ROPÖRTAJ

Emre Çolak'tan ilginç Eboue itirafı

Emmanuel Eboue ve Emre Çolak, 18. lig şampiyonluğunun hikayesini anlattı. Genç Emre, zaman zaman ilginç ifadeler kullandı.

Emre Çolak'tan ilginç Eboue itirafı
Şampiyonluğun kilit isimlerinden Emmanuel Eboue ve Emre Çolak “Adım Adım Şampiyonluğa” programının konuğu oldu. 
 
 
Başarılı futbolcular, 18. Şampiyonluğun hikayesini Galatasaray Televizyonu'na anlattı.


Eboue: "İspanyol, Afrikalı, Brezilyalı, Türk; fark etmeden bir aile olduk"
 

Galatasaray ezeli rakibinin sahasında şampiyonluğunu ilan etti. Pek çok anlamı var bu şampiyonluğun ama en çok anlamı bu katıyor. Bu konu hakkında ne diyeceksin?
Öncelikle taraftarımıza çok teşekkür ederim. Bizi sezon boyu hep desteklediler. Taraftarımızın yanı sıra, bu kulüp için çalışan personele de teşekkür ederim. Çünkü bu kulüpte herkes işini çok iyi yaptı. Sağlık ekibinden masörüne kadar herkes çok iyi bir iş çıkardı.


Sene başında çok iyi bir takım kuruldu. Bu kadar kısa sürede başarı gelmesini neye bağlıyorsun?
Bu sezonki başarımız sadece futbolcuların değil. Teknik heyetinden doktoruna, masöründen tüm çalışanlara herkes bu kulüp için çalıştı. Bu sezon herkes çok iyi çalıştı. Takımımız da öyle. Takımda yabancı, yerli ayrımı hiç yaşanmadı. Kısa süre içinde bir aile gibi oldu. Özellikle Türk oyuncular dışa çok açıktı, bizi hemen kabullendiler. Bizi kardeşleri gibi gördüler. Bizi bu kadar çabuk kabullendikleri için onlara bir kez daha teşekkür ediyorum.


Fatih Terim hakkındaki düşüncelerini alabilir miyim?

“Hocam”a ve yardımcılarına buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Takımın bir bütün olmasında hocamın payı çok büyük. Takımda kimin bir sorunu olursa olsun ilgilendi. Bir sıkıntınız varsa hocamla konuşursunuz ve o sorunu hemen halleder. Hocam bu sezon yaşadığımız tüm sorunları çözdü. O bize babalık yaptı. Ona çok büyük saygı duyuyorum. Bu sezonki başarımızda onun payı çok büyük.


Türkiye Ligi'ndeki ilk sezonunda yaşadığın tecrübeler hakkında neler söylemek istersin?

Benim Türkiye'deki ilk sezonumdu. Ancak çok büyük bir tecrübe edindiğimi söyleyebilirim. Galatasaray sahada büyük bir mücadele ortaya koyan, özellikle derbilerde adeta savaşan bir takım. Çünkü bu kulüp büyük maçları kaybetmeyi sevmiyor. Böyle bir taraftar grubunun önünde oynamak da benim için büyük bir mutluluk oldu. Çünkü onlar çok duygusal ve tutkulu bir taraftar grubu. Bizi nerede olursa olsun desteklemeye geldiler. Havaalanında bile bizi yalnız bırakmadılar. Dolayısıyla ilk sezonumun ardından şunu söyleyebilirim ki, burada oynamaktan ve Türk futbolcularla tanışmaktan dolayı çok mutluyum. Onlar benim kardeşlerim gibi. Bizim takımımızda Türk-Afrikalı ayrımı yok. Biz bir bütünüz ve birlikte savaşıyoruz. Bir kulüp için de en önemli şey budur.


Geriye dönüp baktığında sezon içerisinde senin için en önemli golün hangisiydi?
Benim için bütün gollerim çok özel. Çünkü gollerim, benim daha iyi oynamamı sağlıyor, beni motive ediyor. Böylece takım arkadaşlarıma da yardım edebiliyorum. Biz, dışarıdaki insanlara bir aile olduğumuzu gösterdik. İspanyol, Afrikalı, Brezilyalı, Türk fark etmeden bir aile olduk ve aynı şey için savaştık. Dışarıdakilere, bir bütün olduğumuzu çok iyi bir şekilde gösterdik. Gençlerbirliği maçında attığım gol benim için çok özeldi. Çünkü ilk golümdü. Aynı zamanda o golle maçı kazanmamız da çok önemliydi. Ve tabi ki Fenerbahçe maçı, gol atmam ve kazanmamızdan dolayı benim için çok özel.


Emre: "Böyle yetenekli bir kadro, şampiyonluktan başka bir şey hedefleyemezdi"
  [page_end]


Sezon başına dönmek istiyorum, sezon başında aklında neler vardı, hiç bu seviyeye gelebileceğini ilk 11'de bu kadar uzun süre istikrarlı bir şekilde forma giyebileceğini düşünüyor muydun?
Hiç düşünmüyordum böyle bir şey, zaten sezon başı benim için biraz sıkıntılı başladı. Çünkü ben ilk üç maç kadroya giremedim. İlk üç maçtan sonra yavaş yavaş kadroya girmeye başladım. Bir Semih giriyordu kadroya, bir ben giriyordum. Hocamız bizi bir maç, bir maç değiştiriyordu. Sonraki maçlarda 5'er 10'ar dakika oyuna girmeye başladım. İlk 11'de bu kadar uzun forma giyme şansı bulabileceğim Sezon başı hiç aklıma gelmezdi. O yüzden çok mutluyum hiç hayal etmezdim böyle olacağını.


Semih ile kamplarda da çok iyi çalışıyordunuz sezon başından beri, teknik direktör Fatih Terim'in gelişiyle, peki neler konuşuyordunuz neler düşünüyordunuz, Semih de senden bir kaç hafta önce forma şansı bulmaya başladı sonra her ikinizde formayı bırakmadınız. Onun öncesinde neler konuşuyordunuz?

Aslında Semih ile buralara geleceğimizi hem konuşuyorduk hem de tahmin ediyorduk. Buralara geleceğimizi hep düşünüyorduk, konuşuyorduk, hayal ediyorduk. Çok güzel anılardı ve konuşurken bile çok mutlu oluyorduk. Ama bunları gerçeğe dönüştürmek, bunları gerçekte de yaşamak çok güzel bir duygu. Yani insanın hayallerinin gerçekleştirilmesi kadar güzel bir duygu olamaz. Şimdi de zaten gerçekleştikten sonra Semih ile konuşuyoruz, gülüyoruz. Semih ile benim için çok güzel bir anı oldu.


Peki Fenerbahçe karşılaşmasına gelmek istiyorum. O gün ilk kez ilk 11'de forma giydin, peki sana şunu soracağım; ilk 11 de olduğunu gördüğün anda tahtada ismini gördüğün anda neler hissettin?
Tahtada ismimi gördüğüm anda çok mutlu oldum. Karnıma bir tatlı bir heyecan bastırdı yani tatlı bir ağrı girdi. Çünkü ben o zamana kadar hiç forma şansı bulamamıştım. 5'er dakika 10'ar dakika oynamıştım.  İlk 11'de benim olduğumu görünce herkes bana bir dönüp şöyle bir baktı. Benim kadar herkes şaşırdı. Ama toplantıdan sonra bütün ağabeylerimiz yanıma geldi. Selçuk ağabey olsun, Eboue olsun bütün hepsi yanıma gelip benim bu maçın üstesinden gelebileceğimi söylediler. O da beni çok rahatlattı. Ama maça çıktıktan sonra bile çok büyük bir heyecan vardı. Her futbolcunun hayatında böylesine önemli dönüm noktaları olduğunu düşünüyorum. Benim de bu seneki dönüm noktam Fenerbahçe maçıydı. O maçı da çok iyi geçirdiğim için hayatımın en güzel en anlamlı maçlarından biri… Hem Galatasaray galip geldiği için hem de ben iyi oynadığım için çok mutluyum diyebilirim.


Sen zaten karşılaşmayı anlattın ama ben şunu sormak istiyorum. Karşılaşmaya gelirken stada gelirken ayrı bir heyecan vardı içinde o an neler düşünüyordun, kafandan neler geçiyordu? Sahaya ilk çıktığın andaki duygularını merak ediyorum.
O soyunma odasından çıktıktan sonra akşam maç saatine kadar milyon tane şey düşündüğümü söyleyebilirim. Yani bu maçı nasıl atlatacağım, 90 dakika nasıl gidecek, acaba 90 dakikayı çıkartabilecek miyim, Hocamı memnun edebilecek miyim, beni destekleyenlerin ve hocamın güvenini boşa çıkaracak mıyım diye çok düşündüm. Bir sürü şey geçti aklımdan ama çok şükür ki üstesinden geldim.  Benim için o maç bir dönüm noktasıydı.


Aslında senin de bahsettiğin gibi çok iyi performans sergiledin ve kaçırdığın goller de oldu, bazı pozisyonlarda gole çok yaklaştın o an neler düşündün?
Zaten o gol pozisyonlarına girdiğiniz an aklınızdan beş, on tane şey geçiyor. Acaba golü attığım zaman ne olacağım, ben bundan sonra nerelere gelebilirim diye. Bir de Fenerbahçe maçı çok heyecanlısınız. 90 dakika zaten içim titriyordu. Ben hayatım boyunca hiç böyle bir maç geçirmemiştim. Bir genç oyuncu olarak ilk derbiniz ve neler yapacağınızı düşünüyorsunuz. Pozisyona giriyorsunuz ve hayal ettiğiniz bir şey gerçek oluyor. Yani çok heyecanlıydım, bunu gerçekten böyle anlatmak çok zor oluyor. Belki çok kullanılan bir şey olacak ama insanın iyice yaşaması gerekir. Yine de o maçı her düşündüğümde çok ayrı mutlu oluyorum.


O günden sonra formayı birkaç maç dışında sırtından çıkarmadın. Peki kendini nasıl hazır tuttun ve bu kadar istikrarlı bir sezon geçirebileceğini düşünüyor muydun ?
Sezon başında hiç düşünmüyordum başlarken. Fatih Hocamız geldiği zaman bana forma şansı verebileceğini düşünüyordum ama Fenerbahçe maçından sonra bu kadar uzun süre ilk 11'de olacağımı hiçbir zaman düşünmedim. Çünkü 22-23 maçlık üst üste ilk 11 oynama şansı buldum. Oynadığım zaman hocamızın güvenini boşa çıkarmadığım için çok mutluyum ki o da bana bu güveni verdi. Bana Fenerbahçe maçından sonra çok büyük bir güven geldi. Artık futbolun gerçek işiniz olduğunu oynadıktan sonra anlıyorsunuz. Çünkü artık kendinize yeni yeni geliyorsunuz. Çünkü futbolcu oynadığı zaman kendine güveni geliyor. Hem bu benim işim olduğu için, hem de bu kadar uzun süre bana güvendikleri için çok çalıştım. Hala da çalışmaya devam ediyorum.


Teknik direktör Fatih Terim'in gençlere çok önem verdiğini biliyoruz sizle de özel olarak ilgilendiğini biliyoruz teknik direktör Fatih Terim ile çalışmak senin için ne anlam ifade ediyor?[page_end]

Çok büyük anlam ifade ediyor. Bence Fatih Terim Hocamızla bütün genç oyuncuların çalışması lazım. Çünkü o çok büyük özgüven veriyor futbolcuya çok büyük güven veriyor. Benim mesela çok kötü oynadığım maçlar oldu. Hocamız güvenip bana tekrar ertesi maç ilk 11'de şans verdi. Türkiye'de bence genç oyunculara hocalar çok güvenmiyorlar. Ama Fatih hocamıza buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. O bize eğer güvenmeseydi belki biz buralarda olamayacaktık. Belki Galatasaray'ın futbolcusu olamayacaktık. Semih ile ikimiz Fatih Terim'e her zaman teşekkür ediyoruz.


Tabi ki Fenerbahçe maçı kadar İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı da senin için ayrı bir önem taşıyordu. İki gol kaydettin ki bir tanesi beklide bu sezonun en güzel gollerinden biri olarak hafızalara kazındı. O gol anını sormak istiyorum topla buluşurken neler hissettin? Topu ayağına aldığında direk kaleyi düşündün ki teknik direktör Fatih Terim'in sana kaleyi gördüğün yerden vurmana dair direktifler verdiğini biliyoruz, o anı bizimle paylaşabilir misin?
O şut benim için çok önemliydi. Çünkü o maçtan önceki hafta Fatih hocamız idmanlarda beni hep uyarıyordu. Sen PAF takımda çok şut çekerdin, ben seni tanıyorum ama bu maçlarda hiç şut çekmiyorsun diye nasihatlar veriyordu. O maçta da Milan Baros bana topu attıktan sonra kaleyi tam karşımda gördüm. Sanki önümde hiç kimse yoktu. Şuttan başka artık hiç yapabilecek bir şeyim yoktu. Çok güzel bir şutla da gol oldu. O golü attıktan sonra gol sevinci bile yapamadım. Fatih hocamız sen o golden sonra ne yaptın hiç anlayamadık diyor. Ben bile sevinemedim. Çünkü bir sürü şey geçti aklımdan. Ne yapsam hemen hocamızın beni uyardığı antrenmanlar aklıma geldi. Hemen hocama gideyim dedim. Zaten gol sevincinden sonra hocaya koştum. Gerçekten bazı geceler o golü rüyamda bile görüyorum. Hem Fenerbahçe maçı hem de İstanbul Büyükşehir Belediye maçı hiç unutamayacağım maçlardan bir tanesi.
 

İkinci golden sonra herhalde artık sevincini daha rahat yaşama imkanı buldun oda çok güzel bir goldü.
Evet, o da güzel bir goldü ve 2-1 öne geçtiğimiz için o biraz daha anlamlı bir gol oldu. Maçta üç puanı almamızda benim de önemli bir rolüm olduğu için ayrıca çok mutluyum. Çok güzel bir şey gol atmak. O maçı hiçbir zaman unutmayacağım.


Genel anlamda sezonla ilgili görüşünü almak istiyorum. Fenerbahçe maçından itibaren nasıl değerlendirirsin?
Sezon başı söylediğim gibi benim için çok kötü başladı. Çünkü forma şansı bulamıyordum. Benim dönüm noktam Fenerbahçe maçı oldu. Sonra arkasından ilk 11'de uzun süre forma şansı buldum.  Fatih hocamızın gelmesiyle iyi ve güçlü bir kadro kurduk. Bu şampiyonluğu biz sezon başından beri hak ettik. Hak ettiğimiz şampiyonluğu da aldık bunun için çok mutluyuz. Böyle yetenekli bir kadro zaten şampiyonluktan başka bir şey hedefleyemezdi. Çok güzel bir sezon geçirdik şampiyon olduğumuz için de çok mutluyuz.


Bu kadar kısa sürede bu kadar yepyeni bir kadronun teknik direktörü ve ekibiyle yeni transferleriyle bu kadar üst düzeye gelmesini nasıl değerlendiriyorsun?

Bence bunun en önemli sebebi takımın içinde bütün yabancı ve Türk futbolcuların çok iyi karakterli olmasından kaynaklanıyor. Hem gençler ağabeylerine hem de ağabeyler bize çok yardımcı oldular. Onun sayesinden çok güzel bir sezon geçirdik. Bence bunun en önemli sebebi tüm futbolcuların çok iyi birer insan olmaları ve çok iyi arkadaşlık. Fatih hocamızın disipliniyle ve bize güvenmesiyle çok iyi bir arkadaşlık kuruldu. Kadro ne kadar yeni olsa da bunu şampiyonlukla başarılarımızla gösterdik diye düşünüyorum.


Yerli oyunculardan da devamlı bir şeyler öğreniyorsun. Yabancı oyuncuların da ilgilendiğini biliyoruz. Özellikle Eboue, Semih Kaya ve senin için 'onlar benim bebeklerim' diyor.  Sizinle ilgileniyor, size yardımcı oluyor. Neler söyleyeceksin?
Evet ilgileniyor. O bize bebeklerim diyor biz de ona baba diyoruz. Eboue gibi biriyle tanıştığım için ben gerçekten mutluyum. Eboue'yi, Semih ile playstation'da hep kendi takımlarımıza alıyorduk. Önemli bir olay onunla birlikte futbol oynamak. Siz onu playstation'da kendi takımınıza alıyorsunuz o da size buraya gelip beraber oynadıktan sonra 'bebeklerim' diye hitap ediyor. Bu gerçekten çok güzel bir duygu. Ben Eboue'yi annemle, babamla, kardeşimle de tanıştırdım. O da çok teşekkür etti. Emre'yle tanıştığım için çok mutluyum dedi. Birde şunu söyleyeyim bunu kimse bilmiyor ama Eboue bize her hafta yani her hafta olmasa da 2 haftada bir Semih'le bana hediye alıp getiriyor. Mesela Semih'e saat aldı. O bize bebeklerim, biz ona baba diyoruz. Çok mutluyuz onunla tanıştığımız için. Mesela Eboue hafta sonları kendi spor arabasını veriyor kullanmam için. Hep zorla veriyor ben almıyorum. Ama o bana zorla veriyor. Git dolaş gez diye… Bu da çok güzel bir anı hatta hiç unutamayacağım anılarımızdan bir tanesi.
 

Bir de Tomas Ujfalusi'nin sana ve Semih'e hitabı var. Sana Messi, Semih'e de Pique diyor. Çıkış noktasını soralım sana?
Barcelona'nın çok güzel oynadığı bir maçtan sonra Messi dört gol atmıştı sanırım. Ertesi gün idmanda bende iki-üç gol art arda atmıştım. Orda bağırdı “Bravo Messi” diye. Ondan sonra Messi adı kaldı. Semih'e de daha önceden Pique lakabını takmıştı. Hiçbir zaman Emre ya da Semih demiyor bize, Messi ya da Pique diyor. Bütün takım da alıştı artık öyle hitap ediyorlar bize. Eğer bizi o yetenekte görüyorsa bizim için çok gurur verici.


Senin için bu sezon en unutulmaz maç hangisiydi?[page_end]

Fenerbahçe ve İBB maçı benim için dönüm noktası oldu. Onun haricinde Samsun'da oynadığımız 2-0 dan 4-2 ile döndüğümüz maç çok önemli maçtı. Ben altyapıda bile öyle bir maç oynadığımı hatırlamıyorum. Soyunma odasına ilk yarı 2-0 yenik giriyorsunuz ve hocanızın konuşmasıyla sizi maça motive etmesiyle o maçı alabiliyorsunuz. Bu çok önemli ve takımın ne kadar kaliteli olduğunu gösterir. Bir de içerde oynadığımız Beşiktaş maçı 2-0 dan 2-2 oldu. Son dakikalarda 3-2 aldığımız maç benim için unutulmayacak bir maç. Onun dışında Kadıköy'de geçirdiğimiz Fenerbahçe maçı. Kupayı orada kaldırmak. O maçı hiçbir zaman unutmayacağım. Hayatım boyunca ilk defa birinci dakikadan 90. dakikaya kadar heyecanlandığım bir maç hiçbir zaman hatırlamıyorum. İçim titriyordu neredeyse. O maçı da hiçbir zaman unutmayacağım.
 

Beşiktaş maçından bahsettin. Tabi ki o maçta en unutulmaz kare uzatma dakikalarında gelen golle yaşadığınız sevinçti o köşe bayrağının orda. Gerçi çoğunuz hatırlamıyorsunuz maç sonrası konuştuğumuzda bu ifadeleri kullanmıştınız. Sen neler hatırlıyorsun?
Ben televizyonda hem yurt dışı olsun hem Türkiye'de olsun ben böyle bir gol sevinci hiçbir yerde görmedim de duymadım da. O golden sonra bütün takım bütün yedek kulübesi, teknik ekip hatta Fatih hocamızda korner bayrağının oraya geliyordu. Korner bayrağında sevindik. Engin Baytar üstünü çıkardı. Asist yapmadı, golü atmadı ama o bile üstünü çıkardı. İnanılmaz bir sevinçti. Zaten o sevinç ile ilgili çok güzel bir resim var. O resmi de kendi odama büyüttürüp astım. Sadece o sevinçten bile maçı ne kadar almak istediğimiz ne kadar galip gelmek istediğimiz belli oluyor. İnanılmaz bir maçtı. Birinci sırada koyabilirim unutulmayacak maçlar arasına.
 

Samsunspor karşılaşmasından da bahsettik. O maçta devre arasında konuşulanları ve çok güzel bir asist yapmıştın. Bu konu hakkında görüşlerin nelerdir?
O maçın ilk yarısını çok kötü geçirmiştik. Gerçekten hiç istediğimiz şeyleri yapamamıştık. O maçın dönüm noktası Fatih hocamızın devre arası yaptığı maç konuşmasıydı. Soyunma odasına geldiğinde maçı kaybedebilirsiniz, kötü sonuç alabilirsiniz ama kimse kötü mücadele edemez diye bizi uyardı. Çok güzel bir konuşmaydı ve çok motive edici bir konuşmaydı. Onun için de zaten ikinci yarıya çıktığımızda o konuşmanın hakkını verdiğimizi düşünüyorum. Benim de güzel bir asistim sonucu üçüncü golü attık ve öne geçtik. Zaten olması gereken de oydu. Galatasaray takımı kendini maça verdiğinde alamadığı maç yok. Bunu da zaten oynadığımız derbilerde gösterdik.


Peki derbi performansı nasıl değerlendirirsin? Normal sezonda Galatasaray altı maçta da yenilgi yüzü görmedi. Süper finali de eklersek on iki maçta sadece bir yenilgi aldığınızı görüyoruz. O maçta da müthiş bir performans ortaya koymuştu Galatasaray. Uzun yıllardır görülmemiş bir derbi performansı ortaya koydu Galatasaray. Sen nasıl değerlendirirsin?

Zaten olması gerekende buydu bence. İnanılmaz kaliteli bir kadromuz var. Bütün takımlardan daha kaliteli kadromuz var. Zaten bunu da maçlarda gösterdik. Bu kaliteli kadronun öyle maçlar çıkarması gerekiyordu. O kadar derbi oynadık, bir tane derbi kaybettik. O da kayıp bile sayılmaz bizim için. O kadar üstün oynadığımız bir maç yoktu. Ama bir hata sonucu golü yedik. Ben olması gerekenler oldu diye düşünüyorum. Galatasaray takımı şampiyonluğu hak etmesinde o derbilerin de sonucu var. Olması gereken oydu bence.


Bu sezon farklı bir lig yaşandı. Süper finale baktığımızda altı derbi oynadı takımlar. Kaldırılması zor bir psikoloji. Sert atmosferler, önemli karşılaşmalar. Genç bir oyuncu olarak kendini nasıl hazır tuttun bu süreçte?
Aynı odada kaldığım Semih ile ben, genç oyuncular olarak bu maçların üstesinden gelebileceğimizi konuştuk. Biz hep kaldırabileceğimiz düşündük ama hem hocalarımızın olsun hem ağabeylerimiz olsun onların konuşması bizi motive etti diyebilirim. Ben bu sene neredeyse izlemediğim kadar derbi maçına çıktım. O kadar çok oynadık ki derbi maçlarını. Hem kötü oynadığım maçlar oldu hem iyi oynadığım maçlar oldu. Çok zor bir seneydi. Çok zor derbiler oynadık ama iyi dinleyerek, iyi çalışarak,  motive olmaya çalıştık. Üstesinden geldiğimizi düşünüyorum ki zaten bunun sonucunda da şampiyonluk geldi.
 

Son karşılaşmaya gelmek istiyorum Kadıköy'deki maça. Öncesinde yaşananları senden öğrenmek istiyorum.

Kaldığımız otelin Florya'dan hiçbir farkı yoktu zaten. Taraftarımız oraya da gelmişti. Çok iyi hazırlandık. Zaten herkes maçın bilincindeydi. Böyle bir maç on senede bir oynanır. Bir maçla şampiyon olup olmayacağınız belirlenecekti. Dediğim gibi çok iyi hazırlandık. Bunu da maçın geneline yansıttık. Fenerbahçe maçı çok iyi hazırlık dönemi geçirdiğimiz için iyi geçti.
 

Fenerbahçe ile çok heyecanlı 90 dakika oynadınız. O maçta neler hissettin?
Beni zaten heyecan almıştı. Ne yapacağız, oyuna girecek miyim, maçı kazanacak mıyız, şampiyon olacak mıyız? Bin türlü şey geçiyor aklınızdan. Yedek kulübesine geldiğimizde Gökhan ağabeyle birbirimize bir bakışımız vardı. Oturmadık zaten, ayakta izledik maçı. Gökhan ağabey de çok heyecanlıydı.  Sonra 20. dakika da Hakan ağabeye bir şey oldu. Hocamız bana hemen ısınmamı söyledi. Ben ısınmaya kalktığım anda ayaklarım resmen titremeye başladı. Böyle bir maçı oynayacağımı düşünmüyorum ilerleyen senelerde. Çok güzel bir maçtı. Şampiyon olduğumuz için ayrıca mutluyuz. Çok güzel bir maç geçirdik. Zaten bunun da sonucunu aldık.
 

Son düdükten sonra yaşananları anlatır mısın?
O düdükten sonra hiçbir şey hatırlamıyorum sadece herkesin oynayan oyuncuların yanına koşup, atlayıp zıpladığımızı hatırlıyorum. O andan sonra hemen hocamızın yanına koştuk. Ona çok teşekkür ettim. O da bunu siz hak ettiniz dedi. Sonra takım olarak kenetlendik. Çok güzel bir sevinçti. Allah her futbolcuya böyle bir şey nasip etsin. Hala düşündüklerimi anlatamıyorum ama çok güzel bir anı oldu bizim için.


İki kere şampiyonluğun senin için anlamı nedir?

İki kere şampiyon olduk. Hak ettiğimiz şampiyonlukları aldık. Bu yaşta bir kere kupa aldık ama iki kere şampiyonluk yaşadığım için ben çok mutluyum. Bu çok büyük bir onur, çok büyük bir heyecan. Çünkü altyapıdan çıkıyorsunuz, bu kadar sene mücadele ediyorsunuz, A takıma çıkıp size forma şansı geliyor, bu kadar uzun süre ilk 11'de oynuyorsunuz, hocanızın güvenini boşa çıkarmıyorsunuz ve onun sonucunda şampiyonluk geliyor. İnşallah önümüzdeki senelerde de böyle güzel mücadeleler verip, tekrar büyük şampiyonluklar elde ederiz diye düşünüyorum
Yorumlar