Yazarlar maç yerine Göçek'i yazdı!

F.Bahçe'nin G.Antep'i mağlup ettiği maçta yazarlar sonuç yerine maçın hakemi Hüseyin Göçek ön plana çıkardı...

Fenerbahçe'nin Kadıköy'de Gaziantepspor'u Santos'un golüyle devirip zirve yarışını sürdürdüğü karşılaşmaya Hakem Hüseyin Göçek damgasını vurdu... Spor yazarları şampiyonluk yarışında hayati önemi olan karşılaşmayı analiz etmek yerine daha çok Göçek'in sonuca etki eden hatalı kararlarını, verdiği ve vermediği kartlarını yazdılar...

İşte spor yazarlarının Hüseyin Göçek'i topa tuttukları yorumları...

Fenerbahçe’yi anlamak mümkün değil. Bu kadar gerginliğin bir anlamı yok. Gergin olunca maçı kazanman daha zor. Sen kalite olarak iyi bir takımsın. Niye geriliyorsun? Bırak rakiplerin gerilsin.

Hüseyin Göçek, maça çok şanssız pozisyonla başladı. Ceza alanı içinde Alex topu rakibinden kurtardı. Emre Güngör kontrolsuz hareketi ile topa değil, Alex’in ayağına vurdu ve onu düşürdü. Penaltıydı.

Fenerbahçeli oyuncular gergindi. Her kararından sonra Göçek’e itirazları tansiyonu yükseltti. Emre Belözoğlu’nun yaptığı aşırı itirazda çıkardığı kartla otoritesini kaybetmeyeceğini göstermek istedi. Dani’ye, Niang’a yaptığı faulden sonra gösterdiği sarı doğruydu.

Akşam Gazetesi'nde yıllardır yazıyorum... Kritiklerimde hakemi ya birkaç satır görürsünüz ya da hiç göremezsiniz... Ama Hüseyin Göçek gibi Türk hakemliğine 'kara bir gün' yaşatan hakem varsa, oynanan maçı yazıp yorumlasanız ne olur, yorumlamasanız ne olur?

[page_end]

İki perdelik oyun... Birincisi hakem faciası... Hüseyin Göçek maçı kaldıramadı... Oyunun başında Alex'e Emre'nin yaptığı hareketi süzemedi... Kafası takıldı... Arkasından İvan'ın Niang'a yaptığı penaltı hareketini göremeyince dağıldı... Ondan sonra da iki takım futbolcuları hakemin üzerine oynayınca sahada ezildi, durdu...

Akrabalarından duydum; baba mesleği kaportacılık da yapıyormuş... Vuruk, kırık darbelerden iyi anlaması lazım...

Emre'nin Niang'ın bileğini, Hürriyet'in Alex'in her yerine yaptığı darbeleri süzemedi. Aynı şekilde Lugano'nun da Murat'ın bileğine basmasına kırmızı çıkaramadı.

Neden!
Hakemler F.Bahçe'ye penaltı vermeye korkuyorlar... Bursa maçında Semih, dün gece de Niang'ın pozisyonlarını göremediler.

Fenerbahçe'yi geçen yıldan farklı kılan en büyük özelliği neydi? Hızlı ve dikine oynayan futbolcuların çoğalması.. Niang gibi.. Dia gibi.. Stoch gibi..

Alex ve Niang'a yapılan penaltıları vermeyen Hüseyin Göçek, Semih'in nizami golünü de iptal etti. Lugano ve Emre Güngör atılmalıydı. Murat Ceylan'a çıkan 2. sarı yanlış

Bu hakemlerle bu lig bitmez diyorduk dün gece de bu ligde hakemlerin sonuçları nasıl belirleyebildiklerini çok net gördük! Ta ki uzatmada Fenerbahçeli Santos'un golüne kadar! Dün gece Gazinantepspor'un akılalmaz mücadelesine, gurur duyulacak futboluna saygı duymakla birlikte, uzatma dakikalarında Santos'un golü olmasa; maçın sonucunu hakem tayin etti diyebiliriz.

[page_end]

Sezon başından bu yana üç büyük takımın maçına hiç çıkamayan Hüseyin Göçek, dün gece iyi niyetten yoksun karşılaşmada büyük hatalar yaptı.

Zor pozisyonlar ve stresli anlarda şaşkına dönen Göçek, herkesi gerdi. 24. saniyede Emre Güngör'ün Alex'e bir teması var. Burada direkt bir serbest vuruş verilmeliydi. Bu karar penaltı da olabilirdi, ceza alanı dışından da yaptırılabilirdi. Çünkü gri bir pozisyondu.

20. dakikada İvan De Souza'nın Niang'a kendi ceza alanında arkadan kontrolsüz bir müdahalesi var. Burada F.Bahçe lehine penaltı verilmeliydi. Daha sonra İvan De Souza bariz gol şansından kırmızı kartla oyun dışı kalmalıydı. Tam tersi karar verilip Niang hakemi aldatmadan sarı kart gördü. 47. dakikada oyunun durduğu bölümde Lugano, Wagner'in bileğine kasıtlı olarak basıyor. Bu pozisyon yorumsuz kırmızı kartı gerektirirken, cesaretsizlik örneği sergilenerek sarıyla geçiştiriliyor. Çünkü bu hakem maalesef baskı gördüğü anlarda dağılıyor.

Dün akşam Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda öyle bir FIFA kokartlı hakem seyrettik ki evlere şenlik! Hakem Hüseyin Göçek'e seslenmek isterim. Futbol maçında kart ne zaman gösterilir. Bunu size öğretmediler mi? Daha hemen oyunun başında Hürriyet'in Alex'e yaptığı faul yüzde yüz kartlıktı. Sen bu kartı göstermeyince oyunun sertleşmesi de tabii hale geldi. Hakemin yüzünden sertlik arttı. Bu yüzden hem Fenerbahçe'de hem de Gaziantepspor'da sakat futbolcular çoğaldı. Yazık değil mi?

Fenerbahçe'nin kolayı zora döndüren formülleri var. Beklerini hücuma sokması, duran toplardaki setleri, tecrübeli oyuncularının sorumluluk alması. Ama hepsine baskın olan özelliği Alex elbette.

Gaziantep, tepedeki iki takımla oynayacağı maçın çıtasını çok yukarılara çekerek, kadro kalitesine ve sezona koyduğu ağırlığa yeni bir iddia ekledi. Bunu da hissederek, yukarda saydığımız F.Bahçe özelliklerinin hepsine tedbir aldı. Bekleri kovaladılar, sert oynadılar, her duran topta ceza alanı içini güreş sahasına çevirdiler.

Bir de buna izin veren bir hakem vardı sahada. Hüseyin Göçek iki net penaltı pozisyonunda yüreğinin değil, aklının sesini dinleyerek beladan uzak kalmayı tercih etti. Önce Bursaspor karşısında Kuddusi Müftüoğlu, sonra da Göçek. Böylesine kritik ve sert maçlarda hakemlerin kararın içinde olmak yerine, etkisiz eleman olarak kalmayı tercih etmesi bir gelenek oldu.

Seyirci ayakta ıslıklıyor. Oyuncular da yay gibi gergin olmuşlar. Maçın kendi içindeki direnci birden bire katlandı. Bir hakem, bir fitili istese böyle ateşlerdi. Murat Ceylan'a gösterdiği kırmızı kartı kimse anlamazken, Hürriyet'i sahada tutması, Emre'den 2. sarıyı sakınması da aklını dinlemesinden kaynaklandı. Kaçtı sorumluluktan.

[page_end]

Öyle bir maç ki; Hakem Hüseyin Göçek bile ne yapacağını şaşırdı; hem de şaşırttı... Öylesine yerli yersiz kartlara sığındı ki maçın zevkli ve tempolu geçmesine çomak soktu.

Maçın hemen başında Alex’e yapılan bir hareketi vardı; kimilerine göre penaltı, kimine göre tartışılır pozisyondu. Hemen ardından Niang’a penaltı yok; aldatmadan sarı kart verildi. Ama bize göre penaltıydı. Niang sakatlanıp, yerini Semih’e bırakınca, nöbetçi golcü bu maçta beklenilen gol atma performansını ne yazık ki gösteremedi....

F.Bahçe, dün kelimenin tam anlamıyla öldü öldü dirildi. Puan kaybetmeye, şampiyonluk iddiasını riske atmaya çok yaklaştığı maçı, son anda çevirdi.

Uzatma bölümünde Santos'un altın vuruşuyla 'ohh' çekti ve zirvedeki nefes kesen yarışta bir adım öne geçti.

Maç tabii ki çekişmeye sahne olacaktı. Çünkü ikinci yarının performansı en yüksek takımı karşı karşıya gelmekteydi. Artı, Fenerbahçe için şampiyonluk, Gaziantepspor için lig üçüncülüğü vazgeçilmez hedefti. Ama oyun öyle bir başladı ki...
 
 
Böylesine kritik haftalardaki hakem hatalarının ligin kaderini ve şampiyonun adını dahi değiştirebileceğinin farkında mıydı acaba sayın Hüseyin Göçek ?

Daha dakika dolmadan Alex’in ceza sahası içindeki indirilişi penaltı değilse eğer, siz hangi katliam anlarında bu cezayı cesaretle verebilirsiniz sayın Göçek..? Maçın başındaki bu olayın dışında, maça bitiş düdüğüne kadar asılan Fenerbahçe’nin sayısız hücum organizasyonları vardı müthiş gecede...

[page_end]

TAM anlamıyla ölüm-kalım maçıydı.. Puan kaybı, şampiyonluğa veda anlamına geleceği için F.Bahçe çok sinirli, 12. adam ise fazlasıyla sabırsızdı.. Antep kendisini neyin beklediğini bildiği için sükûnetle rakibin üzerine gelmesini sağladı ve iyi top yaptı.. 3 puan filan umurlarında değildi, sadece F.Bahçe’yi şampiyonluktan etmek, Aziz Yıldırım’la husumeti olan başkanları İbrahim Kızıl’ı memnun etmek istiyorlardı.. Zaten Kızıl maça 15’er bin dolar galibiyet primi vermişti ki, Antep’in bu maçı nasıl önemsediği burdan bile belliydi..

Fenerbahçe için şampiyonluk yolunda en zorlu karşılaşmalardan biriydi Gaziantepspor maçı. Şampiyon olacak takımın böyle maçları kazanmaya ihtiyacı var. Yüksek tansiyon oyunun sık sık durmasına ve sert hareketlere neden olsa da mücadele açısından üst düzey bir karşılaşma oynandı.

Bazen daha sakin oynamanız gerekirken yüksek tempo oynadığınız oyunu etkiliyor ve tempolu oyunla telaşlı oyunu karıştırabiliyorsunuz. Bazı maçların karakterleri vardır, bu maçın karakteri de mücadele maçı olmasıydı. Fenerbahçe belki istediği gibi oynamadı ama çok istemeyi ve bunun için sonuna kadar mücadele ettiler. Bence galibiyetin en büyük sebebi buydu.


 
Gaziantepspor, topladığı puanlar ve futboluyla lige damgasını vurmuştu.

Hiç kimse, "Fenerbahçe kötü oynadı?" diyemez. Mücadelelerini ayakta alkışlamak lazım. İki ekip arasındaki çekişmenin Şükrü Saracoğlu'nda seneler öncesine dayandığını görüyoruz. Kadıköy'de Kanarya'nın 3-0'dan 4-3 aldığı maçı hatırlayalım. O sene Fenerbahçe şampiyonluğa ulaşmıştı. Fenerbahçe'nin kadrosu artık yerleşti. Sakatlıklar ve kartlar haricinde Aykut Kocaman'ın tercihlerinde fazla değişikliğe gideceğini sanmıyorum. Sahadaki 11 birbirini çok iyi tanıyor. Kadroyla fazla oynanırsa başarının yakalanması zor

Günün Önemli Haberleri