Yazarlara göre Kartal'a mucize lazım
Spor yazarları lider Trabzon'un 14 puan gerisine düşen siyah beyazlılar içi sezonun geri kalanının çok zor geçeceğini düşünüyor.
Süper Lig'in 17. haftasında cezası nedeniyle Antalya'da oynanan maçta Gaziantepspor ile 1-1 berabere kalan Beşiktaş, spor yazarları tarafından eleştiri oklarına maruz kaldı.
İşte spor yazarlarının Beşiktaş
yorumları:
Bence Beşiktaş için şampiyonluk şansı bitti. Trabzonspor ile 14
puanlık farkın kapanması çok ama çok zor. Sadece Trabzon değil onun
altındaki Bursa ve F.Bahçe de önemli rakipler ve onlarla da puan
farkı var.
Bunun yegane sorumlusu sezon başından beri söylüyoruz Bernd
Schuster'dir.
Elinde Türkiye'nin en iyi kadrolarından biri varken Beşiktaş'ın
düştüğü duruma bakın.
Hiçbir Beşiktaşlı "Biz Avrupa'da yolumuza devam ediyoruz" lafına
sığınmasın.
Çünkü Beşiktaş gruptan Sofya ve Rapid Wien'i geçerek çıktı. Her
ikisi de Türkiye'de ancak Bank Asya 1.Lig'de oynayabilirler!
"Aslında ikinci yarıda Quaresma koşu ve sorumluluk alanını geliştirmeye karar verdiği için olmalı beraberlik golünün erken gelişi.. Sol, sağ kanatları ve golde olduğu gibi ceza sahasını kullandı. Nobre'de bildiği en iyi iş olan saha içi dolaşımını hakkıyla yerine getirince bir parça kıpırdadı sadece Beşiktaş.. Takıma elinden gelenin fazlasını vermeye çalışan Fink'in samimiyeti dikkat çekici, Tabata'nın iyi niyeti gözle görülür cinstendi. O kadar... Simao, Almeida ve Fernandes'in katılımından önceki son lig sınavı aslında Beşiktaş'ın neredeyse bitmek üzere olduğunu bir kez daha gösterdi. Sakatlıklar bir yana Beşiktaş kadrosu Quaresma'dan, Guti'den, Ernst'ten daha fazlasını alabilecek sinerjiyi yaratmadı ligin ilk devresinde.. Yenilerin katılımı neyi değiştirecek bekleyip göreceğiz."
"Futbolcuların çoğunlukla isteksiz, gönülsüz ve gayretsiz olduğunu gözledik. Tabata örneğin... Cezalı Guti’nin yerine oyun liderliğine vekalet edebilir, asistleri ve oyun kurgusuyla kendini gösterebilir, diye bekledik. Olmadı yapamadı. Quaresma, Beşiktaş’ın önemli kozuydu ama, rakip takımdaki İvan de Souza ve Julio Sezar kadar kendini gösteremedi. Buluştuğu topların çoğunu kaybetti. Bitime üç dakika kala Gaziantep kalesinde Nobre ve Fink’le ortaklaşa yarattığı rüzgâr, heyecanlıydı... Ama gol yoktu. Gönderilecek oyuncu adaylarından biri de Fink’ti... Alman’a baktık, elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Aurelio ile birlikte oyunun merkezinde hem ileri hem de geri hizmet veriyordu. Zaman zaman gol pozisyonlarına da girdi. Beşiktaş açısından günün en başarılı ve gayretli adamı Aurelio idi... Türkiye’ye geldiği günden beri gol attığı maçlar dahil, onu bu kadar ofansa destek olurken görmemiştik... Schuster’in Ali Kuçik’i sağ kanatta oynatması, genç futbolcu için “fazladan” bir yük yarattı kanımca..."
"Beşiktaş deplasman sevmiyor, Antep kolay gol yemiyor, üstüne
maç seyircisiz.. Beraberlik normal.. Yine de Beşiktaş’ın ligdeki
durumu dolayısıyla oyuna daha çok asılmasını beklerdim.. İlk
tehlikesini 52. dakikada bir karambolle bulabilen Beşiktaş’ın
neresini anlatalım? Düşünün Quaresma bile vasatın altındaysa,
Nobre, Ali ve Tabata’dan oluşan hücum hattından ne bekleyeceksiniz?
Son 10 dakikada 4 gol kaçıran takım bu ciddiyeti niye baştan
göstermez, gel de anla!"
Seyircisiz futbol, yumurtasız menemen gibi. Sürekli bağıran 22 adam
düşünün ve siz her bir şeyi duyuyorsunuz. "Quaresma gelsene.
Toraman arkana bak. Emre hadi koçum. Haydi... Haydi... Haydi...
Nobre dikkat et. Hoca, hocaaaa... Faul yaaa... Serdar hadi olum
hadi." Sahadakiler bitiyor, kenardakiler başlıyor. "Al adamını, al
adamını... Al kucağına al, döndürme, döndürmeeee..." Bildiğin kuru
gürültü vesselam. Herkes birbirini gaza getirmeye çalışıyor. Gaza
gelip bir şey yapan olsa bari. Beşiktaş nasıl öne çıkıp oyunu
sıkıştırıyorsa Gaziantep de aynı şeyi yaptı. Hâl böyle olunca kimse
iki pas üst üste yapamadı. Veren alamadı, alan veremedi. Bu sezon
Kartal'ın en büyük derdi sakatlık.
Kimin gözü, nasıl değmişse takım resmen dökülüyor. Misal dün
Ferrari ısınırken sakatlandı. O derece yani.