Uluç bir kez daha Terim'e saldırdı
Sivri dilli spor yazarı Hıncal Uluç Galatasaray hakkında yine bomba bir ropörtaj yaptı..
Derbi maçta son anda atılan ve Galatasaray'ın 3 puanı alması ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Fatih Terim için '' Skorun üstüne yatıyor'' diyen Hıncal Uluç'un bu ropörtajı yine tartışma yaratacak..
İŞTE HINCAL ULUÇ'UN ROPÖRTAJI
'Terim'i tanıyamıyorum. Skorun üstüne yatmaya meraklı bir hoca haline geldi. Üçüncü gol maçın bitmesine saniyeler kala gelmese onun da üstüne yatmaya kalkardı'
Galatasaray çekişmeli bir karşılaşmanın ardından Beşiktaş'ı 3-2 mağlup etti. Uzatma dakikalarında Elmander skoru belirleyen isimdi.
Maçla ilgili neler söyleyeceksiniz? İki takımı nasıl buldunuz?
Türk spor medyasının ne kadar palavra bir medya olduğunu bir kere daha gördüm. Okuduklarıma inanamıyorum.
Uzatma dakikaları içinde birebir karbon kopya iki pozisyon var. Birinde Almeida dışarı vurdu, öbüründe Elmander içeri vurdu. Tersi olsaydı; Almeida'nın vuruşu içeri girseydi de Elmander'in kafa vuruşu direğin üstünden auta gitseydi gazeteler ne yazacaklardı?
Başlıkları nasıl olacaktı?
Eleştirileri nasıl olacaktı? Son üç dakikadan söz ediyorum. Son üç dakikadaki iki pozisyondan...
Kendi sahasında oynanan bir maçta 2-1'e kadar rakip kaleye 2 şut atan bir Galatasaray'ı methediyorlar ya! 'Galatasaray'ın iyi oynadığını' söylüyorlar.
İkinci gol 52. dakikada geldi. Galatasaray, Arena'da 52 dakikada 2 şut atmış! Bu oyun nasıl iyi olabilir.
Üstelik bu 52 dakika içinde Beşiktaş'ın bütün akınları ama bütün akınları Galatasaray'ın kaptırdığı toplarla başlamış! Şimdi Barcelona gibi pas yapacak ya Galatasaray!.. Barcelona o pasları çok akıllı yapıyor. Barcelona'nın pasları yüzde 99, yüzde 100 isabetli.
Çünkü Barcelona'da bir adam topu ayağına aldığı anda üç kişi boşa koşarak kendini gösteriyor 'Topu bana atabilirsin' diye... Ayağında top olan adam o üç kişiye bakıyor; en garantili hangisi ise ona atıyor. Yani topla verdiği adam arasında ve civarında rakip yok. Aptalca bir yanlış vuruş yapmazsa gördüğü yere gidiyor top. O zaman sabaha kadar oynuyor Barcelona.
BOŞA ÇIKIP TOP ALAN YOK
Galatasaray'da biri topu ayağına aldığı zaman boşa koşan adamlar
yok.
Top ayağında biri var, geri kalan 9 kişi Muslera nasıl duruyorsa
kalede öyle duruyorlar. O duran adamlardan birine pas atmak
zorunda! Duran adamın yanında da Beşiktaşlı biri duruyor.
O zaman bir yerde kaptırıyorlar.
Kaptırdığı anda da Beşiktaş'ın kontratağı başlıyor.
Beşiktaş 16 tane şut atıyor, Galatasaray 2 tane şut atıyor! Nereden
geliyor o 16 tane şut; Galatasaray'ın kaptırdığı toplardan...
Santrada top çevirirken kaptırdığı toplar yüzünden kontratak
yemekten rakip kaleye gidemiyor.
Sonra bu Galatasaray 'harika oynamış', 'Fatih Terim çok
harikaymış.' Melo'yu kenara alan bir hoca için 'Maçı çok iyi
yönetti' nasıl denebilir! Elmander 'Ben bittim. Ayakta duracak
halim yok' diye bağırıyordu. Ama Elmander kafa golünü attı
ya...
Maçın başından beri 'Necati' diye bir oyuncu var mıydı? Necati hiç
olmazsa saklanıyor! Emre Çolak... Top istiyor ve kaptırıyor. Necati
eksik oynatıyor, Emre Çolak, Beşiktaş'tan oynuyor.
45. dakikadan sonra bunların sahada olma hakları yok. Kenarda Fatih
Terim gibi bir hoca varsa... Hayır!
Fatih Terim skorun üstüne yatmaya meraklı bir hoca haline geldi bu
sene...
Tanıyamıyorum. 1-0 öne geçiyor; 'Aman bunun üstüne yatalım.' 2-1
öne geçiyor 'Aman bunun üstüne yatalım.' Allah'tan üçüncü golü
maçın bitmesine saniyeler kala attılar. Yoksa onun da üstüne
yatmaya kalkardı.
Galatasaray'a 1-0'ın yetmeyeceği birinci devrenin sonunda belli.
Öyle geliyor Beşiktaş çünkü... Hangi Beşiktaş?
10 günde 4 maç oynamış; 'yorgun, bitkin, ayakta duracak hali yok'
denen Beşiktaş! Deplasmanda oynayan, seyircisi olmayan Beşiktaş'tan
mucize bir şeklinde kurtuluyor Galatasaray!
KÖTÜ OYUNDA YARIŞIYOR[page_end]
Ondan sonra Galatasaray'a övgüler yağıyor. Niye; çünkü puan
cetvelinde 9 puan önde... Niye; 9 puan önde?
Çünkü bütün takımlar dökülüyorlar!
Türk futbolunun olabilecek en kötü senesi. Fasulye ligde, fasulye
takımlar.
Koyunun olmadığı yerde keçi Abdurrahman Çelebi!.. Galatasaray keçi
bile değil!.. Ortada koyun da yok, keçi de yok. Onun için 'mee'
diyen Abdurrahman Çelebi.
Fenerbahçe yenilmiş, Trabzon yenilmiş.
Kimlere yenilmiş bir bakın! Küme düşen takımlar neredeyse playoff'u
garantileyenleri yeniyorlar! Böyle bir lig... Herkes kötü oynamakta
yarışıyor.
Herkes kaybetmekte yarışıyor.
* Semih'in düşüşü sürüyor. İlk gol öncesi çalım yedi, kendi
kalesine gol attı. Çift sarı karttan atılabilirdi de...
Semih atılabilirdi. Semih kötüydü; Ujfalusi iyi miydi? Gol pasını o
verdi!
Birinci yarıda Almeida iki metre gerisinden topu alıp fırladı iki
metre önüne geçti, yetişemedi!
Galatasaray'ın Semih-Ujfalusi göbeği felaket. Hayır inat! İlle
Eboue, Semih, Ujfalusi, Hakan Balta!.. Ben dördünü de oynatmam
orada. Eboue'yi sağ açıkta oynatırım, Ujfalusi'yi onun yerine
koyarım. Onun dışında o geri dörtlüyü hayat boyu oynatmam. Ama
ezberlemiş 'Kazanıyoruz madem, böyle gitsin.' Ee gitsin,
peki!..
SAHTE OYUNCU İSTİYOR
* Galatasaray tribünlerini nasıl buldunuz? Bu defa Arena tamamen
doluydu ve dikkat çekici şovlar vardı.
Bir defa şunu düşünüyorum; Galatasaray'daki boş yerlerin büyük bir
bölümü kombine bilet alıp da gelmeyenlerden...
Bunun farkına vardım. Adamın kombine bileti var, yeri var ama
gelmiyor maçlara. Diyorum ya öyle bir fasulye lig ki... Bir de
Arena'nın bu gidişi gelişi de zor. Havalar da kötü. 'Niye gideyim'
yani!
Bu hafta biraz Galatasaraylı olduklarını hatırladılar sanki...
Fenerbahçeliler bir kulüp, bir takım nasıl tutulur bunu çok iyi
gösterdikleri için üst üste, kafalarını vura vura... Herhalde 'Ya
bizim de bir şeyler yapmamız lazım' diye düşündü birileri diye
tahmin ediyorum.
Maçta da genel görünüm iyiydi.
Küfürsüz, meşalesiz, sahaya bir şeyler atmadan, etmeden...
Futbolcular da tribünleri tahrik etmediler.
Engin hariç... Dokunulmadığı halde kendini yere atıyor. Ben böyle
bir şey görmedim ve Fatih Terim bunun önüne geçemeyecek adam
değil.
Demek ki Fatih istiyor. Fatih takımında böyle bir sahte oyuncunun
olmasını istiyor. Milli takım hocasıyken Emre'yi de
desteklerdi!
Ben Galatasaray Teknik Direktörü olacağım da benim takımımda
yanından birisi geçtiği zaman otomobil çarpmış gibi kendini yere
atan bir adam olacak. Hakemlere de hayret ediyorum. Ben hakem olsam
Engin 15 dakika oynar. Ben Fatih Terim olsam Engin yedek olarak
dahi sahaya çıkamaz. Tribünde oturur. Aziz Yıldırım 'şike' diye
hapiste, Engin sahada kahraman! Aziz'in ne yaptığı belli değil,
Engin'in ne yaptığını televizyon kameraları her maç gösteriyor. Bu
Enginlerin futbol oynadığı bir ülkede kimin şike mike diye dava
etme hakkı var! Herkes birbirini aldatmakla meşgul, görüyoruz.
Geçen hafta Necati aldatıyordu hakemi bu hafta Engin aldattı.
ALKIŞLAYAN ŞİKECİ DEĞİL
* Elmander ve Emre'nin de böyle kendini yere bıraktıkları
pozisyonlar var.
Demek ki Fatih Terim bunu istiyor. 'Siz bakmayın Hıncal Uluç'a ne
yutturursanız kardır' diyor, ne bileyim ben. Çünkü benden başka da
bunları yazan eden yok.
Güya Fenerbahçeli medya... 'Fenerbahçe'yi övmekten bir de
Galatasaray'a saldırırsak ayıp olur herhalde' diyorlar. Bunlara göz
yumuyorlar.
Böyle bir şey olur mu! Fairplay en önemli unsur. Buna aykırı her
davranışı teşhir edeceksin. Hangi takımda kim yaparsa yapsın, milli
takım dâhil. Hayır. Hakemi uyutup penaltı alıp maçı kazandın mı
herkes bayram yapıyor. Ama Aziz Yıldırım içeride!.. O tribünde o
sahte penaltı ile gole alkış tutanlar, tezahürat yapanlar şikeci
değil; Aziz şikeci. Yok ya!..
ALLAH SONUMUZU HAYIR ETSİN
Türkiye Futbol Federasyonu genel kuruluna tek aday olarak giren
Yıldırım Demirören beklendiği gibi başkanlığa seçildi. Bundan sonra
nasıl bir süreç bekliyorsunuz?
Bundan sonra ne yaşanacak bilemiyorum; bildiğim Beşiktaş bayram
yapıyor. Bu atamanın arkasında 'Başbakan var' deniyor. Ata Aksu'nun
çekilmesi de 'siyasal iktidarın Demirören'den yana olduğu' şeklinde
yorumlanabilir.
Tahmin ediyorum Beşiktaşlılar, Başbakan'ı çok sevecekler. 'Bizi
kurtardı' diye...
Mali kongredeki konuşmasını kendi sesinden dinledim. Orada bile
"Kulüpten alacağım 103 milyon lirayı bağışlıyorum; bir şartla"
diyor. "Benden sonra gelecek başkanlar da kulübe verecekleri
borçları bağışlayacaklar." Bu nasıl bir şart?
AMA VARSA SİLİP ATMALI[page_end]
Gelecek başkanın kim olacağını biliyor musun? Gelecek başkan kulübe
böyle babasının servetiyle bol keseden bağışta bulunabilir mi? Bir
başkan gelir; 'Beşiktaş'ın onun bunun parasına ihtiyacı yok. Ben
Beşiktaş'ı kendi geliriyle yaşayan bir kulüp yapacağım' derse ne
olacak mesela!..
103 milyon lirayı bağışlıyor musun, bağışlamıyor musun? Bana o
sorunun cevabı lazım. "Bağışlayacağım ama..." Bir laf vardır: Bir
cümlenin içinde ama varsa ondan evvel söylenenleri silip
atabilirsin.
Bu Demirören'e Türk futbolunu emanet ediyoruz. Niye emanet
ediyoruz: "Hiçbir kulübe hiçbir ceza gelmeden, gerekirse UEFA'yı ve
FIFA'yı da karşımıza alabiliriz" dediği için!..
Türkiye'nin kimbilir kaç sene ihraç edilmesini göze alarak
getiriyoruz. Allah, Türk futbolunun sonunu hayır etsin. Daha fazla
konuşmaya gerek yok.
'DA' EKİ ÇOK ÖNEMLİ
* Şike davasında savunmalar tamamlandı ve mahkeme 23 tutukludan
7'sini serbest bıraktı.
Serbest bırakılma kararları doğru.
Ama niye hepsi serbest bırakılmadı; yanlış olan bu... Şekip
Mosturoğlu'nu, Mecnun Otyakmaz'ı tutuksuz yargılanmak üzere
bırakıyorsun; Aziz Yıldırım'ı niye bırakmıyorsun? Birinin bana bunu
mantıklı bir şekilde izah etmesi lazım.
Aziz Yıldırım savunmasında, "Bu hareket bana karşıdır" diye çıktı
ortaya...
Sanki öyle...
Tahliye edilenlere bakıyorsun; edilmeyenlere bakıyorsun. Aziz
Yıldırım'ın suçlu ya da suçsuz olduğunu söylemek başka bir şey...
Onun davanın sonunda anlayacağız biz. Ama tutuklu kalması için bana
bir sebep gösterilmesi lazım. Aziz Yıldırım delilleri mi
karartacak, kaçma tehlikesi mi var?
Hangi delili karartacak? 400 sayfa var zaten...
Mesela Mecnun Otyakmaz mı kaçar, Aziz Yıldırım mı kaçar?
TAKTİK HATASI YAPTI
* Yıldırım savunmasında ilk gün Galatasaray ve Trabzonspor'u hedef
aldı.
Ardından iddianamedeki iddialara yanıt verdi. Tatmin edici buldunuz
mu?
Savunmada dikkate değer bir şey yok. Aziz Yıldırım orada bir taktik
hatası yaptı. Bir yandan avukatları bir yandan yönetimdeki
şakşakçılarının gazına gelip, durduk yerde bir "Galatasaray da
kirli" savunması yaptı. Bu 'da' eki çok önemli... Birisi kendisini
savunurken 'da' ekini kullanıyorsa 'suçu kabul ediyor' demektir.
'Bülent de suçlu' diyorsan ben suçluyum zaten!.. 'Ben suçluyum.
Tamam beni yargılıyorsunuz da Bülent'i niye yargılamıyorsunuz?' Bu
manaya gelir. Sanane Galatasaray'dan!.. Sen başından beri dimdik
duruyorsun, "Ben masumum ve masum olduğumu kanıtlayacağım"
diyorsun. "Ben masumum ve masum olduğumu kanıtlayacağım" diyen
insan "Galatasaray da şike yaptı" diye ortaya çıkar mı? Galatasaray
da yaptıysa eğer demek ki sen de yaptın ki böyle diyorsun. Çok
yanlış bir savunmaydı ve Aziz Yıldırım'a çok puan kaybettirdi.
PUROLARINI YAKIYORLAR
Bir de zaten ben baştan beri Fenerbahçe-Galatasaray düşmanlığını
körükleyenlere çok öfke duyuyorum.
Çünkü ben Fenerbahçe ve Galatasaray'ın dost oldukları dönemde, spor
karşılaşmaları dışında adeta tek camia gibi oldukları dönemde
büyüdüm ve gazeteciliğe başladım. Her yaz Kadıköy'de
Fenerbahçe-Galatasaray bayramı yapılırdı. Şimdi Fenerbahçe maçına
Galatasaraylılar gelmiyor, Galatasaray maçına Fenerliler gelmiyor.
Ne hale getirdiler! Bu tetikçiler yüzünden...
Üsttekiler birbirlerine sallıyorlar sallıyorlar ondan sonra şeref
tribününde yan yana oturup purolarını yakıyorlar.
Ondan sonra aşağıdakiler birbirlerini bıçaklıyor, öldürüyor,
kesiyor. Buna kimse bir şey demiyor! Futbolda Şiddet Yasası bunun
için çıktı.
Fenerbahçe yönetiminin bu olayın başından beri yaptığı her konuşma
Galatasaray düşmanlığı üzerine kurulu ve Futbolda Şiddet Yasası'na
aykırı.
Aziz Yıldırım da savunmasına öyle başladı!..
Şimdi Galatasaraylılarla, Fenerliler taşlarla, sopalarla,
bıçaklarla birbirlerine girerse ne olacak? Kim sorumlu olacak?
Röportaj: Bülent CAN