Bu kafayla Beşiktaş kayyuma gider!
Beşiktaş'ta Olağan Genel Kurul öncesi camianın önemli isimlerinden Fikret Orman çarpıcı açıklamalar yaptı..
BEŞİKTAŞ’ta 30-31 Ocak’ta başkanlık seçiminin yapılacağı Olağan Genel Kurul öncesi camianın önemli isimlerinden ve muhalefet liderlerinden Fikret Orman, siyah beyazlı çatı altındaki son gelişmeleri değerlendirdi.
Yıldırım Demirören ve Murat Aksu’nun adaylıklarını açıkladıkları kongrenin nabzını tutan Beşiktaş’ın ağır toplarından Orman, ilginç açıklamalarda da bulundu...
Başkanlık yarışında iki aday var. Sizce kim şanslı?
Şu ana kadar iki isim var ortada. Üçüncü aday da çıkabilir. Yıldırım Demirören de Murat Aksu da henüz kamuoyu önüne çıkıp birşey söylemediler. Sadece insanları arayıp, kendilerine taraftar arıyorlar. Yapılması gereken şey insanları aramaktan çok Beşiktaş’ın şu anki durumunu ortaya koyup ona göre bir program ve çıkış yolu bulmaktır. İki aday için de kesin birşey söylemek için çok erken.
Ben önemli bir gücüm
Sizin kongrede 2 bin oyunuz olduğu söyleniyor. 2 bin 500 Demirören, 2 bin de Aksu’nun oy potansiyelinden bahsediliyor. “8-9 bin üye sandık başına gelecek” diyorlar. Bu matematik doğru mudur?
Bu rakamları söylemek kolay. Ama sandık başında oy kullanacak kişiye etki edebilmeniz için ağırlığınızın olması gerekir. Ben önemli bir gücüm bu doğru. Tek başına 2 bin kişiyi yönetmek, bir kişi için olacak şey değildir.
“Demirören döneminde kulübe üye yapılanların sayısı 3-4 bine ulaştı” deniyor. Bu faktör kongrede Demirören’e kolay bir zafer getirir mi?
Bu söylem doğru değil. Tribünlerin sayın Demirören’e tepkisi ortada. Bu da Beşiktaş’ın idari ve mali yapısından kaynaklanıyor. Bir grubun 3 bin kişiyi organize etmesi çok zor değil, kolay bir şey. Bu insanlar kamuoyundan etkilenirler. İnsanlar birbirine, “Hayır” demezler ama “Sandalye” dediklerinde kendi hür iradeleriyle oy kullanırlar. 2004 yılında Yıldırım Demirören ile birlikte girdiğimiz seçimde grupların yüzde 60-70’i benimle beraberdi. Eğer bu doğru olsaydı şu an başkan olarak karşınızda olacaktım.
Keçeli’yi desteklerim
Metin Keçeli aday olursa siz onu mu destekleyeceksiniz?
Oyum Metin Keçeli’nin. Benim fikirlerimi savunan insanları desteklerim. Nedir bu fikirler. Beşiktaş’ın 2004’ten bu yana borcu yaklaşık olarak 16 milyon dolardan, 31 Temmuz 2009 itibariyle benim yaptığım hesaba göre 220 milyon dolara çıkmış. Bu kontratlarla, bu gidişatla daha vahim bir yere geleceğiz. Artık çıkış için proje falan kalmadı. Kaynakların hepsi tükendi. Beşiktaş’ın mali ve idari açıdan inanılmaz bir devrime ihtiyacı var. Aday olacak insanın taahhüt edeceği şeyin, “Kan, gözyaşı ve ölüm” olması lazım. Bunun haricindeki şeyler benim açımdan doğru olan şeyler değildir.
Reçete belli
BEŞİKTAŞ’ın birçok problemli ödemesi var. 68 milyon lira ödemesi var bu kulübün. Beşiktaş’a başkan olan kişi şunları demeli, “Bazı tesislerimizi ipotek edeceğim. Bu borç yapısını kredi ile 10 sene içinde yeniden yapılandıracağım. Beşiktaş’ı düzlüğe çıkartacağım.” Ben böyle bir program bekliyorum.
Siz, “Beşiktaş küçülmeli” mi diyorsunuz?
Küçülmeli tabii ki. Futbol takımı da küçülecek. Futbol takımının içindeki pahalı maliyetli oyuncular gidecek. Bu oyuncular sonrası Beşiktaş’ın kendi değerlerine yakın, genç, istikbal vaad eden isimlerle yeni bir takım kurulacak. Beşiktaş’ın maliyetleri ufaltılacak. Bu yapı ile Beşiktaş kayyuma gidecek pozisyonda. Bence mali durum çok kötü. Beşiktaş’ın borcu 10 kat arttı. Fulya’dan gelen kira gelirleriyle tahmin ediyorum 30-40 milyon dolarlık bir kaynak daha kullanıldı. Üstelik Beşiktaş, başkana borçlandı. Bonservis bedelleri, üçüncü şahıslar ve bankalar sonradan geldi. Özetle fatura çok kabarık. Şimdi tek bir kaynak kaldı. İnsanların cebi. Nereye kadar böyle gidilecek.
“İktidara geldiğim zaman Beşiktaş’ı küçültüceğim” demeyen aday yalan mı söylüyor?
“Yalan söylüyor” demek çok ağır olur ama bu söylemi dillendirmeyen gerçekçi olamaz.
Beşiktaş birdir parçalanamaz
Başkanlığı da Çarşı grubuna yeterli desteği vermediğiniz için kaybettiğiniz söyleniyor?
Olabilir. Ama o tavizi verenlerin geldiği nokta budur. Herşey ortada. Pişman değilim. Doğru olan budur. Yarın aday olursam yine bunu söylerim. Yönetim ayrı birşeydir.
Çarşı, Karagümrüklüler, Asya Kartalları gibi parçalanmalar var. Beşiktaş
parçalanamaz ki, bir tanedir. Oraya gelip desteklediğin takım bir tane. Taraftarla, yönetimin ilişkisi bellidir.
Gerçek Beşiktaşlı aidatını kendi öder
Üyelerin aidatlarını, adayların yatırdığını duyuyoruz.
Bu ilk değil. 10 sene önce de yatırılırdı, 15 sene önce de. Bu sağlıklı bir yapı değil. Genel kurulla alakalı da birçok şey yapılması lazım. Senelik aidatın yükseltilip en az 500 lira olması lazım. Senelik aidat 50 lira. Bu şekilde grup oyları radikal bir şekilde düşürülür. Çünkü bu paralar, yatırılması güç paralar. Güç elde etmek için bu grupları kuruyor insanlar. Yönetimlerde koltuk bulabilmek için, maçlara gidebilmek için, Beşiktaş’ın prestijinden yararlanmak adına birçok sebep var. Bu aidatları ödeyebilecek insanlar, gerçek Beşiktaşlılar olur ve onlar bu çatı altında kalır.
Tribünler kulübü yönetemez
İnönü Stadı’nın en iyi yerlerinden birisi, taraftar grubuna ait. Siz stat için ne düşünüyorsunuz?
Beşiktaş’ta statla ilgili ilk endişelerini dile getiren benim. O zaman bana kulak asmadılar. Rakiplerimiz daha fazla gelir elde ediyorlar, biz daha az.
Tribünler başkana hakaret ediyor, yönetim ve takımın üzerinde baskı oluşturuyor. Yeni başkan bu durumu nasıl çözmeli?
Taraftara iyiyi gösterdiğinizde siz de iyi oluyorsanız, kötüsünü de gösterdiğinde kötüyü göreceksiniz. Taraftar kitleleriyle temas kurarsanız, onlara bilet verirseniz, deplasmana götürüp, getirirseniz, onlarla kulübü yönetmeye çalışırsanız, bir gün o silahlar size ters döner.
Beşiktaş kapalı tribündekilerden kurtulmalı mıdır?
Hayır. Çarşı dediğinizde Beşiktaş’ı çok iteleyen bir güçtür bu. Yeni bir stat projesi ile bütün bu sorunlar çözülür. Herkes yerini bulur.
Kongre öncesi son sözünüz?
Sandık başına gelecek üyeler Beşiktaş Kulübü’ne arkadaşlarını başkan yapmak için oy kullanmamalı.
Sözünde duran benim
BENİM yönetimi ibra etmediğimi ve sözümden döndüğümü söylüyorlar. Bu doğru değil. Beşiktaş’ın ileri gelenleri bana, “İbra et, seçime gidilecek” dediler. Ben yönetimi
ibra ettim.
Zengin adam arayacağız
Siz aday olsanız, “Ben küçüleceğim. Başka çaremiz yok” deyip oy alabileceğinizi düşünüyor musunuz?
Bu demek değildir ki Beşiktaş şampiyonluğa oynamayacak. Mantıklı para harcayacaksınız. Şu anki mevcut borca bakalım, “Her yıl 10 milyon dolar ödeyeceğim” derseniz 22 yıl sürer. Bu gidişatla bir süre sonra Beşiktaş, bir zengin aramaya başlar. Şu anda dışarıya 1 lira bile borç ödenemez. Beşiktaş’ın önündeki problemleri sıraladım. Bu problemleri ve çözümü ortaya koyan gerçekçidir. Beşiktaş kendi ayakları üzerinde duran bir kulüp olmalıdır. Kongre üyesi gerçek kararını verir.
Bana yöneticilik teklif edemezler
Şu anda herhangi bir başkan adayından yöneticilik teklifi alsanız, cevabınız ne olur?
Böyle bir teklifle kimse karşıma gelemez. Benim geleceğim yer bellidir. Ben bugün ortaya çıkacak olursam, ya benim zihniyetimi destekleyeni desteklerim, ya da aday olurum. Başkanlık koltuğuna otururum. Benim açımdan başka bir seçenek yok. Beşiktaş bu masraf yapısıyla yoluna devam ederse, ben ve benim gibi insanların bu kulübe başkan olma ihtimali sıfır.
Bu tabloyu düzeltmek için sizin gibi kişilerin girmesi gerekmiyor mu yönetime?
Gerekiyor ama başkanlığa aday olmuş kişilerin yapacağı şey diğer yönetici adaylarının önünü tıkamak değil, bu problemler zincirini kırabilecek kişilere yardım etmesidir. Akil bir adamın yapacağı şey budur. Beşiktaş’ın yarın paraya ihtiyacı var. Daldaki, gökteki kuşu kimse anlatmasın. Neden mi, cepte kuş kalmadı da ondan.
Röportaj: Mehmet Arslan / Hürriyet