Yazarlar F.Bahçe için ne yazdı?
Kayserispor’u yeni sahasının ilk maçında 2-0’lık net bir skorla geçen F.Bahçe’de yüzler gülerken spor yazarları takımın sahaya koyduğu gayretli futbolu övdü.
Gürcan Bilgiç (Sabah): Ağabey Döndü
Bir hafta önceki Sivas galibiyeti, Kayseri deplasmanını Fenerbahçe için kırılma noktası yapmıştı. Ama iki gün içinde Trabzon yenilip, Sivas berabere kalınca bir anda 90 dakikanın "sıçrama" özelliği kazandığını gördük.
Kadir Has Stadı'nın büyüleyici atmosferi misafirlerini sarmalamışken, Semih ve Alex kimseye "söz söyleme" hakkı vermeden ustalıklarını konuşturuyorlardı. Fenerbahçe "kayıp sezon" damgasını silme kararlılığında, gereğini nasıl yapacağını iyi bilerek, her şeyden önemlisi rakipten daha korkusuz, agresif ve hırsla oynamaya başladı. Kayserispor'u "tehlikeli takım" yapma özelliklerini teker teker ayıklayarak, neredeyse hatasız kurdukları savunma hunisinin içine hapsettiler.
Futbolun içindeki böylesine garip gerçeklere en hazırlık olması gereken, en tecrübeli teknik adamın (Aragones) müdahalesini merakla bekledik. Sabıkasında 10 kişi kalan Belediye maçında Alex'i oyundan almak gibi bir karar yazıyordu.
Bu defa da Selçuk Şahin ısınmasını tamamlamışken, Güiza'yı attı sahaya. 2-0'ı yakalamış takımında, Emre'nin direnç gösterisinin yerine vatandaşını yerleştirme kararının "Çocuk maç başı parasını alsın" düşüncesi yatmıyorsa eğer, beni yine akıl sınırları içinde açıklama bulamıyorum.
Fenerbahçe'nin defans dörtlüsü ve biri kırmızı kart gören iki kalecisinin mükemmel oyunu, Kayserispor'un hiçbir kıvraklık taşımayan, zeka ve çözüm üretemeyen kadrosunu çaresiz bıraktı.
Geçen hafta "dikkat" demiştik.
Fenerbahçeliler'in yeniden güvenebilecekleri bir takım oldu. Ligin keyfi, kıdemli ağabeyi geri geldi.
Selçuk Yula (Fotomaç): Tebrikler Lugano
[page_end]Fenerbahçe dün Kayseri'de çok önemli bir üç puan aldı ve iyi gidişine devam dedi. Herkes içerdeki iyi oyunlardan sonra dışarıda kaybedilen puanlar için endişe taşıyordu. Ama ortaya konulan futbolla hak edilerek alınan bu galibiyet ileriki günler için umut verdi. Fenerbahçe herhalde güvenoyu almıştır. Özellikle deplasmanlardaki oyun için Aragones'i çok eleştirmiştim. Ama dün akşam yaptığı her hamle doğruydu. Bu da zaten skora yansıdı.
Tolunay Kafkas, Bünyamin Gezer'e teşekkür edeceğine üzerine saldırıyor. Olacak iş değil. Bu Alex için geldiği günden beri yazı yazan kalemimin mürekkebi kurudu. Bu adamı seyretmek bana inanılmaz zevk veriyor. Bir tane boş iş yapmıyor. Sağ ayağı ile attığı gol ise mükemmeldi. Fenerbahçe akıllı oynadı, boşlukları iyi kapattı. Erken attığı golle gelen morali iyi değerlendirdi. On kişi kaldıktan sonra cansiperane mücadelelerinden dolayı tüm futbolcuları kutluyorum. Gökhan Gönül ile Carlos çok kritik kademelere girdiler. Deniz'le Emre de bölgelerini iyi kapatıp, iyi de top kullandılar. Ama sahanın tartışmasız yıldızı Lugano'ydu. Kayserispor için fazla söyleyecek bir şey yok. Eski güçlerinden çok uzaklar. On kişilik Fenerbahçe karşısında frikik ve uzaktan şutlar dışında pozisyon bile bulamadılar.
Rıdvan Dilmen (Milliyet): Özlenen Arzu
[page_end]Sivasspor'a karşı üst üste iyi oynayarak morallenen Fenerbahçe'nin bir de Kadir Has Stadı'nın yeni açılması konsantrasyonunu ve iştahını iyice artırmıştı. Zaten ligin üst sıralarındaki takımlara karşı hep canlı oynuyorlardı, dün de yine böyle bir görüntüdeydiler. Çok iyi motive olup, oyun boyunca uzun süre 10 kişi oynamalarına rağmen hep diri kaldılar.
Roberto Carlos'un frikiğinde bütün takım uyurken Lugano ve Semih uyamadı, Semih düzgün bir vuruşla öne geçirdi Fenerbahçe'yi. Ardından Alex'in hiç de alışık olmadığımız uzaktan sağ ayağıyla attığı gol skoru 2-0'a getirdi.
Oyunun devamında Aragones'in önce Uğur'u çıkarıp Vederson'u alması, Volkan'ın kırmızı kartından sonra Deivid'i kenara çekmesi doğru tercihlerdi. Tahmin ediyorum Emre'yi zorunluluktan çıkardı, sakatlık veya kart tehlikesinden. Güiza'yı alması ise tartışılırdı. Ama fizik olarak, psikolojik olarak iyi hazırlanmaları galibiyeti getirdi.
Hakem Bünyamin Gezer sert maçı az kartla bitirmeye çalıştı. Ama Volkan'ın kalbine gelen darbeden sonra reaksiyonunu kırmızı ile cezalandırdı. Çok yanlış bir karar değildi.
Hakan Yaşar (Vatan): Dede Bile Coştu
[page_end] Aslında 11. dakika maçın özetiydi... Ülkenin yükselen değeri Eren Güngör, kimden aldıysa artık bir gazla Alex'in üzerine atladı. Enstantane bir hava topuydu. Ancak genç Eren, Alex'e adeta tokat attı. Frikikte Carlos'un füzesi ve Semih'in fırsatçılığı erken golü getirdi. 2. golün uzun pası Carlos'tan, Kayseri'nin uyuyan güzellerinin arasında topla buluşup 20 metreden sağıyla nokta vuruş yapan Alex. 18 dakikada 2-0'ı, hem de Kayseri'de bulmak önemliydi.
Hani ‘Alman teknolojisi' derler ya, F.Bahçe teknolojisini izledik. Topu koşturarak atılan uzaylı golleri. Topa vuran Carlos, Alex, Semih olunca bir çakallık var demektir zaten. İkincisi Aragones geldiğinden beri en hareketli maçını oynadı. Daha 20. dakikada çıldırarak kenara geldi. Maç değil savaş yapıldığını ilk gören de oydu.
Aziz Yıldırım ne yapıp eder bilemem. Ama bu Lugano'ya imzayı hemen attırmalı. Yoksa elin İtalyan'ı alır, götürür. Sadece Lugano değil, F.Bahçe takımı mücadele olarak iyiydi. Son 5 maçtaki tablo gösterdi ki, Alex-Semih oynadığında F.Bahçe'nin durdurulması daha zor! Özellikle bir takım Sivas-Kayseri türbülansından 6 puanla çıkıyorsa bu süper başarıdır. Peki Fener'e ne oldu?
Söyleyeyim... 1. Eskiden Aragones, 10. dakikada diz çökerdi. Şimdi sanki doping almış gibi. 2. F.Bahçeli oyuncu tekmeye kafa sokuyor. Bunda Kadir Has ambiyansının etkisi de var.
Selim Soydan (Vatan): F.Bahçe Geliyor
[page_end]Önce neticeden başlamak lazım.. F.Bahçe, Sivas'tan sonra Kayseri'yi de yenerek sezon başından beri kendisini yerden yere vuran bizim gibi eleştirmenlerin ağzını kapattı.. Öyle bir galibiyet ki bu, geçen hafta Sivas'a kaybetse zirve yarışından kopacak olan F.Bahçe, şimdi bir anda üst sıralara tutkalla yapıştı. Üstelik bu futbolunu devam ettirmesi halinde, şampiyonluğun da en büyük favorilerinden biri haline geldi.
Kayseri Kadıköy'deki 4-1'lik galibiyetin rüyasıyla başladı maça.. Stat açılışı aslında dezavantajları oldu, çünkü seyirci baskısıyla ilk dakikadan itibaren gol için saldırdılar.. Ama arkayı boş bırakınca F.Bahçe bir duran top golü, bir de Alex klasiğiyle gazlarını aldı..
Aragones'in Deniz-Emre-Deivid'den oluşan orta sahası iş yapıyor.. Deniz'in bu bölgeye kattığı dinamizm, defansın da işini kolaylaştırıyor.. Ayrıca Semih, oynadıkça açılmaya başladı.. 20 hafta bu çocuğu kulübeye hapseden Aragones, herhalde ne kadar büyük bir hata yaptığını anlamıştır..
F.Bahçe'nin en hayati adamlarından biri Gökhan.. Şimdiye kadar ofansif özelliklerini övüyorduk.. Bu defa, özellikle 10 kişi oynanan son 35 dakikada önemli defansif hamleler yaptı.. 82. dakikada Cangele kaleyle karşı karşıyayken yaptığı kademe belki de maçı kurtaran hareketlerden biriydi..
Volkan üst üste çok iyi maçlar çıkarmıştı, içimden bir ses "Yakında bütün bu kurtarışları unutturacak bir hata yapar" diyordu.. Nitekim kırmızı karta resmen kaşındı.. Hakem zaten faul vermiş, ne gerek var rakibe tekme atmaya? Ama burada hakemi de eleştirmek lazım.. Bünyamin Gezer'in, Volkan'a tabanla giren Eren'e de kırmızı kart görmesi gerekirdi..
Emre'nin kendisine faul yapan Saidou'ya yaptığı "Boğazını keseceğim" hareketinin futbolla veya F.Bahçe ruhuyla hiçbir alakası yok.. Başkan acaba Emre'ye fazla mı yüz verdi? Çünkü sürekli bu tip şeyler yapıp fair-play ruhuna aykırı bir fotoğraf veriyor.. Ayıp denen birşey var kardeşim!