Yalçın Ayhan: Beşiktaş bana zülüm yaptı
Medipol Başakşehir'in başarılı savunmacısı Yalçın Ayhan, Beşiktaş'a transferinden Fatih Terim'e kadar çarpıcı açıklamalar yaptı.
32 lig maçının hepsinde oynadı, 6 da gol attı. Fener
maçına damga vuran birkaç isimden biriydi. Yalçın Ayhan, Fatih
Terim'e mesaj yolladı: Milli umutla yaşıyorum!
Futbolseverler Yalçın Ayhan'ı Galatasaray'dan tanır. Ancak o
Anadolu'da kulüp kulüp dolaştı, en son soluğu İstanbul'da aldı, A
Milli Takım'a seçilecek kadar da sıçrama yaptı.
Başakşehir formasıyla bu sezon 32 lig maçının hepsinde oynayan,
attığı 6 golle Umut Bulut, Mustafa Pektemek, Semih Şentürk ve Adem
Büyük'ün aralarında olduğu pek çok forveti geride bırakan 34
yaşındaki stoper, Fanatik Gazetesi'ne açıklamalarda bulundu.
A Milli Takım'a çağrılma beklentisinden Beşiktaş'tan transferine,
Rijkaard'ın taktığı ‘kasap' lakabından Volkan Demirel ile yaşadığı
kavgaya kadar konuşan tecrübeli oyuncu, samimi itiraflarda
bulundu.
İşte Yalçın'ın sözleri:
3 Türkiye'de bir stoper sıkıntısı var. Sen de müthiş sezon
geçiriyorsun. Fatih Terim'in seni çağırmasını bekliyor musun? Ya da
sen hoca olsan Yalçın Ayhan'ı A Milli Takım'a alır mıydın?
"Ben kendimi kesin alırdım gibi bir şey demeyeyim. A Milli Takım
çok hassas bir yer ve karar mercii de Fatih Terim. Zaten kendisi de
tüm oyuncuları takip ettiklerini söylüyor. Beklentim elbette var.
Ancak bu sadece benim istememle olacak bir şey değil. Kendimi hazır
hissediyorum, görev verilmesi halinde Fransa'da elimden gelenin
fazlasını yaparım. Bu sözlerimin arkasındayım, çünkü yeterliliğime
inanıyorum, formdayım. 34 yaşındayım ama en iyi dönemimdeyim. Ben
hep A Milli Takım'ın yanında oldum. Çağırılsak da çağırılmasak da
kalbim orada, Fransa'da olacak. Açıkçası Ay-Yıldızlı formayı
giymeyi çok arzuluyorum ve gerçekleşir umuduyla yaşıyorum. İnşallah
Allah izin verir. O formayı giymeden futbol kariyerimi noktalamak
istemiyorum."
‘Fenerbahçe'nin belalısı olduk'
"Fenerbahçe için maç nasıl önemliyse bizim için de önemli maçtı. Takım olarak çok inandık. Rakibin zaaflarını iyi tespit ettik. Sisteme bağlı kalıp kazandık. Zaten yenilmesi zor olan bir takımız. Bu her takıma karşı böyle. Galibiyet bizim için sürpriz olmadı. İki senedir burada şampiyonluk kaybediyorlar. Bir nevi onların belalısı olduk."
‘Galatasaray maçında iftira attılar'
Yalçın Ayhan deyince sporseverlerde ‘sert oyuncu' algısı
oluşuyor. Hatta Antalyaspor'da oynarken senin için Rijkaard ‘kasap'
demişti. Bundan yakınan rakipler oluyor mu?
"Suçlandığım şey Jo pozisyonu Galatasaray maçında. Ben yokum orada,
Şenol Can vardı herhalde. İftira atılıyor yani. O zamanlar biz çok
ters geliyorduk Galatasaray'a. Rijkaard benim nereden bilecek
geçmişte orada oynadığımı, eline kağıt veriliyor o da okuyordu.
Başarısızlığın suçu başkasında aranmamalı. Çok sert oyuncu olsam bu
sezon 2 sarı kart mı
görürdüm. Oyunun kuralları içinde sert olmak zorundasınız. 300'ün
üzerinde lig maçım var, gördüğüm kırmızı 3'ü geçmez. Rakiplerden
fazla ben sakatlanıyorum. 5 kez ameliyat oldum, 3 ufak operasyon
geçirdim. Sürekli bandaj ve sargıyla oynuyorum."
‘Buyur gol at demem'
*Geriye baktığımızda özellikle Galatasaray maçlarında bir farklı
oynuyorsun. Ekstra bir motivasyonla mı çıkıyorsun?
"Belki de canımı çok acıttılar, yapmadığım şey yaptım gibi
gösterildi, kasap denildi. Her ayrılan oyuncu eski takımıyla
karşılaştığında "Buyur gol at" demez. O eski, bu eski oyuncu
dersek, lig oynanmaz. Anadolu kulüplerinde 3 büyüklerin formasını
giymiş çok oyuncu var."
‘2 milyon Euro istemem'
*Kasımpaşa ile sözleşmen bittiğinde Katar'dan istediler. Büyük
bir teklif vardı. Neden kaldın, Çin'e ne diyorsun?
"Ben sadece 1 sene futbol oynayıp da, burada kazanacağımın iki katını alıp kariyerimi noktalamak istemedim. Ben futbolu çok seviyorum ve uzun yıllar devam etmek istiyorum. Ben sadece para olgusuyla hareket etmem. Başakşehir'e gelmeden de bana Anadolu'dan Başakşehir'in iki katını teklif ettiler. Burada huzurlu olacağımı ve kendimi geliştireceğimi düşündüm, geldim. Para önceliğim olmadı ama mukavelem bittiğinde hakkımı hep sonuna kadar aradım. Haddimi hep bildim. Stoper olarak gidip de 2 milyon Euro isteyecek halim yok. Sözleşmem bitiyordu. 2 yıl daha uzattım. Bana güvendiler. Mutluyum. Çin'i şimdilik düşünmüyorum. Yarışmacı ligde devam etmeliyim. Allah izin verirse 40'ıma kadar oynamak isterim."
'Volkan'la konuşmuyoruz'
*Volkan Demirel ile davalık olmuştunuz. Hâlâ küs müsünüz?
"Konuşmuyoruz ama kin de beslemiyorum. Sadece hak etmediğin bir
davranışla karşılaştığında üzülüyorsun, hele ki maç sonunda.
Adrenalin yüksek oluyor saha içinde, tartışma da sahada olur. Ama
duş aldıktan sonra tartışma olması hoş değil. Biz futbolcuyuz,
insanlara örnek olmak lazım. Özellikle de gençlere. Kavgalarla
gündemde olmamalıyız."
'Her sabah şükrediyorum'
4 sezonda ulaştığın gol sayısına 1 sezonda ulaştın. Bu başarı
tesadüf değil herhalde?
"Başakşehir'de duran toplardaki varyasyonlarımız önemli bir etki bu
durumda. Antrenmanlarda sürekli çalışıyoruz. Herkesin başka
pozisyonu var, hocamız da hava hakimiyeti iyi olan oyunculara
sorumluluk veriyor. 6 gol atmak tabii ki mutluluk verici. Hele ki
stoperseniz."
‘Beşiktaş'ta zulüm gördüm'
Beşiktaş ile sözleşmen vardı, imzalar atıldı. Kalsan garanti
ücretini alırdın. Ama karşı taraf son anda istemedi, sen de fesh
ettin. İçinde ukte kaldı mı. Bilic'e kırgınlığın var mı?
"Allah hiçbir kulunun böyle zulüm görmesini istemez. Ben zulüm
gördüm, canım çok acıdı. Bu yaşıma kadar beni en çok üzen şey
buydu. Başakşehir'e izin almadan kimse girip de idman izleyemez.
Ben İngiltere vizesi alıp kampa gittim. O vizenin de nasıl zor
alındığını bilirsiniz. Orada takımla uçağa bindim. Yok ben kendi
kafama göre gitmişim falan mümkün mü? İftiralar çok acıttı. Yoksa
transferde anlaşırsın, olmaz. Ama insanlara iftira atmak, canını
acıtmak yazık. Bilic'in suçu yok. Benim ailem var, çevrem var.
Kendi imkanlarımla nasıl gideyim İngiltere'ye. Bunu
söylüyorlar."
‘Keşke gitmeseydim'
"Hiçbir futbolcunun böyle bir üzüntü yaşamasını istemem. Ben Beşiktaş altyapısında oynadım 1998'de, bununla da hep gurur duydum. Beni en çok üzen iftiralar oldu. Ben Gaziosmanpaşa'da oturuyorum, mütevazı bir çevrem var. Kimseye yalvarmadım beni al diye. İngiltere'ye kadar götürülüp, bir gün sonra dönmek canımı çok acıttı. ‘Keşke gitmeseydim. Keşke hiçbir şey başlamasaydı' dedim."
‘Ortalık ayağa kalktı'
"Zulümle karşılaştım diyorum. Üzüntümü, canımın nasıl acıdığını
kelimelerle tarif edemem. İngiltere'den dönerken uçakta sinirden
ağladım. Benim ailem var, çocuğum var. İnsanların yüzüne nasıl
bakarım diye düşündüm. Beşiktaş kampına gidiyorum diye
vedalaşıyorsun, çevrendekiler bir gün sonra televizyondan
gönderildiğini görüyor. Bir bakıyorsun sosyal medya ayaklanmış.
Türk'ün Türk'ten başka dostu da yok düşmanı da. Birbirimizi aşağı
çekmeyi çok iyi biliyoruz."
"Bu olay beni hırslandırdı. Onların ne düşündüğünü bilemem ama
Allah'ın sevgili kuluyum diyorum. Psikolojik olarak sıkıntılı
dönemler geçirdim ve üstesinden geldim. Yaradan da gördü ve yardım
etti. Başakşehir de bana kucak açtı. Abdullah hoca ile çalışmayı
çok istiyordum. Performansıma bakınca doğru karar verdiğim
ortada."
‘Hoca sayesinde başarılıyız'
"Abdullah Avcı 1999'da benim İstanbulspor'da hocamdı. İki yıldır da
çalışmak kısmet oldu. Gelişime açık, çalışkan. Asla oldum demez
Abdullah hoca. Sürekli kendini geliştirir. Akşam gelirsiniz, hoca
hâlâ buradadır. Başakşehir zaten sistem takımı. Hoca sayesinde
oluyor bu. Her kulüpte bu düzen olmuyor."