Yazarların Beşiktaş'tan umudu yok!
Beşiktaş'ın Manisa ile oynadığı karşılaşmayı köşelerinde analiz eden spor yazarları şu çarpıcı yorumlarda bulundular...
Manisaspor karşısında sezonun en sıkıcı maçlarından
birini çıkaran Beşiktaş golsüz berabere kalırken, spor yazarları
siyaz beyazlıların mental olarak ligi bitirdiğinde
hemfikir.
Süper Lig'in 25. hafta açılış maçında Manisaspor ve
Beşiktaş izleyenlere keyifsiz dakikalar geçirten maçta 0-0 berabere
kaldılar.
Spor yazarları teknik direktör Schuster kadar sahada
mücadele gücü göstermeyen futbolcuları da
eleştiriyorlar.
Güntekin Onay (Vatan): Karaman’dan 60’ların
futbolu
Ligdeki durumunu bilmeyen birisi dün akşamki maçı izlese
Manisa’nın 1 puana çok ihtiyacı olduğunu düşünür. Küme düşme
tehlikesi olsa bu oyun anlayışına saygı gösterilebilir. Ama bu
kadar rahat konumda olan bir takımın bu kadar negatif bir futbol
oynamasına çok şaşırdım. 11 kişiyle savunma yapan, ‘0’ risk alan,
sadece rakibin oynamasını engelllemek isteyen süper-defansif bir
Manisa vardı özellikle de ilk yarıda.
Güven Taner (Star): Aaa Guti de gitti!
Beşiktaş’ın önemli sorunu hâlâ bir ‘takım kimliği’ kazanamamış
olması. Coşkusu, özgüveni kıt! Sahada neyi uygulayacağını bilmeden,
ezbere mücadele ediyor... Teknik direktörün bunu fark edip bir şey
düzelteceği ışığını almıyoruz. Böyle durumlarda yöneticilerin
duruma el koyma, o coşkuyu kazandırma hakları vardır. Hatta bu
onlara bir görev bir sorumluluktur. Öyle bir kadro bu denli sıradan
oynayamaz...
Atilla Gökçe (Milliyet): Guti’ye kıymayın
efendiler!
Manisaspor’da Hikmet Karaman, Isaac’ın yokluğuna yanıyor ve Beşiktaş’ı elinden kaçırabileceği için endişeleniyordu maç öncesinde... Simpson’un gayretlerine rağmen Manucho acemiliğinden bir gol bulamadı... Ama Kahe’yi de daha erken alabilirdi oyuna... Bu fırsatı kaçırdı.
Beşiktaş 71’de Quaresma oyuna girince biraz rüzgâr estirdi, belki Guti de dilinden anlayan biriyle buluşunca rahatladı. Q7’ye attığı birkaç topla pozisyon ve heyecan yarattı, ne var ki Bobo da maçı ve golü unutmuştu. Beşiktaş içi boşalmış şirketler gibiydi dün... Göstermelik gayretlerle Süper Lig’de yapacağı hiçbir şey kalmamıştı.
Yazık!
Atıf Keçeci (Zaman): Beşiktaş eriyor, yönetim yıldız
seyrediyor![page_end]
Atıf Keçeci (Zaman): Beşiktaş eriyor, yönetim yıldız seyrediyor!
Böylesine tatsız tuzsuz, futbol fukarası bir futbol maçını yorumlamanın sıkıntısını çeke çeke tribünlerdeki seyirciler gibi bizler de hakemin bitiş düdüğünü bekledik. Bu maçta hakeme ve TFF'ye edilecek laf da olmadığına göre acaba ne gibi bir cinlik yapılacak ve bu kocaman ayıpların, devekuşunun kuma kafasını gömüp gerçeklerin görünmediğini zannetmek hayaline dalınacak.
Beşiktaş her hafta eriyip bitiyor ancak başkan ve yöneticiler 'yıldız kayma'sını seyrediyor.
Bilal Meşe (Milliyet): Keşke gitse!
Efendim, Beşiktaş’ın futbolunu bıraktık, artık dedi - kodular peşinde koşturuyoruz şu sıralar! Zirve kaçmış, Avrupa hayal kırıklığıyla sonuçlanmış, işler kötü gidiyor ya, gündemi değiştirmenin tam zamanı, fırsat bu fırsat!
İspanya’dan Getafe, hatta Almanya’dan çok ciddi kulüpler Schuster’in peşindeymiş... Biz Avrupa medyasının yalancısıyız, doğru mu, değil mi, şimdilik soru işareti.
Keşke doğru olsa, pılını - pırtısını toplayıp gitse! Hem Beşiktaş’a iyilik yapar, hem de ona sınırsız kredi tanıyan, ona yıldızlar topluluğunu sunan yönetim kuruluna olan manevi borcunu öder!
Adam fişi çekmiş, kafasına göre takılıyor, iki yıllık alacağının hesapları peşinde! Beşiktaş zirveden kopmuş, oynadığı futbol zevk vermiyormuş, ona ne? Baksanıza Schuster’e, Trabzonspor maçından sonra onun yerine uyarıları kaptan Guti (!), yapıyor artık! Teknik direktör o mu, yoksa Guti mi, belli değil? Yönetim, isyanlarda, ama elleri - kolları bağlı, ya sabır çekiyorlar!
Fatih Doğan (Sabah): Güzeli aramak
Ancak olmayan bir şeyi yazamayız. Haftalardır ne Guti'yi izliyoruz, ne Simao'yu. Ne takım futboluna şahit oluyoruz, ne de takım ruhuna.
Manisaspor karşısında son 20 dakikadaki 2-3 pozisyonu dikkate almazsak sahada durağan ve sıkıcı bir Beşiktaş vardı. Alışılagelmişin dışında kontrollü oynadılar. Rakibi zorlamadılar. Manisaspor'u eksilten hamleler yapamadılar. Schuster'i anlamaya çalışıyorum. Maçı çevirmek için 90. dakikada Guti'yi çıkarıp Ernst'i almasını da anlamadım. Anlayan varsa lütfen açıklasın.
Metin Tekin (Sabah): Geleceğe
bakış![page_end]
Metin Tekin (Sabah): Geleceğe bakış!
Gelecek seneyi düşündüğümüzde takımda en çok golü atmasına rağmen tartışılan, gidecek mi kalacak mı diye sorulan bir Bobo...
Alman ekolü disiplini içinde oynayan, savunmanın sağında ve önde de görev verilen, her zaman ortalamayı yakalayan bir Hilbert vardı dün akşam.
En sonunda bakacağımız isim de Quaresma olacak. İster istemez oyuncuların performansını ölçerken kıyaslamaya gidiyorsunuz. Bu açıdan baktığımızda Quaresma'yla lig lideri Fenerbahçe'nin yıldızı Alex'i karşılaştırırsak, bir tarafta Alex'in 18 gol 10 asistlik karnesi, ve Beşiktaş'ın yıldızı Quaresma'nın şu an için 1 gol 2 asisti. Rakamlar ortadaki tabloyu açıkça ortaya koyuyor.
NOT: Teknik direktörün ne düşündüğünü ister istemez sorguluyorsunuz kafanızda. Ben hala 90+3'de yapılan Guti-Ernst değişikliğine neresinden bakarsam bakayım bir anlam veremiyorum.
Turgay Demir (Fotomaç): Guti'den korkuyor
Bir Beşiktaş düşünün son 15 dakika dışında sahada yok! Peki neden? Uzun söze gerek yok. Cevap kısa ve net; Schuster'in saçmalıkları yüzünden. Yine tam form tutmuşken Necip'i kesti, yine Hilbert'i önde, Ekrem'i arkada harcadı. Yine Bobo'yu yalnız bıraktı ve kadroya hak edeni değil korktuğu Guti'yi koydu. Hadi koydun, baktın kötü çıkar arkadaş, al Necip'i.
Bak taraftar bile tribüne pankart asmış; Necip olmalı! Uyansana! Ama nerdeeee!
Hadi Beşiktaş hedefsiz kaldı, motive olamıyor ve kötü oynuyor peki ya Manisa'ya ne demeli? Lig bitti hâlâ aynı terane. Savunmada bekle, kontratakla ne yaparsan kâr! Bütün taktik bu.
Çok net söylüyorum bu şartlarda bir puan iki takıma da fazla! Mümkün olsaydı da ikisi de puansız ayrılsalardı sahadan!
Alper Tunga Albayrak (Yeni Şafak): Beşiktaş uyuttu
Beşiktaş futbolcularını şu maça hazırlamak kolay değil. Muhtemelen şu maç onlar için angaryadan öte değildir. Hele ki, en önemli liglerde oynamış isimler için, hedefsiz bir deplasman belki de zaman kaybıdır. Zaten sahada oynanan futboldan da belli oluyor. Beşiktaş ve Galatasaray gibi takımlarda planlama artık başlamalı. Tasfiye edilecek isimler şimdiden belirlenmeli, mevcut kadro içinde bile gelecek sezon planlanarak kadro kurulmalı. Yoksa, sezon sonuna kadar maçlar taraftarın sabrını test edecek. Gerçi, sıkıntı Schuster'den başlıyor. Avrupa Ligi maçından önce bile "Bu maçlar neden oynanıyor?" diyen bir hocayı, şu maçtan önce hangi futbolcusu inanarak dinler? Beşiktaş'ın hocasının aklı Türkiye'den çoktan gitmiş durumda. zaten geldiği günden beri, başarısızlığını kibiriyle örtmeye çalışıyor.
Okay Karacan (Zaman): Beşiktaş, ligi
bırakmış[page_end]
Üzerinde uzun uzun konuşmanın artık pek bir faydası yok! Beşiktaş, ligi bırakmış! Maçın ilk yarısında sahada Avrupa'nın büyük yıldızlarından eser, futbol oyununu izlenebilir kılacak küçük bir ipucu göremedik. Guti, eminim ki en lakayt olduğu Real Madrid antrenmanında bile bu kadar pas hatası yapmamıştır. Fernandes 3 dakikada bir top kaybeder, Simao tek başına kazık bir matematik problemini tek başına çözer gibi ortalıkta dolaşırsa zaten fazlasını hangi gerekçeyle beklemeliyiz. İkinci yarının ortalarında oyuna giren Quaresma bile isteksiz, ortalama altında kaldıysa bu takımda kondisyon, teknik, taktik, psikolojik gerileme dışında bir başka sorun daha var demektir.
Ali Ece (Akşam): Abramovich değil Seba!
Lucescu'ya ikizi gibi benzeyen Neyzen Tevfik 'Hayat çatlak bardaktaki suya benzer. Sen içsen de içmesen de tükenir' diyor. Son 7 sezonda da Beşiktaş forması giyen adamlar, Beşiktaş adına futbol kararlarını alanlar bizi daha da fena tükettiler o ayrı. Son 7 yılda gelen tek şampiyonluk da '%151 Mustafa Denizli efekti'. Yani Demirören yönetiminin durmuş saat misali bir kez doğru zamanı göstermesi!
Sahi 7 yıl önce Beşiktaş'ı 1. sayfalara taşımak adına yollanan Lucescu'lu Shakhtar bu sezon 8'de 7 yaparak Avrupa kupalarının en başarılı takımı oldu, değil mi? Bir 17'de 17 değil ama 7 yıldır Lucescu'nun takımının her 10 maçından 7'sini de kazanmasına ne dersiniz sayın Demirören? Biz şunu demek isteriz: Türkiye'nin Abramovich'i değil, Seba'nın 10'da biri olun yeter de artar!
Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Bu futbol kupaya da yetmez
Manisaspor maçın tamamında kayıptı. Hiç ama hiçbir şey yapmadı. Beşiktaş sadece ve sadece son 20 dakikada vardı. Beyler biraz olsun uyandılar ve oyunu rakip kale önüne yıktılar. İlk 70 dakika Beşiktaş, rakip kaleye yaklaşamadı bile. Hiç şutu yok, tek pozisyonu yok. İlk kaleyi bulan şutu 70'lerde Bobo ile oldu. Bobo bu şutundan sonra iki net pozisyona girdi. Zoru başardı, topu bu iki pozisyonda ikişer metreden dışarıya attı. Takımın en golcü adamı ve son vuruşlarda hiç yok. Beşiktaş'ta başka kim var golü atacak? Düşünüyorum da bulamıyorum.
Ömer Güvenç (Akşam): Al birini vur
ötekine[page_end]
Geçen hafta eksik kadrosuna rağmen Kayseri'yi Kayseri'de yenen Manisaspor da Beşiktaş'ın kötü futboluna ayak uydurdu. İki takım da kötü oynamak için birbiriyle yarıştılar.
Para ödeyip de tribünden bu maçı seyretmeye gelen taraftarlar 'Biz bu rezil maç için mi geldik. Paramızı geri verin' deseler inanıyorum ki paralarını fazlasıyla geri alırlardı.
Özetle; dün Bank Asya 1. Lig'de bile göremeyeceğiniz kötü bir futbol izledik. Beşiktaş'tan böyle kötü bir futbol bekliyordum ama Manisa beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattı.
Adnan Aybaba (Fotomaç): Doğukan'lar artmalı
Schuster herkes tarafından eleştiri alan bir teknik adam. Şimdi kendisini gözlemliyorum artık yavaş yavaş yapılması gerekenleri yapmaya başladı.
Ve yıldızlara taviz vermemeye başladı. En önemli yaptırımı bu!
Manisa maçına baktığımız zaman yine ideal bir kadro ile çıktı. Quaresma'yı 90 dakikalık futbola hazır olmadığı için yanında oturttu. İyi bir zamanlama ile oyuna aldı. Birden bire oyunun temposunu da artırdı.
Yalnız bu takımın kaptanlığını ve sorumluluğunu alan Guti çok pas hatası yapmaya başladı. Konsantrasyonu eksik. Biraz iyi olsa bu kadro çok daha iyi işler yapacak. Schuster, Doğukan Pala diye gencecik bir futbolcuya görev verdi. Hiç de sırıtmadı. Bilakis artıları çok fazlaydı.
Pascal Nouma (Fotomaç): Çok yazık
Beşiktaş'ın yıldızlarının tek tek performansına baktığımda Fernandes dışında oynadığı bölgede fark yaratan futbolcu göremedim.
Fernandes kendisine oldukça güvenen bir futbolcu ve top ayağına çok yakışıyor. Verdiği paslar ve topsuz koşuları futbol zekasını gösteriyor. Ona tek eleştirim uzaktan çektiği etkili şutlarının sayısını arttırmalı. Daha fazla şansını denemeli. Beşiktaş madem bu kadro ile Manisaspor'u yenemiyor, bundan sonraki karşılaşmalarda Doğukan'a verilen şans diğer genç futbolculara da verilsin.
Hem sonuçlar bundan kötü olmaz hem de en azından genç futbolcular tecrübe kazanır.
Üzülerek söylüyorum ki, Beşiktaş eğer Avrupa için son şansı olan Ziraat Türkiye Kupası maçlarında da bu ciddiyetsizlikle oynarsa, önümüzdeki sene Avrupa hesapları suya düşer.
Oktay Derelioğlu (Takvim): Farklılık
nerede?[page_end]
Hani vardır ya bir laf, "İzlesen de olur izlemesen de...", "Oynasan da olur oynamasan da...", "Yazsan da olur yazmasan da..." Dün gece Beşiktaş ile Manisaspor arasında oynanan karşılaşma bütün bu tabirlere uyan bir karşılaşma oldu...
Manisaspor'un takım değeri ortada. Beşiktaş'ın futbolcu ve takım maliyeti belli. Sanal alemde bile iki takım arasındaki farklılık bariz olarak görülüyor. Playstatiton' da iki takımı karşı karşıya getirseniz, Siyah-Beyazlılar en az 2-3 fark atar sanırım.
Hakan Arslan (Star): Beşiktaş hipnozda
Schuster Türk futbolunun narkozunu yedi, toparlanamıyor. Beşiktaş hipnoza girdi, uyanamıyor. Saha dışı tartışmaların da takımın ayarını iyice bozduğu bir kez daha görüldü. Geçmiş olsun. “Kontrollü futbol” yandaşlarını tatmin edecek bir maç izledik. Antalya’da sinyallerini görmüştük zaten, Beşiktaş da nihayet Süper Lig’in oyun vasatına ayak uydurdu. “Süpsüper Lig”imize armağan olsun.
Vahe Kılıçarslan (Fotospor): Beşiktaş kötü gidiyor
Ben bu köşemden bıktım yazmaktan Schuster istifa diye. Artık bu kötü gidişe birilerinin son deme zamanı. Ve dahası futbolcular, Beşiktaş taraftarının, Siyah-Beyazlı renklere gönül vermiş milyonların, kıymetini bilemiyorlar. Kıymet bilmek çok önemli bir olgu. Akabinde oyuncular bu taraftarı kaybettikleri zaman çok pişman olacaklar. Ben Beşiktaş taraftarına üzülüyorum.
Haftalardır, taraftarın büyük çabası bir türlü Siyah-Beyazlı oyuncuları sahaya motive edemiyor. Artık hayırlısı diyoruz. Ama gidişat iyi değildir, Beşiktaş kötü gidiyor...