Yazarlar Beşiktaş için ne yazdı?
Ziraat Türkiye Kupası'nda Beşiktaş, Manisaspor'a 2-1 mağlup oldu. Spor yazarları, Beşiktaş'ın savunma zaaflarına ve genç kalecisi Korcan'ın hatalarına değindi.
Ali Gültiken -Sıkıntı Sürüyor- Sabah
Beşiktaş'ın sıkıntılı süreci devam ediyor. Ligin bitimiyle
beraber sonrasına konan bu kupa maçı da Beşiktaş açısından doğru
gitmedi. Bu maç için belki ligden sonra oynamak, futbolcu açısından
konsantre olmak zor veya kaybedilse de tekrar telafisi olabilir
gibi, bir takım mazeretler ortaya konabilir. Fakat Beşiktaş'ın bazı
temel sıkıntıları var. Beşiktaş takım olarak iyi defans yapan,
koşan, mücadele gücü yüksek bir ekip sayılır. Dönem dönem bunu çok
başarılı yaptılar. Asıl sıkıntı hücumda. Beşiktaş ofansta istediği
ritmi bir türlü yakalayamıyor. Bunda çok değişen oyuncu tercihleri
kadar takımın hücum yeteneğinin geliştirilememesi de var. Bir de
üstüne, belirli bölgelerde kullanılan ofansif oyuncuların bu
yerlerin gerektirdiği hücum prensiplerini yeterince yerine
getirememelerinin de önemli etkisi var.
GENÇLER HATA YAPAR!
Bu maçta ön tarafta solda İsmail, sağda Tello, ortada Tabata, forvette de Bobo görev aldı. İsmail ve Tello'ya baktığımızda yani hücum ve forvet oyuncusu olarak düşündüğümüzde, bu mevkilerin oyuncusu olmadıklarını görüyoruz. İkisi de sol bek orijinli ofansif yönü iyi olan oyuncular. Yani kanat oyuncusu veya etkili hücum elemanları değiller. O zaman dönüp Tabata'nın takım adına iş yapmasını bekliyorsunuz. O da maalesef her zamanki gibi performans olarak çizginin çok altında. Yapılan Yusuf ve Nobre değişiklikleri de istenilen katkıyı getirmedi. Çünkü Beşiktaş'ta rakip defansın arkasına koşu atan oyuncu yok. Rakibi birebirde geçip kendi yaratıcılığını kullanarak rakibi zorlayacak birisi de yok. Kanatlardan geldiğinizde rakibin arka bölgesinde ikinci direğe inecek, oradan gol yapmayı düşünecek, rakip ceza sahasında çoğalmayı düşünen de yok. Belki var ama işin icraat kısmında bunu yapmıyorlar. O zaman da çok etkili olamıyorsunuz. Bunları söylerken Korcan'ın tecrübesizliğine, hatasına bir şey demek istemiyorum çünkü bu tür olaylar, şans alan tüm genç kalecilerin ilk dönemlerinde başına gelebilir.
Önemli olan ikinci yarıyla beraber Beşiktaş'ın kendi içerisindeki diğer sıkıntıları çözebilmesi.
Sanlı Sarıalioğlu -Beşiktaş Seyretti- Yeni Şafak[page_end]
Sanlı Sarıalioğlu -Beşiktaş Seyretti
Önce
ilk yarıya bakalım. Beşiktaş çoktan tatil havasına girmiş. Sanki
lütfen çıkmışlar sahaya. Koşar gibi yapıyorlar, oysa yürümüyorlar
bile. Elleri bellerinde Manisaspor'u izliyorlar.
45 dakikanın tamamında Beşiktaş'ın nasıl karşı kale önüne gidebileceğini, nasıl gol atabileceğini uzun uzun düşündüm. İşin içinden bir türlü çıkamadım. Bir takım 3-4 pas yapmaz mı, ayıp olmasın diye 1-2 şut atmaz mı? Yok, yok, yok... Bitmiş, yok olmuş bir takım. Topu ve rakibi sadece gözleriyle takip ediyorlar.
Manisa, ilk sinyali 7. dakikada verdi. İsmail araya girmeseydi, daha o dakikada skor tabelası değişirdi. 19. dakikada Simpson da Beşiktaş'a "Dikkat gol yemek üzeresiniz" mesajını açık ve net bir biçimde verdi. Kartal, yine oralı olmadı. Tek kişi kıpırdamadı. Düşünün 38'de golü yediklerinde bile durumun farkında değillerdi. Dükkanı kapatıp öyle gelmişler Manisa'ya.
Manisaspor, ilk yarıda tek başına oynadı. Savunmasında yan gelip yattı. Hiç zorlanmadı. Üzerlerine gelen yoktu ki... Oyunun dümenini de hep elinde tuttu. Tempoyu ayarlayanlar da onlardı.Mustafa hocanın ikinci yarıya iki değişiklikle başlaması elbette doğruydu. Aslında oyuncu değiştirmede sınırlama olmasaydı, Denizli'nin 11 oyuncuyu birden kenara alması gerekirdi. Maşallah! Hepsi birbirinden kötüydü. Seç, seç, al... Her şeyin bir sınırı var. Bu denlisine de şaşırmamak elde değil.
TABATA OYNAMIŞ!
Beşiktaş, son bölümde ofansif yönde biraz etkiliydi. Fakat defansif yönde felaketti. Manisaspor, elini kolunu sallayarak deneyimsiz Korcan'ın burnuna kadar geliyordu. Hiç kimse Korcan'ı hedef almasın. Kadroya hiç girmeden takımının maçlarını tribünden izleyen bir kaleci elbette kaleyi devraldığı ilk maçta yanlışlıklar yapacak, deneyimsizliğinin kurbanı olacak. Ancak bence asıl suçlular takım savunmasını beceremeyen, rakibe pek çok pozisyon veren futbolculardı. Ferrari'nin yokluğu bu denli mi etkiledi?
Tabata, ilk 45 dakikada oynamış. 'Oynamış' diyorum çünkü ben göremedim. Arkadaşlar söyledi. Oh ne güzel! 8 milyon euro çıra gibi yandı! Vah, vah, vah! Tello da 77 dakika görev yaptı. Goldeki asistini hatırlıyorum. Peki başka ne yaptı? Ne Tabata'sı ne Tello'su. Beşiktaş'ta hiçbir futbolcu dün Manisa'da değildi. Böyle bir ortamda da yenilmeleri gayet doğaldı.
Güven Taner -Çaylak Kaleci Avı- Star[page_end]
Güven Taner -Çaylak Kaleci Avı
Futbolumuzda
dün yeni bir hedef açıldı. Yeni adıyla, Zıraat Türkiye Kupası.
Kazananın başarısıyla övündüğü, kazanamayanın burun büktüğü bir
Kupa bu. Kestirme yoldan başarılı saydırır adamı. Önemsemez görünen
bile yan cebine konmasını ister! Artık para da kazandırıyor. Ve
gücü sınırlı olan takımlara da umut kapısıdır. Manisaspor bunun
bilinciyle ve 9 gün önce oynadıkları lig maçının sağladığı güvenle
çok istekli çıktı Beşiktaş karşısına. Beşiktaş tam tersine
güvensiz, isteksiz, temposuzdu. Hem takımca, hem bireysel pasiflik
vardı. Hücuma çok yavaş hazırlandılar. Amaçları kontrollü oynamak
deseniz, o da değildi. Çünkü çok top kaybı yaptılar ve bu çok pasa
başvurma çabası hiçbir olumlu katkı yapmadı. Tersine, çıkarken
yapılan top kayıplarında çok istekli ve çabuk olan Manisaspor'a
kontrolsüz hücum alanları bıraktılar. Yanı sıra çok şut şansı
verdiler. Manisa da kaleci Korcan'ın deneyimsizliğini kullanmak
için tam bir kaleci avına çıkmıştı. Bol bol şut aradı ve attı.
Korcan ilk hatasını, 38.dakikada yana tokatlayacağı topu tutmaya
çalışarak yaptı, golü yedi. 49.dakikada ofsayt diye iptal edilen
golde de Korcan gene aynı tokatlamama hatasını işledi. Yediği
ikinci golü kendisi hazırladı!
Beşiktaş'ın topu ayakta bekletme yanlışı, bu sırada top isteyeceklerin boş alana kaçmaması, Manisaspor'a savunma kolaylığı sağlayan faktördü.
Denizli ikinci yarıda, ilk yarı notu sıfır Tabata ile ona yakın
verimsiz İsmail'in yerlerine Nobre ve Yusuf alarak başlayınca
Beşiktaş'ın temposu yükseldi. Hızlı bir hücumla beraberlik golünü
de buldu. Ondan sonra yediği peş peşe iki golü hakem ofsayt diye
saymamakta haklıydı. Manisa hızını kesmemişti. Oyunun futbol değeri
yükselmedi, ancak heyecan dozu giderek arttı. Manisaspor acemi
kaleci avına çıkmıştı, ama Beşiktaş maçı kalecisinin durumunu
düşünerek oynamadı.
Can Çobanoğlu -Üzülme Üzülmez- Fanatik
[page_end]Can Çobanoğlu -Üzülme Üzülmez
Korcan koca sahada topu uzaklaştırmak için gençlik ateşiyle
vuracağı yeri kontrol etmeden, bakmadan, dikkatsizce, tecrübesizce,
saçma sapan vurup uzaklaştıramayınca gelen ikinci gol zaten
Manisa'nın fizik diriliği karşısında zorlanan Siyah-Beyazlılar'ı
mağlubiyete mahkum etti.
Korcan koca sahada topu uzaklaştırmak için gençlik ateşiyle
vuracağı yeri kontrol etmeden, bakmadan, dikkatsizce, tecrübesizce,
saçma sapan vurup uzaklaştıramayınca gelen ikinci gol zaten
Manisa’nın fizik diriliği karşısında zorlanan Siyah-Beyazlılar’ı
mağlubiyete mahkum etti. Dün geceyi seyredince ‘iyi ki devre arası
gelmiş’ düşüncesi bizde hakim oldu. Büyüteçle baksanız oyuna
asılan, 90 dakika kazanmak için fizik ve mental yeterliliği olan
Siyah-Beyazlı futbolcuya rastlayamazdınız. Toraman ile birlikte
emektar kaptanı İbrahim Üzülmez’i bir kenara ayırırsanız insanın
içinden ‘Üzülme, Üzülmez’ diye haykırmak geliyor. Düşüp kalkıp
yılmadan hem rakibi kovalayıp hem de sol kanatta bindirme yapan bu
futbol emekçisini örnek alması gereken özellikle yabancı oyuncular
var Kara Kartal’da. Beşiktaş oyuna belki de kontrollü rakibi biraz
fazla koşturararak açıklarını yakalayıp golü bulmak için sahaya
çıkmıştı. Mesut hocanın akıllı taktiği buna ilk dakikadan itibaren
izin vermedi, tempoyu artırdılar. Beşiktaş’tan daha çok koştular.
Sahayı iyi parsellediler ani çıkışlarla yorgun Siyah-Beyazlılar’ı
akıllıca zorladılar. Tempoyu onlar yukarı çektikçe yorgun
Beşiktaş’ta Manisalılar’a ayak uydurmaya çalıştılar. Böylelikle de
rakibin tuzağına düştüler. Güven, Isaac, Ergin Keleş sürekli ateş
eder vaziyetteydiler. Mehmet Nas ve Nizamettin ise Beşiktaş’ın orta
sahasını kilitleyen isimler oldular.
Bobo’nun yalnızlığı hem de etkisizliği, Tello’nun misafir sanatçı
görüntüsü, Tabata’nın bavulunu toplamış hali Beşiktaş’ın devre
arasında düşünmesi gereken önemli konular. Gençliğine verelim ama
bir de Korcan vakası var. Şampiyonluğa oynuyorsanız bu çocuk orada
ezilir.
Şansal Büyüka -Yapma be kardeşim- Akşam
[page_end]Şansal Büyüka -Yapma be
kardeşim
Beşiktaş bugün kaybettiğini yarın kazanabilir...
Ama genç Korcan'ın yarınları ne olacak...
Elbette çok hatalı...
Ama bu kalecilik öyle bir iş ki...
Golcü çizgiden topu içeri vuramaz, unutulur gider...
Kaleci bir gol yer, elli sene konuşulur...
Genç Korcan da çok kötü iki gol yedi...
Hadi birinci gol tamam da...
İkinci golde sağı boş, solu boş, etrafı bomboş...
Vur gitsin...
Hedefi 12'den vurur gibi, o topu Sivok'a nişanlamaya ne gerek
var...
İddia ediyorum, Manisa, Manisa olalı böyle bir ikram golü
görmemiştir...
Neyse Korcan'ın gençliğine verelim...
Acemiliğini hoşgörü ile karşılayalım...
Biz ustalara bakalım...
Tek devre oynayan Tabata'nın tek hareketini gören var mı?
Tello nerede?
Hatta Ernst...
Hadi Alman'ın haklı gerekçesi var...
Ya diğerleri...
Ben Beşiktaş takımını da, özellikle Beşiktaş savunmasını da bu
kadar dağınık görmedim...
Manisa haklı olarak kazandığı maçta ofsaytlara biraz dikkat
etseydi, attığından çok daha fazlasını atarak kazanırdı...
Ofsayt deyince...
Manisasspor'un ikinci yarıda attığı gol ofsayt, tamam da...
Bir golü iptal etmek için, bu kadar beklenir mi?
Manisalı oyuncular golün sevinci ile sahanın dört bir yanını
dolaştıktan sonra, golün iptal kararı geldi...
Günaydın beyler, neredesiniz...
Ama yardımcı İsmail Şencan'ın hakkını verelim...
Galatasaray-Gençlerbirliği maçında kıl payı ofsaytları, hentbolları
bir radar gibi yakalamıştı...
Aynı dikkati Manisa-Beşiktaş maçında da gösterdi...
Daha iki gün önce 3.5 metrelik geriden çıkışa rağmen ofsayt
bayrağını çeken yardımcıları gördükten sonra...
Bu İsmail Şencan'ı öpüp başımıza koyalım...
Manisa haklı bir galibiyet aldı...
Beşiktaş oyun olarak, takım disiplini olarak, moral olarak sanki
dağılıyor, eriyor gibi...
Buna rağmen özellikle ikinci yarı futbol adına heyecan verdi...
Bu bakımdan Beşiktaş adına bu yenilgiyi çok da önemsemiyorum...
Önemsediğim genç kaleci Korcan...
Dilerim bu hatalı gollerin, bu enkazın altında kalmaz...
Turgay Demir -Ucuz kurtuldu- Fotomaç
[page_end]Turgay Demir -Ucuz kurtuldu
Kupa, lig fark etmiyor... Orta sahası boş olan Beşiktaş kendine
gelemiyor. Baskı kuramıyor, oyunu tutamıyor. Denizli'den başka
herkes bu gerçeğin farkında. Dün yine bildiğini okudu. Fink ve
Ernst'e bıraktı koca orta sahayı. Üstelik savunmanın göbeğinde
Ferrari yokken yaptı bunu. Ferrari olmayınca Sivok da kendini
kaybetti. Toraman sağdan içe çekildi ama ikisi çok iyi
anlaşamadılar. Tabii arkalarında acemi bir kaleci olması da
Toraman'la Sivok'un panik halinde oynamasında etkili oldu. Toraman
birkaç kez genç Korcan'a "Konuş, bizi uyar!" şeklinde telkinde
bulundu ama Korcan çok heyecanlıydı ve bunu yapacak hali yoktu.
Yediği gollerde hatası vardı genç kalecinin, olması da normal. Sen
Manisa gibi sıradan bir takıma bu kadar pozisyon verirsen kalecin
de hata yapar. Biliyorum özellikle ikinci gol konusunda çok
eleştirilecektir bu genç adam ama ben onu eleştirmeyeceğim.
Oyun sistemi arızalı
Futbolunun son demlerini oynayan İbrahim Üzülmez, yanındaki Yusuf
yerine topu baskı altındaki gencecik kaleciye veriyorsa, ben
kalecinin yaptığı hataları görmem. O golün sahibi Üzülmez'dir,
Volkan değil. Kaldı ki Beşiktaş'ın derdi bireysel hatalar değil,
arızalı oyun sistemidir. Futbolun gerçeklerine kafa tutan Denizli
her seferinde duvara tosluyor ama ders almaya niyeti yok. Beşiktaş
savunmada ite kaka da olsa top çeviriyor, birinci bölgede de aynı
şekilde ama orta sahada iki pas yapamıyor. Çünkü Fink ve Ernst'in
top kullanma becerileri yüksek değil. Yanlarına top almaya gelen de
olmayınca orta direk bel veriyor. Garip olan Mustafa hocanın böyle
bir problemi önemsememesi ve inatla 4-2-3-1 oynatması. Manisalı
oyuncuların beceriksizliklerine dua etsin Denizli. Normal şartlarda
Beşiktaş çok daha farklı bir yenilgi alırdı.
Ali Sami Alkış -Kaleci büyük suçlu, ama ya ötekiler?-Star
[page_end]Ali Sami Alkış -Kaleci büyük suçlu, ama ya
ötekiler?
Manisa özellikle ilk yarıda Beşiktaş’ı hallaç
pamuğu gibi attı... Simpson ve Isaac’in ikişer şutları kaçmasa,
devre arasına 5-0 önde girerlerdi.
Bir Ferrari’nin yokluğu, Beşiktaş savunmasını yol geçen hanına
çevirmişti. Manisa, rakibini sersem etti.
Bu sezon içinde Beşiktaş’ın bu kadar dağıldığı, derbeder olduğu ve açık farktan kurtulduğu başka bir maçı hatırlamıyoruz.
Manisa aç kurtlar gibi saldırıyor; sonuç alamadığında bıkmıyor ve daha da artan bir iştah duyuyordu.
Böyle bir maç beklemiyorduk. Şaşkına döndük.
Korcan’ın yediği ilk gol, biraz acemi işiydi. Topu kurtarayım derken, içeriye tokatladı. Ama ikinci yarıda yaptığı hata, onu Beşiktaş’tan tamamen koparacak kadar büyük hataydı.
Birçok maçın kurtarıcı adamı Ernst bile; ilk kez bu denli cılız sönük ve etkisizdi.
Mustafa Denizli, ilk devrenin gerçekten de en kötü adamı olan Tabata’yı, Beşiktaş’tan da gönderecek bir öfkeyle oyundan aldı. Takım hocasının bu gözdağı ile; ikinci yarıya canlanmış ve kazanma azmi pompalanmış bir şekilde çıktı. Bunun da ödülünü Bobo ile erken aldı.
Manisa buna hemen cevap verdi. Ama bu gol, ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Çünkü top kaleye doğru giderken Isaac’e çarpmıştı. Oysa Isaac, pozisyonun farkına varmıştı. Toptan kurtulmak için kendini olanca gücüyle geri çekti. Yani topa bilinçli bir müdahalesi yoktu. Bu durumda ofsayt kararı; kurala uygun, ama adil değildi. İlahi adalet, genç Beşiktaş kalecisinin inanılmaz hatasıyla tabelada yerini buldu. Korcan Beşiktaş’ı mahvetti, kendini bitirdi.
Ömer Güvenç -Gidecek isim belli- Akşam
[page_end]Ömer Güvenç -Gidecek isim belli
Turkcell Süper Lig'in son 3 haftasında aldığı neticelerle hayal
kırıklığı yaratan Beşiktaş, Türkiye Kupası'na da hayal kırıklığıyla
başladı. Beşiktaş'ta haftalardır tartışılan 'Delgado iyileşiyor,
peki iyileşince hangi yabancı gidecek?' sorusunun cevabını aramaya
artık hiç gerek yok. Bırakın milyon eurolara, trilyonlara mal
olduysa bile Tabata gitmeli. Çünkü dün bu çocuğu bir kez daha
dikkatle izledim; psikolojik olarak çökmüş, hatta bitmiş. Kalırsa
böyle bir Tabata'nın ne kendisine ne Beşiktaş'a gram faydası olmaz.
Adam neredeyse futbolu unutmuş. G.Antep'te neler yaptığını
görmesem, bilmesem diyeceğim ki bu nasıl bir futbolcu ve Beşiktaş
gibi büyük bir takımda nasıl oynuyor?
Gelelim genç kaleci Korcan'a... İki tane inanılmaz hatalı gol
yedi. Yediği ilk golde Korcan kadar, Simpson'a hemen yanında
olmasına rağmen çok rahat kafa vurduran Ernst de hatalıydı. Hele
yediği ikinci golde yaptığı hata inanılır gibi değil. O hatayı
istesen yapamazsın. Ama ben genç Korcan'ı çok fazla hatalı
bulmuyorum. Adam yıllardır kulübede oturuyor. Sahaya çıkınca 'Ben
neredeyim' dedi. Korcan'la hem Turkcell Süper Lig'in hem de Türkiye
Kupası'nın yürümesi söz konusu bile değil. O nedenle Hakan ve
Rüştü'nün bir an önce dönmesi lazım.
Ferrari yoktu. Aradın mı diye sorarsanız; İbrahim Toraman,
Ferrari'yi aratmadı. Ama sağ bek oynayan Ekrem, İbrahim Toraman'ı
arattı. Ekrem'de gözle görülür şekilde düşme olduğu belli. Mustafa
Denizli'nin hiçbir şey yapmayan Tabata ile İsmail'i değiştirmesi
iyi bir hamleydi. Ama Tello-Serdar Özkan değişikliğine şaşırdım.
Çünkü Tello, Manisa kalesini attığı şut ve ortalarda zorlayan bir
görünümdeydi. Beşiktaş'ın attığı gol ise Bobo'nun yaratıcılığıydı.
Adeta kendi pişirdi, kendi yedi. Manisaspor'u Kasımpaşa karşısında
izledim. Dünkü Manisa'dan eser yoktu. İddia ediyorum Ege
temsilcisinin maçlarını Lig TV canlı yayınlasın hepsinde harikalar
yaratır. Dün yaptığı mücadeleyi gerçekten alkışlamak lazım. Ve
tabii ki alkışlarken benim gibi onların da kendilerine sorması
gerek; Niye her maçta böylesine mücadele edemiyoruz? Maçın
hakemlerine gelince; Hüseyin Göçek karşılaşmanın skorunu
değiştirecek bir yanlış yapmadı. Yardımcı İsmail Şencan'a gelince;
adama helal olsun. 3 gün önce Galatasaray-G.Birliği, dün de
Manisa-Beşiktaş maçındaydı.
3 gün içinde harikalar yarattı. Söylenecek tek söz var; bravo,
Allah nazardan korusun.
Adnan Aybaba -Ferrari oldu Herbie!- Fotomaç
[page_end]Adnan Aybaba -Ferrari oldu
Herbie!
Harbi ismin gibi, uçan araba gibi futbolcuymuşsun. Ferrari sen
yoksun bu takımın defansı, hani bir herbie vardı Volkswagen
kaplumbağa araba... Ama herbie biliyorsunuz inatçı ve
mücadelecidir, kızdığı zaman ortalığı birbirine katar. Bu takımın
oyuncuları bu iki arabadan da örnek vermiyor bence. Ernst ve Fink
ikiz çocuk gibi oynamak zorunda mı? Manchester United veya
Wolfsburg ile oynamıyorsun ki! Nobre'yi sahaya sür, Yusuf'u tercih
edebilirsin, önemli oyuncular. Şu Manisa takımı 5-6 kişi ile hücuma
çıkıyor. Yap arkaya uzun top, sal Bobo'yu ve Nobre'yi... Golü de
buna benzer bir atakla buluyorsun, örnek var önünde. Yani yenen
goller desen çok komik, göstere göstere geliyor. Mehmet Nas her
yerde topa vuruyor. Sen de tedbir al. İki şut attı ofsayttan hakem
iptal etti. Bunun da örneği var, saha içinde gösteriyor.
Bir yerde hata mevcut
Rüştü yok, çok önemli bir eksik. Hakan yok önemli bir eksik, Korcan
var kalede tam direklik! Bir kaleciye böyle şans çok az gelir. Sen
bu şansı çok iyi kullanmak zorundasın. Panik yapmasa, sakin olsa
maçı da iyi götürecek. Bütün Türkiye onu konuşacak. Tabii ki genç
bir kaleci onun moralini bozmak istemiyorum ama bu da hayatın bir
gerçeği. Gol de yenir ama Sivok'a çarptırdığı bir top varki böyle
bir golü kaleci yedirmemeli. Tabii takımın kötü oyununu sadece bu
genç kaleciye yıkmakta insafsızlık olur. Ama sen İsmail Köybaşı ile
Tabata'yı oyundan alıyorsun, Yusuf ve Nobre'yi sokuyorsun, Fink'i
sahada tutuyorsun. Bu şekilde zaten kazanma şansın yok. Çünkü oyuna
Boboile başlayınca Kalabane alıyor onu markajına. Hızlı futbol
oynamıyorsun. Mücadele etmiyorsun. Defansın, orta sahan ayrı telden
çalıyor. Ön taraf zurna, orta taraf korna, arka taraf da trompet
çalıyor. Bu çalgılar ile hiçbir şey yapamazsın, Beşiktaş çok iyi
bir takım, iyi kadrosu da var. Ama bir yerlerde de hata var.