşkusuna aynı duygularla cevap verme peşinde olan bir Aslan topluluğu var şimdi sahada. Rijkaard’ın tercihleri ve özgüvenine saygı duymak lazım. Ayrıca Galatasaray mensubu her futbolcunun, bu formayı hak ettiği için bünyede bulunduğu da bir başka gerçek olmalı.”

Cem Can (Fanatik)
“Oynamadan bu Galatasaray’dan hiçbir şey alamazsınız. Galatasaray, yüksek tempoda çok koşarak hücumu genişletince pas yüzdesi artıyor, rakip kaleye kolayca iniyor. Keita gibi 90 dakika boyunca iştahla ve zevk alarak oynayan bir futbolcu transfer etmiş olmaları da, bu sezonki Galatasaray’ın lezzetine lezzet katacak belli ki... Böyle bir coşkuyu en son Kosecki’de görmüştük, sonu benzemez umarım...”

Mehmet Demirkol (Milliyet)
“Onları bu sene durdurmak zor. Her şeyi deniyorlar. Tempoyu yükseltip, azaltabiliyorlar. Çalışkan sanatçılardan kurulu hücum ekibinin tamamı hareketli oynamayı biliyor. Sadece Kewell’ın biraz daha hareketlenmesiyle, doğrusu Keita ve Arda’nın ayarına çıkmasıyla rakipler için daha da içinden çıkılamaz bir oyuna dönüşebilir bu. Ayrıca Rijkaard’ın değişikliğine rağmen iştahla ve plana sadık bir şekilde oynayabildiler.”

Ahmet Çakar (Sabah)
[page_end]“Galatasaray ürkütüyor... Sakın yazımın başlığı sizleri ürkütmesin ama Galatasaray 100 yıllık tarihinin en iyi takımlarından birine sahip. Oynamayanlar milli takımda, çıkana bakıyoruz müthiş kalite, girene bakıyoruz onda da kalite. Bir de yedeklerde oturanlara bakıyoruz, çoğu as takımın oyuncusu. Bu kadronun 2000 yılının kadrosu kadar kaliteli olduğunu söylesek abartmış olmayız.”

Rıdvan Dilmen (Milliyet)
“Galatasaray biraz tempo yaptı ve üç ilginç gol buldu. Belli bir şey var ki, Galatasaray’ı ilk seyrettiğimde de aynı şeyi düşünmüştüm. Bu sezon penaltıdan çok gol atacaklar. Çünkü Kewell, Arda, Baros, Keita ve Aydın gibi kaleye direkt giden oyuncuları var. Sistem 4-3-3 gibi gözükse de, Arda’da da ikili orta sahanın önünde oynadığı için aslında 4-2-4 formatında oynuyorlar.”

Erman Toroğlu (Hürriyet)
“Frank Rijkaard, geçen maça göre takımın yarısından fazlasını sahaya sürmedi. Şunu özellikle belirtmekte fayda var; Galatasaraylı futbolcular, top hem kendilerinde iken hem de rakipte iken sahayı iyi parselliyor. Hiçbir oyuncu gereksiz yerde durup, pozisyon kaybetmiyor. Bu maç şunu gösterdi; aynen Fenerbahçe gibi bu sene Galatasaray da gol atmadan bir maçı bitirmeyecek.”

Ersun Yanal (Vatan)
[page_end]“Galatasaray iştahsız başladığı maçı, keyif vererek, keyif alarak ve ‘Şampiyonluğun en büyük adayı benim’ diyerek bitirdi... Sarı-Kırmızılı ekip çok iyi hücum yapabilen bir takım. Bunu iştahlı, istekli yapınca çok farklı oynuyorlar. Rijkaard rotasyona uygun ve çok değişkenli bir takım sahaya sürdü. Bu kadar değişiklik olmasına rağmen işlerin çok iyi gitmesi, takımın oturmuş olmasının kanıtıdır.”

Osman Şenher (Posta)
“Galatasaray iyi futbol oynamadı ama stada gelenler 5 tane gol seyretti. Bu sezon Cim Bom, kötü oynayacağı maçlarda da rahat gol atabileceğini herkese gösterdi. Keita takımın en kötüsü gibi göründü. Adam bir penaltı yaptırdı bir de Baros’a gol attırmak isterken top, savunmaya çarpıp filelelere gitti. İşte yıldız futbolcu kendisini böyle gösteriyor. Bu sezon Galatasaray’ın maçlarına gelenler, bol gol seyredecek!”