Futbol fakirleri..
Futbol fakirleri..
''Bilic & Beşiktaş ortaklığı iki yılda hiç derbi kazanamamıştı. Bilic İngiltere’de 3 önemli büyük maçını üstelik deplasmanda kazandı. Beşiktaş’ta Bilic’siz ilk derbisini. Enteresan bir paradox bu. Beşiktaş yıllarca derbilerde iyi futbolla kaybetti ama bu kez oyunu rakibine verdiği maçı kazanmayı bildi.''
İki antrenörde maça beklediğimiz 11’lerle başladı. Perreira belki EGO’sunu biyana bırakıp RVP ile başlayabilirdi, ama oda otoriteriteyi basit yollarda aramayı tercih etti. (Hikmet Karaman - Kweuke örneğini incelemesini öneririm) 4-3-3 ile oyuna başlayan Fenerbahçe ortasahası; (Ozan-Topal-Meireles), 41 pasın 14’ünü geriye oynamış. Beşiktaş ortasahası ise; Oğuzhan, Atiba ,Sosa (Necip) 43 pasın sadece 9’nunu defansa (Rodolfo-Ersan) oynamış. Zaten skor tabelası hariç sadece bu alanda üstünlük kurdu Beşiktaş rakibine. Yani Beşiktaş oyunu tuttu, Fenerbahçe ise topa sahip olmasına rağmen üretemedi. Markoviç oyundan çıkana kadar etkiliydi ama Volkan Şen’de onun performansını aratmadı, Rvp’ye yaptığı asist öncesi çalımları 1.sınıftı. Belkide oyunda rakibine üstün olan Fenerbahçe, Fernandao değilde Rvp ile başlasa ilk yarıyı önde bitirebilirdi. Genel olarak Fenerbahçe %41.7 ile sol kanattan, Beşiktaş ise %45.6 ile sağ kanattan hücum yapmış. Yani bir nevi Beck-Caner düellosu gibi geçti maç. Busezon Fenerbahçe’den duran toplarla çok gol kazanmasını beklerken aksine iki duran topla yenilmesine şaşırdım. Perreira, hem takımın genel organizasyonunda hemde duran top organizasyonlarında şimdiye kadarki performansı ile başarılı sayılmaz.
İkinci yarıdaki Necip-Sosa değişikliği maçın en önemli kırılma anlarından biriydi, Fenerbahçe’nin attığı gol dışında sadece Rvp’nin direkten dönen topu vardı gol pozisyonu sayılabilecek. Yani ortasahadaki direnci arttırmayı hedefledeyen Şenol Güneş rakip yarı sahada %83.3 pas yüzdesi ile oynayan Neciple bunu başarmıştı. Maça damga vuran 2.değişiklikte Fernandao-Rvp değişikliği. Uçan santrofor özelliğini bu maçta Gomez’e kaptırmış olsada Rvp, maça hem gol hemde heyecan getirdi. Artık ilk 11’de başlaması gerekir, hatta kötü oynasa bile. Diego oyuna girdiğinde pek etkili olamadı. Belliki sakatlık sonrası toparlayamamış, bide bu tip oyuncuların maça ısınmaları zaman alıyor belki daha erken bir dakikada görev alabilirdi. İkinci yarıda Fenerbahçe adına iki önemli pozisyonun içinde de Şener olunca, Şenol hoca İsmail’i dikti karşısına son 10 dakika, kısmende başarılı oldu ve skoru tutmayı başardı. 2 gol atan Gomez maçın yıldızıydı.
Son Söz’üm Rıdvan Dilmen’e; hep söylersiniz ya futbol iki takımla oynanır diye, futbolu yorumlarken de iki takım olduğunu unutmayın lütfen. Sizin dünyanızın merkezinde sadece Fenerbahçe olabilir ama bizimkinde yok!