Dilmen'den bomba gibi açıklamalar
Telegol programında şike iddianamesinin hazırlandığı ve Kurban bayramı sonrasında çıkacağı iddia edildi. İşte programda yaşananlar...
İNTERNETSPOR/ Telegol programında şike iddianamesinin hazırlandığı ve Kurban bayramı sonrasında çıkacağı iddia edildi, yayına bağlanan yorumcu Rıdvan Dilmen, şuan cezaevinde olan ve şike yasasının çıkmasında büyük emeği olan Şekip Mosturoğlu'nun, '5-12 yıl cezayı' yasa çıktıktan sonra öğrendiğini söyledi.
Telegol programına telefonla bağlanan spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, programın modaretörü Serhat Ulueren, programın sunucuları Gökmen Özdenak ve Ziya şengül ile şike soruşturması sürecinde yaşananları konuştu.
İşte programdan derlediklerimiz:
Serhat Ulueren: Bizim meslektaşımız olmana rağmen, Metris'te bu kişileri ziyaret ediyorsun, sohbet ediyorsun. Bize, ziyaret ettiğin kişilerin durumundan neler aktarabilirsin.
Rıdvan Dilmen: Mümkün olduğunca her hafta ziyaret etmeye çalışıyorum. Her hafta 1 kişiyi görebiliyoruz. Bu camianın insanları; üzülüyoruz ve ziyarete gidiyoruz. Çok özel konuşmalar yok. Ziyaret çıkışında yalandan 'çok iyiler' diye söylüyorum. Aileleri üzülmesin diye böyle söyleniyor.
Serhat Ulueren: Aziz Yıldırım'ın çok kilo verdiği doğru mu?
Rıdvan Dilmen: Ben bu konularda yorum yapmak istemiyorum. Ben başkanımı çok severim özlediğim için gidiyorum. Tayfur hocayı da öyle.
Serhat Ulueren: Ne bekliyorsun iddianameden sonra. Ne gibi sürprizler olacak? Bir öngörün var mı?
Rıdvan Dilmen: Bir öngörüm yok. Ben vicdanen bir bakarım olaya. Bir suçlu varsa herkes suçunu çekecek tabi. Yasa ne diyorsa o. Dünyada örneği yok. Suçlu bulunursa hak mahrumiyeti, küme düşmeye hemen 'evet', ama asla ve asla cezaevinde olmaları canımı acıtıyor. Kişisel fikrim.
Serhat Ulueren: Yasa da belki bu hafta tartışılacak, değişme durumu var. Sizin bilginiz var mı?
Rıdvan Dilmen: Bilgim yok. 6222'li yasaya göre değişecekse, bu yönde değişsin. Spora hizmet vermiş insanların orada bulunması canımızı yakıyor. Ama futbol oyununu bozuyorlarsa ve yasayla kesinleşirse, futbol oyunu dışında kalsınlar.
Serhat Ulueren: Suçlu varsa küme düşen düşsün, yapan varsa ömürboyu hak mahrumiyeti alsın, kazanılan paralar varsa ellerinden alınsın ama cezaevi olayı ortadan kalksın diyorsun.
Rıdvan Dilmen: Aynen. Neyse suçu cezası ona göre verilsin.
-''YORUMCULUĞU BIRAKIRIM''-[page_end]
Gökmen Özdenak: Aziz Yıldırım tutuklandıktan sonra bir söylemin var, ben 'yorumculuğu bırakıyorum' diye, neticede sen Türk futbolunun yorumcususun. Yine Almanya maçı sonrası böyle bir söylemin var.
Rıdvan Dilmen: Türkiye tarafsız yorumcu lafı çıktı. Tarafsız yorumculuk normal birşey değil. Ben yıllarca futbol oynadığım bir takımda 'tarafsızım' demek komik olur. Fenerbahçe'ye kamuoyuyla ciddi bir saldırı olduğunu gördüm. Benim bütün takımlara saygım var ama Fenerbahçe'ye yönelik sözler canımı yaktı. Belki fevri davranılmıştır. Almanya maçına gelince, hakemin kararı yine canımı acıttı. Kulağımdan çıkarmamam gerekiyordu. Türk milletinden özür diliyorum.
-TARAFSIZ YORUMCU-
Ziya Şengül: Rıdvan'ı seviyorum. Elbette burda herkesin taraflı olması çok doğal. 'Objektif' yorumcuyum derken öyle yapsın, orda kalsın onun dışında satmasın.
Rıdvan Dilmen: Ben futbol oyununda gördüğümü yorumlaya çalışıyorum.
Ziya Şengül: Ankaragücü'nde oynamış, hakemlik yapmış iki özelliğe sahip Erman Toroğlu yorumculuk yapıyor. Beşiktaşlı olan, iddialı şekilde Kaya Çilingiroğlu'nun Trabzon tarafı da var. Taraflı olmak başka. Sen taraflı değilsin, objektif yorumcusun. Objektif yorumlarda duygusallığı katarsan, Almanya maçında yorumu bırakman senin ağzından çıkmayacak laflardı.
Rıdvan Dilmen: Ben 3 Temmuz'dan beri kendimi normal hissetmiyorum. Bu süreç içinde yaşanan olaylardan son derece rahatsız oldum, canımı acıttı.
Ziya Şengül: Senin canını acıttı değil mi? Benim de yüreğim yanıyor. İçerde olanların hepsi bizim dostumuz. Ama eğer yasa değişir değişmez, kişleri bağlarsa ve Fenerbahçe küme düşerse o zaman hepimizin canı yanar. Konuşmak istemiyorum ama hepimizin senin kadar canı yanıyor. Kişilere mi üzüleceğiz, çoluğu çocuğunu mu? Şike varsa ve Fenerbahçe düşerse, kötü günler yaşayacak, yerden yere vurulacak. Varsayım, sonuçta yargının kararı UEFA ve TFF'nin nezninde, olaki hiç ummadığımız bir karar çıkarsa ne olacak?
Rıdvan Dilmen: Yargıya hepimiz inanıyor ve güveniyoruz. Bunu yargının kararı sonucu göreceğiz. Ben spor camiasına hizmet insanların orada bulunmasından rahatsızlık duyuyorum. Yanlış bir karar alınmıştır. Başbakan'ımızda demiştir. Türkiye'deki ceza sistemi çok ağır.
Ziya Şengül: İdam mahkumları bile böyle yargılanmıyor. Bu olaya karşı olan Erman Toroğlu bile üzülüyor. Ama ne yapalım bu yasa çıktı. Bu yasayı çıkmasında öngörüsü olan Şekip Mosturoğlu ve Fenerbahçe Kulübü.
Rıdvan Dilmen: Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu'nun yasa çıktıktan 4-5 gün sonra yasanın örneğini gördüklerinde 5-12 yılı görüyorlar.
Serhat Ulueren: Şekip Mosturoğlu'nun hazırladığı taslakta 5-12 yıl yazmıyormuydu.
Rıdvan Dilmen: Hayır. O kısım 'nokta nokta' olarak konulmuş. Bunu Şekip beyin eşi Dilek hanımdan öğrendim kendisi avukattır.
Ziya Şengül: Biz de bunu bilmiyorduk.
Rıdvan Dilmen: Bu son aşamada sayın Başbanımıza bu ceza sisteminin değişmesi gerektiğini bire bir Adnan Polat söylemiş. Yasayı bana Temmuz'dan önce getirmeyin demiş. Ama sadece 5-12 yıl ile ilgili değil. Mesela Bursaspor'un cezası ile de ilgili olabilir. Dilek Mosturoğlu, geçen gün kulüpte aynen böyle söyledi: ''Fenerbahçe Spor Kulübü yasayı 4 gün sonra gördü kulübe istedikleri zaman 5-12 yılı gördü.''
Serhat Ulueren: Bu süreç boyunca hep şu olay tartışıldı. Bu olayın siyasi bir olay olduğu söylendi. Sen böyle birşey algılandın mı şuana kadar?
Rıdvan Dilmen: Asla. Siyaseten bir girişim olduğunu sanmıyorum.
Serhat Ulueren: Nasıl bir iddaaname bekliyorsun?
Rıdvan Dilmen: Ben F.Bahçe'nin değil, diğer takımların bekliyorum. Hürriyet Gazetesi'nde Fenerbahçe ile ilgili fezleke yayınlandı, tam diğer takımların açıklanacakken yayın yasağı geldi.
Serhat Ulueren: Sen Fenerbahçe'nin küme düşürüleceğiniz hissediyor musun?
Rıdvan Dilmen: Suçu varsa düşmesinden yanayım. Ama benim merak ettiğim, Hürriyet Gazetesi 2 gün Fenerbahçe hakkında herşey yayınlandı. Tam diğer takımların hakkında yayınlanacakken yasak geldi. Onu merak ediyorum.
Telegol programına telefonla bağlanan spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, programın modaretörü Serhat Ulueren, programın sunucuları Gökmen Özdenak ve Ziya şengül ile şike soruşturması sürecinde yaşananları konuştu.
İşte programdan derlediklerimiz:
Serhat Ulueren: Bizim meslektaşımız olmana rağmen, Metris'te bu kişileri ziyaret ediyorsun, sohbet ediyorsun. Bize, ziyaret ettiğin kişilerin durumundan neler aktarabilirsin.
Rıdvan Dilmen: Mümkün olduğunca her hafta ziyaret etmeye çalışıyorum. Her hafta 1 kişiyi görebiliyoruz. Bu camianın insanları; üzülüyoruz ve ziyarete gidiyoruz. Çok özel konuşmalar yok. Ziyaret çıkışında yalandan 'çok iyiler' diye söylüyorum. Aileleri üzülmesin diye böyle söyleniyor.
Serhat Ulueren: Aziz Yıldırım'ın çok kilo verdiği doğru mu?
Rıdvan Dilmen: Ben bu konularda yorum yapmak istemiyorum. Ben başkanımı çok severim özlediğim için gidiyorum. Tayfur hocayı da öyle.
Serhat Ulueren: Ne bekliyorsun iddianameden sonra. Ne gibi sürprizler olacak? Bir öngörün var mı?
Rıdvan Dilmen: Bir öngörüm yok. Ben vicdanen bir bakarım olaya. Bir suçlu varsa herkes suçunu çekecek tabi. Yasa ne diyorsa o. Dünyada örneği yok. Suçlu bulunursa hak mahrumiyeti, küme düşmeye hemen 'evet', ama asla ve asla cezaevinde olmaları canımı acıtıyor. Kişisel fikrim.
Serhat Ulueren: Yasa da belki bu hafta tartışılacak, değişme durumu var. Sizin bilginiz var mı?
Rıdvan Dilmen: Bilgim yok. 6222'li yasaya göre değişecekse, bu yönde değişsin. Spora hizmet vermiş insanların orada bulunması canımızı yakıyor. Ama futbol oyununu bozuyorlarsa ve yasayla kesinleşirse, futbol oyunu dışında kalsınlar.
Serhat Ulueren: Suçlu varsa küme düşen düşsün, yapan varsa ömürboyu hak mahrumiyeti alsın, kazanılan paralar varsa ellerinden alınsın ama cezaevi olayı ortadan kalksın diyorsun.
Rıdvan Dilmen: Aynen. Neyse suçu cezası ona göre verilsin.
-''YORUMCULUĞU BIRAKIRIM''-[page_end]
Gökmen Özdenak: Aziz Yıldırım tutuklandıktan sonra bir söylemin var, ben 'yorumculuğu bırakıyorum' diye, neticede sen Türk futbolunun yorumcususun. Yine Almanya maçı sonrası böyle bir söylemin var.
Rıdvan Dilmen: Türkiye tarafsız yorumcu lafı çıktı. Tarafsız yorumculuk normal birşey değil. Ben yıllarca futbol oynadığım bir takımda 'tarafsızım' demek komik olur. Fenerbahçe'ye kamuoyuyla ciddi bir saldırı olduğunu gördüm. Benim bütün takımlara saygım var ama Fenerbahçe'ye yönelik sözler canımı yaktı. Belki fevri davranılmıştır. Almanya maçına gelince, hakemin kararı yine canımı acıttı. Kulağımdan çıkarmamam gerekiyordu. Türk milletinden özür diliyorum.
-TARAFSIZ YORUMCU-
Ziya Şengül: Rıdvan'ı seviyorum. Elbette burda herkesin taraflı olması çok doğal. 'Objektif' yorumcuyum derken öyle yapsın, orda kalsın onun dışında satmasın.
Rıdvan Dilmen: Ben futbol oyununda gördüğümü yorumlaya çalışıyorum.
Ziya Şengül: Ankaragücü'nde oynamış, hakemlik yapmış iki özelliğe sahip Erman Toroğlu yorumculuk yapıyor. Beşiktaşlı olan, iddialı şekilde Kaya Çilingiroğlu'nun Trabzon tarafı da var. Taraflı olmak başka. Sen taraflı değilsin, objektif yorumcusun. Objektif yorumlarda duygusallığı katarsan, Almanya maçında yorumu bırakman senin ağzından çıkmayacak laflardı.
Rıdvan Dilmen: Ben 3 Temmuz'dan beri kendimi normal hissetmiyorum. Bu süreç içinde yaşanan olaylardan son derece rahatsız oldum, canımı acıttı.
Ziya Şengül: Senin canını acıttı değil mi? Benim de yüreğim yanıyor. İçerde olanların hepsi bizim dostumuz. Ama eğer yasa değişir değişmez, kişleri bağlarsa ve Fenerbahçe küme düşerse o zaman hepimizin canı yanar. Konuşmak istemiyorum ama hepimizin senin kadar canı yanıyor. Kişilere mi üzüleceğiz, çoluğu çocuğunu mu? Şike varsa ve Fenerbahçe düşerse, kötü günler yaşayacak, yerden yere vurulacak. Varsayım, sonuçta yargının kararı UEFA ve TFF'nin nezninde, olaki hiç ummadığımız bir karar çıkarsa ne olacak?
Rıdvan Dilmen: Yargıya hepimiz inanıyor ve güveniyoruz. Bunu yargının kararı sonucu göreceğiz. Ben spor camiasına hizmet insanların orada bulunmasından rahatsızlık duyuyorum. Yanlış bir karar alınmıştır. Başbakan'ımızda demiştir. Türkiye'deki ceza sistemi çok ağır.
Ziya Şengül: İdam mahkumları bile böyle yargılanmıyor. Bu olaya karşı olan Erman Toroğlu bile üzülüyor. Ama ne yapalım bu yasa çıktı. Bu yasayı çıkmasında öngörüsü olan Şekip Mosturoğlu ve Fenerbahçe Kulübü.
Rıdvan Dilmen: Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu'nun yasa çıktıktan 4-5 gün sonra yasanın örneğini gördüklerinde 5-12 yılı görüyorlar.
Serhat Ulueren: Şekip Mosturoğlu'nun hazırladığı taslakta 5-12 yıl yazmıyormuydu.
Rıdvan Dilmen: Hayır. O kısım 'nokta nokta' olarak konulmuş. Bunu Şekip beyin eşi Dilek hanımdan öğrendim kendisi avukattır.
Ziya Şengül: Biz de bunu bilmiyorduk.
Rıdvan Dilmen: Bu son aşamada sayın Başbanımıza bu ceza sisteminin değişmesi gerektiğini bire bir Adnan Polat söylemiş. Yasayı bana Temmuz'dan önce getirmeyin demiş. Ama sadece 5-12 yıl ile ilgili değil. Mesela Bursaspor'un cezası ile de ilgili olabilir. Dilek Mosturoğlu, geçen gün kulüpte aynen böyle söyledi: ''Fenerbahçe Spor Kulübü yasayı 4 gün sonra gördü kulübe istedikleri zaman 5-12 yılı gördü.''
Serhat Ulueren: Bu süreç boyunca hep şu olay tartışıldı. Bu olayın siyasi bir olay olduğu söylendi. Sen böyle birşey algılandın mı şuana kadar?
Rıdvan Dilmen: Asla. Siyaseten bir girişim olduğunu sanmıyorum.
Serhat Ulueren: Nasıl bir iddaaname bekliyorsun?
Rıdvan Dilmen: Ben F.Bahçe'nin değil, diğer takımların bekliyorum. Hürriyet Gazetesi'nde Fenerbahçe ile ilgili fezleke yayınlandı, tam diğer takımların açıklanacakken yayın yasağı geldi.
Serhat Ulueren: Sen Fenerbahçe'nin küme düşürüleceğiniz hissediyor musun?
Rıdvan Dilmen: Suçu varsa düşmesinden yanayım. Ama benim merak ettiğim, Hürriyet Gazetesi 2 gün Fenerbahçe hakkında herşey yayınlandı. Tam diğer takımların hakkında yayınlanacakken yasak geldi. Onu merak ediyorum.