Yılmaz Vural: Devlet şikeyi kanıtlayamadı!
Başarılı teknik direktör Yılmaz Vural, Candaş Tolga Işık'ın sorularını içtenlikle cevapladı.
Kanaltürk'te yayınlanan "Bunu Konuşalım" programına konuk olan başarılı teknik direktör Yılmaz Vural, Candaş Tolga Işık'ın sorularını içtenlikle cevapladı.
Geçtiğimiz hafta TRT 1'de Oğuz Tongsir'in programında geçmiş dönemdeki şike iddialarıyla ilgili birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulunan Yılmaz Vural çeşitli basın organlarında çıkan haberlere tepki gösterdi. Vural, "Şimdi bazıları 'Yılmaz Vural iddia etti öyleyse kanıtlasın' diyor. Kardeşim Türkiye de devlet kanıtlayamadı. Telefon konuşmasından başka bir şey yok. Kanıtlasın var mı Allah aşkına? Konuyla ilgili öyle bir yer geldi biz de bildiklerimizi söyledik" dedi.
'TABİKİ DE SİYASET FUTBOLA KARIŞIYOR'
Candaş Tolga Işık'ın "Türkiye'de siyaset futbola karışıyor mu?" sorusuna "Tabiki de, hem de iliğine kadar karışıyor" diyen tecrübeli hoca konuşmasına şöyle devam etti: "Bir sürü takımın isminin altında "Belediyespor" ibaresi var. Belediye siyasi bir oluşum. Hangi siyasi parti varsa o belediye başkanının atadığı isim var. Yani o takımın antrenörü siyasal olmak zorunda. Yani sen şimdi CHP'li bir adamı AK Parti'nin antrenörü yapabilir misin? Kendi tarafını oraya getirmek zorunda. Bu böyle malesef... Futbol Federasyonu 89 yılında ilk seçimlerini yaptığında Turgut Özal dedi ki 'Çoşkun Özarı gelsin.' Allah rahmet eylesin Çoşkun Özarı 'Hayır, seçimle olsun. İstemiyorum ben öyle.' Ve o özerklik o zaman başladığından beri futbolda bir aşama kaydettik. Rahmetli Özal statlar yaptı, sayın başbakanımız TOKİ ile birlikte yapmaya devam ediyor... Yani hep bir şekilsel boyutuyla bu işin içinde olundu. Dolayısıyla bu işin de delegasyon boyutu var, seçim boyutu var bunun için de meclisten bir şey çıkması lazım, nihayetinde futbol federasyonunun yönetim yapısını meclis belirliyor. Delegasyon şekli bundan önce birçok defa değişti. Olmadı değişti, olmadı değişti... Şimdi sanırım bir daha değiştirilecek. Bunun da kararını siyaset vermek durumunda. Verdikten sonra da 'Özellikler bu, al yönet kardeşim bu kurallarla özerkliğine karışmam' diyor. Fakat bakıyoruz sıkıştığımız yerde hepimiz o dönemin başbakanı kimse 'başbakanımıza gidelim' oluyor. Bu insanlar devlet gibi çok önemli bir kurumu yönetiyorlar. Siz futboluna kadar bu insanları işin içine sokuyorsunuz. Yahu vermiş adam size özerkliği idare edemiyor musun kendin kardeşim?"
'FEDERASYON FUTBOLU İDARE EDEMİYOR'
"Türkiye'de Futbol Federasyon'u futbolu idare edebiliyor mu?" sorusuna ise Vural , "Edemiyor, görüyorsunuz işte. İşte bir kaostur gidiyor. Kulüpler suçlu bulundu, kulüpler suçlu bulunmadı derken gittiler CAS... Federasyon ne yapacak? Davayı tekrar açacak mı? Sonuç çıkamıyor bir türlü maalesef" cevabını verdi.
'ARDA TÜRKİYE'NİN EN İYİ KARAKTERİDİR'
Son zamanlardaki başarılı performansıyla hem Avrupa hem Türkiye'nin gündeminde olan Arda Turan ile ilgili de konuşan başarılı teknik direktör, "Arda Türkiye'nin en iyi futbolcusu değil en iyi karakteridir. Manisaspor'da oynarken ben onu Antalya'ya almak için canım çıktı ve dedi ki bana 'Hocam söz geleceğim. Şu son Galatasaray'ın hazırlık kampına da gideyim olmazsa vallahi geleceğim' dedi. O gün Arda gittiği hazırlık kampında başardı... Ve şimdi 'Arda' oldu. Yoksa bana geliyordu." yorumunu yaptı.
ERSUN YANAL'I BİR TEK BEN TEBRİK ETTİM
"Ersun Yanal'ın Fenerbahçe kariyeri için ne diyorsunuz?" diye soran Işık'a Yılmaz Vural şunları söyledi: "Ersun'u aradığımda bana dedi ki 'Abi çok teşekkür ederim sana. Bana bu konuda tek destek verip arayan antrenör sen oldun'. Hep ona destek olmaya çalıştım, gerekçesi de şu: bizden biri. Tamam ben Fenerbahçe'yi çok arzu ediyorum ama Ersun ise orada, biz Türk teknik direktörler olarak her türlü desteği vermek zorundayız. Hatta dedim ki, 'Ersun, varsa yapabileceğim bir şey varsa ben senin dışarıdan yardımcın gibi çalışırım. 'Şuraya git, buraya git' de her şeyini yaparım. 'Orada başarılı olmanı istiyorum senin' dedim. Bunları çok samimi duygularımla söylüyorum, çünkü bizden birisi. Öyle ya da böyle başına gelmişse takımın başarılı olsun isterim."
'HAKAN ŞÜKÜR BENİM ESERİMDİR'
"Bir Hakan Şükür Türk futbolunu 20 sene götürdü. Benim eserimdir o. Bursa'ya alıp götürdüğümde genç takımdaydı. Yani ben bu ülkeye oyuncular yetiştirdim. Bu ülkeye milli takıma gidecek oyuncular yetiştirdim. Öyle laf değil bunlar icraattır. Ben ülkeme hizmet etmek istiyorum, bu kadar istememin sebebi de budur. Yoksa başka ne nedeni olabilir ki?" diyerek açıklamalarını tamamladı.