Yazarlardan Beşiktaş maçı analizi
Beşiktaş'ın, Türkiye Kupası maçında Ankaraspor karşısında aldığı 3-1’lik galibiyet yazarlar tarafından şöyle yorumlandı.
Vedat Okyar (Vatan): Seriye Devam
Bunlara iki ayaklı maçlar diyoruz. İki ayak arasında iki ay var. İki ay sonra oynanacak rövanş için 'kim öle kim kala' diyorum. Tabii ki bu lafları da lig için söylüyorum. Ankaraspor'un hali tavrı o güne ne olur bilemem. Ama Beşiktaş lig zirvesinden uzaklaşmış olursa da dün akşamki skor final için yeter de artar.
Mustafa dün değişik bir düşünce ile takımı oynattı. Ernst ile Sivok'u orta sahanın göbeğinde eşleştirdi, ikisinin yan yana oynamasından dinamizm doğuyor. Doğru yaptı. İbrahim Toraman da Zapotocny ile hemen hemen hiç pozisyon vermedi. Kaleci Hakan'ı oyun ciddiyeti içinde çok beğendim.
Beşiktaş hafta sonunu yine Ankara'da geçirecek. Dün bana göre kupayı geçtiler de Hacettepe maçını daha ilk dakikadan hafife almadan ağırlığını hissettirerek oyuna başlamalılar. Beşiktaş için Ankara kendi yeri. En fazla Beşiktaşlı Ankara'da vardır. Hem arkasına kalabalığı alan hem de tribün gürültüsünü duyan futbolcular öyle de başlar diye düşünüyorum.
Neticede Beşiktaş kupada 6'da 6 yapmıştı. Seriyi bozmadılar, 7'de 7'ye ulaştılar. Tebrikler...
Atıf Keçeci (Zaman): Kartal, İnönü'ye İş Bırakmadı
[page_end]Maç yorumundan önce iki noktaya dikkat çekmek istiyorum. Birincisi medya mensuplarına ülkemizde az sayıda statta gördüğümüz mükemmel bir çalışma ortamı hazırlanmış olması. İkincisi ise bir olay ve sonucunun ne olacağı konusu.
Zira bu maçta Ankaragücü taraftarlarının şehir takımlarına destekten çok Beşiktaş'a küfür etmek için tribünleri doldurdukları anlaşılıyordu.
Buradan kolluk kuvvetleri sorumlularına soruyorum. Öncelikle cebe girmez, saklanması zor jant kapağı stada nasıl giriyor? 6136 sayılı 'patlayıcı ve yaralayıcı alet taşımak ve kullanmanın yasak' hükmü karşısında ne yaptınız? Bu suçu işleyen kişi hakkında nasıl bir işleme başvurdunuz? Bekleyip takip edeceğim; bu maçla ilgili TFF ilgilileri ne gibi bir yaptırım uygulayacak.
Oyuna ev sahibi takım iyi başladı. Siyah-Beyazlılar ise önceki maçların neredeyse kopyası futbol anlayışı ile oynuyordu. Durum böyle olunca bizlerin maç yorumları da öncekilerden daha farklı bir şekilde satırlara dökülemiyordu.
Topu alan ileriye atıp 'kurtuldum' diye 'oh' çekiyor. Orta sahayı düzenlemesi için Delgado'ya güvenmeyip transfer edilen Yusuf Şimşek ortalıklarda gözükmüyor.
Başkent takımı kazandığı penaltıyı sayıya çevirirken, rakibi Delgado'nun 40 metreden şutunda tecrübeli bir kalecinin yemeyeceği golle cevap vermişti. Sonrasında az sayıda değerlendirilemeyen karşılıklı pozisyonlar vardı. Ve ilginç dakikalardan biri olan 77'de Holosko 18 dışından dönerek güzel bir vuruşla takımını galibiyete taşıdı ki dün gecenin en büyük alkışının sahibiydi. Yusuf'la gelen 3'üncü gol malumun ilanı gibiydi. Kartal evine avantaj taşıdı. Sahasında ilk yarıdaki gibi bir sürprizle karşılaşır mı? Zannetmiyorum.
Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Kupa Beyi Kartal
[page_end]Ankaraspor'u ayağa pas yapan, topu kolay kolay rakibine vermeyen ve iyi kullanan bir takım olarak bilirdik. İlk yarıda tamamen tersi bir görüntüyle karşılaştık. Gol pozisyonuna girememesine karşın, top hep Beşiktaş'taydı. Ankaraspor sadece seyirci konumundaydı. 25. dakikada bir kez Beşiktaş kalesine yaklaştı, o pozisyonda da penaltıdan golünü attı. Bunun dışında Hakan, kalesinde en ufak bir tehlikeyle karşılaşmadı.
Mustafa Denizli, geri dörtlüyü bu kez Ekrem, Zapo, Toraman, Üzülmez şeklinde oluşturmuştu. Sivok ve Ernst orta alanın göbeğindeki ikiliydi. Bobo ve Nobre ileride, Tello ve Delgado da ilerideki ikiliyi destekleyecek ayaklardı.
Skor avantajını kaybeden Ankaraspor ikinci yarıda daha hücuma dönüktü. Muhammet'i çıkararak Neca'yı oyuna almaları bunun en belirgin özelliğiydi. Bu yarıda Ankaraspor'un pozisyonları oldukça tehlikeliydi. 54 ve 61. dakikalarda Hakan iki müthiş kurtarış yapmasaydı, Beşiktaş büyük sıkıntılar yaşardı.
Denizli, ilk önlem olarak Bobo-Holosko değişikliğini gerçekleştirdi. Böylece çift santrfordan hemen tek santrfora döndü. Ancak Holosko sağ kulvara hapsedilmemişti. Serbest adam olarak her yerde dolaşıyordu. İşte bunların birinde de müthiş bir gol attı. Buna Ankaraspor kalecisinin yapacağı hiçbir şey yoktu.
Beşiktaş acabalarla gittiği Ankara'da güle oynaya 90 dakikayı tamamladı. Ve bir kez daha görüldü ki Holosko, Delgado, Yusuf gibi oyuncular form tuttuğunda bu Beşiktaş'ı tutmak daha da zorlaşacak.
Basri Baykoç (Fanatik): Yedeklere Yaradı
[page_end]Cisse'ye soğuk bakan Denizli dün geceki maçı da izledikten sonra Sivok'un görev yerini umarım sabitlemiştir. Hamle doğruluğu, çabukluğu, çok yönlülüğüyle Sivok'un orta alandaki yararlılığı stoperden daha fazla. Kaldı ki iki haftadır savunmanın sağında yer alan İbrahim Toraman ile son haftalarda ilk 11'de fazla forma şansı bulamayan Zapatocny'nin göbekteki performansı da hayli başarılıydı.
Tello ile Delgado zamansız oyundan düştüler. Hatta Delgado'nun attığı şık golün dışında yine takımına fazla bir artısının olmadığını gördük. Yine de dün geceki kupa maçı bir anlamda uzun zamandır oynamayanların yararına gelişti diyebiliriz.
Baştan beri Fortis Türkiye Kupası'nda Beşiktaş sürekli bir fazla savunma önlemiyle sahadaydı. Dün gece de aynı prensiplere bağlıydı. Delgado ve Bobo'nun eksik bıraktığı dayanışmaya rağmen turu geçecek skora ulaştılar.
Selçuk Dereli, Üzülmez'in pozisyonunu iyi süzdü ve haklı bir penaltı kararı verdi. Ama öncesinde Nobre daha güçlü bir kol kuvveti ile ceza alanında indirilmişti. Onu süzemedi.
İlker Ateş (Fotomaç): Final Bileti
[page_end]Beşiktaş'ın lig macerasının nasıl biteceği bilinmez ama kupada şampiyonluk maçı oynaması kesinleşti. Çünkü Ankara'dan 3 gollü, 2 farklı galibiyetle dönmek final biletini cebe koymak anlamına geliyor. Öncelikle şunu belirtmekte yarar var. Beşiktaş artık takım olmaya başladı. Devre arasında yapılan çok önemli bir transfer Beşiktaş orta sahasını birden bire toparladı.
Artık Ernst ile birlikte Beşiktaş hücuma çok daha çıkıyor ve rakibe kolay kolay pozisyon vermiyor. Ankaraspor'un penaltı dışında sadece 2 pozisyonu olduğunu ve bunlara da Hakan'ın geçit vermediğini söylemek gerek.
Bu iki golün yapımında Nobre'nin büyük rolü olduğu da ayrı bir gerçek. Nobre zaten ileride sadece golcü olarak değil, sahanın her yerinde 'işçi' oluyor. Bu final biletinde en büyük pay onundu. Delgado, yavaş yavaş toparlanıyor ama her maçta formayı kapıp kapamayacağı belli değil.
İbrahim Toraman'ın tırmanışı devam ediyor. Topukla bir gollük vuruşu vardı ki top direkten dönmese jeneriklik iki golün önüne geçerdi. Tello, bu takımın ölü toplardaki en büyük ustası. Ekrem, kapasitesinin altına düşmeden nereye koyarsanız oynamayı becerir. Bu önemli galibiyet, Beşiktaş'ı finale yaklaştırdığı gibi geri kalan lig maçları için daha ateşleyebilir. Artık hem ligde hem kupada ciddi bir Beşiktaş gerçeği var.
Fatih Doğan (Fotomaç): Yıldızlar!
[page_end]Beşiktaş, Ankaraspor'u yarı finalde hem de evinde 3-1 gibi net bir skorla yenerek finale çıkmayı büyük ölçüde garantiledi. Bu maçta dikkatimi çeken bir kaç nokta var. Birincisi Mustafa Denizli, hafif sakatlığı bulunan Gökhan Zan'ı riske etmeyerek Zapotocny'yi sahaya sürünce dizilişi de değiştirdi.
Delgado, Holosko ve Yusuf'un golleri birbirinden güzel ve estetik dolu. Bu fotoğrafta fazlaca Mustafa Denizli görülüyor. Yıldızları seven ve onların dünkü gibi oynamasını bekleyen Mustafa hocanın göreve geldikten bu yana en keyif aldığı maçlardan birinin dün akşam oynandığına eminim. Yıldızlı ya da yıldızsız Beşiktaş, gol yemediği, orta sahaya hakim olduğu müddetçe kazanıyor.
Ankaraspor'u desteklemek (!) adına 'su gider kapağını' Tello'ya atarak sözüm ona 'gider' yapan A.Gücü taraftarları olası cezaya çanak tutup, sahadaki dostluğa darbe vurdu. Cezayı kime kesecekler merak ediyorum! Ankaraspor'un sahası kapanırsa ne olacak. Kendi atkıları ve tezahüratlarıyla tribünde olmaları ve olay çıkarmalarının günahını maalesef Ankaraspor çekecek. Bu çelişkilere de acilen bir çözüm bulmak şart.
Rıdvan Dilmen (Milliyet) Beşiktaş'ı çok beğendim
[page_end]Yükselişe geçen Beşiktaş, inişteki Ankaraspor’la oynadı. Bir tarafta sakatsız ve problemsiz Beşiktaş, diğer tarafta kısıtlı kadrosunda üç tane önemli futbolcusunu oynatamayan Ankaraspor vardı.
Maçı aslında favori takım kazandı. Siyah-beyazlılar geriye düşmelerine rağmen turu getirecek skoru ilk maçta büyük ölçüde yakaladı. Beni skordan çok Beşiktaş’ın oynadığı futbol ilgilendiriyor. Çok ama çok iyi oynadılar. Oyun 0-0 iken Ankaraspor ilk kornerini ilk yarının ortalarında kullanırken, Beşiktaş altı korner atmıştı. Yani maç golsüz giderken de iyi oynadı, 1-0 geriye düşünce de, beraberliği bulunca da iyiydi.
Ritmini yakalamış buldum Beşiktaş’ı. İstekli ve rahattı. 4-3-3’ü de iyi uygulamaya çalıştılar. Bunda en önemli etken maça çok iyi başlayan (kaliteli oyuncular iyi başladıkları zaman iyi devam ederler) Delgado sadece attığı golle değil, maçın başında oyuna ağırlığını koyarak Beşiktaş’ın rakip kaleye rahat gitmesini sağladı. En uçta görev yapan Tello, Bobo ve Nobre sürekli yer değiştirerek oynadılar. Ankaraspor, savunması olmayan Beşiktaş’ın kanatlardaki forvetleri karşısında beklerini hücuma çıkaramadı. Başkent ekibi alışılan pas alış verişlerini de yapamadı.
Buna karşılık Beşiktaş ise bekleri Ekrem ile Üzülmez’i sürekli oyuna soktu. Stoperler Toraman ile Zapo’nun önündeki Sivok ise oyuna hemen hemen hiç katılmadı, sadece defansif görevler üstlendi.
Sivok’un önündeki Delgado ile Ernst hücuma devamlı destek oldular. Beşiktaş’ın bu kadar ofansif oynarken fazla pozisyon vermemesinin en büyük sebebi de savunma dörtlüsünün özellikle Zapo ile Toraman’ın, orta sahaya kadar çıkarak Nobre ile aralarındaki mesafeyi azaltmasıydı. Beşiktaş iyi ve istekli futbolunun karşılığını aldı. Selçuk Dereli de iyi bir maç yönetti.