Yazarları Beşiktaş için bunları yazdı
Süper Lig'in 15. haftasında rakibi Bursa'yı İnönü'de 1-0'la geçmeyi başaran Beşiktaş, spor yazarlarının övgülerini aldı.
Spor yazarları Beşiktaş'ın zor bir virajı başarıyla geçtiği görüşünde birleşti.
İşte yazarların Beşiktaş
yorumları...
Atilla Gökçe: Beşiktaş normale döndü
(Milliyet)
Günün en normale dönmüş görüntüsü, Beşiktaş'ın kendi sahasında, kendi evinin reisi kimliğine dönüşüydü. İç sahada abuk sabuk puan kayıplarıyla sarsılıp zirvenin uzağına düşen takım, Bursaspor gibi zor bir misafiri, gerektiği biçimde ağırladı... Zor da olsa golü bulup yenmeyi başardı.
Güntekin Onay: Beşitaş büyük iş başardı (Vatan)
Bu tabloda A2 takımının santrforu Ali Kuçik sahada. Sezon başındaki 5'inci stoper Ersan ve 3'üncü kaleci Cenk sahada.
Uzun süredir sağ bek oynayan Hilbert aslında o pozisyonun adamı
değil. Eksikler, olumsuzluklar, yokluklara rağmen son bir haftada 3
kritik virajı dönen ve 3 galibiyet alan bir Beşiktaş var sahada..
Kolay değil, sadece 3 kilit oyuncu bile yoksa bu, takımın %30'una
tekabül eder. Hal böyleyken Beşiktaş büyük bir iş başardı.
Okay Karacan: Gündüz gözüyle (Zaman)
1970'li yılların sonunda böyle bir günde babamın elinden tutarak
ilk kez adım atmıştım İnönü Stadı'na, 8 ya da 9 yaşında
olmalıyım.
Beşiktaş, Bursaspor ile oynuyordu. Gündüz saatinde yarı puslu,
yağmurla yıkanmış bir İstanbul öğleden sonrasında futbolla tanışan
küçük çocuk, o günden bugüne tanık olduğu ilk tribün tecrübesinden
en ufak bir detayı bile unutmadı. Yeni transfer Finlandiyalı İsmail
Atik dün ilk yarıda Serdar Aziz'in röveşata ile bir tehlikeyi
uzaklaştırdığı noktadan aynı şekilde deniz tarafındaki kaleye
röveşata golü atmıştı. Herkes Beşiktaş'ın transfer tekliflerini
kabul etmeyen Sedat diye bir oyuncuya (Sedat 3) tepkiliydi ve Türk
asıllı yeni transferin golünü ona bir cevap olarak algılamışlardı.
Çocuk, ilk kez gol atılırken yerinde şahit olmuş, gürültü ve
bağrışma arasında ancak babasının omuzunda kurtulmuştu
ezilmekten... Trafik korkusundan maçtan 5 dakika erken çıkılmış ve
atılan son iki golün sadece gürültüsünü duyabilmişti. 3-1
kazanmıştı Beşiktaş...
Sinan Engin: "Schuster’i boşa mı eleştirdik?
(Vatan)
Beşiktaş'ı tebrik ediyorum. Kesinlikle sezonun en iyi ve akılcı futbolunu oynadılar. Beşiktaş zor şartlarda bu maça hazırlandı.
En önemli oyuncuları (Quaresma, Bobo, Nobre, Nihat) eksik, CSKA
deplasmanının yorgunluğu var ama bu kadar istek ve arzu, herhalde
rakibin son şampiyon Bursa olmasından dolayı siyah-beyazlılar maça
farklı hazırlanmış. Biletler tükenmiş. Belki F.Bahçe derbisi bile
ancak bu kadar ilgi görebilirdi.
Haşmet Babaoğl: ''Lig galiba daha yeni başlıyor!'
(Sabah)
Zihnimiz peşin hükümlerle dolu...
Schuster savunma dörtlüsünün önüne üç adam daha, yani Aurelio,
Ernst ve Necip'i de dikince bütün tribün içinden "hah" dedi; "Alman
artık gol atmayı değil, gol yememeyi düşünüyor!"
Doğru görünüyordu! Üstelik Konyaspor maçının nasıl bir "milat"
olduğunun farkındaydık.
Ama iki gerçek vardı ki, unutuyorduk...
Bilal Meşe: "O an!" (Milliyet)
Her maçın bir kırılma noktası, ya da başka bir deyişle o anı
vardır. İlk yarının uzatma bölümlerinde Volkan Şen'in, İbrahim
Üzülmez'e bilerek yaptığı faul kesinlikle sarı, yani doğru... Ne
var ki, sarıdan sonra yaptığı alkışlama hareketi sanki biraz
masumaneydi. Ancak hakem Aydınus, kendisine yapılmış gibi algıladı
ve kuralı devreye soktu, Volkan'ı oyun dışı bıraktı. Ama Volkan
Şen'in sahayı ağır adımlarla terk etmesi ve seyirciyi tahrik
etmesini de ona yakıştıramadık. Koşarak gitse, hiçbir tepki
görmeyecek. Yazık, ortada giden bir maçta arkadaşlarını hem yalnız
bıraktı, hem de takımının kaderiyle oynadı!
TÜM SPOR YAZARLARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!!!