Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Türk futbolunda amaçlarının yabancı hakem ithal etmek değil, Türk hakem ihraç etmek olduğunu söyledi.
Antalya Belek'te gerçekleşen Merkez Hakem Kurulu Semineri'nde (MHK), TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Türk futbolunun geleceği ve hakemler hakkında bir takım açıklamalarda bulundu ve yabancı hakem tartışmaları yapmanın ayıp ve akıl dışı olduğuna değindi.
Yabancı hakem isteyenlerin Türk futboluna ihanet ettiğini savunan bir dönem Beşiktaş başkanlığı yapan günümüzün TFF Başkanı Demirören'e bir hatırlatmada bulunalım.
Türk futbolunda yabancı hakem istemek ihanet ise; Beşiktaş başkanlığı yaptığı zamanlarda onca yabancı futbolcu transfer edene ne denilmeli?
Zira Yıldırım Demirören, siyah-beyazlı kulüpte 8 yıllık başkanlık döneminde transfer ettiği 84 futbolcunun 35'in yabancı olduğuna göre, kimin Türk futboluna ihanet ettiğini spor kamuoyu elbette takdir edecektir.
Beşiktaş'ın Yıldırım Demirören'in göreve geldiği 2004-05 sezonundan 2011-2012 sezonuna kadar yaptığı yabancı transferler ve geldikleri sezonlara şöyle bir bakalım;
2004-05 Sezonu: John Carew, Juan Francisco Garcia “Juanfran”,
2005-06 Sezonu: Souleymane Youla, Ailton Goncalves Da Silva, Jose Kleberson Pereira, Deivson Rogerio Da Silva “Bobo”, Thomas Jun,
2006-07 Sezonu: Vedran Runje, Nobre, Matias Emilio Delgado ve Ricardo Luis Rodrigues “Ricardinho”.
2007-08 Sezonu: Rodrigo Alvaro Tello, Edouard Cisse, Lamine Diatta, Federico Higuain, Filip Holosko, Gordon Schildenfeld.
2008-09 Sezonu: Tomas Sivok, Tomas Zapotocny, Anthony Seric, Fabian Ernst,
2009-10 Sezonu: Micheal Fink, Matteo Ferrari, Rodrigo Tabata,
2010-11 Sezonu: Ricardo Quaresma, Guti Hernandez, Roberto Hilbert, Aurelio, Simao Sabrosa, Hugo Almeida, Manuel Fernandes.
2011-12 Sezonu: Julio Alves, Edu (kiralık), Sidnei (kiralık), Bebe (kiralık).
Ocak 2009'dan bu yana Türk hakemlerine eğitim vermeye başlayan ve 7 yıldır bu görevi üstlenen Hollandalı UEFA Hakem Kurulu Üyesi Jaap Uilenberg'in sezon sonu sözleşmesi bitecek olmasından dolayı yerine yine Türk hakemliğinin eğitimi için İtalyan Roberto Rosetti getirilecekmiş.
Uilenberg'in Türk futbol tarihinde devrim niteliğinde çalışmalar yaptığını aktaran Yıldırım Demirören, Onun yerine getirilecek olan İtalyan Roberto Rosetti içinde "...Türk hakemliğini daha da ileri götüreceğine inancımız tam..." dedi.
Şimdi adama sorarlar, 7 yıldan beri Türk hakemliğinin eğitimi için yabancı eğitmen getirdiniz buna tamam diyelim. Peki bunca yıl onun yerini dolduracak yerli bir eğitmen yetiştiremediniz mi de tekrar yabancı bir eğitmen getirmek ihtiyacı duydunuz?
Yabancı futbolcu ithal edenlerin 'Türk hakem ihraç etmek istiyoruz' demesi gülünç olur.
Türkiye'de elbette çok iyi hakemlerimiz var. Ancak uluslararası maçlarda gösterdikleri performansı, ülkemizde oynanan maçlara bir türlü yansıtamıyorlar. Yurt içinde değişik bir tutum içine giriyorlar bunu anlamış değilim.
Hakemler büyük kulüplerinin etkisi altında kalmaktadır. Bir kaç kulübün dışında bütün kulüpler hakem hatalarından şikayetçi. Bazı hakemler maçlarda eşit şartlarda mücadele edilmesine engeldir.
Bana göre yabancı futbolcu gibi ithal hakemde getirilmelidir. Türk futbolunun yüksek standartlara taşımak için hakem müessesi tekrar gözden geçirilmeli. Basına yansıyan haberlerde görüldüğü gibi maçlara ısmarlama hakemler tayin edilmemeli.
Acaba hakemler çok başarılı maçlar yönetiyor da bizim mi haberimiz yok? veya Yıldırım Demirören farklı bir ülkedeki hakem yönetimlerinden mi bahsediyor; anlamak mümkün değil.
Eğer aynı ülkedeki hakemlerden bahsediyorsak, o zaman bu hataları ne yapacağız? gün geçmiyor ki skandal kararlar haftaya damgasını vurmasın.
TFF Başkanı Yıldırım Demirören konuşmasının bir bölümünde Trabzonspor eski başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun hakemleri stadyumda mahsur bırakmasına değindi. Süper Lig maçında hakemlerin stadyumda mahsur kalmasından dolayı herkesin büyük üzüntü yaşadığını belirten Yıldırım Demirören, "Türkiye'de herkesin bu fotoğrafın üstüne düşünmesi karar vermesi gerekiyor" dedi ama Fenerbahçe ve Beşiktaş başkanlarının hakem odası polemiklerinden tek kelime etmemesi manidardır. Bu çifte standarttır ve ayrımcılıktır.
Hiç kimse hakemleri mahsur bırakmayı tasvip etmez ama hakem odası basılmasının ima dahi edilmesini de kabullenmez.
Unutulmamalı ki; geçen yıl Beşiktaş ve Fenerbahçe başkanları futbolu değil, hakem odasına nasıl inilebilir onu konuştular!
Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında yaşanan hakem odası basma polemiği Türk futbolunun ne olduğunun bariz göstergesidir.
Ayrıca "İn hadi gücün varsa, in!" Bu ne demektir? Yani gücü olanın hakem odasını basar anlamına mı gelmektedir?
Keza BJK Başkanı Fikret Orman'ın FB Başkanı Aziz Yıldırım'a atfen 'Ben soyunma odası basmam' şeklindeki gönderme yapması üzerine Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın yaptığı karşı açıklamada, oynadıkları bir maçı yöneten hakem için "Ben soyunma odasına giderken koridorda gördüm söyledim. Devre arasında уanlış уaptığını уüzlerine söуlüуorum. Gerekirse basarım onu da bilsinler." dediği biliniyor.
Şimdi bu durumdan hareket ile şike davasında sanık olarak yargılanan Aziz Yıldırım, aynı şekilde Adliye koridorlarında veya duruşma arasında kendisini yargılayan Hakime "yanlış yapıyorsunuz, şike konusunda hatalısınız" diyebildi mi yada diyebilir mi ? diyemedi diyemez de çünkü dava dışı diyalogda hakim etkilenebilir. Dolayısıyla Hakim ile mahkeme koridorlarında konuşamadıklarına göre stadyum koridorlarında da maçın hakemine 'yanlış yapıyorsunuz' diyememeli.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, MHK'nın devre arası seminerinde Türk futbolunun ve hakemliğinin geleceği hakkında açıklamalarda bulunarak "Türk hakemliğinin dünyada söz sahibi olduğu ortamda yabancı hakem tartışmak akıl işi değildir. Yabancı hakem isteyenlerin yaptıkları Türk futboluna ihanettir" demesine salonda bulunanlar dahi inanmamış olacaklar ki; kendini alkışlamadılar. Bunun üzerine Demirören iki elini yana açarak, "Hani alkış yok mu ya!" diyerek bir nevi kendini alkışlattı.