Burak Yılmaz isyan etti! 'Bu dönemde para konuşan vicdansızdır'
Beşiktaş'ta forma giyen ve takım kaptanı olan Burak Yılmaz, koronavirüs salgını nedeniyle ertelenen Süper Lig ve maaşlarında yapılan indirim hakkında çok çarpıcı ifadeler kullandı. Burak Yılmaz 'Bu dönemde para konuşan vicdansızdır' dedi.
Koronavirüs sebebiyle Süper Lig süresiz ertelendi. Futbol kulüpleri ekonomik anlamda zorluk yaşamaya başladı. Bu sıkıntıyı futbolcuların maaşında indirim yaparak çözmeye çalışıyorlar.
Beşiktaş da ekonomik sıkıntıyı oyuncuların maaşında indirim yaparak çözmek isteyen kulüpler arasında yer alıyor. Siyah beyazlı takımın kaptanı Burak Yılmaz hakkında geçtiğimiz günlerde bir iddia ortaya atılmıştı. Burak Yılmaz indirim yapılmasını kabul etmemişti.
Tecrübeli futbolcu konuyla ilgili Beşiktaş'ın Instagram hesabından açıklamalarda bulundu.
İşte Burak Yılmaz'ın açıklamaları;
Her gün hakkımda bir haber, artık cevap vermek istedim. Dünya böyle bir salgınla uğraşıyor, sevdiklerimiz bu hastalığa yakalanmış, para ile ne işim olur. Bu durumda para mı konuşulur? Bu dönemde para konuşan vicdansızdır. Kulüpten kimseyle indirim konuşmadım. Sadece geçmişe dair yüklü bir alacağım var, onu ileri tarihe erteledik.
"İNSANLAR, 'YAZIK ETTİK' DİYECEKLER"
Beş gün önce başkanımızı gördüm, "Bu dönemde ne isterseniz yaparım" dedim. Daha ne yapabilirim? Ne parası, ne pulu! Ben böyle bir insan değilim, böyle bir şekilde gündeme gelmek istemiyorum. Geçmişte de böyle bir şey oldu, %0 hatam vardı. Futbolu bıraktıktan sonra açıklayacağım, insanlar da 'Çocuğa yazık ettik' diyecekler. Bana düzgün, nazik, Türk gibi başımızı okşayan şekilde yaklaşılırsa, gerekeni yaparım. Absürt şeyler olmadığı sürece her şeyi yaparım. 'Burak gol atamıyor' desinler ama parayla ilgili bir şey demesinler.
"BU SALGIN ARTIK BİTSİN"
"Ramazan ayı hayırlı olsun, Allah herkesin oruçlarını kabul etsin. Bu mübarek ayla birlikte de başımızdaki salgın belası inşallah bitsin."
"DİLİMİZİ ISIRALIM"
Diğer ülkelere göre daha iyi durumdayız. Ancak ne olursa olsun bir can bile vermemiz üzüntü verici. Ölenlerin hepsine Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabır ve baş sağlığı diliyorum. Ne kadar en güvenli ülek olsak bile bir can kaybı biel üzüntü verici. Yaşananları yakından takip ediyorum. Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın iyi bir takipçisiyim. Süreç kontrol altına alınıyor gibi ama dilimizi ısıralım.
"BİR YILDA İLK KEZ EVDE BU KADAR KALDIM"
Böyle bir süreç başımıza ilk kez geliyor. Ne kadar inatçı ve sağlam olursak, bu işi yakın sürede halledebiliriz. Biz de evdeyiz, çıkamıyoruz. Belki de hayatımda ilk kez bu kadar evde oturuyorumdur. 35 gündür evdeyim. Bir yılda ilk kez 35 gün evde oturmuş olabilirim.
"İNŞALLAH ÇİFTE BAYRAM YAŞARIZ"
Ailecek evde olmanın da ayrı bir güzelliği var. Ancak artık işimize dönmeliyiz, işimizi çok özledik. Psikolojik olarak da çok yorulduk. Evde kalmaya, sağlam kalmaya, inatçı kalmaya devam etmeliyiz. Biz de bunu yapıyoruz. Özellikle annelerimizin, babalarımızı korumalıyız. Onlardan uzak kalarak onları korumalıyız. Ne yazık ki böyle olmak zorunda. Can kaybını en aza indirerek bu süreyi atlatacağız. İnşallah Ramazan Bayramı'nda çifte bayram yaşarız.
"DEĞERİNİ YENİ ANLADIK"
Bir yemeğe gitmenin, bir kahve için, antrenmana çıkmanın, dostlarını görmenin ne kadar değerli olduğunu bu dönemde anladık.
"BEŞİKTAŞLILIK BABADAN GELİYOR"
Beşiktaşlılığım babadan geliyor. Babam da Beşiktaş'ta forma giydi, bana da nasip oldu. Allah'a şükürler olsun kaptanlığa kadar geldik. Samimi duygularımı söyleyeceğim ama 'Yeter artık' diyecekler, o yüzden kısa keseceğim.
"BENİ BEŞİKTAŞ'A VERİN DEDİM"
Antalyaspor ile 1. Lig'e çıktık, Başkan Menderes Türel, beni yanına çağırdı. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın istediğini söyledi; "Nereye istersen, seni oraya vereceğim, rakamlar aynı" dedi. Ben de "Trabzonspor, Fenerbahçe ve Galatasaray ile hiç görüşmeyin, beni Beşiktaş'a verin' dedim. Benim Beşiktaşlılığım böyledir.
"SERGEN HOCA BENİ ŞAŞIRTTI"
Sergen Hoca'yı da küçükken çok izledim. Başımızda hoca olmasıyla bu sözlerimin alakası yok. Onunla iyi bir diyaloğumuz var. Hocalığı da olumlu anlamda beni çok şaşırttı. Üzerimizden elini çekmiyor.
"GÜNEŞ BANA 'SEN KARIŞMA' DEDİ"
Gençken hatalarım oldu. Beşiktaş'tan gönderildim, Fenerbahçe'den gönderildim, Eskişehirspor'dan gönderildim. Sonrasında Şenol Güneş'in idmanını televizyondan izledim. İdman bitti, Şenol Hoca aradı ve 'Seni alacağım, kimle görüşmemiz gerek, Fenerbahçe mi, Eskişehirspor mu?' diye sordu. Ben de 'Beni ne yapacaksın hocam' dedim, 'Sen karışma' dedi.
"HER TAKIMIN FORMASINI ÖPTÜM"
Galatasaray ve Trabzonspor, Avrupa çapında bir oyuncu olmamı sağladı. Her takımın formasını öptüm ama Trabzonspor ve Galatasaray'da Beşiktaşlı olduğumu bilirlerdi. Beşiktaş maçlarını hep izlerdim, bunu herkes bilirdi.
"STAT AÇILIŞINDA TEZAHÜRAT YAPTIM"
Çin'de oynarken, o sırada Vodafone Park'ın açılışı vardı. Beşiktaş'ta oynayan bir futbolcuyu aradım ve o anları bana göstermesini istedim. O sırada ben de tezahüratlar yaptım.
"GALİBA HAZİRAN SONU BAŞLAYACAĞIZ"
Kendi takım arkadaşlarım ve diğer takım arkadaşlarımla da konuşuyorum. Ligin mutlaka oynanacağını gördük. Belki şampiyonluğu, belki küme düşmeyi etkileyecek ama ligler bir şekile bitecek. Biz de antrenmanlara başladık. Evde verilen programı uyguluyoruz. Ancak evde fit kalma ihtimal yok. Ben sözcü olayım ve bunu açıklayayım. Galiba Haziran'ın sonuna doğru başlayacağımızı düşünüyorum. Bunu bilmiyorum, hissediyorum.
"ÇİN'DEN DAHA ÇOK HASTALIK GELİR"
Çin'de çok enteresan şeyler yeniyor. Onların pazarına da gitmiştim. Gördükten sonra şok olmuştum. Hastalık çıkması çok normal. Daha çok hastalık gelir oradan. Köpek onların yediklerinin yanında iyi bir şey. Kültürleri o. Benim orada aşçım, tercümanım, şoförüm ve fizyoterapistim vardı. Başka türlü başarılı olamazdım. Deplasmanlar en büyük zorluktu. Uçak yolculuğu çok uzun sürüyordu. Saat farkı beni çok zorladı. Ancak Çin futbol anlamında gelişmeye açık bir ülke. Her maçı 60 bin kişiye oynuyorduk. Futbolu çok seviyorlar. Çin'i bir Türk'ün yapabileceği bir yer olarak görmüyorum.
"FUTBOLCULAR BÜYÜK ZARAR GÖRÜR"
Lig biter uzun bir ara verilmez, Ağustos gibi de başlarız. Çünkü bir daha uzun ara verilirse, futbolcular büyük zarar görür. Yaz tatili olmadan devam ederiz. tatil önemli değil, şu an evdeyiz.
"EN İYİ TARAFTAR BEŞİKTAŞ TARAFTARIDIR"
Vodafone Park harika, kapasitesi ilerleyen yıllarda da arttırılacaktır. Beşiktaş taraftarı gibi bir taraftar hayatımda görmedim. İşler kötü giderken eleştiriler olacaktır. Hayatım boyunca gördüğüm en iyi taraftar Beşiktaş taraftarıdır. Hayatımda gördüğüm stat İnönü demiştim ama artık Vodafone Park.
"BU, BAMBAŞKA BİR ŞEYDİ"
Boateng geldiğinde konuştuk 'Bu statta çok keyif alacaksın' dedim, o da bana 'Arkadaşlarım söyledi' diye yanıt verdi. 'Arkadaşlarının söylediklerini unut' dedim. İlk maça çıktık ve gol de attı, maçtan sonra geldi ve dedi ki 'Bu bambaşka bir şeydi, burada kalmak istiyorum.'
"KENDİ YAZDIĞIM BESTELERİM VAR"
'Kalbimin en ortada yerinde büyük bir yangın var alevler içinde' en çok bu marşı seviyorum. Trabzonspor formasıyla İnönü'ye geldim, ilk o gün söylediler, tüylerim diken diken oldu. 'Haydi kalk ayağa yürü güneşe' de bambaşka bir marş. Kendi yazdığım Beşiktaş besteleri de var ama burada söyleyemem.
"N'KOUDOU İÇİN ÇOK ŞANSLIYIM"
Georges-Kevin N'Koudou gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım. Çok şanslı, çok yetenekli, çok temiz bir çocuk. Zaman zaman ona takılıyorum. 'Asist yapmıyorsun bana' diye takılınca o da bana 'Ben veriyorum, sen atmıyorsun' diyor. N'Koudou uzun yıllar Beşiktaş'a katkı yapacaktır. sürekli gülüyor, Allah onu ağlatmasın. Birbirimizi özledik, tüm takım özledi. WhatsApp grubundan sürekli konuşuyoruz. Sürekli Play Station oynuyorlar, iletişimdeyiz her dakika.
"VAR, FUTBOLU KÖTÜ ETKİLEDİ"
VAR sistemi futbolu kötü etkiledi. Oyunu soğutuyor, oyunu yavaşlatıyor. hakem kenara gidiyor, 5 dakika geçiyor. Biraz da tartışmalı pozisyon ise futbolcular saha içerisinde parçalanıyor. VAR'a gidip de hata yapan var, bu anlaşılır gibi olmuyor. Bu da VAR'ı tartışılır hale getiriyor. Gol atıyorum, hakem ofsayt veriyor. Sonra gol attıktan sonra bekliyorsun, sevinmiyorsun, golü veriyor ama ne yapayım o saatten sonra tribüne mi koşayım?