Emanuel Emenike'ye vahim espri
Milyonlarca kişi tarafından izlenen bir televizyon programında, Emenike hakkında ilginç espriler yapıldı
Okan Bayülgen bildiğiniz üzere Cumartesi gecesinden Pazartesi sabahına kadar üç farklı programla izleyenlerine medyadan müziğe, siyasetten sanata kadar her türlü karmaşık konuda etik dersleri verip, doğru bilinen yanlışları düzelterek oldukça kıymetli bir hizmet veriyor.
Fakat modern zamanların televizyonda hayat bulan feylesofu Okan Bayülgen, geçtiğimiz Cumartesi gecesi yayınlanan Disko Kralı programında kendisinden beklenmeyen bir cümle sarf ederek, bu topraklarda görmeye pek alışık olmadığımız bir tavır sergiledi...
Ve izleyenlerin gözünden kaçabilecek bu küçük cümle, aslında insani değerleri ağır şekilde zedeleyecek bir içeriğe sahipti...
Peki ne oldu? Anlatalım...
Programın konuklarından Ceyhun Yılmaz'ın Habertürk'te yaptığı Hoş Beş İki isimli programdan parçalar gösteren Bayülgen, Yılmaz'ın Karabükspor'un golcü oyuncusu Emanuel Emenike ile yaptığı röportaj görüntüsünü durdurup, su şok edici kelimeleri sıraladı; "Bu da tekneyle gelen arkadaşlardan mı?"
Kulağınızdan bir anda akıp giden ve ilk bakışta önemsiz gelen bu "espri", aslında "Hayır, bizde yok" dediğimiz, berbat bir ırkçı yaklaşımın yansımasından başka bir anlam taşımıyor!
Her yıl yüzlercesi deniz yolculukları sırasında açlıktan, hastalıktan ölen, devrilen teknelerde boğulan, insanlık dışı seyahat şartlarına karşı çıkarlarsa insan tacirleri tarafından öldürülen, organ mafyasının eline düşüp kasap hayvanı gibi parçalanan, zorla fuhuşsa sürüklenen, kısaca her türlü insanlık dramını yasayarak Afrika'dan çoluk çocuk kaçan zavallı göçmenler, iste böyle basit ve küstah bir cümle ile Cumartesi gecelerimizin "komik" unsuru haline gelebiliyorlar...
Bunu kolayca yapan ise entelektüel birikimini her programında gözümüze sokan Okan Bayülgen... Kısaca özetlemek gerekirse; Karabükspor'un daha geçtiğimiz hafta 10 Milyon Euro bonservis bedeli belirlediği Emanuel Emenike'nin algılardaki yeri, ırkının şanssız bireylerinden farklı değil...
Bunu daha da vahimleştiren unsur ise vurguyu yapan kişinin kimliği olsa gerek... Keşke hazır cevaplığı ile bilinen Okan Bayülgen, bu kadar hassas bir konu hakkında şakasını "hazır" değil, düşünerek yapsaydı...