Arthur Zico röportaj verdi
Brezilya Milli Takımı'nın efsane oyuncusu Fenerbahçe'nin de eski teknik direktörü futbol kariyerinin bilinmeyenlerini anlattı.
Arthur Zico Milliyet Gazetesi'ne verdiği röportajla Türkiye'de geçirdiği yıllara ve teknik direktörlük kariyerindeki önemli noktalara dair açıklamalarda bulundu.
"Unutulmaz iki sene geçirdim. Ayrıldım çünkü Başkan, Edu'yu ve Santana'yı istemedi. Edu gittikten sonra ise hiç konuşmadı benimle. Kontrat yenilemeden önce ise benden tesislere sabah gelip, akşam çıkmamı istedi. Bunu kabul edemezdim"
"Süper Kupa'yı kazandık Beşiktaş'a karşı. Deivid ve Kezman gol attı. Maçtan sonra yöneticiler Deivid ve Kezman'ı istemiyoruz dediler. Kanoute ve Adriano'yu istiyorlardı. Ben de 'hayır' dedim. İkisi ile de devam ettim. İkisi de başarılı oldu"
"Yöneticiler genelde başı önde ve herşeyi kabul eden hoca istiyorlar. Ben böyle değilim. Başımı hiçbir zaman öne eğmem. Ama tüm yaşananlar ve ayrılığımız Başkan Yıldırım'a olan saygımı etkilemez. Kendisini kardeşim gibi görüyorum"
İyi insan, mükemmel bir futbolcu, iyi bir teknik direktör... "Zico" denince benim bir çırpıda aklıma gelenler bunlar... Kimseye haksızlık yapmak istemem ama bence Fenerbahçe tarihinin en başarılı hocasıydı... İki yıl içinde 100. yıl ve Süper Kupa şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi'nde oynanan çeyrek final... Avrupa'daki bu başarı bile kaybedilen lig şampiyonluğu sonrası onu takımının başında tutamadı.
O da aslında bu konuya parmak basarak, Türk takımlarının artık Avrupa'da başarıyı hedef koyması gerektiğini söyledi. Ancak bu şekilde Dünya Kulübü olunabileceğinin altını çizdi.
Zico, ayrılığa rağmen Başkan Aziz Yıldırım'a da kızgın değil. Kendisine "Kardeşim gibi" diyor ve en yakın zamanda ziyaret etmek istediğini belirtiyor.
Dünya'da futbolu en iyi bilen insanlardan biri olmasına rağmen çalıştığı kulüplerde idareciler hep işine karışmaya kalkmış. Bunu profesyonellik dışı bir davranış olarak değerlendirip taviz vermemiş.
Yöneticiler "Başını öne eğen ve her şeyi kabul eden teknik direktör istiyor" diyor ve kendisinin bu tip hocalardan olmadığını da net şekilde ifade ediyor.
Son olarak Katar'ın Al Gharafa takımın çalıştıran Dünya futbolunun önemli ismi artık kendi akademisi olan CFZ'deki (Centro Futebol Zico) projelerine yoğunlaşmış durumda.
CFZ takımı ile hem ligde mücadele edip hem de genç yetenekleri ülke ve dünya futboluna kazandırmaya çalışıyor.
Dünya Kupası'nın son günlerinde bizi Futbol Akademisi'nde ağırlayan Zico sohbetimizin içinde geçmişle ilgili de birçok detayı paylaştı, lafı hiç dolaştırmadan samimi açıklamalar yaptı.
MÜZE TURU
Zico ile öncelikli olarak hayatından birçok kesitin yer aldığı müzesini geziyoruz. Kupalar, fotoğraflar ve rekorlar... Burada gözümüze Flamengo forması ile yılın futbolcusu seçildiği dönem ile ilgili bir gazete sayfası takılıyor. Globo'ya kapak olduğu fotoğrafın aynısını bu sefer de bizim için veriyor.
YENİ YILDIZLAR PEŞİNDE
- Zico'ya bugünlerde neler yaptığını soruyoruz?
"İngiliz Gazetesi Guardian için kupayı yorumluyorum. Ayrıca Çin Televizyonu için de yine yorumculuk yapıyorum. Teknik direktör olarak geçen sezon Katar'daydım. Al Gharafa'nın başında. Kupadan sonra ise kendi projelerim ile ilgili çalışacağım. 2018 yılına kadar çocukları eğitip, futbol oynamalarını sağlamak üzerine geliştirdiğimiz bir proje var. CFZ'de okula giden genç çocuklar var. Ağustos'ta 14 yaşındakiler için bir kupa organize ediyoruz. Japonya'dan, Brezilya'dan takımlar geliyor. Kulübü olmayan futbolcular için de gençler içinde fırsat yaratıyoruz. 11 - 15 yaşındaki erkek ve kızlar için. 200 - 300 çocuk burada eğitim alıyor. Burada yetişen birçok isim oldu. Bunların belki de en tanınmış olanı Bayern Münich'te forma giyen Thiago Alcantara. Buradan yetişti. Burada 10 yaşında başladı futbola. Bunlara ağırlık verdim şu sıralar. Teknik direktörlüğe de devam edeceğim tabi ama iyi bir teklif olması lazım..."
ARTIK RONALDOLAR YOK
- "Brezilya Milli Takımı'nda eskisi gibi yıldız futbolcular yok" yorumu için kendisinin düşüncelerini öğrenmek istiyoruz.
"Brezilya iyi takım. Finali oynayacaklarını düşünüyorum. Eski ile bugünkü Brezilya takımlarını kıyaslamak yanlış. Başka bir futbol var artık. 10 sene öncesi gibi değil. Ronaldo, Ronaldinho gibi isimler yok. Bugün Neymar var. Brezilya Milli Takımı'nın zayıf olduğu yorumlarına katılmıyorum. Çoğu futbolcusu Dünya'nın en iyi kulüplerinde oynuyor. Mesela Fred iyi bir golcü. Konfederasyon Kupası'nda çok iyi oynadı. Paulo Rossi gibi bekliyor, golünü atıyor ya da birden ortaya çıkıyor. Mesela Adriano benim için müthiş bir oyuncu ve golcü ama profesyonel değil. Çok problem yaşadı, gücünü kaybetti. Bugün çok ekstra hücumcular yok belki ama Brezilya yine de iyi takım..."
'TÜRKİYE İÇİN ÜZÜLDÜM'
Zico, A Milli Takım'ın, Brezilya vizesi alamamasından dolayı da üzgün...
"Türkiye'nin burada olmamasına üzüldüm. Çok fazla seyircisi olurdu Türkiye'nin. Buradaki herkes bekliyordu sizi. Eleme maçlarını izlemediğim için neden katılamadığı ile ilgili bir yorum yapmam zor tabi..."
'UNUTULMAZ İKİ YILDI'
- Zico ile doğal olarak Fenerbahçe günlerini de konuşuyoruz...
"Fenerbahçe'nin kalbimde iyi bir yeri var. 2 sene kaldım. Keyif, mutluluk, iyi arkadaşlıklar ve birçok güzellik kaldı aklımda. Çok iyi dostluklar kurdum. Taraftar ile ilişkimiz çok iyiydi. Unutulmaz 2 sene geçirdim. Ayrıldık çünkü Başkan, Edu'yu ve Santana'yı istemedi. Benim için çok önemli isimlerdi. En büyük problemdi bu. Edu gittikten sonra ise hiç konuşmadı benimle. Kontrat yenilemeden önce ise benden tesislere sabah gelip, akşam çıkmamı istedi. Bunu kabul etmem mümkün değildi. 'Hayır' dedim. Ama bu yaşananlar ve ayrılığımız ona saygımı etkilemez. Kendisine her zaman saygım var. Başkan'ı ziyaret etmek istiyorum. Kendisini kardeşim gibi görüyorum..."
İYİ İŞLER YAPTIK
- Deneyimli teknik adam sarı-lacivertli takımda yaşadığı bazı ilginç olayları da bizimle paylaştı...
"O dönem Başkan takımın fizik durumunun iyi olmadığını söylüyordu. Aksine çok iyi şeyler yaptık. Galatasaray'a şampiyonluğu kaybetmemiz sıkıntı yarattı. Aslında şampiyonluğu o dönem fiziksel eksiklikten dolayı kaybetmedik. Maç içinde yaptığımız hatalardan kaybettik. Kritik haftalarda, kritik hatalar yaptık. Bir ara tüm takımı değiştirmek istediler. Bunu başkanla çok konuştuk. Mesela; Süper Kupa'yı kazandık Beşiktaş'a karşı. Deivid ve Kezman gol attı. Maçtan sonra yöneticiler Deivid ve Kezman'ı istemiyoruz dediler. Kanoute ve Adriano'yu istiyorlardı. Maçı kazandıran golü atan iki futbolcunun gönderilmek istenmesini anlayamadım. Ben de "hayır" dedim. İkisi ile de devam ettim. Devamında ikisi de başarılı oldu..."
- Zico bu tip durumları ve sıkıntıları çalıştığı birçok yerde yaşadığını da belirtiyor...
"Yunanistan, Rusya, Irak çalıştığım birçok yerde bunlar oldu. Teknik direktörü getir parasını öde ve ne yapması gerektiğini söyle. Bunlar profesyonelce davranışlar değil. Yöneticiler genelde başı önde ve her şeyi kabul eden hoca istiyorlar. Ben böyle değilim. Başımı hiçbir zaman öne eğmem. Yönetici böyle yap derse 'hayır' derim gerekirse çalışmam..."
İŞ OYUNCUDA BİTER
- Başarı ve şampiyonluk için istikrarın öneminden de bahseden Brezilyalı efsane kilit rolün futbolcularda olduğunu söyledi.
"Şampiyon olmak için tüm takımı değiştirmenin anlamı yok. 1 sene, 2 sene, 3 sene aynı takımla devam et, sonunda zaten kazanıyorsun. Chelsea örneği ortada. Teknik direktörün katkısı yüzde 25 - 30'dur. Oyuncular olmazsa hiçbir şey yapamazsın. Oyuncuların teknik direktörle ilişkisi de çok önemli başarıda. Chelsea'de Scolari ile oyuncular anlaşamadı ve başarılı olamadılar. Anlaştıkları Di Matteo geldi, ilerleyen dönemde Şampiyonlar Ligi'ni kazandılar. Fenerbahçe'nin oyuncuları bizden çok memnundu. Çünkü herkese fırsat veriyorduk..."
CARLOS OYNASA FARKLI OLURDU
- Brezilyalı teknik adam elendikleri Chelsea maçına da değinmeden geçemiyor...
"Eğer aynı ekip devam etseydik mutlaka başarının devamı gelirdi. Tuncay'ı kaybetmiştik. Gitmesini hiç istememiştim. Onun karakterinde oyuncu bulamadık. Fenerbahçe'nin iyi bir kadrosu vardı. Takviyelerle daha da iyi olurdu. Chelsea ile oynadığımız rövanş maçında Carlos sakattı. Eğer o oynasaydı tarih farklı yazılırdı. Buna eminim. Çok önemli bir oyuncuydu. Sakin ve tecrübeliydi. Bize çok büyük katkı sağlardı o maçta ama oynayamadı."
ÖNDER'E GÜVENİM TAM
-Zico'ya eski yardımcısı ve şimdiki Beşiktaş Futbol Direktörü Önder Özen'i de soruyoruz.
"Önder Özen ile sürekli konuşuyoruz. Bir ay önce Rio'ya geldi. Benim çok iyi arkadaşım. Birlikte büyük başarılar kazandık. Birbirimize güveniriz. Buradaki oyuncularla ilgili bilgiler alıyor benden. Önder'e güveniyorum. Başarı için zaman lazım. Akşam'dan, sabaha bir başarı gelmez. Sabır gerekir. Neler yapabileceğini iyi biliyorum. Futboldan ve futbolcudan anlar. Mesela bana Gökhan Gönül'ü öneren kendisiydi. O zaman Gökhan İkinci Lig'de oynuyordu. Onun futbol bilgisine her zaman güvendim. Çok iyi bir profesyoneldir. Antrenmanlara futbolcular kadar konsantredir..."
BEŞİKTAŞ'TAN TEKLİF ALDIM
- Türkiye'den gelen bir teklif oldu mu?
"Beşiktaş'tan teklif aldım resmi anlamda. Irak Milli Takımı'nın başındayken temasa geçtiler. Avukatımla konuştular ama ne yazık ki bir anlaşma sağlayamadık. Başka takımlar ile de dolaylı konuşmalar oldu ama resmi olarak sadece Beşiktaş ile avukatım görüştü..."