Fenerbahçe Nasıl Düzelir?
2020 yılının son günlerine yaklaşırken siz kıymetli okuyucularımızla uzun süredir yazı paylaşamamıştık. Bildiğiniz üzere salgın sebebiyle üst düzey günlerden geçiyoruz. Öyle ki, bu hastalığı atlattığımızda torunlarımıza anlatacağımız enteresan günleri yaşıyoruz. Umarım tüm insanlık olarak bu günleri atlatacağız.
Pandemi dolayısıyla her şeyin tadı tuzu kaçtı. Futbol da , seyircisiz oynanması sebebiyle tadı kaçık keyifler sıralamasında zirvede. Hepiniz gibi ben de tribünde maç izlemeyi, insanlarla kucaklaşmayı ve o atmosferi fazlasıyla özledim. Ama geçecek, bunu da hep birlikte yeneceğiz.
Ligden düşmenin de kalkmasıyla tarihimizin en uzun maratonunu yaşayacağımız 2020-2021 sezonu, Covid günleri gibi ilginç geçiyor. Enteresan bir lig izliyoruz; istikrarlı tek bir takım yok. Her takımın, her takımı, iç saha dış saha fark etmeksizin yenebildiği bir sezon.
Oynanan ilk 12 haftalık periyotta Karagümrük, Gaziantep ve Hatayspor izlemekten en zevk aldığım üç takım. Ligin en güzel renkleri. Lider Alanyaspor ise seyir zevki en yüksek takım.
Gelelim büyüklere,
Trabzonspor’da Abdullah Avcı öyle bir takım devraldı ki ilk beş sırada bitirse bile bu sene onlar için başarı hanesine yazılacaktır. Abdullah Hoca 2021’i en azından stressiz geçirecek ve takımla kimyalar oturacaktır. Trabzonspor ve Abdullah Avcı uyumunu 2022’de daha iyi izleyeceğimizi düşünüyorum
Beşiktaş ise ne yaptığı belli olmayan bir takım. Her maçı ayrı kimlikte. Fenerbahçe’yi 4-3 yenen takımla Alanyaspor’a 2-1 mağlup olan takımın aynısı olduğuna zor inanıyorum bazen. Bu sene Beşiktaş şampiyon olursa da şaşırmam ligi onuncu bitirse de. Çünkü her iki potansiyele sahip. Seri galibiyetlerle uzayıp giden bir başarı da gelebilir, peş peşe puan kayıplarıyla çözülebilecek bir Beşiktaş’ta izleyebiliriz. Rotası belirsiz bir gemi şu anda Beşiktaş.
Galatasaray ise en sorunsuz gibi görünen ama her noktada, (idari,mali,teknik) büyük sorunlara sahip takım. Öyle ki alınan bir seçim kararı,seçim iptali, başkanın devam edip etmeme durumu, bir sürü belirsizlik, istikrarsız oyun, Fatih Terim –Yönetim gerginliği… Tüm bu krizlere rağmen Galatasaray’ın üst sıralarda olması büyük mucize. Bu çetrefilli durumda bile üst sıralarda olan sarı kırmızılıların sadece sahaya adapte olup iç meseleleri halletmesi halinde şampiyonluğu kaçınılmazdır.
Gelelim Fenerbahçe’ye.
Hayal kırıklığının başkenti desek yanılmayız. Bu sezon hem başkan Ali koç hem de Fenerbahçe için çok kritik. Şampiyon olmaktan başka çareleri yok. Sezon başında iki yarışmacı kadro kurabilecek kadar transfer yapılan takım, üç haftadır Kadıköy’de puan alamıyor.
Bunun teknik ve taktik bir açıklaması olmalı. Sahada Gustavo , Altay ve biraz Ozan haricinde veteran takımı izler gibiyiz.
Böyle giderse, Erol Hoca 2021 yılını göremeden takımın başından ayrılmak zorunda kalabilir.
Fenerbahçe yaptığı transferleri ve mali politikalarını, gelecekte elde edilecek başarılar, şampiyonluklar ve bu sayede gelecek şampiyonlar ligi gelirlerine göre belirledi. Hem ekonomik zorunluluklar, hem de Ali Koç için bu sene şampiyonluk olmazsa olmaz.
3. sezonunda da Ali Koç takımı zirveye taşıyamazsa yüksek ihtimalle koltuğunu kaybedecektir. Bana kalırsa şampiyon olsa bile ilk seçimde işi çok zor başkanın. Futboldaki başarısızlıklar yanı sıra Avrupa Şampiyonu kadroyu dağıtması , basketbol şubesinin gün geçtikçe zayıflatılması üzerinden de çok eleştirilecektir sayın Koç. Allah ömür verirse izleyip göreceğiz.
Peki, Fenerbahçe nasıl düzelir?
1- Erol Hoca’nın yapılan tüm açıklamalara rağmen rahat olmadığını, karar verme aşamasında çok başlılık olduğu fikrindeyim. Bu çerçeve de Samandıra’da idarenin tek ele geçmesi şart. Bu hangi formülle olur onu bilemem. Hoca değişikliği mi, görev değişiklikleri mi?
2- Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu tüm sezonlarda saha içinde bir maestrosu vardı. 96’da Oğuz, 2001 ‘de Revivo, sonrasında alınan şampiyonluklarda da Alex… 10 numaralı orkestra şefi yada saha içi lideri eksikliği en büyük sorun. Şu an da bunu takımda Gustavo yapmaya çalışıyor ama o da bir noktaya kadar.
3- Ve yine Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu sezonlara bakarsak, tandem dediğimiz bölgedeki iki oyuncunun fark yarattığını görüyoruz.
Uche Högh/Ogün-Mustafa Doğan-Uche/ Lugano-Edu/Alves –Yobo-Egemen.
Sadece Ali Koç başkan bu bölgeye 10 transfer yaptı. Bu sene transfer edilen her iki oyuncuda Fenerbahçe kapasitesinin ve şampiyon olabilme kalitesinin çok altında. Bu bölge amiyane tabirle taş gibi olmazsa Fenerbahçe Şampiyon olamaz.
Taraflı tarafsız, futbolumuzun en tutkulu taraftarlarına sahip sarı lacivertlilerin, şampiyonluk özlemini gidermeleri en büyük isteklerimden biri. (Uzun yıllardır şampiyonluk özlemi yaşayan Trabzonspor taraftarının da bu mutluluğu yaşaması en büyük arzum. Taraftar ve şehrin tutkusu bu mutluluğu sonuna kadar hakkediyor)
Bunun Fenerbahçe kadar Türk futbolunun da ihtiyacı var. Bir futbol sever olarak bu temaşa da her taraftarın belirli aralıklarla bu mutluluğu tatması görüşündeyim. Her sene aynı takımın şampiyon olacağı bir ligi izlemek kimse istemez.
Bu ilginç sezonun bence en merak uyandıran sorusu şu: Fenerbahçe Şampiyon Olabilecek mi?
Olamazsa Başkan devam edebilecek mi?
Mevcut görünen tabloda Fenerbahçe şampiyon olamaz ve başkan gider.
Ancak yukarıda saydığım üç madde halledilirse neden olmasın?
Şu şartlarda Halledilebilir mi dersiniz?