Uluç'tan Aydınus'a ağır sözler!
NTV'de yayınlanan 90 Dakika programında Hıncal Uluç, Galatasaray - Fenerbahçe derbisinde yaşanan olayların suçlusunu buldu..
NTV'de yayınlanan 90 Dakika programında Hıncal Uluç, Galatasaray - Fenerbahçe derbisinde yaşanan olaylardan Fırat Aydınus'u sorumlu tuttu.
FUTBOLCULAR FAİL DEĞİL KURBAN
"Galatasaray-Fenerbahçe maçında futbol konuşulacak bir şey yok. Bu
benim için sürpriz bir olay değil. Sürpriz olmayacağını da kendi
köşemde yazdım zaten. Bu kadar kötü futbolun oynandığı bir yerde
maçın adı derbi olsa ne olacak olması ne olacak. Gökten bir
mucizenin de ineceği yok. Önemli olan futbol dışındaki olayların
maçın içindeki futbol zerrelerinin de önüne geçmesi. Hedef
tahtasında kırmızı kart gören futbolcular var. Tartışmalar onlar
üzerine. Soğukkanlı baktığım zaman, kırmızı kart görenler dahil,
bence bu futbolcular olayın failleri değil kurbanları... Biz bir
kurban panayırı hazırladık, kurbanlıkları da oraya dizdik. Bu
çocuklardan bu koşullarda herhangi farklı bir davranış bekleme
hakkımız pek yok. Maçın başladığı andan itibaren yöneticilerin
tavırları, medyadaki kışkırtıcı söylemler, yazılanlar,
eylemler...
[page_end]BAŞ SORUMLU FIRAT AYDINUS
Bu çocukları kurban haline getiren sahanın içinde de bir takım
faktörler var, bunların başında da maçın hakemi geliyor. Fırat
Aydınus denen adam, 5. dakikada yan hakeme söylemedik laf
bırakmayan Sabri'ye sarı kartı çıkarabilseydi ki, ben olsaydım
kırmızı çıkarırdım, maç muma dönerdi.
Hakem Sabri'nin omzuna elini atarak, 'ben bu maçı eyyam ile
yöneteceğim' dedi. Bundan sonra da futbolcular bildiklerini
yaptılar. Bir hakeme yapabileceğin en büyük kötülük, onu seyirciye
şikayet etmektir. Sabri yan hakemi elleriyle kollarıyla Galatasaray
seyircisi önünde yerin dibine sokuyor. Bunu cezasız bırakamazsın
orta hakem olarak. Bunu cezasız bıraktıktan sonra senin hakemlik
otoriten de kalmaz ortada maç da kalmaz. Ondan sonra da ipin ucu
kaçtı. Daha sonra uzun süre hiçkimseye kart gösteremedi. Göstermeye
başladığı zaman da çok geç olmuştu ve neticede 4 tanesinin başında
patladı. Ama maçın o hale gelmesinin bir numaralı sorumlusu Fırat
Aydınus...
ZARARLI BİR SEYİRCİ KİTLESİ..
Maç başlıyor, maçtan başka her şey başlıyor. Çirkin bir tribün. Maç
seyretmeye, güzel vakit geçirmeye gelmiş insanlar yok. Kendi
kendilerini eğlendirmeye gelmiş, bunu da rakip diye düşündüğüne
küfür ederek; kendinden düşündüğü için de arabesk şarkılar
söyleyerek bu vakti geçirmeyi planlamışlar. Oynanan oyunla hiç
alakaları yok. Tuttuğu takıma zerre kadar faydası olmayan, tam
tersine zararlı bir seyirci kitlesi vardı.
[page_end]BEN OLSAM STADI SEZON BİTENE KADAR
KAPATIRDIM
Galatasaray açısından söyleyeyim, ben Galatasaray yönetecisi olsam
maçta çıkan olaylar yüzünden Ali Sami Yen Stadı'nın sezon sonuna
kadar kapatılması için Türkiye Futbol Federasyonu nezlinde gizli
kulis yaparım. Galatasaray bu stadyumda seyircisiz oynasa daha iyi
sonuç alır.
EMRE'Yİ TARAFTAR ÖFKESİ BESLEDİ
Sahanın en iyi oyuncularından bir tanesi Emre Belözoğlu'ydu.
Fenerbahçe'ye geldiği günden beri en başarılı oyununu oynadı. Milli
maçın ardından eli belinde santra yuvarlağının başında dolaşmaktan
başka bir şey yapmıyor dediğimiz Emre, sahada basmadık yer
bırakmadı; niye? Çünkü Fenerbahçe ısınmaya çıktığı andan itibaren
Galatasaray seyircisi Emre'ye müthiş bir adrenalin yüklemeye
başladı. Öfke kadar adrenalin yükleyen bir başka şey yok. Emre'yi
sahanın en iyisi yapacak kadar hırslandırdığının farkında olmayan
bir Galatasaray seyircisi var. Böyle bir ortamda futbolun güzel
olmasını nereden bekliyorsun.
BAŞKANLAR LİDERLİĞİ ÖLDÜRDÜ
İki takımda da saha içinde liderlik edecek adam yok. Bu çok önemli.
Aragones de Bülent Korkmaz da bunlar değilller. Hareketleriyle,
jestleriyle, mimikleriyle takıma hükmedebilecek, otorite değiller
ikisi de. İki takımın da saygın menajeri yok ve iki takımın da
lider durumda kaptanı yok. Olayların olup bittiği sıradaki
kaptanlara bakar mısın? Semih ve Ayhan... Olayların üzerindeki baş
oyuncular. Kaptanlığı öldürdük biz, bitirdik. Kötü yönetilen
kulüplerde bu da oldu. Çünkü kulüplerin başındaki insanlar,
kendilerinin dışında otorite istemez hale geldi. Şeref tribününde
oturanlar dahil, sahanın etrafında oturanlar içerdeki çocukların
hepsinden daha fazla suçlular."
[page_end]KOCAELİSPOR-BEŞİKTAŞ
"Taner'in sakatlanması, penaltı pozisyonu, İbrahim Üzülmez'in
kaptırdığı topta kalkan faul işaretine orta hakemin uyması gibi...
Ama geçen hafta da Sivasspor'a hakemler Denizlispor maçında puan
hediye etmişlerdi. Bu defa da Beşiktaş ile ödeşleştirdiler de
diyebilirsin. Bunlara normal hakem hatası da diyebilirsiniz, ama
işte diyemiyorsunuz. Dilerim, Kocaelispor küme düşer, Beşiktaş
şampiyon olursa bu maçın hakemi Bülent Yıldırım herhangi bir
vicdani rahatsızlık duymaz. Normal bir hataysa bunlar duymaz. Fakat
kafasında bir takım soru işaretleri varken düdüğü çalmış ya da
çalmamışsa çok rahatsız olacaktır ligin sonunda."
HAFTANIN OLAYI
Galatasaray Bayan Basketbol Takımı'nın FIBA Cup'ı kazanmasını
haftanın olayı olarak gösteren Uluç, "Bu takım bazında Türkiye'nin
Avrupa ve Dünya düzeyinde kazandığı beşinci kupa oluyor. İkisini
geçen sene Galatasaray Engelli Basketbol Takımı kazandı. Daha önce
Galatasaray UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı almıştı. Biz herhangi bir
spor dalında iyi organize olduğumuz, elimizdeki imkanları doğru
kullandığımız zaman çok iyi sonuçlar alabiliriz. Herhangi bir
aşağılık kompleksine kapılmaya gerek yok. Büyük düşüneceksin, büyük
hedefler koyacaksın ve o büyük hedefler için doğru adamları seçip
doğru organizasyon yapacaksın" dedi.