Bekir İrtegün: 'Şampiyon olacağız'
Bekir İrtegün, Antalya'da iyi bir uyum yakaladıklarını ve bu kenetlenmenin takımı şampiyonluğa taşıyacağını söyledi..
Fenerbahçeli Bekir İrtegün, Antalya'da iyi bir uyum yakaladıklarını ve bu kenetlenmenin takımı şampiyonluğa taşıyacağını söyledi..
Bekir İrtegün, Fenerbahçe gazetesine açıklamalarda bulundu.
İşte o röportaj:
İlk geldiğin günden itibaren ortam nasıl? Fenerbahçe’yi diğer kulüplerden ayıran fark sence nedir?
"İlk geldiğim zamanlar da çok iyi bir ortam vardı. Ancak son 2 senedir birbirimize daha yakınız daha sıkı kenetlendik diyebilirim. Takımdaşlık daha ileri boyutta. Özelikle Fenerbahçe camiasının yaşadığı kötü süreçten itibaren şu ana kadar hem futbol anlamında hem de takım olma yolunda büyük adımlar atıldığını düşünüyorum. Takımımızda kalite ve potansiyel mevcut. Şampiyon olduğumuz 2010-2011 sezonunda da ilk yarıyı liderin 9 puan gerisinde kapatmıştık, ama daha sonra Antalya kampında takım olarak kenetlenmiş ve şampiyon olmayı başarmıştık, şimdi yine Antalya’da kamptayız ve yine kenetlendik. Kimsenin kuşkusu olmasın, sezon sonunda şampiyon olacağız."
Oynamadığın, bazen 18’e giremediğin günlerde oldu. Ama şu anda düzenli olarak ilk 11’de oynuyorsun ve takımın önemli isimlerinden birisin. Bu noktaya gelebilmek için kendi adına neler yaptın?
"İlk geldiğim zamanlar taraftara iyi bir izlenim veremedim. Bunu kendi içimde de yaşadım. Bunun farklı sebepleri vardı. Benim için en zoru kendi mevkiimde oynayamamak olmuştu. Gökhan’ın olmadığı zamanlarda sağ bek pozisyonunda oynamaya çalıştım. Gökhan’ı izleyenler ona alıştığı için ve ben de şahsi anlamda kötü maçlar çıkarttığım için biraz sıkıntı olmuştu. Bu durum benimde moralimi bozmuştu ancak ben yapı itibariyle moralsiz olsam da çalışmayı seven bir futbolcuyum. Çalışmadığım zaman moralim daha çok bozuluyor. Bu durumun altından yalnız kalkmadım. Ailemin ve takım içerisindeki arkadaşlarımın ve hocamın desteğiyle kalktım. Hepsine de ayrı ayrı teşekkür ediyorum."
Takımda birçok stoper var. Serdar, Egemen, Yobo ve sen. Bir bakıma kıyasıya bir rekabet içerisindesiniz. Bu durum seni nasıl etkiliyor?
"Geniş kadroların olduğu her yerde rekabet vardır. Zaten rekabet olmadan olmaz. Benim mevkiimdeki arkadaşlarımın hepsi çok kaliteli ve sizinde söylediğiniz gibi kıyasıya bir rekabet içerisindeyiz. Son dönemde iyi performans yakaladım. Bu performansı da sürdürmek istiyorum."
Kendini maçlara hazırlarken nasıl konsantre olursun?
"Fiziki açıdan zaten çalışmadan olmaz. Ben de diğer arkadaşlarım gibi antrenmanlarda elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Mental yapının da en az fizik kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Büyük bir camiada olduğumu hiçbir zaman aklımdan çıkarmıyorum. Bu camiaya layık bir oyun oynamam gerektiğini düşünüyorum. İlk geldiğim zamanlarda hazırlık maçlarına bile çıkarken Fenerbahçe formasıyla sahaya çıkmanın ne demek olduğunu çok iyi anladım. Bir de taraftarımıza layık olabilmek için ve yaptığımız çalışmaların, verdiğimiz emeğin boşa gitmemesi için iyi oynamam gerektiğini düşünüyorum.En önemlisi de futbolcu olmanın gerçek keyfini Fenerbahçe forması ile yaşıyorum."
Üç kulvarda da başarılı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Attığın kritik goller ile bu başarıda önemli pay sahibisin. UEFA’da grup maçlarının ardından en iyi 11’e seçildin. Bu konudaki düşüncelerin neler? [page_end]
"Yarıştığımız her kulvarda yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Ancak ligde kaybettiğimiz puanların üzüntüsünü de tüm takım olarak yaşıyoruz. Bu kayıplar da ligin ikinci yarısındaki bazı maçların önem derecesini arttırdı. Ama bu yükün altından kalkacak potansiyel ve hırs bizde mevcut. Kaybettiğimiz puanların hepsini ikinci yarıda telafi edeceğiz. Gollerime gelince; evet kritik goller attım. Moral ve özgüven anlamında bana çok büyük katkısı oldu bu gollerin. Bu yönümü biraz daha geliştirmek istiyorum. İnşallah asıl görevimi en iyi şekilde yapıp bu golleri de üzerine koyarak ilerleyeceğim."
UEFA Avrupa Ligi’ndeki rakibimiz BATE Borisovhakında neler düşünüyorsun?
"Kura çekimini büyük heyecanla takip ettik. Kağıt üzerinde iyi bir kura gibi gözüküyor. Ancak kesinlikle unutmamalıyız ki bu takım Sonuçta Şampiyonlar Ligi’nden gelen bir takım ve Bayern Münih ve Lille gibi gibi bir takımı yendiler. Belarus Ligi’ni domine eden bir takım ve son 6 senedir şampiyon oluyorlar. Saygı duyarak en iyi şekilde hazırlanacağız ve turu geçen taraf olacağız."
Takım içerisinde mükemmel bir arkadaşlık var. Atılan her golden sonra herkes birbiriyle kucaklaşıyor, üzülünce de herkes birbirini teselli ediyor. Takım içerisinden en iyi anlaştığın isimler kimler?
"Uyumlu bir yapım var. Bu yüzden herkesle aram iyi ancak daha çok vakit geçirme anlamında Selçuk Şahin, Serkan Kırıntılı, Orhan Şam, Gökhan Gönül, Özgür Çek’le daha çok vakit geçiriyoruz diyebilirim."
Meireles ve Caner’in yaşadığı durum için neler düşünüyorsun?
"Caner olayından başlayayım. Hakem adına şanssızlık mı desem hata mı desem ama hem kendisi zor durumda kaldı hem de bizi daha da zor durumda bıraktı. Çünkü bizim için o maç çok önemliydi Caner’in daha maçın başında hiçbir suçu günahı yokken atılmasından dolayı çok canımız yandı. Meireles’e gelince de; Tükürmediğini söylemişti.Çünkü kendisi karakter anlamında çok düzgün ve olgun bir insan. Keza bu zaten sonradan ortaya çıkan görüntülerle de ispatlandı. Burada tükürmediği açıkça görüldü ve cezası da 4maça indirildi. Adalet yerini buldu."
Futbolun dışındaki hayatında nasıl birisin? Dışarıdaki Bekir neler yapar?
"Futbolun dışında bu sene özellikle çok yoğun. 3 günde bir maç oynuyoruz ve kampa giriyoruz. Kalan vakitlerde açıkçası içimden geldiği gibi yaşıyorum. Bağlama çalmayı ve bağlamanın sesini çok seviyorum. 5-6 tane parça çalabiliyorum. İyi bağlama çalan birisi olmak için uğraşıyorum. Normal insanlar gibi arkadaşlarımla vakit geçiriyorum."
Marsilya maçında attığın röveşata golü için ne düşünüyorsun?
"Aslında takımda röveşata gollerinin üstadı Moussa Sow’dur. Röveşata vuruş aslında çalışılarak yapılabilecek bir şey değildir. 10 futbolcudan 7’si yapabilir bu vuruşu. Ben zaten ortaokul yıllarımda sokakta asfalt üzerinde bile yapardım. Ama bunu güzel bir maçta, güzel bir vuruşla yapmam tabii ki olayı farklı bir boyuta getiriyor. Vaslui maçında da denemiştim ama olmamıştı. Marsilya maçını o golle kazanmış olmamız, golün değerini arttırdı. Yine söylüyorum; bu konunun üstadı Sow’dur."
Şu ana kadar kariyerinde unutamadığın bir anı var mı?
"2 tane kötü anım var. Onlarda son maçlarda kaçırdığımız 2 şampiyonluk. Bir de ben Gaziantepspor’da oynarken, Fenerbahçe’nin 3-0’dan 4-3 kazandığı maçı unutamam. Ben o zaman 16 yaşımdaydım ve A takımdaydım. İkinci yarıda bambaşka bir Fenerbahçe vardı sahada.İyi anılarıma gelirsek; Kasımpaşa’ya attığım golü değeri açısından unutamam. Milli Takımda bir turnuvaya katılmıştık. Avrupa’nın güçlü takımları ve önemli oyuncuları vardı. O turnuva da ’en iyi defans oyuncusu’ seçilmiştim. O yaşlarda benim için çok önemli ve gurur verici bir olaydı. Aynı turnuvada Sezer’de ’en iyi orta saha oyuncusu’ seçilmişti ama o zamanlar Sezer, BayernLeverkusen’de oynuyordu."
Buradan Fenerbahçe taraftarımıza mesajın nedir?
"Galatasaray maçında yaşadığım şanssızlıktan sonra Kadıköy’de oynadığımız Sivasspor maçında bana destek verdiler. Moralim yerine geldi. Bu konuda onlara çok çok teşekkür ediyorum. Fenerbahçe’ye inanılmaz bağlı bir taraftar kitlesine sahibiz. Biz onları mutlu etmeyi çok istiyoruz. Bazen kötü oynuyoruz, puanlar kaybediyoruz ama hep arkamızda oluyorlar, bu da bize güven ve inanç veriyor. Arada sırada tepkiler de oluyor bu da gayet normaldir. Onlardan tek ricamız şu; biz onların desteğine çok alıştık, desteği hiçbir zaman esirgemesinler. Çünkü Fenerbahçe sadece futbolla uğraşmıyor. Birçok şeye karşı mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizde bizi bu zamana kadar yalnız bırakmadılar bundan sonra da bırakmasınlar. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır."
Bekir İrtegün, Fenerbahçe gazetesine açıklamalarda bulundu.
İşte o röportaj:
İlk geldiğin günden itibaren ortam nasıl? Fenerbahçe’yi diğer kulüplerden ayıran fark sence nedir?
"İlk geldiğim zamanlar da çok iyi bir ortam vardı. Ancak son 2 senedir birbirimize daha yakınız daha sıkı kenetlendik diyebilirim. Takımdaşlık daha ileri boyutta. Özelikle Fenerbahçe camiasının yaşadığı kötü süreçten itibaren şu ana kadar hem futbol anlamında hem de takım olma yolunda büyük adımlar atıldığını düşünüyorum. Takımımızda kalite ve potansiyel mevcut. Şampiyon olduğumuz 2010-2011 sezonunda da ilk yarıyı liderin 9 puan gerisinde kapatmıştık, ama daha sonra Antalya kampında takım olarak kenetlenmiş ve şampiyon olmayı başarmıştık, şimdi yine Antalya’da kamptayız ve yine kenetlendik. Kimsenin kuşkusu olmasın, sezon sonunda şampiyon olacağız."
Oynamadığın, bazen 18’e giremediğin günlerde oldu. Ama şu anda düzenli olarak ilk 11’de oynuyorsun ve takımın önemli isimlerinden birisin. Bu noktaya gelebilmek için kendi adına neler yaptın?
"İlk geldiğim zamanlar taraftara iyi bir izlenim veremedim. Bunu kendi içimde de yaşadım. Bunun farklı sebepleri vardı. Benim için en zoru kendi mevkiimde oynayamamak olmuştu. Gökhan’ın olmadığı zamanlarda sağ bek pozisyonunda oynamaya çalıştım. Gökhan’ı izleyenler ona alıştığı için ve ben de şahsi anlamda kötü maçlar çıkarttığım için biraz sıkıntı olmuştu. Bu durum benimde moralimi bozmuştu ancak ben yapı itibariyle moralsiz olsam da çalışmayı seven bir futbolcuyum. Çalışmadığım zaman moralim daha çok bozuluyor. Bu durumun altından yalnız kalkmadım. Ailemin ve takım içerisindeki arkadaşlarımın ve hocamın desteğiyle kalktım. Hepsine de ayrı ayrı teşekkür ediyorum."
Takımda birçok stoper var. Serdar, Egemen, Yobo ve sen. Bir bakıma kıyasıya bir rekabet içerisindesiniz. Bu durum seni nasıl etkiliyor?
"Geniş kadroların olduğu her yerde rekabet vardır. Zaten rekabet olmadan olmaz. Benim mevkiimdeki arkadaşlarımın hepsi çok kaliteli ve sizinde söylediğiniz gibi kıyasıya bir rekabet içerisindeyiz. Son dönemde iyi performans yakaladım. Bu performansı da sürdürmek istiyorum."
Kendini maçlara hazırlarken nasıl konsantre olursun?
"Fiziki açıdan zaten çalışmadan olmaz. Ben de diğer arkadaşlarım gibi antrenmanlarda elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Mental yapının da en az fizik kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Büyük bir camiada olduğumu hiçbir zaman aklımdan çıkarmıyorum. Bu camiaya layık bir oyun oynamam gerektiğini düşünüyorum. İlk geldiğim zamanlarda hazırlık maçlarına bile çıkarken Fenerbahçe formasıyla sahaya çıkmanın ne demek olduğunu çok iyi anladım. Bir de taraftarımıza layık olabilmek için ve yaptığımız çalışmaların, verdiğimiz emeğin boşa gitmemesi için iyi oynamam gerektiğini düşünüyorum.En önemlisi de futbolcu olmanın gerçek keyfini Fenerbahçe forması ile yaşıyorum."
Üç kulvarda da başarılı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Attığın kritik goller ile bu başarıda önemli pay sahibisin. UEFA’da grup maçlarının ardından en iyi 11’e seçildin. Bu konudaki düşüncelerin neler? [page_end]
"Yarıştığımız her kulvarda yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Ancak ligde kaybettiğimiz puanların üzüntüsünü de tüm takım olarak yaşıyoruz. Bu kayıplar da ligin ikinci yarısındaki bazı maçların önem derecesini arttırdı. Ama bu yükün altından kalkacak potansiyel ve hırs bizde mevcut. Kaybettiğimiz puanların hepsini ikinci yarıda telafi edeceğiz. Gollerime gelince; evet kritik goller attım. Moral ve özgüven anlamında bana çok büyük katkısı oldu bu gollerin. Bu yönümü biraz daha geliştirmek istiyorum. İnşallah asıl görevimi en iyi şekilde yapıp bu golleri de üzerine koyarak ilerleyeceğim."
UEFA Avrupa Ligi’ndeki rakibimiz BATE Borisovhakında neler düşünüyorsun?
"Kura çekimini büyük heyecanla takip ettik. Kağıt üzerinde iyi bir kura gibi gözüküyor. Ancak kesinlikle unutmamalıyız ki bu takım Sonuçta Şampiyonlar Ligi’nden gelen bir takım ve Bayern Münih ve Lille gibi gibi bir takımı yendiler. Belarus Ligi’ni domine eden bir takım ve son 6 senedir şampiyon oluyorlar. Saygı duyarak en iyi şekilde hazırlanacağız ve turu geçen taraf olacağız."
Takım içerisinde mükemmel bir arkadaşlık var. Atılan her golden sonra herkes birbiriyle kucaklaşıyor, üzülünce de herkes birbirini teselli ediyor. Takım içerisinden en iyi anlaştığın isimler kimler?
"Uyumlu bir yapım var. Bu yüzden herkesle aram iyi ancak daha çok vakit geçirme anlamında Selçuk Şahin, Serkan Kırıntılı, Orhan Şam, Gökhan Gönül, Özgür Çek’le daha çok vakit geçiriyoruz diyebilirim."
Meireles ve Caner’in yaşadığı durum için neler düşünüyorsun?
"Caner olayından başlayayım. Hakem adına şanssızlık mı desem hata mı desem ama hem kendisi zor durumda kaldı hem de bizi daha da zor durumda bıraktı. Çünkü bizim için o maç çok önemliydi Caner’in daha maçın başında hiçbir suçu günahı yokken atılmasından dolayı çok canımız yandı. Meireles’e gelince de; Tükürmediğini söylemişti.Çünkü kendisi karakter anlamında çok düzgün ve olgun bir insan. Keza bu zaten sonradan ortaya çıkan görüntülerle de ispatlandı. Burada tükürmediği açıkça görüldü ve cezası da 4maça indirildi. Adalet yerini buldu."
Futbolun dışındaki hayatında nasıl birisin? Dışarıdaki Bekir neler yapar?
"Futbolun dışında bu sene özellikle çok yoğun. 3 günde bir maç oynuyoruz ve kampa giriyoruz. Kalan vakitlerde açıkçası içimden geldiği gibi yaşıyorum. Bağlama çalmayı ve bağlamanın sesini çok seviyorum. 5-6 tane parça çalabiliyorum. İyi bağlama çalan birisi olmak için uğraşıyorum. Normal insanlar gibi arkadaşlarımla vakit geçiriyorum."
Marsilya maçında attığın röveşata golü için ne düşünüyorsun?
"Aslında takımda röveşata gollerinin üstadı Moussa Sow’dur. Röveşata vuruş aslında çalışılarak yapılabilecek bir şey değildir. 10 futbolcudan 7’si yapabilir bu vuruşu. Ben zaten ortaokul yıllarımda sokakta asfalt üzerinde bile yapardım. Ama bunu güzel bir maçta, güzel bir vuruşla yapmam tabii ki olayı farklı bir boyuta getiriyor. Vaslui maçında da denemiştim ama olmamıştı. Marsilya maçını o golle kazanmış olmamız, golün değerini arttırdı. Yine söylüyorum; bu konunun üstadı Sow’dur."
Şu ana kadar kariyerinde unutamadığın bir anı var mı?
"2 tane kötü anım var. Onlarda son maçlarda kaçırdığımız 2 şampiyonluk. Bir de ben Gaziantepspor’da oynarken, Fenerbahçe’nin 3-0’dan 4-3 kazandığı maçı unutamam. Ben o zaman 16 yaşımdaydım ve A takımdaydım. İkinci yarıda bambaşka bir Fenerbahçe vardı sahada.İyi anılarıma gelirsek; Kasımpaşa’ya attığım golü değeri açısından unutamam. Milli Takımda bir turnuvaya katılmıştık. Avrupa’nın güçlü takımları ve önemli oyuncuları vardı. O turnuva da ’en iyi defans oyuncusu’ seçilmiştim. O yaşlarda benim için çok önemli ve gurur verici bir olaydı. Aynı turnuvada Sezer’de ’en iyi orta saha oyuncusu’ seçilmişti ama o zamanlar Sezer, BayernLeverkusen’de oynuyordu."
Buradan Fenerbahçe taraftarımıza mesajın nedir?
"Galatasaray maçında yaşadığım şanssızlıktan sonra Kadıköy’de oynadığımız Sivasspor maçında bana destek verdiler. Moralim yerine geldi. Bu konuda onlara çok çok teşekkür ediyorum. Fenerbahçe’ye inanılmaz bağlı bir taraftar kitlesine sahibiz. Biz onları mutlu etmeyi çok istiyoruz. Bazen kötü oynuyoruz, puanlar kaybediyoruz ama hep arkamızda oluyorlar, bu da bize güven ve inanç veriyor. Arada sırada tepkiler de oluyor bu da gayet normaldir. Onlardan tek ricamız şu; biz onların desteğine çok alıştık, desteği hiçbir zaman esirgemesinler. Çünkü Fenerbahçe sadece futbolla uğraşmıyor. Birçok şeye karşı mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizde bizi bu zamana kadar yalnız bırakmadılar bundan sonra da bırakmasınlar. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır."