Fatih Terim Hikmet Karaman'ı hedef aldı

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, konuşmasının sonlarında yakın zamanda kendisini "Fatih Hoca benim Galatsaray'ın başına geçmemi veto ettiyse ayıp etmiş. Onu aradım. Gururumu okşayan sözler söyledi" açıklamasıyla eleştiren Hikmet Karaman'ı kastederek "Dedikoduyu ve haddimizi aşarak konuşmayı bırakmamız lazım." dedi.

 

 

"İlk önce buraya gelen herkese teşekkür ediyorum. 1990 ve 2014 arasında 20 futbolcuyu Avrupa'ya göndermişiz... Teknik adamın önce bir felsefesi olmalı. Bu felsefe içinde, kendine yardım edecek bir de o gayeye yardım edecek arkadaşlarını seçer. Bu felsefe oyun felsefesi olabilir ve olmalıdır. 

 

"Şahsım adına geliştirdiğim felsefe şuydu. Defans yaparak yenilmektense, hücum yaparak yenilmeliyiz... Eğer yenileceksek tabii... Çünkü 10 kişi defans yaptığımızda da yeniliyorduk. Bu mağlubiyetlere mani olamıyordum. O zaman kendi kendime "Neden?" diye sordum..

 

Ben kulübe geldiğim zaman, 14-15 takımın başında yerli antrenör yoktu. Şimdi bakıyorum, 18 takımın 15 ya da 16 antrenörü Türk. Demek ki bu süreci Türk antrenörlüğü iyi geçirmiş. Her başı sıkıştığında yabancı antrenör tercih etmek isteyenler, bugün bize güvenir olmuş.

 

Bir gün Şenes Erzik'ten kaleci antrenörü istemeye gittim. Her antrenmandan kalecileri ayrı ayrı ben çalıştırıyordum ancak bir kaleci antrenörü gibi olmuyordu. Geniş bakış açısına yöneldiğiniz zaman diğer mevkiler için de antrenörler gelecektir.

 

"Mantalitemizi 1998 yılında değiştirdik. Bülent Ünder biraz garanticidir. Kendisi 'Hocam niye değişiyoruz ki? İki sene üst üste şampiyon olmuşuz zaten' dedi. 'Türkiye için yetebilir ama bu, kesinlikle Avrupa için yeterli değil' dedim. Eğer güzel oyunun üstüne giderseniz, sonunda bir alıcı mutlaka bulursunuz. Yok! 'Oyun önemli değil nasıl olursa olsun kazanayım, 18'den dışarıya çıkmayayım' derseniz, bunun alıcısı fazla olmaz, kimseyi de mutlu etmez.

 

Bugün herkes Ronaldo ve Robben'i konuşuyor. Neden? Çünkü bir bek gibi koşuyorlar. Artık yıldızlar da koşuyor. Çünkü herkes bunu istiyor. Bek kavramı bile değişti. 'Hücumcu bek' diye bir kelime yaratıldı. Çünkü yapılması gereken bu. Tabiiki her şey koşmak da değil. Doğru koşmak en önemlisi. Akıllı oyuncu gerekn. Akıllı olmamaız gerek. Top ayağa gelmeden ne yapacağını bilen futbolcular gerek.

 

"Futbol sürprizler oyunu... B, C, D planları gerek... Hiçbir kalıbın dışına çıkmayan disiplinli takımlar da görebilirsiniz. Ancak son dakikalarda stoperin kafaya gitmesinin bir sebebi var. Olmalı da... Yeni şeyler aramaktan, yeni planlar kurmaktan korkmamalıyız... 4-4-2 oynarsın, bir futbolcu girer, 4-3-3'e dönersin...

 

"11 tane yetenekli futbolcum varsa oynatırım. 'O burada oynayamaz, o şunu yapamaz' devri kalmadı. Herkes, her yerde oynar...Kimse anasının karnından o mevkiide doğmadı. İhtiyaç varsa, nerede gerekiyorsa oynayacak. 

 

Hangi ligde olduğunuz önemli değil. 2. Lig, amatör küme... Bunlar önemli değil. Yapacağınız dokunuşlarla, her şeyi değiştirebilirsiniz. Federasyonumuz yeni tesisler açmayı da planlıyor. Artık A ve B lisansı olandan bile Pro Lisans isteyebiliriz... Sayı gitttikçe artıyor. Bu yerde de bilgili ve birikim sahibi olmak zorundasınız. Yaptığımızı anlatamamak gibi bir sorunumuz var. Onu da değiştireceğiz. Ancak dedikoduyu, haddimizi aşarak konuşmayı bırakmamız lazım. Bugün ben giderim, benim arkadaşım Mustafa (Denizli) çalışabilir. Böyle kaygan bir zeminde bilgili insanlar olması lazım"