Fatih Altaylı: Galatasaray kötü yönetiliyor
Fatih Altaylı, Galatasaray'da yaşanan gelişmeleri değerlendirirken; kulübün kötü yönetildiğini söyledi.
Fatih Altaylı, TFF'nin Galatasaray'ı tebrik etmesine yönelik eleştirilerde bulundu. Abdurrahim Albayrak'ın son dönemde tepki çeken açıklamalarını yorumlayan Altaylı, "Galatasaray kötü yönetilmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.
"FEDERASYON İŞİ DALGA GEÇER NOKTAYA GETİRDİ"
TFF'nin Galatasaray'ı UEFA Avrupa Ligi'ne kalması sonrasında tebrik etmesini değerlendiren Altaylı, "Federasyon daha önce hiç böyle bir şey yapmamış. TFF'nin Galatasaray'a tavrına baktığınızda işi dalga geçer noktaya getirdi. Galatasaray, bir hakemden şikayet ediyor aynı hakem üst üste VAR olarak veriliyor. Beşiktaş'ta, Fenerbahçe'de bu olmuyor, onların stadına giremeyen hakemler var. Galatasaray söz konusu olunca ise iş dalga geçme noktasına geldi. Bu tebrik de alay. Abdurrahim Albayrak'ın açıklamasının üzerine bunu koyarsan Federasyon, Galatasaray'la dalga geçiyor. Ben Galatasaray'da yönetici olsam böyle bir şey yollandığında zarfa koyar, içine de 'Ben de sizi Türk futbolunu bir küme aşağı düşürdüğünüz için tebrik ediyorum' yazar geri yollardım!" ifadelerini kullandı.
"ELENME İHTİMALİ EN FAZLA OLAN TAKIMLARDAN BİRİ"
Benfica eşleşmesini yorumlayan Altaylı, "Diğer takımlara bakıldığında çekilebilecek 4 iyi kuradan biriydi. Terim şampiyonluk dedi ya zor ama Benfica'yı eleyemiyorsan bundan bahsetmeyeceksin. Benfica elenme ihtimali en fazla takımlardan biri. Galatasaray, bu istikrarsız futboluyla eleyebilir mi? Söylemek zor. Arsenal, Napoli gelseydi daha zordu." dedi.
"GALATASARAY KÖTÜ YÖNETİLMEYE DEVAM EDİYOR"
Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak'ın Porto maçı ve Başakşehir maçı sonrasında yaptığı açıklamalarını değerlendiren Altaylı, "Galatasaray kötü yönetiliyor, kötü yönetilmeye devam ediyor. Yöneticiler fazla konuşmazlar. Çok konuşursan ağzından abuk subuk laflar çıkar. Ben çok konuşuyorum, o yüzden ağzımdan abuk subuk laflar çıkıyor ama benim işim konuşmak. Benim laflarım bir camiayı bağlamıyor, beni bağlıyor. Ama yayın grubumu temsilen konuşursam o zaman kötü. Yönetici arkadaşlarımız, Galatasaray'ı temsil ediyor. Temsil makamında olduğunuzda konuşmalarınız farklı anlam taşıyor. Abdurrahim Albayrak'ın basın sözcüsü olması şu anlama geliyor: Galatasaray Basın Sözcüsü'nün söyledikleri pek anlaşılmasın istiyor herhalde. Abdurrahim Albayrak, muazzam anlatım gücüyle, ifade gücüyle dikkat çeken bir kişi değil. Abdurrahim konuşmayı sevdiği için basın sözcüsü o olsun istenmiş olabilir. Porto yenilgisi sonrası ben de izlediğimde mutlu oldum. Niye mutlu oldum? Yenilmek bir Galatasaraylıyı mutlu etmez elbette ama sezonun en iyi ikinci topunu oynadılar. Buna rağmen yenemediler. Başakşehir maçı için de bana olumlu sinyaller gönderdi. Ama elenmişsen sevinmezsin. Avrupa Ligi, kulüp için gelir kapısı, futbolcular için piyasada olma kapısı, pozitif bir şey. Buna sevinebilirsin ama bunu açıklamak... Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde elendikten sonra sevinç yumağı olmak gibi bir lüksü olamaz! Bir takım futbolcular orada sevinç yumağı olsa bile ben yönetici olarak orada bulunsam 'Kafayı mı yediniz?' diye sorardım. Daha önce bunu demişliğim de var. Bu yüzden Albayrak'ın açıklamaları yersiz. Her şey söylenmez. Albayrak böyle söylüyor da Cengiz farklı mı söylüyor. O da aynı şekilde konuşuyor." ifadelerini kullandı.
Fatih Altaylı'dan Ersun Yanal yorumu
MUSTAFA CENGİZ'İN AÇIKLAMALARI...
Mustafa Cengiz'in açıklamalarına da değinen Altaylı, "Mustafa Cengiz'in seçim kampanyası döneminde dünyanın en önemli ve büyük şirketlerinden birisinde bu işleri yapmış yani basın, halkla ilişkiler, iletişim stratejisi konusunda dünyanın en iyilerinden birisi olan kişiyi Galatasaray'a getirdim. 0 lira maaşla, bilabedel, fahri olarak çalışıyordu. Gürtay Kıpçak. 'Maaş teklif ederlerse çalışmam' diyerek gelmişti. Çok kısa süre sonra kendisiyle yolları ayırdılar. Türk kulüplerinin hiçbirinde iletişim stratejisi yok. Olmayınca Ali Koç 'Planlarımda yok' der, Fikret Orman açıklamalar yapar... Bunlar başkan ya, her şeyi herkesten iyi bilirler. Sana oy verildiğinde her şeyi bilen bir adamsın..." yorumunda bulundu.
"MESELE GOMIS'İN SATILMASI DEĞİL, SATILMADAN ÖNCE BİLE LAZIM OLAN SANTRFORUN SATIŞTAN SONRA ALINMAMASI. BU DA YÖNETİMSEL SORUNDUR"
Fatih Terim'in Başakşehir maçı sonrasında yaptığı açıklamaları değerlendiren Altaylı "Yönetim anlayışı üzerinden tartışmak lazım. İspanya'da Cristiano Ronaldo'yla ilgili tartışma görüyor musun? Yok. Gomis üzerinden tartışmak yanlış. Senden bonuslarla, şunla bunla 7 milyon 200 bin Euro alan ve zam isteyen Gomis'i ben de satarım. Dursun Özbek döneminden gelen bu kulübün içerisinde bir sürü çer çöp var. Yüksek paralar alan verim vermeyen bir sürü futbolcular var. Gomis'i satmak kabahat değildir ancak Gomis varken bile santrfor ihtiyacın varken Gomis'in satılmasından sonra Eren Derdiyok'la bu işi götürüyorsan bu bir yönetimsel sorundur" dedi.
"GALATASARAY TEKNİK DİREKTÖRÜ, İKİNCİ BAŞKAN İÇİN BÖYLE KONUŞMAZ"
Terim'in Albayrak'la aralarında problem olmadığına ilişkin açıklamasına da değinen Altaylı, "Terim ile Albayrak çok yakın arkadaş, dost olabilirler. Galatasaray teknik direktörü, Galatasaray'ın ikinci başkanından bahsederken 'Bizim, bizim Abdurrahim, Abdurrahim'le benim aramda' demez. Bu kulağıma hoş gelmedi. 'Sayın Albayrak'la' der, başka bir şey der. Dediğin zaman yanlış bir şey demiş olursun" yorumunda bulundu.
"EREN'DE KABAHAT YOK"
Eren Derdiyok'a yöneltilen eleştirileri yorumlayan Altaylı, "Eren elinden geleni yapıyor. Eren'e iyi top gelmiyor. Eren nerede gol atacak? Galatasaray'ın bütün kanat oyuncularının ideali içeri girip gol atmak... Nagatomo'nun ortalarında Eren gol atıyor mu? Bu yanlış taktiktir demiyorum ama bu Eren'in kabahati değildir" ifadelerini kullandı.
"GALATASARAYLI İŞ ADAMLARININ BUGÜNE KADAR ELLERİNİ CEPLERİNE ATTIKLARINI GÖRMEDİM"
Ali Koç'un Fenerbahçe'ye yaptığı maddi desteğin Galatasaraylı iş adamlarının yapıp yapamayacağı sorusu üzerine konuşan Altaylı, Mustafa Cengiz'in İngiltere'ye giderek Manchester City ile görüştüğü haberlerine de değinerek şunları söyledi:
"Bence gitmemiştir belki de görüşmemiştir. Gittiyse iyi yapmıştır, gitmesi lazım. Gitmişken Arsenal'e, birkaç yere daha oynarsın. Ellerinde şahane oyuncular var, oynatmadıklarından Galatasaray faydanalabilirdi. Fabregas diye şahane adam var oynamıyor. Oynamaz mı Galatasaray'da? Keşke gitmiş ve görüşmüş olsa..."
"Galatasaraylı iş adamları diye bir şey dünyada yok çünkü bugüne kadar Galatasaray'a beş kuruş fayda sağladıklarını görmedim. Böyle bir organizasyonyu da yok Galatasaray'ın. Bir takım isimler var ancak ellerini ceplerine attıklarını görmedim. Fenerbahçe 100 milyon dolarlık bir tahvil ihracı yapıyordu beş altı on tane Fenerbahçeli iş adamı toplanıp bir günde alıyordu. Galatasaray'da böyle bir şey yok. Elini cebine sokacak iş adamını da zaten Galatasaray sevmez"
"HER YERDE ÜÇ BEŞ SERSERİ ÇIKIYOR. GALATASARAY'I SEVMİYOR OLABİLİRSİN AMA DÜKKANDAN NE İSTİYORSUN!"
Trabzonsporlu bir grup taraftarın Beşiktaş maçı öncesinde İstiklal Caddesi'ndeki GS Store'a saldırması üzerine de konuşan Altaylı şunları söyledi:
"Galatasaray olarak Trabzon'da yıllardan beri bir sıkıntı çekmedik. Bağırlarına bastılar, geldiklerinde biz de onları bağrımıza bastık. İki üç seneden beri anti Galatasaray tavrı oluştu. Kaynağını da anlamıyorum. Olacak bir şey değil! Dükkandan ne istiyorsun? Zırvalık. Ama her yerde üç beş serseri çıkıyor. Galatasaray'ı sevmen şart değil ama dükkan basman neyin nesi?"