Zehir zemberek konuştu: Utanmazlar! Bizi manyak ettiniz!
Düşene tekme kolay!.. (Ercan Güven - Milliyet)
Keşke bu karşılaşma Mersin’de oynansaydı!.. Maçtan önce bir de denize dalıp çıkardı Fenerbahçeli futbolcular. Başlangıca bakınca, lig bitmiş de beş yıldızlı otelin sahasında akşamüstü yapılan futbol maçındakinden pek farkı yoktu rakibin! Belki de Fenerbahçe’yi rahatsız edebilecek tek futbolcusu Nakoulma’dan yoksun çıkan Mersin’in, defansı da 17 yaşındaki Gökhan’la yumuşatılmış, ne savunma ne hücum yapabilen antrenman boksörüne dönmüştü bir numaralı düşme adayı.
Bol keseden boş alan bırakıyor, Fenerbahçe’nin klas ayaklarının açılmasına uğraşıyordu sanki. Başlangıç olarak Mersin’e “mersi” demesi gerekir Fenerbahçe’nin... Volkan ile Hasan adeta uçarken, 2 gol avansla başladı Fenerbahçe. Aslında ilk 30 dakikada hiçbir Fenerbahçe’nin ayağını tutan yoktu ama takım içi sorunların ve uzaklaşan şampiyonluğun etkisi altında olmalıydı Volkan ve Hasan Ali dışındakiler. Nani kötü, Gökhan tutuk, Topal durgundu.
Fenerbahçe fokurduyordu bir yandan... Seyirci 78’de Nani’nin yerine giren Diago’yu durduk yerde, Van Persie’yi iki gol kaçırdıktan sonra, Fernandao’yu canı çektikçe ıslıklıyor, 67’de sakatlanıp yerini Ozan’a bırakan Mehmet Topal’ı ayakta alkışlıyor, Nani rakip futbolcularla kavga edecek aşamaya geliyordu. Anlayana mesajlar boldu maçın satır aralarında.
Ümit Özat, Volkan’ın 9 dakikada attığı iki golden sonra “ayıp oluyor” diye düşünmüş olmalı ki, henüz 29. dakikada çocuk yaştaki stoperi Gökhan’ın yerine Eren’i alarak defansı sertleştirdi. Bu kadar hamle bile frenledi Fenerbahçe’yi... Gol yedirdi.