Wimbledon'un vazgeçilmez geleneği
Dünyanın en eski ve en prestijli tenis turnuvası Wimbledon'da, yıllardır devam eden vazgeçilmez gelenekler var..
Turnuvanın devam ettiği iki haftalık süre boyunca kortlarda büyük heyecan yaşanırken, kortların etrafına kurulan dev ekranlar, müzik dinletileri ve yiyecek-içecek stantlarıyla da izleyiciler festival alanına dönen Wimbledon'da keyifli vakit geçirebiliyor.
Wimbledon deyince akla sporcuların beyaz giyme zorunluluğu gibi protokol kuralları, yağmur nedeniyle ertelenen maçların yanı sıra ''çilek ve şampanya'' geliyor.
Turnuvayla özdeşleşen çilek ve şampanya tüketimi geleneği aslında çok eskiye dayanıyor. Ortaçağ toplumlarında refah, barış ve mükemmelliği simgeleyen çilek, zamanla Wimbledon'ın da simgesi haline gelmiş. İngiltere'de özellikle ilkbahar ve yaz aylarında çilek üretimi ve tüketimi artıyor. Bu durum Wimbledon'a da yansıyor.
Turnuvada yılda yaklaşık 30 ton çilek ve 7 bin litre krema tüketiliyor. Bir kasesi yaklaşık 2,5 sterline (yaklaşık 6 TL) satılan çilek ve krema ikilisine, şampanya da eşlik ediyor. Turnuvanın ''seçkinliğini'' simgeleyen şampanya satışı, kortların etrafında kurulan stantlardan yapılıyor. 1877'den bu yana düzenlenen ve dünyanın en prestijli tenis turnuvası olan Wimbledon, maç biletlerinin pahalılığının yanı sıra, sattığı yiyecek ve içeceklerin farklılığıyla da bu unvanını elinde tutmaya çalışıyor.