Zekeriya Alp ilginç açıklamalarda bulundu
MHK Başkanı Zekeriya Alp, geride kalan sezonu ve hakemlerin performansını değerlendirdi, ilginç açıklamalarda bulundu.
MHK Başkanı Zekeriya Alp, tv360'da yayınlanan Centilmenler programının konuğu oldu ve Emre Can'ın sorularını yanıtladı. Geride kalan sezonu ve hakemlerin performansını değerlendiren Zekeriya Alp, ilginç açıklamalarda bulundu:
EMRE CAN: Maalesef son iki haftada Türkiye'de yaşanan olaylar mutlu olmamızı engelledi. Çünkü Soma'da yaşadağımız o elim kaza neticesiyle, 10 gündür hepimizin üzerinde huzursuzluk, mutsuzluk bir sorumululuk hissi çöktü. Onun için inşallah Allah bize bir daha böyle felaketler vermez diye dua edeceğiz. Ölmüş kardeşlerimize Allah'tan rahmet dileyeceğiz. Ailelerine sabır dileyeceğiz. Ama tekrarlanmaması için de elimizden gelenleri de yapacağız. Programın bu bölümünde de sevgili dostum, konuğum Zekeriya Alp'e de hem hoşgeldin diyorum. Hem de bu konu ile ilgilide az da olsa senin de fikirlerini almak istiyorum.
ZEKERİYA ALP: Toplum olarak çok etkilendik. Bir
de insanlarımızın bu tip durumlarda farklı düşünceler içerisinde
olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir kere korkunç bir dayanışma
gerçeğimiz var. Bu dayanışmanın içerisinde böyle kötü haberler
çıktığı zaman, gayri ihtiyari bundan herkes son derece etkileniyor.
Çok üzücü bir tablo. İnsanın inanası bile gelmiyor. Sanki hayalmiş
gibi. Böyle bir olay olup olmadı mı zaman zaman böyle bir düşünce
içerisine giriyorum. Nasıl olabiliyor diye kendi kendimize
soruyoruz.
EMRE CAN: Bir de bu olayın üzerine sevgili Ali Şen'in torunun kazası geldi. Sevgili Adnan'nın evlat kaybetmesi o da bizi çok kötü etkiledi. Evet öbürleri üçyüz kişi o bir kişi ama Ali Şen'de toplum tarafından öyle sevilmiş bir insanki, insanlar neredeyse kendi ailelerinde bir ferdini kaybetmiş gibi içlerinde bu acıyı hissetti. Tahmin ediyorum ki hala da hissediyorlar. Biz o aileye de baş sağlığı dileyelim, sabır dileyelim kimsenin elinden de daha fazla bir şey gelmiyor.
ZEKERİYA ALP: Bu konuda gerçekten söylenecek bir şey yok. Bir evlat acısı, böylesine bir acı Allah kimseye göstermesin. Ailenin geri kalan fertlerine sabırlar versin.
EMRE CAN: Böyle bir haftaya başlıyoruz seninle. Buraya gelirken de bir gazetenin internet sitesinde son dakika haberi okudum, o da sizinle ilgiliydi. Süper Lig hakemleri ile ilgili sizin yeni hazırlıklarınız varmış. Artık hakemleri iki kategoriye ayırıp, neredeyse Süper Süper Lig hakemleri ve Süper Lig hakemleri gibi kategorilendirileceği şeklinde bir açıklamaya yer verilmiş. Elit hakem ne demek ?
ZEKERİYA ALP: En üst kategorideki hakemlere deniyor. Ama biz elit demeyeceğiz Süper Lig hakemleri diyeceğiz. Süper Lig 'den sonra gelen hakemler üst klasman hakemleri zaten şuan ki ismi de o. Ondan sonra ulusal klasmanlar..
EMRE CAN: Süper Lig hakemleri sadece Süper Lig'de mi maç yönetecek? Zaten şu an böyle değil mi ?
ZEKERİYA ALP: Zaten şimdi de öyle. Süper Lig maçlarını yaklaşık 21-22 tane arkadaşımız yönetmiş. Diğer hakemler de PTT 1. Lig'indeki maçları yönetmişler. Ama zaman zaman çok kritik maçlar olduğu zaman FIFA hakemleri bile veriyoruz. Bunun örneklerini geçtiğimiz yıl ve yıllarda uyguladık. Yine de uygulamaya devam edilebilir. Ama bu bölünmeyi yaptığımız andan itibaren sanıyorum... Aşağıdan yukarıya bir destek olabilecek kapasitede, kalitede arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarda tabi bu seneki performanslarına göre o sıralamayı elde edecekler. Yani şöyle izah edeyim, 40-41 tane hakemimiz var, üst klasmanda. Bu hakemlerin yarısını Süper Lig hakemleri yapacağız ama nasıl yapacağız? Bu sene ilk 22 sırayı alacak olan arkadaşlar, bir sonraki sene yani 2015-16 sezonunda Süper Lig hakemi olarak adlandırılacaklar.
EMRE CAN: Onu okudum ve seni tebrik ederim. İlk başta bu ilk 20'yi kim tayin edecek dedim. Eğer bu ilk 20 siz ikinci 20 deseydiniz yine bir şaibeler ortaya çıkacaktı. İlk okuduğumda aklım oraya gitti bir kere çok adil davranmışsınız. Diyorsunuz ki buyurun hodri meydan gösterin kendinizi, kendi başarınızı kendiniz çizin.
ZEKERİYA ALP: Çok doğru, bu bizim de düşüncemiz. Yani başarı çizgisini üst tarafa taşıyacak olan hakemler. Burada da hiçbir haksızlık söz konusu olmayacak. İlk sıraları alacak olan arkadaşlar da otomatik olarak onun adamı, bunun adamı olamayacak. Çünkü bizim camiada maalesef bu tip dedikodular var. Biz de mümkün oldukça bu tip düşünceleri arındırmak istiyoruz. Çok doğru olan şeyler neyse onları yerine getirmeye çalışıyoruz. Sanıyorum bu doğrultuda hak eden hak ettiği yeri bulacaktır.
EMRE CAN: Yurt dışındaki hakemler profesyonel mi ?
ZEKERİYA ALP: FIFA hakemleri, yurt dışındaki tüm ülkelerin hakemleri profesyonel anlamda bir para alıyorlar. Bu bizim ülkemizin hakemlerinin en büyük sıkıntılarında biri. Ben bu konuda gerçekten büyük bir sıkıntı yaşıyorum. Çünkü bu anlamda hakemlerimize maalesef katkı sağlayamadım. Uğraşıyorum. Ama bu sezon mutlak suretle bu işi, başta Federasyon başkanımız Yıldırım Demirören olmak üzere çözmek için elimizden gelen her şeyi yapacağım.
EMRE CAN: 12 ay hakemler maaş alacak. Onların görevi bu olacak, başka ikinci bir işte çalışmalarına ve kafalarını yormalarına gerek kalmayacak. Kendilerini daha çok bu maçlara konsantre edecekler. Doğru mu ?
ZEKERİYA ALP: Doğru ama şöyle bir durum var. Özellikle üst klasmanda görev yapan hakemlerin çoğunun bir işi var. Beyin cerrahı var. Şimdi o arkadaş doktorluğu bırakacak mı ? Diş doktorumuz var. Mühendislerimiz var. Kendi işleri olan arkadaşlarımız var. Dolayısıyla bunu farklı bir şekilde değerlendirme yoluna gidiyoruz. Yıldırım Demirören ile görüşmelerimiz oldu. Belli bir yere geldik. Ümit ediyorum bu sezon başlar başlamaz hakemlerimize maddi anlamda bir katkı mutlaka gelecektir. Gelmelidir.
Yani ben bunları burada söylerken, tahmin ediyorum ki bana kızacak olan arkadaşlar da olabilir. Şaka bir tarafa ama bunu yapmamız lazım. Ben örnek olarak geçtiğimiz yıl 2013-14 yılı değil ondan bir önceki 2012 - 2013 sezonunun bir rakamını çıkarmıştım. Cüneyt Çakır'ın bir sezon boyunca aldığı para miktarı ortalamaya vurduğunuz zaman. 5,800-6,000 lira civarında bir para ediyor. Şimdi düşünebiliyor musunuz? Türkiye'nin en büyük hakemi, bu son zamanlarda Dünya'nın ilk 3'üne giren hakemlerden bir tanesi. Dünya Kupası'nda maç yönetecek. Kazandığı para bu. Yani sizce doğru mu? Bence bu rakamların çok üzerinde para almaları gerekiyor.
EMRE CAN: Çünkü bütçesi de müsait Futbol Federasyonu'nun..
ZEKERİYA ALP: Bu paralar zaten Futbol Federasyonu tarafından ödeniyor. Doğru ama kulüplerden kesiliyor bu paralar. Kulüpler ödüyorlar..
Biraz evvel de izah ettiğim gibi sona geldik. Milli Takım yurt dışından gelsin. 2 Haziran'da burada olacaklar. Yıldırım bey de burada olacak. Gerekeni yapacağız.
EMRE CAN: İki sene önce geldiğin ve hayal ettiğin yerden, bugüne bakınca neredesin Zekeriya ?
DEVAMI DİĞER SAYFADA[page_end]
ZEKERİYA ALP: Tabii şimdi özellikle bu sezon. 3 hafta üst üste bir sıkıntı yaşadık, 5. hakemlerin vermiş olduğu yanlış kararlarla. Ama genel anlamda ilk geldiğim zamandan bugüne, farklı durumlarla karşı karşıya kaldığımız söyleyebilirim. Bu sezon biraz farklı bir sıkıntı yaşamamızın en belli başlı sebeplerinden bir tanesi de şuydu; Yepyeni bir sezona başlıyorsunuz. Ve yeni bir sistemle başlıyorsunuz. Sistem 5. ve 6. hakemlerin girmesi. Tabii şimdi tenkit etmek kolay. Biz eleştiriye her zaman açığız. Ama bu eleştirilerinde biraz insaaflı olması gerektiğini düşünüyorum ben. Yeni bir sistem demek, problemlerin de olması demek. Bunların zaman içerisinde çözülmesi mümkün. Özellikle 10-12 haftadır büyük bir aşama kaydettik. Açıkcası 5. ve 6. hakemlerin yaratmış olduğu o sıkıntılı günleri geride bıraktık. Benim kanaatime göre her geçen gün bu sistem yerine oturacaktır. Bu sistemin içerisindeki aksaklıklar, her geçen gün çok daha aza inecektir. Ama burada ikinci bir problem yaşadık. Yardımcı hakemlerden 4. hakem olarak görevlendirdiğimiz için. O bölgede başı başına bir sınıtılar oldu..
EMRE CAN: Yetki kargaşası gibi de oluyor..
ZEKERİYA ALP: Yetki kargaşasından ziyade, bu arkadaşlarımıza 4. hakem olarak kullanacakları yetkiyi, herhalde tam anlatamadık. Bütün seminerlerde bu konularla ilgili her türlü eğitimleri veriyoruz. Eğitim anlamında son derece başarılı olduğumuzu söylemeden geçemeyeceğim. Bunu yalnız biz söylemiyoruz. UEFA'dan bizi hakem konvansiyonu olarak denetlemeye gelen ekip söylüyor. Şu anda Avrupa'nın en başarılı 4-5 ülkesinden birisiniz diyorlar. Böyle bir başarı çizgisini tamam yakalıyorsunuz da ama hakemler hata yaptığı zaman o başarıları kimse görmüyor. Dolayısı ile önümüzdeki sezon 4. hakemleri biraz daha kanalize edebilirsek.
EMRE CAN: Açar mısın biraz yani 4. hakem orta hakeme mi yardım etsin demek istiyorsun ?
ZEKERİYA ALP: Bundan bir önceki sezon 4. hakemler orta hakemlerden seçiliyordu. Şimdi bu sistem devreye girince, yardımcı hakemlerden bir arkadaşı alıp 4. hakem yapıyoruz.. Onlar da yepyeni alışmışlar sadece yardımcı hakem olarak bayrak kaldırmaya. Şimdi bayraktan farklı bir konumda oldukları için bir problem sıkıntı yaşamaya başladılar. Mesela teknik heyetin olduğu yerin çok daha iyi kontrol altına alınması gerekiyor. Şimdi ben bakıyorum, bazı teknik adamlarımız istediğimiz doğrultuda hareket etmiyorlar. Zaman zamanda tribüne yollanıyorlar, bu anlamda bir sıkıntı var. İkincisi hakeme yardımcı olmaları gerekiyor. Yani önlerinde olabilecek, hakemin uzak kaldığı pozisyonlarda mutlak suretle fikirlerini söylemeleri gerekiyor. Kırmızı kartlık bir pozisyon olduğunda anlatmaları lazım. Aynı şey yardımcı hakemler için de geçerli. Yardımcı hakemler bu sene özellikle, ofsayta yöneldikleri için bu konuda dört dörtlük bir performans sergilediler. Kararlarında son derece başarılı oldular. Ama aynı şeyi dördüncü hakem için söyleyemeyiz.
EMRE CAN: Bu sene kural hatasının olduğu, derbilerin olaylı geçtiği bir senede oldu aslında. Bu da sanki senin talihsizliğin oldu.
ZEKERİYA ALP: Bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçının yarıda kalması, Galatasaray-Beşiktaş maçında bir grup taraftarın sahaya girmesi bunlar istisna, hakemlikle alakası olmayan durumlar.
EMRE CAN: Hakemler mesela sizi bu durumlarda, yani devre arasında veya içeriye geçildiğinde sizi arıyorlar mı?
ZEKERİYA ALP: Şöyle söyleyeyim, çok kritik bir durum varsa, mesela Trabzon-Fenerbahçe maçı gibi. O maçta Bülent Yıldırım ve gözlemci beni aradılar. Beni aramasalar bile ben onları ararım. Çünkü o duruma göre ne şekilde hareket etmeleri gerektiğini söylüyoruz. Zaten kendileri biliyor ne şekilde hareket etmeleri gerektiğini ama benim de bu konudan haberdar olmam lazım. Bu tip haberleşmeler oluyor. Onun dışında hakemlerimizle hiçbir şekilde görüşmeyiz. Bir gün sonra hakemlerimizle telefon görüşmesi yaparız. Gözlemcilerle mutlak suretle, önemli maçların bitiminden sonra konuşuruz. Herhangi bir durum var mı, bu konudaki değerlendirmeleri yaparız.
EMRE CAN: Fenerbahçe, Galatasaray ile kavgalı. Trabzonspor, Fenerbahçe ile kavgalı hem de çok ciddi kavgalı. Maçlarda olaylar çıkıyor, gürültü çıkıyor. Hakemlerimiz biraz da polislik yapıyor gibi geliyor bana. Bunları nasıl düzeltebiliriz? Senin fikrin ne bu konuda ?
ZEKERİYA ALP: Marka değerinden başlayalım isterseniz. Türkiye liginde kulüplerin almış olduğu total çok büyük bir para var. Bu paranın, yani marka değerinin gittikçe azaldığının kimse farkında değil. Zaman içerisinde bu değer çok daha aşağılara inecektir. Çünkü böyle maçlarda hadiseler olursa, futbol sahalarında terör eserse... Terör derken bunda futbolcuların tavırları, seyircilerin tezahüratları, kulüplerin birbirine karşı beyanatları ve kenar yönetiminin saha içinde oluşan bir pozisyona reaksiyonları var. Geçenlerde bir teknik direktör arkadaşımız, hakemin neredeyse ağzının içine giriyordu. Böyle bir hareketi nasıl yapıyorlar ben hayret ediyorum. Bu arkadaşlarla bir de sene başında oturduk konuştuk.
EMRE CAN: Ben de onu diyecektim. Hiç konuşmuyor musunuz bunları ?
ZEKERİYA ALP: Hayır. Öyle bir irtibatım yok. Genelde hiç kimseyle böyle bir ilişki içerisine girmiyorum. Fakat sezon başında, teknik direktörlerle toplantı yaptık. 18 Süper Lig takımının teknik direktörünü davet ettik. Dokuzu gelmedi, dokuzu geldi. Biz FIFA hakemlerini davet ettik. Yedi tane hakem, diğer tarafta dokuz hoca var. Fatih hoca ve Ersun hoca vardı. Diğer yedi arkadaş ama dokuz tane teknik adam da katılmadı. Demek ki beklentileri yok. Ama bizimle gelip, konuşmaları, tartışmaları ve problemlerimizi karşılıklı olarak çözmemiz gerekiyor. Ben gelmeyeceklerini hiç tahmin etmiyordum. Bu sezon da yapacağız. Gelsinler görüşelim. Hakemlerimizi tanısınlar. Yakından görsünler. Tanıdıkları andan itibaren, bu arkadaşların fikirleri değişiyor.
EMRE CAN: Peki hakemler, seyircili ve seyircisiz maçlardan etkileniyor mu?
ZEKERİYA ALP: Tabi seyirci hakeme karşı bir davranış sergiliyorsa etkileniyor. Etkilenmemesi mümkün değil. 30-40 bin kişi tribünde ve büyük bir maçta, büyük bir baskı oluyor. Bunun amacı belli. Futbolcuların o baskıyı yaratmak istemeleri, seyircinin ve teknik adamların yaptıkları bunların hepsi hakeme baskı için yapılıyor.
Bana göre en komik yaptıları şey, futbolcuların bazıları takla atıyor ve kıvranıyor. Ben bile etkileniyorum bazı pozisyonlarda gördüğüm zaman, "eyvah çocuğa bir şey oldu ayağı çatladı" diyorum. Bir bakıyorum biraz sonra ayağa kalkıyor. Aldatmaya hiç gerek yok. Centilmenliğe aykırı bir şey bu yaptıkları. Futbolcu ahlaklı olacak. Bunun farklı bir yönü de var. Birbirlerine öyle acımasızca giriyorlar ki en kötüsü de bu bana göre. Bunların önüne nasıl geçebiliriz yöneticiler, teknik adamlar, futbolcular oturup konuşmalılar.
En acısı da ne biliyor musun, Cüneyt Çakır yurtdışında maç yönetiyor. Herkes kötü bir maç yönetsin de onu eleştirelim diye düşünüyor. Buna inanamıyorum. Hüseyin Göçek bundan 5-6 ay önce bir maç yönetti. Büyük olaylar oldu. Kırmızı kartlar filan çıktı. Ertesi gün gazetede okuyorum. Hüseyin Göçek'e en ağır ifadeler kullanılmış. Hüseyin Göçek'e telefon açtım, bana dedi ki "maçın gözlemcisi geldi beni tebrik etti, şahane maç yönettin dedi". 10 gün sonra bana Avrupa'da maç yöneten hakemlerin listesi geliyor. Maçlarla ilgili raporlar ve hakemlerin aldıkları notlar geliyor. Baktım Hüseyin Göçek süper bir not almış. Herkes hakemler maçta hata yapsın da taaruza geçelim diye bekliyor. MHK'ya taaruza geçiyorlar. Bunun sebebi basit, benim üzerimden federasyonu yıpratmaya çalışıyorlar. Bunlar hoş şeyler değil. Herkes birlik ve beraberlik içinde olmalı. Ben şimdi burada bugün varım, yarın yokum.
Eski bir hakem arkadaş, adını bile ağzıma almak istemiyorum sezon başı benden özür diledi. İstanbul hakemlerinin açılış günü vardı.700-800 hakem ve ben de açılış için oradaydım. Bu arkadaş da gelip yanıma oturdu ve özür diledi. Ailesinden birinin sağlık problemi olduğunu, bunun sıkıntısını yaşadığını söyledi. Ondan sonra yine aynı şekilde devam ediyorlar. Geçen hafta yine bizim arkadaşlar takip ediyorlar. Bana da söylediler. Kasımpaşa maçından sonra aslında istifa edecekmişim ama ben koltuk sevdalısı olduğum için istifa etmemişim. Aylar geçti kardeşim hala orada mısınız ya.. Ben federasyon başkanıyla, yönetimle, kendi kurulumla o günlerde defalarca toplantı yaptım. Benim istifa etmem gerekiyorsa anında istifa edecek bir karakterde olduğumu sen de biliyorsun.
EMRE CAN: Peki bunları nasıl düzelteceğiz? Seyircisiz maçları, küfürü, olayları nasıl önleyeceğiz?
ZEKERİYA ALP: Ben seyircinin küfür etmemesine ihtimal veremiyorum. Biletle ilgili federasyon güzel bir sistem getirdi. Herkesin desteklemesi gerekirken, kulüplerin bir çoğu buna itiraz etti. Ben anlamakta zorlanıyorum. Bence her şey kulüp yöneticilerinin anlayışlarıyla, düşünceleriyle çok daha güzel yerlere gelebilir. Aradaki kırgınlıkları giderirsek her şey daha güzel olabilir.
EMRE CAN: Nasıl olacak bu? Senin umudun var mı?
ZEKERİYA ALP: Benim de umudum yok. Neticede ben de çok ümitsizim.
EMRE CAN: Hakemlerimiz İngilizce biliyor mu?
ZEKERİYA ALP: FIFA hakemlerinin mutlaka İngilizce bilmesi gerekiyor. Yabancılarla genellikle diyalog kuruyorlar. Ama karşınızdaki kişi anlamak istemiyor. Futbolcuların da düzelmesi gerekiyor. Bir bakıyorsunuz sanki düşman gibiler. Bu ortam içerisinde hakemlerin maçları yönetmesinin ne kadar zor olduğunu artık söylememize gerek yok. Yaptıkları meslek kolay bir meslek değil. Hepsini takdir ediyorum.
EMRE CAN: Hakemlerin hepsinden memnun musun?
ZEKERİYA ALP: Hepsinden memnun olmak mümkün değil. Fakat karakter bakımından hepsinden memnunum. Eğitim seviyeleri çok iyi. Aralarından yine bir Cüneyt Çakır çıkması gerekiyor. Çünkü sadece Cüneyt Çakır ile bu iş olmaz. Zaman zaman hata da yapıyorlar. Bunu da söylemek istiyorum. Dünyanın her yerinde hakemler korkunç hatalar yapıyorlar. İngiltere'de Almanya'da öyle hatalar yapıyor ki hakemler ama devamında maç alabiliyorlar. Olay da çıkmıyor. Kural hatası diye hiçbir tartışma söz konusu olmuyor. Şunu da söyleyeyim. Herkes kural hatası diye bağırıyor. UEFA'da kural hatası tamamen kalkacak. Hakemin vermiş olduğu karar ne ise o geçerli olacak. Bunları da artık fazla gündeme getirmemek gerekir diye düşünüyorum.