Dilmen 4 büyük için neler söyledi
Süper Lig'de zirvenin en büyük adayı ilk 2 haftayı nasıl geçirdi... Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, Milliyet'te 4 büyük takımı değerlendirdi....
Rijkaard'ın ağırlığı
Galatasaray’ın yeni hocası doğal olarak takımda büyük bir etki bırakmış. Geçen yılki disiplinsizlik gitmiş, canlı ve konsantre bir takım oluşmuş
Galatasaray da Fenerbahçe gibi antrenör değişikliği ile sezona girdi. Ve hocanın ismi o kadar ağır ki, Rijkaard oyuncuların üzerinde müthiş bir etki bırakmış. Geçen yılki disiplinsizlik gitmiş, canlı ve konsantre bir takım oluşmuş.
Baktığınızda altı tane iyi forvet var. Bu altı kişinden kurayla kimi çekseniz, kimse niye oynuyor diyemez. Arda, Aydın, Kewell, Baros, Nonda, Aydın’a Elano da eklendi. Kaleci hariç savunma ve orta saha hep yerli. Üstelik milli oyuncular. İyi takımlarda kulübe kuvvetlendiği zaman istediğiniz rotasyonu yapabilirsiniz. Bu hafta Rijkaard’ın yaptığı gibi. Savunmada dört oyuncusu farklıydı, orta alanda Ayhan oynamadı. Öndeki oyuncuların alternatifi zaten çok. Arda liderliğe soyundu, Mustafa Sarp ve Ayhan’ı - zaman zaman Barış’ı - bırakıp 4. forvet oyuncusu gibi ekonomik oynamaya başladı. Böylece yeteneklerini tehlikeli bölgede etkili kullanıyor.
Zaafları görmedik
Hem atıyor, hem attırıyor. Ancak biraz daha zor maçlarda geride yardımcı olmalı. Şu anda orta alanda alternatif oyuncu az gözüküyor. Barış, Ayhan ve Mustafa’nın yanına Mehmet Topal ve Linderoth da gelirse, orada da sorun kalmayacak. Galatasaray’ın tabii ki zaafları vardır. Vardır diyoruz çünkü şu ana kadar çok güçlü takımlarla oynamadılar. Onu da bekleyip göreceğiz.
DİLMEN FENERBAHÇE İÇİN NE DEDİ... DİĞER SAYFADA[page_end]
1-0 artık yetmiyor!
Fenerbahçe taraftarı, Zico’nun ilk geldiği günden itibaren belki bir şampiyonluk yaşadı, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final de gördü ama takımın bu kadar tempolu oynadığı maç sayısı parmakla sayılacak şekilde azdı.
Özellikle deplasmanlarda düşük tempolu, ehli keyf bir futbol vardı. İlk hafta Denizli’de de çok farklı bir görüntü yoktu ama disiplin dikkat çekiciydi. Kadıköy’de ise hiç görmediğimiz kadar agresif bir Fenerbahçe izledik. Eskiden Kadıköy’de maça başladığında insanlara hiç gol atamayacak gibi gelirdi. Sivas maçında
ise her geçen dakika tempoyu biraz daha artırarak, uzun süre tek kale oynadı. İz bırakan en önemli olay ise 1-0’dan sonra ikiyi, üçü kovalamasıydı. Eskiden 1-0 öne geçtiklerinde takım halinde arkaya yaslanır ve kontrataklarla çıkmaya çalışırlardı. Şimdi 1-0 yetmiyor, farkı açmaya bakıyor. 3-0 öndeyken bile ileride baskı kuruyor.
Saha dışı disiplin önemli
Yine 4-2-3-1 sisteminin önemli oyuncuları Güiza’nın arkasındaki üçlü ve onların arkasındaki ikilinin birindeki ofansif güç eksikti. Santos ile bu sorun aşıldı. Cristian geldikten sonra Emre’nin öne gelmesiyle hücum gücü biraz daha zenginleşti. Alex zaten yılda 15 gol ortalamasıyla oynayan bir isim. Tabii Sivas takımı hep uzun oynayan bir takım. Dönüşlerde pasla çıkan takımlara karşı nasıl bir durum oluşur bilemiyoruz.
Aykut Kocaman, Cristian’ı izlemeye gittiğinde Santos’u görüyor ve alıyor. Bu Kocaman’ın ne kadar faydalı olduğunun bir göstergesi. Onun dışında Rize’ye giderken, hiçbir oyuncunun İstanbul’da bırakılmaması da saha dışı disiplinin saha içine yansımasına yol açıyor.
DİLMEN BEŞİKTAŞ İÇİN NE DEDİ... DİĞER SAYFADA[page_end]
Beşiktaş da bence iddialı
Beşiktaş takımı üç büyüklerde teknik adam değiştirmeyen tek kulüp, o da doğal. Mustafa Denizli geldiği günden bu yana oyun formatında değişiklik yapmadı. Çok da uçuk transferlere yönelmediler. Dengeli ve alternatif isimler. İsmail uzun yıllar hizmet edecek. Denizli son maçta İbrahim Üzülmez’i oynatarak, onu da hazır tutuyor. Bu da doğru. Rıdvan’ı bekleyeceğiz. O da istikbal vaadeden bir oyuncuymuş. Milli Takım antrenörlerinin ve eski hocası Reha Kapsal’ın söylediğine göre.
Yalnız 4-3-3 oynarken, Ernst, Fink ve Tello zaman zaman baklava gibi kalmıyor. Aynı Galatasaray gibi oyun içinde Fink, Ernst önlerinde Tello gibi duruyorlar. Bu durumda arkadaki ikili fazla hücum yapamıyor. Tello orta saha oynadığında da problem doğuyor. Çünkü bu durumda orta solda Bobo veya Yusuf, bazen de Serdar’ı kullanıyor hoca. Buraya biraz Serdar uygun aslında. Ne Yusuf, ne Bobo sol tarafın oyuncuları değiller. Sağ tarafı Holosko ve Nihat kaldırır.
Ferrari’yi anlayamadım
Beşiktaş’ın bugün itibariyle en büyük problemi statik santfror Nobre oynadığı zaman uzun top atmak zorunda kalmaları. Bu durumda savunma ile hücum arasındaki mesafe çoğalıyor. Bu da orta sahayı yoruyor. Bobo forvete geçince, Holosko sağda, Nihat solda devam edince rakip savunma rahatsız olduğu gibi, arkada pas yapma şansın da doğuyor. Sivok iyi stoper. Ferrari’yi dört kez izledim hâlâ iyi mi kötü mü hala anlayamadım. Ama şampiyonluğun kesin favorileri Fenerbahçe ve Galatasaray dense de Beşiktaş’ın yine şampiyonluğa oynayacağını düşünüyorum.
DİLMEN TRABZONSPOR İÇİN NE DEDİ... DİĞER SAYFADA[page_end]
Trabzon’a takviye şart
Trabzonspor futbol yorumcularını manyak eder! İstanbul’un havası gibi. Bir iyi, bir kötü. Sivas’ta izliyorsunuz, “ne top oynadılar” diyorsunuz. Diyarbakır maçına bakıyorsunuz, “ne kadar kötüler” diyorsunuz. Ortası yok. Belli ki bu yıl da iç saha problemi yaşayacaklar. Geçen sezon deplasmanda en çok puan alan takım oldular. İçeride Belediye, Denizli ve Konya maçlarından bir puan çıkardılar. Kaybedilen o sekiz puan şampiyonluk için yeterdi. Bu yıl da aynı tablo gözüküyor. Düşünülmeyen tek şey geçen sene yapılan doğru hamlelere rakiplerin de az puan alması eklenince Trabzonspor şampiyonluğa oynamıştı. Bu yıl da aynı olacak sandılar. Kadro kalitesini yükseltmediler. Ama bu kez Fenerbahçe ve Galatasaray 61 puanda kalmaz. O zaman da onlarla yarışamazsınız. Transfer sezonunun bitmesine daha zaman var. Mutlaka üç oyuncu alınmalı.
Bu fırsat kaçırılmamalı
Bu yıl kulüplerimiz adına bir fırsattı. Çünkü yaz döneminde Dünya ve Avrupa Şampiyonası gibi bir organizasyon yoktu. Böyle dönemlerde oyuncu almaya kalksanız turnuvada iyi performans gösterirse size gelmez. Göstermezse sizin kafanızda soru işaretleri kalır. O yüzden bu yıl doğru transferler yapıldı. Yoksa gelecek yıl bu şans olmayacak. Ayrıca hakemler de iyi başladılar sezona. İnşallah nazarımız değmez. Sezon başı olmasına rağmen takımların tempoları da geçtiğimiz yıllara oranla çok iyi.