Fenerbahçe’nin kazanmaya ihtiyacı vardı ve
kazandı. Kazanma alışkanlığına da ihtiyacı vardı ve bunu da
gerçekleştiriyor ama ortaya koymuş oldukları performans taraftarı
memnun etmiyor. Her an gol yiyecekmiş gibi oynuyor. Takımın
kendisine güveni yok. Birbirini tanımayan oyuncular topluluğu gibi
bir oyun izliyoruz. Takımdaki isimler tecrübeli ve kaliteli isimler
olmasına rağmen olmuyor. Bir yerlerde eksik var.
Antalyaspor maçında Fenerbahçe korner kullanmadı.
Maçı 1-0 kazandı ama korner yok. Yani kaleye çekilen şutlar ya
dışarı gidiyor ya da etkisiz şutlar oluyor. Fenerbahçe bu futbolla
maç kazanır ama çok da puan kaybeder. Her maç böyle olmaz. Şans her
zaman yanında olmayabilir. Aykut Kocaman’ın mutlaka Josef’i geride
tek oynatıp takımın ileri alanda pozisyon sayısını arttırması, ceza
sahasına daha çok adamla girmesi ve ileride pres yaptırması
gerekir. Rakipler Fenerbahçe kalesine elini kolunu sallaya sallaya
geliyor. Ayağı top yapan iki oyuncu savunmayı delik deşik ediyor.
Bu kadar pozisyon verip maç kazanıyorsan şansın yanında ve rakip
oyuncuların beceriksizliklerindendir. Başka bir açıklaması olamaz.
Rakiplerin puan kaybettiği haftalarda maç kazanmanın takıma moral
açısından büyük katkı sağladığını düşünüyorum. Benim tek üzerinde
durduğum konu saha içerisindeki sistemdir. Bu sistem iyi olursa
takım ayakları sağlam basar ve maç kazanırken şansı yaver giderse
değil, iyi oynadığı için kazanır. Kötü oynayıp kazanmak da iyidir
ama her zaman o sıçramayı yapamazsın.
Fenerbahçe mevcut kadrosu ile devre arasına kadar
kayıpsız gitmek zorundadır. Devre arasında bir sol bek ve orta saha
transferi kaçınılmazdır. Bu şekilde gittiği yere kadar gider ama
şampiyon olamaz. Büyük beklenti içerisinde olduğum Mehmet Ekici
henüz hazır duruma gelemedi. Sakatlıklardan başını kaldırıp da
sahada performansını sergileyemedi. Mehmet ligin ikinci yarısına
kadar riske edilmeden tamamen iyileşip form tutulması beklenmeli ve
sayının çokluğuna aldanıp sezonu bu oyuncularla kapatırız
düşüncesine asla girilmemelidir.
Fenerbahçe taraftarı stadyuma giderek takıma
itici kuvvet olmalıdır. Dolu tribünler önünde futbolcular da
iştahlanacaktır. Fenerbahçe taraftarı tribünlerde olmadığı sürece
takımdan sıçrayış beklemeyin. Bu takım uzun zamandır bu duyguyu
unuttu. Tribünlerin desteği ile kazanılan maçları hatırlayanlar
vardır. Fenerbahçe taraftarsız olmaz. En zor günlerde bu takımın
yanında olan taraftarların şimdi de takımlarının yanında olması
gerekmektedir. Aksi halde zirveye yaklaşıp uzaklaşan bir takım
izlemeye devam ederler. Yalancı Baharın gerçek bahara dönüşmesi
taraftarın elindedir. Taraftarın da bunu başarabilecek gücü var.
Fenerbahçe taraftarının olması gereken yer tribündür. Tribünler
dolarsa takım skora yatamaz. Kendi sahasına çekilemez. İşte o zaman
Fenerbahçe ruhu ortaya çıkacaktır. Oyunculara bunu hissettirmek
taraftarın elindedir.