Yazarlar Beşiktaş için neler yazdı?

Puan kaybı şansı olmayan Beşiktaş, dün Ankaragücü'nü 3-1'lik skorla geçti. Spor yazarları şampiyonluğun çok yakın olduğunu yazdı.

Güven Taner (Star): Uygun Adım

Beşiktaş ilk üçte, Ankaragücü düşme bölgesi üzerindeki üçlüde en yüksek yeri elde etmenin hedefi ile girişti maça. Hedeflere varmanın çıkar yolu kazanmaktı. İki takımın hocası da bunu amaçlayan oyun anlayışı ile kurmuştu planlarını.

Ankaragücü rakibinin şampiyonluk kovalamasına bakarak, teslimiyetçi bir tutum içine girecek sıradanlığa düşmedi. Hikmet Karaman tam tersine ‘kazanmanın' programını yapmıştı. Savunmayı unutmadan iyi hücum eden bir takımdı A.Gücü. İyi alan daraltarak, çıkan rakibe ikinci bölgede baskı uygulayarak, hücumda çoğalmayı başararak oynadılar. Hele maça başlarken gol yedikten sonra...

Beşiktaş çetin ceviz, özgüveni güçlü rakibine karşı ilk dakika sonunda bulduğu golün de müthiş avantajını kullanmasına karşın maçın akışını yönetemedi. Hücuma çıkışlarda yediği baskıya karşı iyi top kullanamadı. Yüklenmiş rakibinin bıraktığı boş alanlara top çıkarıp oralara adam kaçıramadı. Tello bunu başarmak için çok çabaladı, ancak Yusuf ona gerekli desteği veremedi.

Ayrıca açılan rakibine karşı, geniş alanları kullanarak atak yapmak için çabuk top çıkarmayı başaramadı. Ve takım böyle kritik maçlarda gerginlik yaşamaktan kendini sıyıramıyor. Tüm eksiklerine karşın içinde bu ligi alabilecek güç var.

Atıf Keçeci (Zaman): Siyah-Beyazlılar Zirveyi Çok Sevdi

[page_end]Şampiyonluk iddiası taşıyan takımların önce veya sonra oynamasının avantaj ve dezavantajları konuşula dursun Beşiktaş, işine bakıyor. Başkent deplasmanında daha maça ısınamadan gelen Bobo'nun golü, yapılış şekliyle güven verici bir motivasyon olmuştu.

Ekrem Dağ'ın omuz ağrıları nedeniyle kulübeye çekilmesi uzun süredir forma bulamayan Zapo'ya şans olmuştu. Beşiktaş, çift forvetle oynayıp Tello'yu serbest adam olarak görevlendirmişti. Hikmet Karaman'ın takımına açık futbol oynatma arzusu Siyah-Beyazlı rakibinin işini kolaylaştırdı.

Bobo'nun vücuduna çarparak kazandırdığı gol gibi 17'de kornerden gelen topa Beşiktaş savunması müdahalede geç kalınca İglesias, kariyerinin en kolay gollerinden birini attı. Kartal, şampiyonluğa inanmışlığın kararlılığı ile sakin oynamayı, risk almamayı tercih etti. Ancak bu, özellikle ikinci yarıda orta saha hakimiyetinin rakibe geçmesini getirdi.

Yusuf'taki durgunluk oyun kurma yükünü Ernst'in üzerine bindi, o da bu görevi yettiğince yerine getirmeye çalıştı. Baskı altında oldukları anda üçüncü golü bulmaları işin garantisi oldu. Ligin sonlarındaki çekişme, maçlarda kazanma adına taktik yönden fazla önem taşımadığından bu yönde eleştirinin uygun olmayacağı düşüncesindeyim.

Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Kartal Tam Yol

[page_end]Sona yaklaştıkça stres iyice artıyor. Beşiktaş sadece üç puanı düşünerek oynadı. Peki bu doğal mı? Olabilir fakat bu şekilde oynamanın üç puan için en isabetli yol olduğu kesinlikle düşünülmemeli. Beşiktaş maçın tamamında bu sıkıntıları yaşadı. Oysa farkı artırıp piknik yaparak maçı noktalayabilirlerdi. Beşiktaşlı hiçbir futbolcu bu bilinçte değildi. Amaçları sadece dakikaları eritmekti.

İkinci yarıda Hikmet Karaman'ın De Nigris'i oyundan alması ve Iglesias'ın sakatlanması yüksek toplarda Beşiktaş'ı bir nebze de olsa rahatlattı. Fakat kendi yarı alanını boşaltmayan Beşiktaş, Ankaragücü'ne pek çok duran top kullanma şansı verdi. Buna biraz da hakem çanak tuttu. En ufak dokunuşa faul çaldı. Takdir haklarını Ankaragücü'nden yana kullandı.

Holosko bildiğimiz gibi. Durmadan koşuyor. Bu kez bitirici noktalarda değildi. Her şeye karşın deparlarıyla, diriplingleriyle takımına nefes aldırıyor ve rakibi yoruyor. Uğur İnceman oyuna girdikten sonra çok iyi işler yaptı. Oyunu orta alanda tuttu. Ankaragücü'ne kontratak şansı hiç tanımadı. Bobo açıldı, girdiği pozisyonları affetmiyor.

Beşiktaş bu galibiyetle çok büyük bir avantaj elde etti. Bundan sonraki yolu daha kolay. İki kupaya birden uzanma fırsatı ellerinde. Ayaklarına kadar gelen bu kısmeti geri çevireceklerini sanmıyorum.

Vedat Okyar (Vatan): Pek Kolay Oldu

[page_end]Bazı oyunlar vardır ağıza da zordur ayağa da. Ben dün akşamki oyunu dişe diş, korakor üst seviyede heyecanlı, bol pozisyonlu bir maç bekliyordum. Hiç de öyle olmadı. Normal bir maç havasında, stresten uzak, Beşiktaş için "Nasıl olsa kazanırım" havasında geçen bir oyun oldu. Çabuk bulunan gol maçın ilacaydı ama yenilen amatör çerçevede bir gol var. Hem Rüştü'ye yakışmadı, hem kafayı vurduranlara. Dönen topu da müdahale etmemek cabası.

Ben bütün futbol hayatımda bu kadar kötü bir Yusuf Şimşek seyretmedim. Tam lazım olduğu maçta arazi oldu. Yusuf'a da hiç yakışmadı.

Oyunun şekli şemali Beşiktaş'ın çok büyük avantajdı. Yarısı iyi kullanıldı, yarısı kötü. A.Gücü takımı zaman zaman 5-6 kişi hücum etti. Arkada kalan 4 kişi az adam. Çabuk ve son paslar akıllı yapılsa fark büyürdü.

Ben maçın hakemlerini hep oyuncu gibi görürüm. Dün de ne seyirciyi, ne de futbolcuyu rahatsız eden bir hakem seyrettim. Topun hep yanındaydı, ne gördüyse de onu üfledi.

Beşiktaş'ın rakiplerine bakacak hali yok. Kendi işini kendi görecek. Lazım olduğu kadar puanı cebine koyarsa duble şampiyonluk olacak. Ben maç berabere olduktan sonra bile Beşiktaş takımının o güvenini hissettim. "Ben maç kaybetmem" diye oynuyorlar. Bu futbolda çok büyük bir avantaj. Tabii ki bunun aşısını yapan Mustafa Denizli.

Beşiktaş zor gibi gözüken pazarı kolay geçti. Kalan iki maç var. Dediğim gibi Beşiktaş'ın ayağına bağlı.

Sinan Vardar (Takvim): Bu İş Tamam

[page_end]Geçen hafta yaşananlar Beşiktaş'ı bir anda ön plana çıkarmış ve şampiyonluğun en güçlü adayı durumuna getirmişti. Ankaraspor galibiyetinden sonra liderliği ele geçiren Siyah-Beyazlı takım hafta içinde de Türkiye Kupası'nı kucaklayarak çok önemli bir zafere imza atmıştı. Ancak A.Gücü gerçekten geçilmesi şart olan zorlu bir engeldi. En ufak bir takılma her şeyi berbat edebilirdi.

Beşiktaş karşılaşmaya fırtına gibi bir başlangıç yaptı. Bobo'nun attığı golde Brezilya'lı golcünün topu elle atıp atmadığını hakemin takdirine bırakıyorum. Ancak o golle Beşiktaş adeta maça 1-0 önde başladı. Ankaragücü Teknik Direktörü Hikmet Karaman'ın dünkü maçta takımını 4-3-3 sistemiyle oynatmasını cesur bir karar olarak değerlendiriyorum. Beşiktaş karşısında bu kadar cesaretli oynamak gerçek anlamda bir kumardı.

Ankaragücü maçın 2. yarısında çok adamla Beşiktaş ceza sahasına girerken zaman zaman savunmasında büyük gedikler verdi. Bu arada Siyah-Beyazlı defans rakip ataklar karşısında kademe hatası yapmadı. Her şeyden önce soğukkanlı ve akılcıydılar. Ancak Beşiktaş için 2-1'lik skor hiç de yeterli değildi. Çünkü gelecek olan bir gol bir anda her şeyi berbat edebilirdi.

Şampiyonluğa ulaşmak için artık sadece 2 maç kaldı. Önümüzdeki hafta Galatasaray ve ardından Denizlispor'la oynanacak maçlar Kartal'ın kaderini belirleyecek. Ancak çok büyük bir avantaj yakaladıkları kesin. Beşiktaş'ın bu saatten sonra şampiyonluğu kaptıracağını düşünmek büyük hayal olur.

İlker Ateş (Foto Maç): Her Yerde Bobo

[page_end]Bobo varsa Beşiktaş her kapıyı açıyor. İzmir'de iki gol attı, kupayı getirdi. Ankara'da dün yine iki kez sahneye çıktı ve şampiyonluk kapısını araladı. Beşiktaş artık mutlu sonun eşiğine yaklaştı. Kolay değil, üst üste iki Ankara deplasmanını yedi golle bitiren bir takım artık şampiyonluğun en büyük adayı sayılır. Ancak enteresan bazı durumlar var. Beşiktaş ilk kez bir maçın ilk yarısını çöp sepetine atmadan önde kapadı. İkinci yarı ise sadece tek atak geliştirip onu gole çevirerek net bir skorla sahadan galip ayrılmayı bildi.

Sanırım Rüştü'nün yediği golün bir muhasebesi yapılacaktır. İlk defa hiçbir şey oynamayan Yusuf'a 'Hayrola' denecektir. Tello gibi maçın ve Beşiktaş'ın en iyi adamı için Mustafa Denizli de kendini sorgulamadan geçirecektir. Her şey Beşiktaş'ın istediği gibi gidiyor ama meleklerin katkısını da unutmayalım. Dünkü büyük skorun oluşmasında Holosko ve Ekrem'in rollerini de kayıtlara geçirelim. Beşiktaş için artık sadece iki viraj kaldı. İşi sona da bırakabilir, ilk virajda şampiyonluğu ilan da edebilir. Uzun lafın kısası galiba Beşiktaş dubleye doğru ilerliyor.

Günün Önemli Haberleri