Yazarlar G.Saray yönetimini hedef aldı
Kupadan da elenerek gelecek sezon Avrupa'da mücadele etme şansını kaçıran G.Saray, yazarlar tarafından yerden yere vuruldu...
Ziraat Türkiye Kupası'nda 3-2'nin rövanşında Gaziantepspor ile sahasında 0-0 berabere kalarak elenen Galatasaray, yazarlar tarafından oldukça sert bir şekilde eleştirildi.
İşte yazarların G.Saray yorumları
"Dünkü maçta yarı finale gitme şansı kaybolunca herkesin aklı
başına geldi ama olan oldu bir defa... Galatasaray artık lig sonuna
kadar diğer maçları kazansa ne olur kaybetse ne olur... Avrupa
dağların arkasında. ligde zaten şansı yok. Gelecek Galatasaray için
sıkıntı ve üzüntü verir. Acaba Polat, ne düşünüyor? Başkanı olduğu
Galatasaray'ın, Gaziantepspor karşısında nasıl zor durumlara
düştüğünü ve doksan dakika boyunca bir tek gol dahi atamadığını
görmüştür değil mi? O zaman yapılacak tek şey şudur;
Galatasaray camiası bu yönetimden kurtulmalıdır. Çünkü
Galatasaray'da yönetim 'düşman kardeşleri' oynamaktadır. Herhalde
bu rolleri takınanlar, Sarı-Kırmızılı camianın başarılı olmasını
istemiyorlar!"
"G.Saray'da bir devir kapandı. 2008’de Allah’ın bir lütfu olarak kazanılan şampiyonlukla başlayan çarpık kulüpleşme dün Türk Telekom Arena’da can verdi. Bu dakikadan sonra sadece Adnan Polat yönetiminin değil, bütün G.Saray camiasının “Biz ne yaptık?” sorusunu cevaplamaları lazım. Ayhan’ın çıkarken yuhalanması, G.Saray’ın erozyona uğrayan tüm değerlerinin aynaya yansımasıdır. Vefasızlık, sevgisizlik, iş bilmezlik, beceriksizlik her şey var bu yuhalamanın içinde. Ayhan Akman’ı eleştirebilirsiniz, Ayhan’ı istemeyebilirsiniz ama Ayhan’ı yuhalayamazsınız. Dün stattaki G.Saray taraftarları ve G.Saray’a bu kadar kayıtsız kalan spor külübü üyeleri ayağı kalkın ve kendinizi dakikalarca yuhalayın."
"Şampiyon Gerets'i gönderen, devrim olarak nitelendirdiği
Rijkaard'ı kovan başkan Polat'ın, ilk yarı sonunda Misimoviç'e
kafayı takan Hagi'nin arkasında durmasına şaşıyorum.
Ligde sıradan takım haline gelen Galatasaray, Avrupa'ya gitmek için
tek dal olarak tutunduğu kupadan da elendi. Galatasaray'ı hiç böyle
çaresiz, etkisiz ve kalitesiz görmemiş olan taraftarın maç sonu
isyanı haklıydı."
Galatasaray-Antep kupa çeyrek finalinin
ikinci ayağı aslında ilk maçın 46’ncı dakikasında başlamıştı. İlk
ayak (Antep’teki ilk 45 dakika) 1-1 bitti, ikinci ayağın başında
Hagi’nin yaptığı Yekta-M.Sarp değişikliğinden itibaren ibre Antep’e
dönmeye başladı. G.Saray geri adım attıkça, Antep ileriye gitti ve
Seyrantepe’deki doksan dakikaya da 3-2 galip başladı.
Hagi (büyük takım hocası kimliğine ve) deplasmanda sadece
beraberliği kurtarmış olmasına rağmen Antep’te Yekta/Sarp geri
adımını atarken, Kafkas (çok iyi akustiği olan ve kendinizi
gerçekten deplasmanda hissedeceğiniz) Telekom Arena’ya cesur çıktı.
3-2 galip durumda olmalarına rağmen (Wagner’li, 4 ofansifli, 4-2-4
şeklinde bile okuyabileceğiniz) 4-2-3-1’ini 88’e kadar bozmadı.
Akıllı, heyecanlı, tempolu ve ne yazık ki Galatasaray adına
hüsranla biten bir kupa maçıydı... Hagi, gol yemeden kısa yoldan
tura gitmek isteyince ilk yarı savunmaya önem vererek temkinli
oynadı.
Gaziantepspor topa ve oyuna daha çok hakim gözüktü ama Galatasaray
kontrataklarla daha çok pozisyon yakaladı. Baroş'un yakaladığı
pozisyonda kaleci Karcemarskas maçın kurtarışını yaparak takımına
moral verdi. Sabri'nin ayak burkulmasıyla oyunu erken terk
etmesiyse Hagi'nin şanssızlığıydı.
[page_end]
İlk yarı boyunca skora ihtiyacı olan Gaziantep
gibiydi. Oyun merkezi önde, birbirine, yakın boyuna dar bir alanda
oynamayı başardılar. Birkaç kez kontratak yiyecek kadar hücum
odaklıydı 4-3-3 varyasyonları.
Cenk, Sosa, Popov, Wagner gibi oyuncularla rakibi tehdit ettiler.
Ancak çok uzun zamandır görmediğimiz bir şey oldu. Galatasaray
savunması 6'lı bir blok halinde iyi döndü. Gaziantep'in hücumu
enine genişletmesine izin vermeyen bir alan daraltma yaptı. Çok iyi
yardımlaştılar ve Serkan'ın, Servet'in, Cana'nın bireysel
eksikliklerini giderdiler.
G.Saray'ın son hedefi olan Türkiye Kupası’ndan elenmesi mi?
- Böylesine muhteşem ve görkemli bir stadyumda önümüzdeki yıl Avrupa maçı oynayamayacak olması mı?
- Para verip gidilen veya ekran başında oturulup seyredilen bir karşılaşmada keyifle izlenecek tek bir yaratıcı-yetenekli oyuncusunun olmaması mı?
- 5. ve 3’üncü bitirilen iki sezonun ardından bomboş ve kupasız
geçen, hatta tek bir derbi galibiyetinin veya heyecan veren bir tek
maçın bile olmadığı sezon mu?
İlk maçta 2-1 öndesin, bu skoru bile koruyamayarak 2 gol yiyip
ikinci maçta doğal olarak sıkıntı yaşarsın.
Gaziantep skor avantajını koruma amaçlı defans ve orta saha kalabalığı oluşturarak, gol atmayı değil, Galatasaray'ı durdurmaya çalışıp golü düşünmeyerek mücadele etti.
Gaziantep ileride çoğalamadığı için tek pozisyon dahi üretemediler.
Galatasaray garanti oyunu tercih edip gol yemeden atacağı bir golle turu geçebilmenin hırsı ve iştahıyla oynadı. Pozisyon da ürettiler hem de net.
İlk yarıda Milan Baros ve Stancu, ikinci yarıda ise Kazım beceriksizce bu pozisyonları harcadı.
Hala bu orta alanda ısrar eden Hagi'yi kınıyorum. Sen teknik direktör falan değilsin sevgili hoca!
Culio, Ayhan, Neill... Kaç maçtır aynı oyuncularda ısrar ediyorsun. Bu üçlünün maçı organize edip pozisyon üretmeleri mümkün mü?
Ayhan uzatmaları oynuyor, Neill ağır, Culio müthiş top kaybıyla oynayan bir futbolcu.
İkinci yarı kazanman gereken bir maç...
Bu, tam da bir 'harç bitti, yapı paydos' durumu. Lige çok uzun süre önce havlu atan Galatasaray, son umudu kupada da yok artık.
Üstelik bir final aşamasında falan da değil. Çeyrek finalden
itibaren yok. Bundan böyle ne bir hedef var Galatasaray için. Ne
yeni bir umut. Ne de yeni bir heyecan. Var olan sadece ve sadece
hüsran.
Dün elinden geldiğince turu kovaladı Galatasaray. Kabul etmek
lazım, kötü de oynamadı. Özellikle Gaziantepspor gibi son
haftaların formda ekibi karşısında, mesela maçı neredeyse pozisyon
vermeden tamamlaması onun açısından bir artıydı. Ama takım
savunmasındaki başarıyı Galatasaray, hücum organizasyonuna pek de
yansıtamadı. Çünkü karşısında gerçekten de çok organize bir rakip
vardı.
Galatasaray için son umuttu Gaziantep maçı... Gaziantep’e
elenirse, önümüzdeki yıl Avrupa defterini şimdiden kapatmış
olacaktı. Bunun gibi önemli bir maçta takımın vargücüyle
oynamasını, elinden gelen her şeyi sahaya aktarmasını beklersiniz
değil mi? Koskoca bir ilk yarı boyunca Galatasaray sadece Baros’la
kalenin ağzından ciddi bir gol pozisyonu yakaladı. Onun dışında
geriye çekilip, kontra ataklarla gol atmayı denedi. Gerçi
G.Antep’in çok ciddi sayılabilecek gol pozisyonları yoktu, Antep
daha çok savunmada kaldı. Bu da Galatasaray’ın düzgün atak
yapmasına engel oldu.
Aslına bakarsanız Galatasaray’ın kadrosu bu, eldeki malzeme bu,
hoca bu, yönetim bu... Onun için Galatasaray’dan bu yıl fazla
şeyler beklemek hayalperestlik, hayalcilik olur. Bırakın
Gaziantep’i, daha zayıf takımları yenemeyen, gol yollarında büyük
sıkıntı çeken savunmada sürekli açıklar veren sıradan bir takım
haline dönmüş Sarı-Kırmızılılar...