Faruk Süren'den Ünal Aysal'a tepki
Galatasaray‘ın efsane başkanı Faruk Süren, sarı kırmızılı kulübün yeni başkanı Ünal Aysal‘ın şike soruşturması ile ilgili hatalı davrandığını söyledi.
Fanatik Gazetesi‘nden Serdar Dinçbaylı’ya konuşan Galatasaray‘ın efsane başkanı Faruk Süren, sarı kırmızılı kulübün yeni başkanı Ünal Aysal‘ın şike soruşturması ile ilgili hatalı davrandığını söyledi.
İşte Faruk Süren’in açıklamaları:
Ünal Aysal’ın, şike soruşturması süreciyle ilgili tutumu ve yaptığı açıklamaları nasıl buluyorsunuz?
İlk günden beri yanlış yapıldı. Süreçte belli ki Galatasaray’ın menfaatlerine aykırı bir durum yok. Ünal Aysal tarafından yapılan destek açıklamasına bile gerek yoktu. Çünkü öncelikle Galatasaray’ın menfaatlerini düşünmek zorundasınız. Kötü ortamdan kulübünüzü mümkün olduğu kadar uzak tutmanız gerek. Menfaatlerinize aykırı bir durum yokken bu açıklamaları yapmak ve Galatasaray’ı ortamın içine çekmek iyi olmadı. Ayrıca sonraki açıklamaların da zamanlaması yanlıştı. Bu açıklamaları Ali Dürüst’ün yapması gerekti. İçerik itibariyle daha iyi hazırlanabilirdi.
Kulüpler Birliği Toplatısı’na katılan Ali Dürüst, Aysal’ın açıklaması nedeniyle zor durumda kaldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Başkan ile Ali Dürüst’ün daha önce ne konuştuklarını bilmiyorum ama ortada bir anlaşmazlık olduğunu sanıyorum. Ali’nin de bu duruma en kibar dille çok üzüldüğünü biliyorum. Gerekli uyarıları yapmasına rağmen bunlar oldu. Ancak böyle şeyler her ailede olur. Divan Kurulu Toplantısı’nda Başkan Ünal Aysal yapıcı bir konuşma yaparak Ali ile yaşanan anlaşmazlığı halletmeye çalıştı. Netice itibarıyla Galatasaray’ın bu topa girmemesi gerekiyordu ama girdi. En az hasarla, az konuşarak bu ortamdan kendisini kurtarmalı.
Galatasaray’la Fenerbahçe arasındaki rekabet malum. Ezeli rakibin olmadığı bir lig, Galatasaraylılar’a tat verir mi?
Fenerbahçe’nin olmadığı bir ligde Galatasaray da mutlu olamaz. Aynı şekilde Galatasaray yokken de Fenerbahçe mutlu olamaz. Diğer takımları küçümsemek için söylemiyorum bunları. Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki rekabet uluslararası kimliktedir. Galatasaray, Fenerbahçe ve diğer büyük rakiplerinin olmayacağı bir ligde şampiyon olsa dahi zevkini çıkaramaz. Keşke bir formül bulunabilse.
Şike soruşturması sonrasında, Avrupa’ya gidecek takımlar konusunda da karmaşa var. Bu konuda ne yapılabilir?
UEFA görevlileri ile yapılacak görüşmeler ve yasalar çerçevesinde bir çözüm üretilebilir. Örneğin bu sene yok varsayılır. Ne şampiyon ne de kupa galibi olur. Yine yasalar içinde UEFA’yla görüşülerek 1-2 sene Avrupa Kupaları’na katılmama kararı alınır. Kendi ligimize olduğu gibi tüm heyecanıyla devam edilir. Süreç sonunda da UEFA’ya “Temizlendik” diye başvururuz. Bu bir ara çözüm olabilir. Ligimiz normal başlar, yargının vereceği cezalar dışında federasyonun da yaptırımları uygulanır. Yani en az zararla yasal yollardan bu durumun içinden çıkmamız gerek, aksi takdirde ligimizin değeri düşer.
İşte Faruk Süren’in açıklamaları:
Ünal Aysal’ın, şike soruşturması süreciyle ilgili tutumu ve yaptığı açıklamaları nasıl buluyorsunuz?
İlk günden beri yanlış yapıldı. Süreçte belli ki Galatasaray’ın menfaatlerine aykırı bir durum yok. Ünal Aysal tarafından yapılan destek açıklamasına bile gerek yoktu. Çünkü öncelikle Galatasaray’ın menfaatlerini düşünmek zorundasınız. Kötü ortamdan kulübünüzü mümkün olduğu kadar uzak tutmanız gerek. Menfaatlerinize aykırı bir durum yokken bu açıklamaları yapmak ve Galatasaray’ı ortamın içine çekmek iyi olmadı. Ayrıca sonraki açıklamaların da zamanlaması yanlıştı. Bu açıklamaları Ali Dürüst’ün yapması gerekti. İçerik itibariyle daha iyi hazırlanabilirdi.
Kulüpler Birliği Toplatısı’na katılan Ali Dürüst, Aysal’ın açıklaması nedeniyle zor durumda kaldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Başkan ile Ali Dürüst’ün daha önce ne konuştuklarını bilmiyorum ama ortada bir anlaşmazlık olduğunu sanıyorum. Ali’nin de bu duruma en kibar dille çok üzüldüğünü biliyorum. Gerekli uyarıları yapmasına rağmen bunlar oldu. Ancak böyle şeyler her ailede olur. Divan Kurulu Toplantısı’nda Başkan Ünal Aysal yapıcı bir konuşma yaparak Ali ile yaşanan anlaşmazlığı halletmeye çalıştı. Netice itibarıyla Galatasaray’ın bu topa girmemesi gerekiyordu ama girdi. En az hasarla, az konuşarak bu ortamdan kendisini kurtarmalı.
Galatasaray’la Fenerbahçe arasındaki rekabet malum. Ezeli rakibin olmadığı bir lig, Galatasaraylılar’a tat verir mi?
Fenerbahçe’nin olmadığı bir ligde Galatasaray da mutlu olamaz. Aynı şekilde Galatasaray yokken de Fenerbahçe mutlu olamaz. Diğer takımları küçümsemek için söylemiyorum bunları. Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki rekabet uluslararası kimliktedir. Galatasaray, Fenerbahçe ve diğer büyük rakiplerinin olmayacağı bir ligde şampiyon olsa dahi zevkini çıkaramaz. Keşke bir formül bulunabilse.
Şike soruşturması sonrasında, Avrupa’ya gidecek takımlar konusunda da karmaşa var. Bu konuda ne yapılabilir?
UEFA görevlileri ile yapılacak görüşmeler ve yasalar çerçevesinde bir çözüm üretilebilir. Örneğin bu sene yok varsayılır. Ne şampiyon ne de kupa galibi olur. Yine yasalar içinde UEFA’yla görüşülerek 1-2 sene Avrupa Kupaları’na katılmama kararı alınır. Kendi ligimize olduğu gibi tüm heyecanıyla devam edilir. Süreç sonunda da UEFA’ya “Temizlendik” diye başvururuz. Bu bir ara çözüm olabilir. Ligimiz normal başlar, yargının vereceği cezalar dışında federasyonun da yaptırımları uygulanır. Yani en az zararla yasal yollardan bu durumun içinden çıkmamız gerek, aksi takdirde ligimizin değeri düşer.