Atletizmi bırakmayı düşünmüş
1500 metre kadınlar yarışında gümüş madalya kazanan Gamze Bulut'un annesi ilginç bir itirafta bulundu.
Eskişehir'de yaşayan Fatma Bulut, yaptığı açıklamada, kızının elde ettiği başarıdan dolayı çok gururlandığını belirterek, heyecanlandığı için final yarışını izleyemediğini bildirdi.
Kızının her katıldığı yarıştan madalyayla döndüğünü, hep ilk üçe girdiğini belirten Bulut, lise öğrencisiyle dünya ikinciliği ve üçüncülüğü dereceleri kazandığını anlattı.
Geçen yıl bazı talihsiz olaylar yaşayan kızının kısa sürede zirveye yükseldiğini dile getiren Bulut, ''Antrenörüyle tartışmış. Bize atletizmi bırakmak istediğini söyledi. Daha sonra Fenerbahçe Atletizm Şubesi Kaptanı Fikret Çetinkaya ile tanıştı. O da kızımı antrenör Süleyman Altınok'a yönlendirdi. Atletizmi bırakmayı düşünen kızım 8 ay içinde toparlanarak Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda ve Londra Olimpiyatları'nda gümüş madalyalar aldı'' dedi.
Atletizmin ne olduğunu bilmediği için başlangıçta kızının atlet olmasına karşı çıktığını ancak başarılarını görünce ona destek vermeye başladıklarını anlatan Bulut, onun çocukluğunun hep antrenmanlarla geçtiğini kaydetti.
Bulut, arkadaşları sokakta oyun oynarken onun çantasını alıp antrenmana gittiğini ifade ederek, kızının kazandığı madalya sayısını bilmediğini belirtti.
Yaklaşık 4 aydır kızına hasret kaldığını söyleyen Bulut, ''Gamze'yi sadece televizyonlarda görüyorum. Özledim ama çok sevinçliyim. Hatta telefonda konuşurken, 'Sevincim özlemimi bastırıyor' dedim. En büyük hayalim, bayrağımızı büyük bir yarışta temsil etmesiydi. Bu hayalim de dün gece gerçek oldu. Kızıma bu gururu yaşattığı için çok teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
-''Gamze'nin tüm hayatı atletizm üzerine kurulu''-
Baba Hasan Bulut da, kızına sadece kendisinin değil, tüm ülke insanının güvendiğini bildirerek, vatandaşların dualarıyla Gamze'nin yarışı kazandığını anlattı.
Kızını son bir yılda birkaç kez gördüklerini dile getiren Bulut, şunları söyledi:
''Gamze, küçüklüğünden beri spora meraklıydı. 6'ncı sınıfa giderken okul birincisi olunca öğretmeni bu yeteneğini keşfetti. Onun sayesinde atletizme yöneldi. Bu işe dört elle sarıldı. Tüm hayatını atletizm üzerine kurdu. 'Tüm tahsilimi bunun üzerine yapacağım' diyordu. Ben de kızıma bu konuda hep destek verdim. Kesinlikle engellemedim. Allah razı olsun, yüzümüzü kara çıkarmadı.''
