Öyle bir durumdayız ki maçı izlesen
de izlemesen de fark etmiyor. Twitterda takip ettiğin kişiler sana
maçın gidişatını, pozisyonlarını, oyuncu değişikliklerini, kaçan
golleri tek tek paylaşıyorlar. Zaman zaman bu yola bende
başvurmuyor değilim. Maç izlerken takipçilerime bende maç ile
ilgili görüşlerimi ve analizlerimi paylaşırım.
Facebook’un pabucu dama atıldı
desek yeridir. Çünkü bu twitter sanat, iş, spor ve siyasi dünyanın
buluştuğu bir nokta haline geldi. Tüm muhabirler son dakika
gelişmelerini twitterdan paylaşıyorlar. Kanallar spor haberlerini
twitterdan yayınlıyorlar. Magazin haberleri yine Twitterda…
Neredeyse programların tamamında
twitter için yer ayrılmış durumda. Genel olarak tüm oyuncular
twitter kullanıyor. Mesajlarını oradan veriyorlar. Ropörtaj yapmaya
bile gerek kalmıyor. Twitter sayesinde Sow’un serbest kalma
maddesinin olmadığını Ömer Temelli’den öğrendik. Fakat alacağı
ücret konusunda içime sinmeyen konular hakkındaki sorularımı
yanıtsız bıraktı.
Az zamanda çok maç
Hafta içi maçların çoğalması ile
herkes zora girdi.
Muhabirler koşturmacandan
evlerinin yollarını unuttu.
Canlı yayın araçları
sürekli gurbette.
Futbolcular artık antrenman
mı yoksa maç mı yapacaklarını karıştırdılar.
İzleyenler kaçıncı haftada
olduğunu unuttu.
Yani bu zorlu süreç herkesi yordu.
Perşembe günü Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın maçları var. Hemen 3 gün
sonrada Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında derbi maçı var. Bu maçın
temposu beklentimizin altında olabilir. Takımların kötü
oyun oynamaları halinde 3 gün önceki maçı bahane edeceklerinden
emin olabilirsiniz. Hatta maç sonu röportajlarda 3 gün önce maç
oynadık diye serzenişte de bulunacaklar. İngiltere Liginde
bu tür maçlara alışık olan takımlar inanın hiç şikayetçi değiller.
Bizim takımlar yatmaya alışık olduğundan, bu tür sık maç
oynadıkları dönemde şikayet ediyorlar.
Mehmet Ali Aydınlar bunu hak
etmiyor.
Süreci başından beri yönetemediler.
Aldıkları kararların arkasında dik duramadılar sürekli revizyon
yaptılar. Bazen karar alamadılar. Bu sürecin sorumlusu TFF’dir. Ama
ben Mehmet Ali Aydınlar’ı bu dönemde başarısız
bulsam da kendisine sarf edilenlere kesinlikle katılmıyorum.
Onunda diğer
Fenerbahçe’liler kadar Fenerbahçe’li olduğunu
biliyorum.
Sponsor olarak takıma
sağladığı katkı unutulmamalıdır.
Fenerbahçe Acıbadem’in tüm
maçlarını izleyen ve tribündeki Fenerbahçeliler gibi sevinen bir
adamı Fenerbahçe düşmanı ilan etmek doğru olamaz.
Süreçteki hatalarına bende sizler
kadar kızmakla birlikte şu an itibari ile tarafsız davranmak
zorunda olduğunu bilmemizde fayda var. TFF Başkanı oldu diye külüne
zarar verecek işlere bilinçli bir şekilde imza atması asla söz
konusu değildir. Bunları Türk futbolunun başına ilk kez gelen büyük
bir olaya bağlıyorum. İlk kez başa geldiği için hele ki göreve
geldikten 3 gün sonra olduğu için ne yapacaklarını bilemediler.
Doğru ya da yanlış yapmalıydılar ama ben Uefa ile görüşme
yapan kişiler hariç, başkanın bu konuda bilinçli bir
kampanya yürüttüğünü düşünmüyorum. Uefa kendi
müsabakalarında sonuçlanan 7-1’lik Lyon maçının hesabını vermeden
kimseden hesap sormaya kalkamaz.
Federasyon bu saatten sonra cesur
olmalı. Kurullar dosyaların tamamını incelemeli. 58.madde ne
diyorsa uygulanmalı. İkinci alternatif olarak da mahkeme sonucunu
beklemeli. Bu işler içinde sürekli birilerine hesap vermemeli.
https://twitter.com/#!/muhmed83