Benfica - Galatasaray maçının yazar görüşleri
Köşe yazarları, Şampiyonlar Ligi C Grubu'nda Benfica'ya deplasmanda 2-1 kaybederek tur şansını zora sokan Galatasaray'ı cesur oynamadığı için eleştirdiler.
Selçuk, Burak ve Hamzaoğlu (Serhat Ulueren) BU G.Saray ve Hamza Hamzaoğlu insanın sinirlerini bozar. Dünyanın en sakin insanını bile çileden çıkarır. Mesela ben Sabri’nin 75 dakika nerede oynadığını, ne yapmak istediğini hiç anlamadım. Ne işi var soldaki Olcan’ın önünde Sabri’nin? Sağ tarafta Denayer geride, Sabri önünde oynasa lafım yok. Deplasmanda, iki kırılgan oyuncu Selçuk ve Bilal kesinlikle yan yana oynamaz ama Hamza Hoca’ya göre oynar. Karşılaşma normalde 4-2, 5-2 biterdi. Allah’tan Muslera gibi bir usta var ve G.Saray hezimetten kurtuldu. AMA gerçekçi olalım Luisao’nun ikramı sonrası gelen Podolski’nin golü dahil G.Saray’ın sadece 1 gol pozisyonu var. Dün Chedjou ve Hakan Balta da biraz ürkek oynayınca, formsuz, moralsiz ve seyircisinin terk ettiği Benfica G.Saray’ı yendi. G.Saray gibi bir takım duran toplarda bu kadar panik yaşayıp kolay gol yememeli. Bunu kabul edemem. SANKİ BALE YAPIYOR BURAK dün yine oyunun durduğu anda topu rakibe vermeyip haklı bir sarı kart gördü ve cezalı duruma düştü. Aslında koluyla aldığı topta da 2. sarıyı ve kırmızıyı yiyebilirdi ama hakem ona biraz kıyak geçti. Burak cezalı duruma düşer de kankası Selçuk eksik kalır mı? Bu Selçuk’a ne oluyor böyle. Hemen her pozisyonda birilerine bağırıp çağırıyor. Çene hep hareketli ama aynı hareketlilik ayaklarında yok. Yenilen 2. golde sanırsın ki bale yapıyor. Ayağını korkmadan açsa Luisao topla buluşamayacak ve golü atamayacaktı. Ve sen Hamza hoca... Adından bahsettirmek için mi bilmiyorum artık şu gereksiz maceralarından vazgeç. Herkesi kendi mevkisinde oynatsa iddia ediyorum G.Saray dün Benfica’ya karşı galip gelirdi. SNEIJDER, Yasin ve Emre de çok kötü oynayınca G.Saray önemli bir fırsatı tepti. Gecenin tek güzel anı Podolski’nin şık golüydü. Olcan ve tabii Muslera harika oynadı. Yine de G.Saray bu gruptan çıkacak, yeter ki Hamza hoca doğru adamlara formayı versin, Sneijder biraz sorumluluk üstlensin ve diğer oyuncular da rakipten dünkü gibi korkmasın. (Vatan)
Yenilgi kaçınılmazdı (Osman Şenher) Galatasaray’ın kadro kalitesine baktığımız zaman İstanbul’da yendiği Benfica’yı Lizbon’da da yeneceğinden hiç şüphemiz yoktu. Ama maç başlayıp sahadaki Galatasaray’ı görünce bu maçı kazanmasının mümkün olamayacağını hemen anladık... Benfica sahada futbolun doğrularını yaparken Galatasaray’ın yaptığı doğru tek şey yoktu. Hücuma çıkamadı, orta sahada hep rakip üstünlük sağladı, defansta hatalar yaptı. Çok özel üç tane futbolcusu var Galatasaray’ın... Biri Sneijder, biri Podolski, diğeri ise Selçuk... Üçü de rakibi kovalamaktan ne oyun kurabildiler ne de atağa çıkabildiler... Burak’tan bahsetmek bile istemiyorum. Hocası bu kadar formsuz futbolcuyu nasıl uzun süre sahada tutar anlayamadım... Öyle bir sarı kart gördü ki, sanki Atletico Madrid maçında oynamak istemiyordu. Onun için kart gördü şüphesine kapıldık. İkinci sarı karttan oyundan da atılabilirdi. Sırp hakem resmen kıyak yaptı. Böyle bir hayati maça bir futbolcu nasıl kendini hazırlamaz. Burak yoktu maçta... Galatasaray resmen 10 kişi oynadı. Takım 1-0 mağlubiyetten 1-1’i buluyor. Rakip geriye çekilmiş... Hamle yapılacaksa o dakikada yapılması gerekir. Rakip şaşkına dönsün... Orta sahan yetersiz... Golcün ayakta duramıyor. Neden Hamza hoca 75 dakika bekledi, onu da anlayamadım... Düşünebiliyor musunuz? Sabri sol açıkta hücumcu oynuyor, Sneijder da forvet arkasında rakip kovalıyor... Bu nasıl sistemdir, bu nasıl taktiktir... İntihar gibi bir şey... Orta saha bu kadar yetersizken Emre Çolak neden daha önce oyuna alınmıyor? Ya Muslera kalesinde devleşmese... Resmen Lizbon’da bir rezalet yaşayacaktık. Kimse kusura bakmasın, öyle dört top çıkardı ki yüzde yüz gollük... Skor bir anda beş olurdu. Yasin kurtarıcı olarak oyuna dahil oluyor... İlk 11’de oynatmamakta Hamza hoca haklıydı. Son 20 dakika oyuna giriyor, boş kaleye atamıyor... Daha sonra da “hocam bana forma vermiyor” diyor... Olmaz böyle bir şey... Galatasaray, Benfica’dan daha iyi bir takım... Dün gece galip gelip Şampiyonlar Ligi’ne devam etmesi gerekirdi... Bundan sonra Benfica Şampiyonlar Ligi’nde oynarken Galatasaray mucize olmazsa Avrupa Ligi’ne devam edecek... (Milliyet)
Wesley’nin gecesi! (Mehmet Ayan) G.SARAY, İstanbul’daki maçta etkili başlayıp 2’de golü bulduktan sonra 10 dakika kadar baskıyla oynayan Benfica’yı topa sahip olarak yenmişti. Ayağına mahir adamların bol olduğu bu tip takımlara “topla oyna” derseniz, ilk yarı olmazsa 2. yarı, o da olmazsa eninde sonunda seni yenerler. Arena’da bunu yapamamalarının sebebi Gaitan’ın etkisizliğiyle, Hamza hocanın Olcan’ı 2. sol bek olarak Carole’un yanına monte etme başarısıydı. OYUN üstünlüğü, İstanbul’dan daha genele yayan rakip, hakkı olan galibiyeti elde etti. Momentum 30’larda 3-4 dakika, 80’lerde de 7-8 dakika bize geçti. Kalanında farkı kaçırdılar! Peki İstanbul’daki oyunun “en azından snopsisini” burada niye oynayamadın? Sebebi rakibin iyiliği, deplasman handikapı kadar Wesley idi! G.Saray’a geldiğinden beri en etkisiz maçını oynadı. Selçuk ve Bilal’in defansif olarak daha fazla aksiyon aldıkları maçta ne topla sık buluştu, ne oyunun merkezi oldu, ne forvetleri besleyebildi. GERÇEK HEDEF UEFA SONLARDA rakibin gömülmesiyle 1.5 pozisyonda sahada olduğunu anımsatan yıldız oyuncu dün akşamki kötü oyunun nirengi noktasıydı. Podolski’nin golündeki klas ne kadar değerliyse bu oyun kısırlığında, iki yan top golünün saçmalığı da o kadar gerçekti. Her şeye rağmen Yasin golü atsa grup matematiği değişirdi! BİR müsibetin bin nasihatten iyi olduğu başka gerçek de vardı Lizbon’da! Burak ile Selçuk’un Madrid’de cezalı olması hayırlıdır. Çünkü İstanbul’daki Benfica galibiyetiyle gruptan çıkması hayali kurulan, ancak gerçek (ideal) hedefin UEFA olması gereken G.Saray’da, iki yıldız oyuncu grubun sürpriz takımı Astana önünde lazım! (Vatan)
Muslera bile puanı alamadı (Güntekin Onay) EN sonda söyleyeceğimiz şeyi baştan vurgulayalım. Benfica ile G.Saray kadroları arasında fark yok. Hatta bu Benfica’da bir Wesley Sneijder, Lukas Podolski ve Fernando Muslera da yok. Üst düzey sadece Gaitan var. Son yılların en sorunlu ve en zayıf Benfica takımı karşında hazır tribünler de boş kalmışken galibiyet için daha cesur bir oyun ortaya koymalıydı Cimbom. Çünkü gruptan çıkma yolunda bu Benfica’yı yenebilmek, Madrid’de Atletico’yu yenmekten daha kolaydı. Beraberlik dahi avantaj getirmeyecekti. MESELA neden Yasin yok? Onun yerine Sabri var. Bu tercih çok da ikna edici değildi. Orta alanda Selçuk-Bilal-Sneijder üçlüsü teknik olarak iyi ama rakipten top kazanmıyor. Durum böyle olunca da Benfica, G.Saray ceza alanına rahat geldi. Yenilen ilk golde Chedjou’nun bariz hatası var. G.SARAY adına sahanın en gayretli ismlerinden biri olan Podolski’nin golü az yaptığımız hücumların üzerine bir piyango gibiydi. Buna rağmen çok da dinamik görünmeyen Benfica karşısında G.Saray bir türlü istenilen seviyeye çıkamadı. Muslera’nın 72 ’nci dakikadaki “solo” çabaları 3’üncü golü mucizevi bir şekilde önlerken Hamza Hamzaoğlu, bu pozisyonun ardından hücuma daha çok çıkabilmek amacıyla Umut Bulut ve Emre Çolak’ı oyuna dahil etti. 85 DAKİKA PASİFTİ! 84’ÜNCÜ dakikada Muslera yine inanılmaz bir kurtarış ile G.Saray’ı maçta tutmaya devam etti. Gaitan atıldıktan sonra 10 kişi kalan Benfica’nın son dakikalarda nihayet üzerine çullansak da Umut ve Yasin 90+2’de gelen net fırsatı tepince sahadan puansız ayrıldık. BENFICA’NIN tarihi, büyüklüğü ve evindeki geleneği tartışmaya açık değil. Lakin bu takım son yılların en kötü Benfica’sı. Eğer bu gruptan bir üst tura çıkmak gibi bir hedefiniz varsa oyun stratejinizi galibiyet üzerine yapmalıydınız. 85 dakika çok pasif bir Cimbom izledik. İnanmış ve daha ofansif bir G.Saray bu Benfica’yı yenerdi. (Vatan)