Türkiye'nin gururu Artist Ahmet
Arda Turan'ı, Barcelona'ya 47 milyon Euro ya satan adam olarak bildiğimiz Ahmet Bulut, Avrupa'nın en önemli menajerlerinden biri olmayı başardı.
Okan ile Emre "gel bizim menajerimiz ol, hem İtalya'da canımız sıkılmaz hem de sen para kazan" diyerek Ahmet'i 'Profesyonel' arkadaşları yaptılar. 2001 yılında Milano'da canları sıkılmasın diye yanlarına aldıkları pozitif karakter Ahmet, 15 yıl içinde Avrupa'nın en önemli menajerlerinden biri haline geldi.
Fitbol Dergisi'nin ilk sayısında yer alan habere göre; Çalıştığı bir meslek grubunun en kötü temsilcilerinden birinin, başka bir meslek grubunda uluslararası başarılara imza atacak kadar yol alması, pek rastlanır bir durum değil takdir edersiniz. Ahmet Bulut'u özel kılan durum da bu zaten... Siz Ahmet Bulut, "Arda Turan'ı, Barcelona'ya 47 milyon Euro ya satan adam" veya "Mario Gomez'i, Beşiktaş'a gelmeye ikna eden işbilir menajer" olarak tanıyorsunuz ama Ahmet'in bu noktaya kadar arkasında bıraktığı pek çok değişik hikaye var.
Fatih Terim'in memleketi Adana'da 4 Temmuz 1969 yılında doğan Ahmet Bulut, Almanya'da kalecilik yaparak futbol hayatına basladı. Hayatının dönüm noktası ise 1993 yılında Rainer Hollman'ın çalıştırdığı Galatasaray'a transfer olmasıydı. Hasbelkader Feldkamp, yakaladığı Hakan Şükür'lü, Arif Erdem'li, Okan Buruk'lu jenerasyonda yer aldı. Onun neden ve kimin tarafından Galatasaray'a transfer edildiğini hatırlayan bile yok. Belki de şu anki menajerlik melekelerini konuşturarak kendini Galatasaray'a getirdi ama 2 yıl kaldığı takımda neredeyse hiç forma giyemedi. Idmanlann değişmez adamı olmayı başardı. Pozitif enerjisi, güleç yüzü ve kırık aksanıyla tüm futbolcuların sevgilisi haline geldi. Rıvayete göre Reinhard Saftig onu "idmanlarda forması kirlenmesin diye yere atlamıyor" gerekçesiyle takımdan gönderdi ama Ahmet Galatasaray'daki futbolcu arkadaşlarıyla bağlantısını hiç kesmedi.
Galatasaray'dan Zeytinburnuspor'a geçti ve "tarihin en kötü kalecisi" ünvanını da oradaki 2 sezonunda aldı. Kendi deyimiyle "Ona gol atma zevkini tatmayan tek forvet kalmadı" o zamanki Birinci Ligde. 78 gollük rekorunun ardından ikinci Ligdeki Ağrıspor'a postalandı. Oradaki 3 sezon da diğerlerinden farksızdı, yine en çok golü hep Ahmet Bulut yedi. 31 Mayıs 2001 Ahmet Bulut'un Ağrısporla sözleşmesini fesh edip futbolu bıraktığı tarih. Ama bu tarih onun için yeni bir başlangıç oldu. Emre Belözoğlu ile Okan Buruk'un, hiç bonservis ödemeden Inter'e transferinin arkasında Ahmet Bulut vardı. O dönem profesyonel menajer değildi. Okan ile Emre "Gel bizim menajerimiz ol, hem Italya'da canımız sıkılmasın hem de sen para kazan" diyerek Ahmet'i 'profesyonel' arkadaşları yaptılar.
Şaka değil, Okan ile Emre'nin 2001 yılında Milano'da 'canları sıkılmasın' diye yanlarına aldıkları pozitif karakter Ahmet,15 yıl içinde Avrupa'nın en önemli menajerlerinden biri haline geldi. Kurduğu ilişkilerde hep net, verici ve samimi olduğu için her seferinde daha büyük kapılar açıldı önünde... 2003'te menajerlik şirketini resmen kuran Ahmet, 2005'te Emre Belözoğlu'nun Inter'den Newcastle United'a transferini sağladı. 2008'de de Emre için Fenerbahçe günleri başlamıştı ve yanında yine Ahmet Bulut vardı. Ahmet Bulut'u Emre Belözoğiu'nun 'başkonsolosu' olmaktan kurtarıp gerçek menajer seviyesine getiren transferler ise 2010'da oldu. Beşiktaş, Guti, Quaresma, Fernandes ve Simao'yu alırken, transferlerin arkasında Ahmet Bulut vardı.
Beşiktaş'ın o dönemki futbol şube sorumluları Serdar Adalı-Cengiz Zülfikaroğlu ile çok iyi iletişim kuran Ahmet, neredeyse Beşiktaş'taki bütün temsil hakkını eline almıştı. Bu ilişkiden iki taraf da çok memnun kaldı. 4 yıldızın gelmesi sırasında Portekizli menajer Jorge Mendes ile ortaklık anlaşması yapan Ahmet, İspanya-Portekiz pazarının kapılarını ardına kadar açmayı başardı. O günden sonra yurtdışından büyük yıldız transfer etmek isteyen her kulüp Ahmet Bulut'un kapısını çaldı.Geçen sezon Chelsea'den Demba Ba'yı 5 milyon euroya Beşiktaş'a getirdi. Bu sezon başında da oyuncuyu 13 milyon euroya Çin'e sattı. Fenerbahçe'nin kurtulamadığı Emenike'yi yıllık 2,5 milyon euroya Katar'a kiralık götürdü. Bruno Alves'i Fenerbahçe'ye getirdi. Bu sezon ise Fernandao'yu Bursaspor'dan Fenerbahçe'ye, Mario Gomez'i Fiorentina'dan Beşiktaş'a getirdi. 38 futbolcusu bulunan Ahmet'i bu yazının konusu yapan transfer ise tabii ki Arda Turan.
3 sezon önce Galatasaraylı yöneticiler "Kimse Arda'ya 10 milyon Euro vermez" derken, Ahmet Bulut-Jorge Mendes ortaklığı Arda'nın 13 milyon Euro'ya Atletico Madrid'e gitmesini sağladı. Arda bu sezon 41 milyon Euro'ya Barcelona'ya transfer olarak "gelmiş geçmiş en pahalı Türk transfer" unvanını aldı. Barcelonalı yöneticilere "Biz bugune kadar ne menajerler gördük, önce kendi paralarını konuşup oyuncu ücretini indirmeyi teklif ederlerdi. Oysa senin menajerin 2 ay boyunca bize 'önce Arda'nın parasını fiksleyelim, benim ücretim önemli değil' dedi. "Şanslı oyuncusun" dedirtecek kadar Arda'yı kolladı sözlesme şartlarında. Ve Arda yıllığı 8 milyon Euro'dan 5 yıllık garanti kontrata imza atarak bu sezonun en büyük transferi oldu. Bunları okurken Ahmet'i çok kolluyorum sanmayın. Mario Gomez'in Türkiye'ye geliş saatini bana söylemediği için ona çok kızgınım. Ama Ahmet yaptığı işle takdir görmeyi hak eden bir menajer. 40 milyon lirayı aşan serveti "Artist Ahmet" lakabını haketmesini sağlayacak kadar kendini sevmesi, eşine bağlılığı, transfer dönemindeki ağzı sıkılığıyla özel bir adam...