Yazarlar F.Bahçe için neler yazdı?

Fenerbahçe, Trabzonspor'u yenerek lig hesaplarını tümden değiştirdi ve spor yazarlarından övgü aldı...

Sezon başladığından beri taraftarını ve spor yazarlarını hayal kırıklığına uğratan Fenerbahçe, Süper Lig'in 19. haftasında lider Trabzonspor'u 2-0 yenerek hem şampiyonluk iddiasını sürdürdü hem de övgü topladı.

İşte spor yazarlarının Fenerbahçe yorumları...

Dün 2 duran top dışında rakibine hiç pozisyon vermeyen Fenerbahçe'nin aşırı sinirli birkaç oyuncusunun tavırları dışında eleştirilecek tek yönü, ikinci yarıda kontr atak yapamayışıydı. Belki erken eksik kalmaktan korumaya geçmiş olabilirler.

Sanırım Young Boys maçından sonra bu son yılların en kötü Fenerbahçesi diye yazmıştım. Dün ilk 30 dakikadaki takım belki de Şampiyonlar Ligi çeyrek finali gören takım kadar iyiydi. Bu bir ilerlemenin ve devre arası fizik yüklemenin sonucu mu yoksa düne, Trabzonspor'la geçen yıldan hesaba özgü bir durum mu bunu da zaman gösterecek.

Galiba lig şimdi yeniden başlıyor. Fenerbahçe potaya girdi. Bursa zaten yarışta. Kayseri'nin bile umudu var. Bundan sonrası için ligimiz çok şeye gebe görünüyor.

Gelelim hakem Bünyamin Gezer'e. Hayatının en kötü maçlarından birini yönetti. Fenerbahçe'nin ikinci golü öncesi Emre'nin Jaja'ya mutlak sarı kartlık bir hareketi var. Ama çalamadı. Çalmadı ve gol oldu.

Böyle pozisyonlarda avantaj olamaz. Nitekim, top arada kaldı mutlak avantaj doğmadı. Ve gol oldu. Emre'nin açık öfkesine kart vermezken Lugano'nun masum itirazı kartla cezalandırıldı. İkinci yarı kontrol tam anlamıyla kaybedildi. Neye kart neye faul neye devam denildiği belli olmayan bir maç daha görmedim. Yazık...

Ligimize bir günde iki kez balans ayarı yapıldı. Olimpiyat'ta Beşiktaş takımına yeniden düşünme süresi verildi, Kadıköy'de ise sezonun raconu yeniden kesildi. Artık bu yarışın birçok kahramanı var. Aykut Hoca'nın tüm Türkiye'ye hediyesi olan, mücadele etmeyi de öğrenip, kalitesini parlatan Fenerbahçe ile herkes "son söz sahibini" öğrendi.

Fenerbahçeli futbolcular geçen seneki kupa finali ve ligin son maçındaki şok neticenin tesirleriyle öylesine hırslı, yüksek tempolu ve presli bir 30 dakika oynadı ki Trabzonspor'un fazla yapabileceği bir şey yoktu. Çünkü bu tempolu ve baskılı oyunda müthiş bir seyirci desteği de vardı. Orta sahanın ortasında görev yapan Emre ve Selçuk'a Mehmet Topuz da içe kat ederek yakınlaşınca Trabzonspor sürekli top kaybetti ve arka arkaya iki gol geldi. Doğal olarak devrenin son 15 dakikasında Trabzonspor oyuna girmeye başladı. Ama Fenerbahçe bu bölümde alan daraltarak, 1-2 tehlike hariç skoru zorlanmadan korudu.

Ligin zirvesini önemli ölçüde etkileyecek olan maçta, Aykut hoca eldeki malzemenin içinden en doğruya yakın olanını sahaya sürerken; Şenol hoca başta Egemen kumarı olmak üzere orta sahasını da hesapsız kitapsız Colman ve Jaja ile doldurunca maç tam beklediğim biçimde başlayıp bitiverdi. Bitiverdi diyorum çünkü 22. dakikada F.Bahçe ikinci golü attığında filmin sonu gelmişti bile.

Bir de (hakemlerle değil) hakemlikle ilgili bir gözlemim var Saracoğlu'ndan: Hakemlerin her oyuncuyla aynı diyaloğu kurmasının, Tayfur'la Ali Eren'e (ya da Bülent'le Ergün'e) aynı lisanla yaklaşmasının zorluğunu anlarım. Ancak Bünyamin Gezer, bu doğru metotta sanki biraz ölçüyü kaçırıyor. Yıllardır gözlemlediğim bir şey, Gezer'in Arda ve Emre'yle diyaloğunun genelde iyi olduğu... Ama zaman zaman bu müsamahakar tavrı, iki oyuncunun aşırılıklarını da kaçırması anlamına gelebiliyor (Bkz. Niang'ın golü öncesi Emre-Jaja sarı kart pozisyonu)... Ya da Emre ve Arda'yla kurduğu iyi ilişkiyi Niang'la kuramaması da bir adaletsizlik doğuruyor (Bkz. Niang'ın Cale ve Engin'le yaşadığı pozisyonlar)... Belki bir lisan problemi de söz konusu olabilir, ama hakemin asli görevi adaleti temin etmek. O adalet Emre'ye Arda'ya lazım olduğu kadar, Niang'a ve Jaja'ya da lazım...

Trabzon hiçbir şey oynamadı. Zaten futbolcular birazcık oynayabilseydiler F.Bahçe her şeyi kabul edecekti. Giray'ın maçtan sonra oturup bu hataları nasıl yaptığını düşünmesi gerekir. Şu gerçek ortaya çıktı ki rahatlık Trabzon'a iyi gelmiyor ve Güneş takımı lider duruma getirene kadar desteğe ihtiyacı yok ama lider olunca mutlaka dışardan destek görmesi gerekiyor. Buradan yetkililere, taraftara ve Tabzon bir kupayı kazandığı zaman ondan nemalanmaya çalışanlara sesleniyorum...

Günün Önemli Haberleri