Uğur Dündar'dan derbi yorumu
Uğur Dündar, Galatasaray-Fenerbahçe derbisi ve haftanın öne çıkan spor olaylarını değerlendirdi.
Usta gazeteci Uğur Dündar, Cuma günü oynanacak olan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi ve haftanın öne çıkan spor olaylarını değerlendirdi.
İşte Uğur Dündar’ın değerlendirmesi:
- Galatasaray’da Hagi’nin gönderilip, yerine Daum’un getirileceği konuşuluyor. Fenerbahçe derbisi öncesi böyle bir değişim sizce ne kadar mantıklı?
İkinci teknik direktörlük deneyimi gösterdi ki, büyük futbolcu Hagi’den, büyük teknik direktör olamıyor! Hagi, ülkemize gelmiş en başarılı yabancı futbolcuydu. Ama aynı Hagi, en başarısız yabancı teknik direktörler arasında başı çekenlerden!
Derbi öncesinde Gheorghe Hagi’nin gönderilip, yerine Daum’un getirilmesi ise, doktorların ölümcül hastaya moral verebilmek amacıyla “Ne istersen yiyebilirsin! Hatta tuzlu balık bile!” demelerinden farksız bir durum.
Galatasaray’ın sorunu Hagi’nin gidip Daum’un gelmesiyle çözülebilecek kadar basit bir sorun değil. Galatasaray’da yönetimden başlayıp, A’dan Z’ye radikal değişim gerekli.
Arda’ya kulak verin
- Galatasaray Kaptanı Arda Turan, Ankaragücü yenilgisinin ardından, “Bu sezon taraftarımızı çok üzdüğümüzü biliyoruz. Ancak Fenerbahçe derbisinde her şeyimizi ortaya koyacağız” dedi. Bu sözler derbiye nasıl yansır?
Arda Turan’ın sözlerini ciddiye almak gerekir. Sonuçta cuma akşamı iki büyük kulüp bir derbi oynayacak. Galatasaraylı futbolcuların, bugüne kadar aldıkları kötü sonuçları bir nebze olsun unutturabilmek için canla başla oynayacakları ortada. Ama Fenerbahçe’nin de puan kaybına tahammülü yok! Dileğimiz güzel futbol, fair play ve dostluğun kazanması.
Kuddusi Müftüoğlu’nun hataları hep Trabzonspor lehine
- Geçtiğimiz hafta Trabzonspor’un başlattığı demeç savaşları hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye Futbol Federasyonu bu durumda ne yapmalı?
İki hafta önce “Kulüp yöneticileri ellerini hakemlerin yakalarından çekmeli!” uyarısında bulunmuştuk. Tam tersi oldu. Başta Trabzonspor Başkanı Sadri Şener olmak üzere bazı kulüp yöneticileri, hakemleri suçlama yarışına girişti. Demeçlerin tek amacı var: Zaten özgüven sorunu olan hakemleri baskı altına alarak, kendi lehlerine düdük çaldırabilmek!.. Bunda da başarılı olduklarını söyleyebiliriz! Nitekim Trabzon-Kasımpaşa maçının hakemi Kuddusi Müftüoğlu’nun kararları, tüm futbol otoritelerince eleştiri konusu oldu. Kariyerinde “süper” yönettiği hiçbir maçını hatırlayamadığım Müftüoğlu’nun hataları, hep Trabzonspor lehineydi!
Komik ceza
- Kulüp yöneticilerine verilen hak mahrumiyeti cezaları amacına ulaşıyor mu?
Hak mahrumiyeti cezası bana çok komik geliyor! Çünkü hiçbir işe yaramıyor. Unutmayalım! Caydırıcı özellik taşımayan hiçbir ceza,
ceza değildir!
Onur’un yokluğu büyük handikap
- Şampiyonluk savaşının kızıştığı bu dönemde, Trabzonspor’da kaleci Onur’un, Fenerbahçe’de ise Emre Belözoğlu’nun sakatlanmaları, bu takımları ne derece etkiler?
Kaleci Onur’un Trabzonspor’un büyük çıkışında çok önemli payı var! Uzun süre oynamaması, Trabzonspor’un şampiyonluk mücadelesinde büyük handikap olur! Dilerim sakatlığı çok ciddi değildir. Emre Belözoğlu ise Fenerbahçe’nin Konyaspor’la oynadığı maçın yıldızıydı. Emre de Fenerbahçe’nin vazgeçilmezlerinden. Her iki değerli futbolcuya da büyük geçmiş olsun.
Kerameti kendinden menkul hoca!
- Schuster’in son Manisaspor maçında Ernst gibi bir futbolcuyu uzatma dakikalarında oyuna sokmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Schuster’in Ernst’i uzatma dakikalarında oyuna alması, bundan böyle antrenör kurslarında “Bir teknik direktörün asla yapmaması gereken büyük hatalardan biri olarak” okutulabilir! Ernst’e yaptığı davranış, hem emeğe saygısızlık, hem de tutarsızlık açısından bardağı taşıran son damla oldu. Schuster’in kariyerini, yaşam öyküsünü bilmesek, Beşiktaş’taki çizgisine bakarak “Kerameti kendinden menkul hoca!” diyeceğiz. Dileriz Schuster’in kerameti, Beşiktaş’ı daha derin sorunlara ve borç batağına sürüklemez!
Son söz: Hakem hatalarına dayanarak başarı hayali kuranlar, giden gemilerin ardından bakakaldıkları gibi, şu dizeleri mırıldanmaktan kurtulamazlar:
Servi gibi umutlar döndü birer iğdeye,
Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye.
-Hürriyet-